Ruanda Ankara Büyükelçisi Nkurunziza Açıklaması
'Ruanda'nın toplam ithalatı 3 milyar dolar. Türkiye'den Ruanda'ya ithalat 31 milyon dolar. Bu rakam toplam ithalatımızın yüzde 1'ini oluşturuyor, biz bunu yüzde 10'a çıkartmak istiyoruz'
Ruanda Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Williams Nkurunziza, Ruanda'nın toplam ithalatının 3 milyar dolar olduğunu belirterek, 'Türkiye'den Ruanda'ya yapılan ithalat 31 milyon dolar. Bu rakam toplam ithalatımızın yüzde 1'ini oluşturuyor, biz bunu yüzde 10'a çıkartmak istiyoruz' dedi.
İzmir Ticaret Odasında düzenlenen 'Ruanda ülke tanıtım ve iş fırsatları' toplantısına katılan Nkurunziza, Türkiye ile Ruanda'nın ekonomik ilişkilerinin yetersiz olduğunu belirterek, iki ülkenin iş dünyası temsilcilerinin daha fazla bir araya gelmesi gerektiğini kaydetti.
Nkurunziza, Ruanda'nın ithalata bağımlı bir ülke olduğunu ifade ederek, Türkiye ve Ruanda'nın birbirini daha çok tanımaya ihtiyacı olduğunu ve iki ülke arasında doğrudan ticaret yapma imkanının geliştirilmesi gerektiğini belirtti.
Büyükelçi Nkurunziza, Ruanda'nın Doğu ve Orta Afrika'nın kesişme noktasında bulunduğunu vurgulayarak, 'Afrika kıtasındaki bütün ticaret yolları ülkemizden geçiyor. Bu da sizin için büyük bir fırsat. Ruanda'nın toplam ithalatı 3 milyar dolar. Türkiye'den Ruanda'ya yapılan ithalat 31 milyon dolar. Türkiye'nin ithalattaki payı yüzde 1, biz bunu yüzde 10'a çıkartmak istiyoruz. Örneğin, Türkiye'de üretilen ürünler önce Dubai'ye sonra Ruanda'ya gidiyor, böylece daha pahalı oluyor. Bu yüzden doğrudan ticaret yapmamız gerekir.' diye konuştu.
- 'İzmirli şirketler için büyük fırsat'
Türkiye ile Ruanda arasındaki ticaret hacminin olması gerekenin altında olduğunu dile getiren Nkurunziza, Türkiye'de çok fazla hazır giyim ve tekstil ürünü üretildiğini ve Ruanda'nın da buna ihtiyacı olduğunu kaydetti.
Nkurunziza, 'Geçen sene Türkiye'den 25 milyon dolarlık ayakkabı ithal ettik. Siz ayakkabı üretiyorsunuz ama çok az ithal ettik, daha fazla ithal edilebilir. 100 milyonluk ahşap ithal ettik, sadece 1 milyonluk kısmı Türkiye'den geldi. İthal ettiğimiz her şeyi siz üretiyorsunuz, o kadar fazla iş yapma imkanımız var ki. İzmirli şirketler için de büyük fırsat. Ürünlerimiz Avrupa Birliği ile yapılan anlaşmadan sonra vergisiz ve kotasız Türkiye'ye girebiliyor ve aynı şekilde Türkiye'deki ürünlerin gümrük vergisi ve kota uygulanmadan ülkemize girişi sağlanabiliyor.' dedi.
İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cüneyt Güleç de Ruanda'nın keşfedilmeyi bekleyen eşsiz bir hazine olduğunu, 8 milyar dolarlık gayri safi milli hasıla ve yüzde 5,2'lik ekonomik büyüme ile Afrika kıtasının en güçlü ekonomileri arasında yer aldığını kaydetti.
Güleç, 2011 yılında 5,9 milyon dolar olan Türkiye ile Ruanda arasındaki ticaret hacminin 2015 yılında 30,4 milyon dolara ulaştığını, bu rakamların istenen düzeyde olmadığını ifade etti.
Ruanda ile ticaret hacmi içerisinde İzmir'in payının çok düşük olduğunu vurgulayan Güleç, 'İzmirli iş adamları olarak ticaretimizi artırmak için daha çok çalışmalıyız. Çünkü hem Ruanda hem de İzmir daha fazlasını gerçekleştirebilecek potansiyele sahip. Cumhurbaşkanı'mız sayın Recep Tayyip Erdoğan, Türk iş dünyası için Afrika'yı hedef gösterirken, 'biz Batı'dan farklıyız. Batı bugüne kadar Afrika'ya hep almaya gitti, biz vermeye ve paylaşmaya gidiyoruz' diyor. Gerçekten bizler, tüm Afrika ülkelerinin ekonomik gelişimine ve yaşam kalitesinin artırılmasına destek olmak istiyoruz.' diye konuştu.
Kaynak: AA
İzmir Ticaret Odasında düzenlenen 'Ruanda ülke tanıtım ve iş fırsatları' toplantısına katılan Nkurunziza, Türkiye ile Ruanda'nın ekonomik ilişkilerinin yetersiz olduğunu belirterek, iki ülkenin iş dünyası temsilcilerinin daha fazla bir araya gelmesi gerektiğini kaydetti.
Nkurunziza, Ruanda'nın ithalata bağımlı bir ülke olduğunu ifade ederek, Türkiye ve Ruanda'nın birbirini daha çok tanımaya ihtiyacı olduğunu ve iki ülke arasında doğrudan ticaret yapma imkanının geliştirilmesi gerektiğini belirtti.
Büyükelçi Nkurunziza, Ruanda'nın Doğu ve Orta Afrika'nın kesişme noktasında bulunduğunu vurgulayarak, 'Afrika kıtasındaki bütün ticaret yolları ülkemizden geçiyor. Bu da sizin için büyük bir fırsat. Ruanda'nın toplam ithalatı 3 milyar dolar. Türkiye'den Ruanda'ya yapılan ithalat 31 milyon dolar. Türkiye'nin ithalattaki payı yüzde 1, biz bunu yüzde 10'a çıkartmak istiyoruz. Örneğin, Türkiye'de üretilen ürünler önce Dubai'ye sonra Ruanda'ya gidiyor, böylece daha pahalı oluyor. Bu yüzden doğrudan ticaret yapmamız gerekir.' diye konuştu.
- 'İzmirli şirketler için büyük fırsat'
Türkiye ile Ruanda arasındaki ticaret hacminin olması gerekenin altında olduğunu dile getiren Nkurunziza, Türkiye'de çok fazla hazır giyim ve tekstil ürünü üretildiğini ve Ruanda'nın da buna ihtiyacı olduğunu kaydetti.
Nkurunziza, 'Geçen sene Türkiye'den 25 milyon dolarlık ayakkabı ithal ettik. Siz ayakkabı üretiyorsunuz ama çok az ithal ettik, daha fazla ithal edilebilir. 100 milyonluk ahşap ithal ettik, sadece 1 milyonluk kısmı Türkiye'den geldi. İthal ettiğimiz her şeyi siz üretiyorsunuz, o kadar fazla iş yapma imkanımız var ki. İzmirli şirketler için de büyük fırsat. Ürünlerimiz Avrupa Birliği ile yapılan anlaşmadan sonra vergisiz ve kotasız Türkiye'ye girebiliyor ve aynı şekilde Türkiye'deki ürünlerin gümrük vergisi ve kota uygulanmadan ülkemize girişi sağlanabiliyor.' dedi.
İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cüneyt Güleç de Ruanda'nın keşfedilmeyi bekleyen eşsiz bir hazine olduğunu, 8 milyar dolarlık gayri safi milli hasıla ve yüzde 5,2'lik ekonomik büyüme ile Afrika kıtasının en güçlü ekonomileri arasında yer aldığını kaydetti.
Güleç, 2011 yılında 5,9 milyon dolar olan Türkiye ile Ruanda arasındaki ticaret hacminin 2015 yılında 30,4 milyon dolara ulaştığını, bu rakamların istenen düzeyde olmadığını ifade etti.
Ruanda ile ticaret hacmi içerisinde İzmir'in payının çok düşük olduğunu vurgulayan Güleç, 'İzmirli iş adamları olarak ticaretimizi artırmak için daha çok çalışmalıyız. Çünkü hem Ruanda hem de İzmir daha fazlasını gerçekleştirebilecek potansiyele sahip. Cumhurbaşkanı'mız sayın Recep Tayyip Erdoğan, Türk iş dünyası için Afrika'yı hedef gösterirken, 'biz Batı'dan farklıyız. Batı bugüne kadar Afrika'ya hep almaya gitti, biz vermeye ve paylaşmaya gidiyoruz' diyor. Gerçekten bizler, tüm Afrika ülkelerinin ekonomik gelişimine ve yaşam kalitesinin artırılmasına destek olmak istiyoruz.' diye konuştu.