Prof. Dr. Ergönül Açıklaması 'Antibiyotik Direncinden 2050 Yılında 10 Milyon İnsan Ölebilir'
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Başkanı Prof. Dr. Önder Ergönül, “Antibiyotik direncinden 2050 yılında 10 milyon insan ölebilir. Basit enfeksiyonları bile antibiyotikle tedavi edemez durumdayız” dedi.
Antibiyotikler enfeksiyon hastalıklarının tedavisinde kullanılan önemli ilaçlar. Penisilin ve ardından başka antibiyotiklerin bulunması enfeksiyon hastalıklarını ölümcül olmaktan çıkardı. Milyonlarca insanın hayatı kurtarıldı. Gebelik humması, menenjit, zatürre gibi enfeksiyonlar bu sayede ölümcül olmaktan çıktı. Öyle ki antibiyotikler sayesinde enfeksiyon hastalıkları tamamen sorun olmaktan çıktı gibi bir izlenim bile oluştu. Hatta bu iyimserlik yeni antibiyotik bulunması için yapılan yatırımları olumsuz etkiledi. Günümüzde gelinen sonuç, antibiyotiklere karşı direnç oluşturan mikroorganizmalar ve basit enfeksiyonlardan ölen binlerce insan.
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Başkanı Prof. Dr. Önder Ergönül, artık sadece 18 Kasım’ın değil, 14-21 Kasım arasının "Avrupa Antibiyotik Farkındalık Haftası" olarak kutlanacağını kaydederek, “Antibiyotik konusunda farkındalık yaratmak amaçlanıyor. Tıp mensuplarından başlayarak halka doğru giden geniş bir he kesim hedefleniyor. Bu çerçevede antibiyotiklerin fazla ve gereksiz kullanılmasını getirmiş olduğu zararlı sonuçlar anlatılacak” dedi.
“Antibiyotikler gereksiz yere en çok solunum yolu enfeksiyonlarında kullanılıyor”
Prof. Dr. Ergönül, antibiyotiklerin gereksiz kullanımda ciddi zararları olduğunun altını çizerek, “Özellikle gereksiz yere en çok solunum yolu enfeksiyonlarında kullanılmakta. Örneğin virüsler etken olmasına rağmen virüslere karşı hiçbir etkisinin olmamasına rağmen yine de antibiyotik yazma eğilimi mevcut. Bu hem hekimlerin yanlış bilgisi ile olabildiği gibi, hastalar tarafından da istenmek suretiyle körüklenen bir süreç” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin antibiyotiklerin en çok kullanıldığı Avrupa ülkesi olduğunu vurgulayan Ergönül, “Türkiye antibiyotiklerin en çok tüketildiği Avrupa ülkesi. Örneğin Hollanda da her 5 reçeteden birinde antibiyotik varken, Türkiye’nin özellikle bazı illerinde iki reçeteden birinde antibiyotik yazılması söz konusu” dedi.
Prof. Dr. Önder Ergönül, Sağlık Bakanlığı’nın reçetesiz antibiyotik satışının önemli bir karar olduğunu belirterek, “Bu kararın eğitim ile desteklenmesi ve ayrıca denetlenmesi gerekiyor. Bakanlığı yapmış olduğu doğru bir karardı ama bunun izlenmesi ve sürdürülmesi gerekiyor. Bunun yanında kültürel bir dönüşümün de yaşanması için eğitimler şart. O kültürel dönüşümü yaratmak için KLİMİK olarak meslektaşlarımıza yönelik toplantılar yapıyoruz. çünkü bir yandan eczanelerde satılan yani toplum kökenli enfeksiyonlarda kullanılan antibiyotikler olabildiği gibi hastane içinde kullanılan antibiyotikler de var. Bunlar da önemli direnç kaynağı. Bu çerçevede meslektaşlarımızı eğitmeye çalışıyoruz. Enfeksiyon hastalıkları uzmanları bu alanda eğitimlerin öncülüğünü yapıyorlar. KLİMİK olarak İstanbul başta olmak üzere tüm illerimizde bütün hastanelerde bu tür eğitim toplantıları yapmaya çalışacağız” diye konuştu.
“Antibiyotik öncesi çağa dönüş söz konusu olabilir”
Prof. Dr. Ergönül, direnç sorununun tüm dünyayı kaygılandırdığını ifade ederek, “Antibiyotik direncinden 2050 yılında 10 milyon insan ölebilir. Basit enfeksiyonları bile antibiyotikle tedavi edemez durumdayız. Hiç beklemediğimiz ummadığımız antibiyotik öncesi çağa dönüş gibi bir durumla karşılaşabiliriz. Eldeki tüm antibiyotiklere direnç gelişirse hiçbir işe yaramayacakları için adeta antibiyotikler yokmuş gibi öncesi çağa dönmek gündeme gelebilir” dedi.
“Antibiyotik sadece bakterileri öldürür”
Prof. Dr. Ergönül yapılacak en önemli şeyin zaruri olanlar dışında antibiyotik kullanımına son vermek olduğunu vurgulayarak, “Her enfeksiyon için antibiyotik kullanmak gerekmeyebilir. Doktorların gereksiz antibiyotik yazma alışkanlığından vazgeçmesi lazım. Genellikle üst solunum yolu hastalıklarına virüsler neden olur ve bu durumda antibiyotik kullanılmaz; çünkü antibiyotik sadece bakterileri öldürür. Tarım ve hayvancılık alanında da antibiyotik kullanımına son verilmesi ya da en azından azaltılması önemli bir çözüm olacaktır. Dünya Sağlık Örgütü, özellikle aşı ve hijyen gibi alternatiflerin geliştirilmesi tavsiyesinde bulunuyor” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Başkanı Prof. Dr. Önder Ergönül, artık sadece 18 Kasım’ın değil, 14-21 Kasım arasının "Avrupa Antibiyotik Farkındalık Haftası" olarak kutlanacağını kaydederek, “Antibiyotik konusunda farkındalık yaratmak amaçlanıyor. Tıp mensuplarından başlayarak halka doğru giden geniş bir he kesim hedefleniyor. Bu çerçevede antibiyotiklerin fazla ve gereksiz kullanılmasını getirmiş olduğu zararlı sonuçlar anlatılacak” dedi.
“Antibiyotikler gereksiz yere en çok solunum yolu enfeksiyonlarında kullanılıyor”
Prof. Dr. Ergönül, antibiyotiklerin gereksiz kullanımda ciddi zararları olduğunun altını çizerek, “Özellikle gereksiz yere en çok solunum yolu enfeksiyonlarında kullanılmakta. Örneğin virüsler etken olmasına rağmen virüslere karşı hiçbir etkisinin olmamasına rağmen yine de antibiyotik yazma eğilimi mevcut. Bu hem hekimlerin yanlış bilgisi ile olabildiği gibi, hastalar tarafından da istenmek suretiyle körüklenen bir süreç” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin antibiyotiklerin en çok kullanıldığı Avrupa ülkesi olduğunu vurgulayan Ergönül, “Türkiye antibiyotiklerin en çok tüketildiği Avrupa ülkesi. Örneğin Hollanda da her 5 reçeteden birinde antibiyotik varken, Türkiye’nin özellikle bazı illerinde iki reçeteden birinde antibiyotik yazılması söz konusu” dedi.
Prof. Dr. Önder Ergönül, Sağlık Bakanlığı’nın reçetesiz antibiyotik satışının önemli bir karar olduğunu belirterek, “Bu kararın eğitim ile desteklenmesi ve ayrıca denetlenmesi gerekiyor. Bakanlığı yapmış olduğu doğru bir karardı ama bunun izlenmesi ve sürdürülmesi gerekiyor. Bunun yanında kültürel bir dönüşümün de yaşanması için eğitimler şart. O kültürel dönüşümü yaratmak için KLİMİK olarak meslektaşlarımıza yönelik toplantılar yapıyoruz. çünkü bir yandan eczanelerde satılan yani toplum kökenli enfeksiyonlarda kullanılan antibiyotikler olabildiği gibi hastane içinde kullanılan antibiyotikler de var. Bunlar da önemli direnç kaynağı. Bu çerçevede meslektaşlarımızı eğitmeye çalışıyoruz. Enfeksiyon hastalıkları uzmanları bu alanda eğitimlerin öncülüğünü yapıyorlar. KLİMİK olarak İstanbul başta olmak üzere tüm illerimizde bütün hastanelerde bu tür eğitim toplantıları yapmaya çalışacağız” diye konuştu.
“Antibiyotik öncesi çağa dönüş söz konusu olabilir”
Prof. Dr. Ergönül, direnç sorununun tüm dünyayı kaygılandırdığını ifade ederek, “Antibiyotik direncinden 2050 yılında 10 milyon insan ölebilir. Basit enfeksiyonları bile antibiyotikle tedavi edemez durumdayız. Hiç beklemediğimiz ummadığımız antibiyotik öncesi çağa dönüş gibi bir durumla karşılaşabiliriz. Eldeki tüm antibiyotiklere direnç gelişirse hiçbir işe yaramayacakları için adeta antibiyotikler yokmuş gibi öncesi çağa dönmek gündeme gelebilir” dedi.
“Antibiyotik sadece bakterileri öldürür”
Prof. Dr. Ergönül yapılacak en önemli şeyin zaruri olanlar dışında antibiyotik kullanımına son vermek olduğunu vurgulayarak, “Her enfeksiyon için antibiyotik kullanmak gerekmeyebilir. Doktorların gereksiz antibiyotik yazma alışkanlığından vazgeçmesi lazım. Genellikle üst solunum yolu hastalıklarına virüsler neden olur ve bu durumda antibiyotik kullanılmaz; çünkü antibiyotik sadece bakterileri öldürür. Tarım ve hayvancılık alanında da antibiyotik kullanımına son verilmesi ya da en azından azaltılması önemli bir çözüm olacaktır. Dünya Sağlık Örgütü, özellikle aşı ve hijyen gibi alternatiflerin geliştirilmesi tavsiyesinde bulunuyor” şeklinde konuştu.