CHP Genel Başkan Yardımcısı Torun Açıklaması
'Böyle bir baskı ve OHAL ortamında, darbe tehdidinden sonra gelişen süreçte hala toplumun ötekileştiği, ayrıştığı, içte ve dışta ciddi bir anarşi ve terör olduğu yapının içerisinde, zaten sağlıklı bir anayasa çıkmasını beklemek doğru olmaz'.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, 'Böyle bir baskı ve OHAL ortamında, darbe tehdidinden sonra gelişen süreçte hala toplumun ötekileştiği, ayrıştığı, içte ve dışta ciddi bir anarşi ve terör olduğu yapının içerisinde, zaten sağlıklı bir anayasa çıkmasını beklemek doğru olmaz.' dedi.
Torun, bir kafede yaptığı basın toplantısında, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Başkanlık tartışmalarıyla ilgili kendilerine sürekli soru sorulduğunu dile getiren Torun, diyaloğa açık olduklarını ancak içeriğini bilmedikleri bir konu hakkında 'evet' demelerinin beklenemeyeceğini söyledi. Demokratik parlamenter sistemden yana olduklarını anlatan Torun, 'tek bir kişi için başkanlık, kişiye özgü başkanlık istendiğini' ifade etti. Torun, 'Türkiye'nin, bir kişinin iradesine teslim olmak gibi bir şansı yok.' dedi.
Bir gazetecinin, 'Diyelim ki başkanlık önerisinin içeriği size getirildi, içeriğini gördünüz ve eleştirilerinizin aksine başarılı bir taslak olursa yine de 'hayır' mı dersiniz yoksa tartışalım mı dersiniz' sorusunu yanıtlarken Torun, tartışmaya önem verdiklerini, gerçekten bu ülkenin sorunlarını çözecek mükemmel bir yapı olursa tamamen 'hayır' diyemeyeceklerini belirtti. Torun, 'Biz bütün kapıları kapatıp, 'hayır hiçbir konuyu tartışmıyoruz, görüşmüyoruz' demiyoruz' ifadesini kullandı.
Seyit Torun, 'Sizin önünüze iki partinin mutfağında hazırlanacak bir anayasa önerisi gelecek nasıl değerlendiriyorsunuz?' sorusunu yanıtlarken de görüşlerinin alınmadığı bir konuya kabul vermelerinin söz konusu olmadığını söyledi. Anayasanın bir uzlaşı mutabakatı ve ortak düşünce olduğunu kaydeden Torun, 'Belirli odalarda hazırlanarak, dayatılarak kabul edilecek bir şey değil asla.' değerlendirmesini yaptı. Uzun süredir yeni anaysa konusunda çalıştıklarını hatırlatan Torun, yeni anayasanın bundan sonra tartışılmaması için ortak akılla hazırlanması gerektiğine işaret etti.
'Türkiye'de uzlaşı metni ortaya çıkarma şartları var mı?' sorusu üzerine de Torun, söz konusu şartların bulunmadığını söyledi. Torun, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Böyle bir baskı ve OHAL ortamında şu anda, darbe tehdidinden sonra gelişen süreçte hala toplumun ötekileştiği, ayrıştığı, içte ve dışta ciddi bir anarşi ve terör olduğu yapının içerisinde, böyle bir ortamda zaten sağlıklı bir anayasa çıkmasını beklemek doğru olmaz. Bir kere karşılıklı uzlaşı yok, ortak akıl yok, karşılıklı bir şekilde nezaket yok. Bir çözüm arıyoruz, katkıda bulunmaya çalışıyoruz, tamamen kapıları kapatarak, hiçbir öneriyi kabul etmeden, hiçbir öneriyi bir şekilde kayda almadan da reddetmenin doğru olmadığını düşünüyorum.'
Hükümetin Yenikapı ruhunu sürekli sabote ettiğini ileri süren Torun, 'Türkiye'yi normalleştireceksek, Türkiye'de içinde bulunduğumuz bugünkü sorunları çözeceksek mutlaka parlamento devreye girmeli ve Meclis bu konuda yetkili olmalı.' dedi. Seyit Torun, ülkenin Meclis yerine OHAL ve KHK'larla yönetildiğini savunarak, bunu 'saygısızlık' olarak niteledi.
Torun, şu görüşleri savundu:
'Şu anda çıkan KHK'lar da bu süreci yönetme adına değil. Geçmişte çıkmayan yasalar, geçmişte parlamentoda kabul edilmemiş yasalar gündemde ve onlar çıkarılıyor. Burada tamamen bir aldatmaca var. Belki de karşı bir darbe var, Meclise bir darbe var, Meclis iradesinin gasbı söz konusu burada. Herhalde hükümet bu şekilde çok kolay yönettiği için, tamamen kendi inisiyatifini istediği gibi kullandığı için, rahat da bir ortam olduğu için bunu sürdürüyorlar. Bunu kabul etmemiz mümkün değil, bir an önce normalleşmeliyiz ve Meclisin iradesine saygı duymalıyız.
İnancım şudur ki kendi içindeki FETÖ'nün siyasal uzantılarını da gizlemek için yapıyor, bunun başka bir anlamı yok. Niye komisyonlar sağlıklı işlemiyor? Niye şu anda parlamento çatısı altında yetki kullanımıyla daha gerçekçi kararlar alınmıyor? Şu anda bütçe yapılıyor, maalesef bütçeyi yapanlar bile yaptıkları bütçeden emin değiller ve çok gergin bir ortamda, çok havada kalan sorularla, sorunlarla karşı karşıyayız. Türkiye şu anda hiçbir anlamda yönetilemiyor.'
Kaynak: AA
Torun, bir kafede yaptığı basın toplantısında, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Başkanlık tartışmalarıyla ilgili kendilerine sürekli soru sorulduğunu dile getiren Torun, diyaloğa açık olduklarını ancak içeriğini bilmedikleri bir konu hakkında 'evet' demelerinin beklenemeyeceğini söyledi. Demokratik parlamenter sistemden yana olduklarını anlatan Torun, 'tek bir kişi için başkanlık, kişiye özgü başkanlık istendiğini' ifade etti. Torun, 'Türkiye'nin, bir kişinin iradesine teslim olmak gibi bir şansı yok.' dedi.
Bir gazetecinin, 'Diyelim ki başkanlık önerisinin içeriği size getirildi, içeriğini gördünüz ve eleştirilerinizin aksine başarılı bir taslak olursa yine de 'hayır' mı dersiniz yoksa tartışalım mı dersiniz' sorusunu yanıtlarken Torun, tartışmaya önem verdiklerini, gerçekten bu ülkenin sorunlarını çözecek mükemmel bir yapı olursa tamamen 'hayır' diyemeyeceklerini belirtti. Torun, 'Biz bütün kapıları kapatıp, 'hayır hiçbir konuyu tartışmıyoruz, görüşmüyoruz' demiyoruz' ifadesini kullandı.
Seyit Torun, 'Sizin önünüze iki partinin mutfağında hazırlanacak bir anayasa önerisi gelecek nasıl değerlendiriyorsunuz?' sorusunu yanıtlarken de görüşlerinin alınmadığı bir konuya kabul vermelerinin söz konusu olmadığını söyledi. Anayasanın bir uzlaşı mutabakatı ve ortak düşünce olduğunu kaydeden Torun, 'Belirli odalarda hazırlanarak, dayatılarak kabul edilecek bir şey değil asla.' değerlendirmesini yaptı. Uzun süredir yeni anaysa konusunda çalıştıklarını hatırlatan Torun, yeni anayasanın bundan sonra tartışılmaması için ortak akılla hazırlanması gerektiğine işaret etti.
'Türkiye'de uzlaşı metni ortaya çıkarma şartları var mı?' sorusu üzerine de Torun, söz konusu şartların bulunmadığını söyledi. Torun, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Böyle bir baskı ve OHAL ortamında şu anda, darbe tehdidinden sonra gelişen süreçte hala toplumun ötekileştiği, ayrıştığı, içte ve dışta ciddi bir anarşi ve terör olduğu yapının içerisinde, böyle bir ortamda zaten sağlıklı bir anayasa çıkmasını beklemek doğru olmaz. Bir kere karşılıklı uzlaşı yok, ortak akıl yok, karşılıklı bir şekilde nezaket yok. Bir çözüm arıyoruz, katkıda bulunmaya çalışıyoruz, tamamen kapıları kapatarak, hiçbir öneriyi kabul etmeden, hiçbir öneriyi bir şekilde kayda almadan da reddetmenin doğru olmadığını düşünüyorum.'
Hükümetin Yenikapı ruhunu sürekli sabote ettiğini ileri süren Torun, 'Türkiye'yi normalleştireceksek, Türkiye'de içinde bulunduğumuz bugünkü sorunları çözeceksek mutlaka parlamento devreye girmeli ve Meclis bu konuda yetkili olmalı.' dedi. Seyit Torun, ülkenin Meclis yerine OHAL ve KHK'larla yönetildiğini savunarak, bunu 'saygısızlık' olarak niteledi.
Torun, şu görüşleri savundu:
'Şu anda çıkan KHK'lar da bu süreci yönetme adına değil. Geçmişte çıkmayan yasalar, geçmişte parlamentoda kabul edilmemiş yasalar gündemde ve onlar çıkarılıyor. Burada tamamen bir aldatmaca var. Belki de karşı bir darbe var, Meclise bir darbe var, Meclis iradesinin gasbı söz konusu burada. Herhalde hükümet bu şekilde çok kolay yönettiği için, tamamen kendi inisiyatifini istediği gibi kullandığı için, rahat da bir ortam olduğu için bunu sürdürüyorlar. Bunu kabul etmemiz mümkün değil, bir an önce normalleşmeliyiz ve Meclisin iradesine saygı duymalıyız.
İnancım şudur ki kendi içindeki FETÖ'nün siyasal uzantılarını da gizlemek için yapıyor, bunun başka bir anlamı yok. Niye komisyonlar sağlıklı işlemiyor? Niye şu anda parlamento çatısı altında yetki kullanımıyla daha gerçekçi kararlar alınmıyor? Şu anda bütçe yapılıyor, maalesef bütçeyi yapanlar bile yaptıkları bütçeden emin değiller ve çok gergin bir ortamda, çok havada kalan sorularla, sorunlarla karşı karşıyayız. Türkiye şu anda hiçbir anlamda yönetilemiyor.'