Baba Yadigarı Karavana Gözü Gibi Bakıyor
Kayseri'de yaşayan Necla Çelebi Erkaya, merhum babasının karavana dönüştürüp yıllarca kullandığı 1955 model otobüse çürümemesi için üzerine koruma yaptırarak, bakımını da düzenli olarak yaptırıyor Erkaya: 'Babam karavan konusunda çok titizdi. Biz de onun bu hassasiyetini hatırladıkça arabanın bakımlarını ihmal edemiyoruz. Her yıl düzenli olarak bakımı yapılıyor. Hala kontağa basınca çalışır'
SERCAN KÜÇÜKŞAHİN - Kayseri'de yaşayan 57 yaşındaki Necla Çelebi Erkaya, merhum babasının karavan olarak kullandığı 1955 model otobüsü evinin bahçesinde muhafaza ediyor.
Babası Doğan Çelebi'nin 'Seyyah Çelebi' ismini verdiği otobüsü 1970'de Erzurum'dan aldığını belirten Erkaya, o tarihten sonra aile olarak bütün seyahatlerini karavana dönüştürülen otobüsle yaptıklarını söyledi.
Babasının seyahate çok düşkün olduğunu vurgulayan Erkaya, 'Babam kamyon şoförlüğüyle iş hayatına başladı. Bir süre de otobüs şoförlüğü yaptı. Daha sonra müteahhitlik yapmaya başladı. Eskiden beri uzun ve yolda istediği yerde konaklayabileceği seyahatleri severdi' diye konuştu.
Erzurum'dan getirdiği otobüsü karavana dönüştüren babasının, aracın iç donanımı için çok emek harcadığını ifade eden Erkaya, şunları kaydetti:
'Babam bu karavanla üç kez umreye gitti. Her gittiğinde 3 ay bu karavanda kalırdı. Kısa seyahatleri hiç sevmezdi. Biz de onun anısını muhafaza etmeye çalışıyoruz. Bahçemizin en güzel yerine onu koyduk. Çürümesin diye üzerine koruma yaptırdık. Karavana her bakışımızda babamızın yaşama sevincini görüyoruz. Özellikle torunlar çok seviyor.'
Babasını 2009 yılında kaybettiğini belirten Erkaya, 'Babam karavanın bütün bakımlarını kendisi yapardı. Bir parçası bozulunca Almayan'dan orijinalini getirtirdi. Karavan konusunda çok titizdi. Biz de onun bu hassasiyetini hatırladıkça arabanın bakımlarını ihmal edemiyoruz. Her yıl düzenli olarak bakımı yapılıyor. Hala kontağa basınca çalışır.' ifadelerini kullandı.
- Üniversite yıllarında karavanda konaklamış
Üniversite yıllarında bir dönem karavanda kaldığını anlatan Erkaya, şöyle devam etti:
'1980 yılında İstanbul'da üniversite son sınıfta okuyordum. İhtilal olunca bütün yurtlar kapandı. Oteller müşteri almıyordu. Yanında kalacak akrabam da yoktu. Sınav dönemi geldi ve benim kalacak yerim yoktu. Babam karavanı İstanbul'a getirdi. İlk olarak Vatan Caddesi'nde konakladık. Birkaç gün sonra Sarayburnu ve daha sonra da bir çok yere karavanı kurduk. Bu sayede üniversite eğitimimi tamamladım. O günler aklımdan hiç çıkmıyor.'
Kaynak: AA
Babası Doğan Çelebi'nin 'Seyyah Çelebi' ismini verdiği otobüsü 1970'de Erzurum'dan aldığını belirten Erkaya, o tarihten sonra aile olarak bütün seyahatlerini karavana dönüştürülen otobüsle yaptıklarını söyledi.
Babasının seyahate çok düşkün olduğunu vurgulayan Erkaya, 'Babam kamyon şoförlüğüyle iş hayatına başladı. Bir süre de otobüs şoförlüğü yaptı. Daha sonra müteahhitlik yapmaya başladı. Eskiden beri uzun ve yolda istediği yerde konaklayabileceği seyahatleri severdi' diye konuştu.
Erzurum'dan getirdiği otobüsü karavana dönüştüren babasının, aracın iç donanımı için çok emek harcadığını ifade eden Erkaya, şunları kaydetti:
'Babam bu karavanla üç kez umreye gitti. Her gittiğinde 3 ay bu karavanda kalırdı. Kısa seyahatleri hiç sevmezdi. Biz de onun anısını muhafaza etmeye çalışıyoruz. Bahçemizin en güzel yerine onu koyduk. Çürümesin diye üzerine koruma yaptırdık. Karavana her bakışımızda babamızın yaşama sevincini görüyoruz. Özellikle torunlar çok seviyor.'
Babasını 2009 yılında kaybettiğini belirten Erkaya, 'Babam karavanın bütün bakımlarını kendisi yapardı. Bir parçası bozulunca Almayan'dan orijinalini getirtirdi. Karavan konusunda çok titizdi. Biz de onun bu hassasiyetini hatırladıkça arabanın bakımlarını ihmal edemiyoruz. Her yıl düzenli olarak bakımı yapılıyor. Hala kontağa basınca çalışır.' ifadelerini kullandı.
- Üniversite yıllarında karavanda konaklamış
Üniversite yıllarında bir dönem karavanda kaldığını anlatan Erkaya, şöyle devam etti:
'1980 yılında İstanbul'da üniversite son sınıfta okuyordum. İhtilal olunca bütün yurtlar kapandı. Oteller müşteri almıyordu. Yanında kalacak akrabam da yoktu. Sınav dönemi geldi ve benim kalacak yerim yoktu. Babam karavanı İstanbul'a getirdi. İlk olarak Vatan Caddesi'nde konakladık. Birkaç gün sonra Sarayburnu ve daha sonra da bir çok yere karavanı kurduk. Bu sayede üniversite eğitimimi tamamladım. O günler aklımdan hiç çıkmıyor.'