AB 2016 Türkiye İlerleme Raporu
AB Uyum Komisyonu Başkanı Gülpınar: 'Sanki hep bir tarafın hakkını savunuyor gibi ve hep terör örgütlerinin haklarını savunur bir mantalitesi var bu raporların'.
HÜSEYİN GAZİ KAYKI - Avrupa Birliği (AB) Uyum Komisyonu Başkanı AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Kasım Gülpınar, AB 2016 Türkiye İlerleme Raporu'nun objektif olmadığını belirterek, 'Sanki hep bir tarafın hakkını savunuyor gibi ve hep terör örgütlerinin haklarını savunur bir mantalitesi var bu raporların.' dedi.
Gülpınar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, AB 2016 Türkiye İlerleme Raporu, bir önceki raporla kıyaslandığında, AB'nin, Türkiye ile ilişkilerini çok fazla düzeltme ve geliştirme adına bir çaba sarfetmediğinin net bir şekilde görüldüğünü belirtti.
Raporun objektif olmadığını anlatan Gülpınar, 'Buna dair çok net argümanlarımız ve delillerimiz var. Böyle ezbere, laf olsun diye söylenmiş bir ifade değil, benim bu söylemek istediğim. AB, bugün terör örgütleriyle ilişkilerini gözden geçirmek durumunda.' değerlendirmesinde bulundu.
Gülpınar, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Objektif, bağımsız bir gözle baktığınızda, dışarıdan herhangi birine bu raporu teslim ettiğinizde, incelediğinizde sanki hep bir tarafın hakkını savunuyor gibi ve hep terör örgütlerinin haklarını savunur bir mantalitesi var bu raporların. Hiçbir zaman terör örgütlerinin şerrinden mağdur olmuş, onların baskısı altında ezilmiş, onların tahakkümü altında sesini çıkaramayan o kitlenin hiçbir şekilde bir savunuculuğunu göremiyorsunuz.'
PKK, FETÖ ve DHKP-C gibi terör örgütlerinin bazı Avrupa ülkelerinde korunup kollandığına dikkati çeken Gülpınar, 'Şimdi bu terör örgütlerinin sanki topyekun ve onun destekçilerinin, siyasi kimlik altında görev yapan siyasetçilerinin hakkını savunur tarzda hep bir bakış açısı var. Bu, kesinlikle bizim kabul edeceğimiz bir şey değil.' diye konuştu.
AB Uyum Komisyonu Başkanı Gülpınar, şunları söyledi:
'Yani buraya geldiklerinde yaptıkları ziyaretler, gittikleri, taşrada uğradıkları bölgeler, şehirler, bunların hepsini bir bütün olarak ele aldığınızda maalesef bunu görmemek mümkün değil. Özellikle bölge milletvekili olarak bunu çok net bir şekilde ifade edebilirim. Yani belki ben AB Uyum Komisyonu Başkanı olmasam, usul yerini bulsun diye yapılacak o temasları dahi yapmayacaklar. İktidar partisi milletvekiliyiz, bölge milletvekiliyiz, Kürt kökenliyiz ama ona rağmen hiçbir şekilde 'Ya bir de bunları dinleyelim. Bunlar ne diyor?' deme zahmetine girmeyecekler. Zaten dinlemediğiniz şeyi rapora da yansıtamazsınız. Onun için raporda da böyle bir şeyi görmeniz mümkün değil.'
Kaynak: AA
Gülpınar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, AB 2016 Türkiye İlerleme Raporu, bir önceki raporla kıyaslandığında, AB'nin, Türkiye ile ilişkilerini çok fazla düzeltme ve geliştirme adına bir çaba sarfetmediğinin net bir şekilde görüldüğünü belirtti.
Raporun objektif olmadığını anlatan Gülpınar, 'Buna dair çok net argümanlarımız ve delillerimiz var. Böyle ezbere, laf olsun diye söylenmiş bir ifade değil, benim bu söylemek istediğim. AB, bugün terör örgütleriyle ilişkilerini gözden geçirmek durumunda.' değerlendirmesinde bulundu.
Gülpınar, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Objektif, bağımsız bir gözle baktığınızda, dışarıdan herhangi birine bu raporu teslim ettiğinizde, incelediğinizde sanki hep bir tarafın hakkını savunuyor gibi ve hep terör örgütlerinin haklarını savunur bir mantalitesi var bu raporların. Hiçbir zaman terör örgütlerinin şerrinden mağdur olmuş, onların baskısı altında ezilmiş, onların tahakkümü altında sesini çıkaramayan o kitlenin hiçbir şekilde bir savunuculuğunu göremiyorsunuz.'
PKK, FETÖ ve DHKP-C gibi terör örgütlerinin bazı Avrupa ülkelerinde korunup kollandığına dikkati çeken Gülpınar, 'Şimdi bu terör örgütlerinin sanki topyekun ve onun destekçilerinin, siyasi kimlik altında görev yapan siyasetçilerinin hakkını savunur tarzda hep bir bakış açısı var. Bu, kesinlikle bizim kabul edeceğimiz bir şey değil.' diye konuştu.
AB Uyum Komisyonu Başkanı Gülpınar, şunları söyledi:
'Yani buraya geldiklerinde yaptıkları ziyaretler, gittikleri, taşrada uğradıkları bölgeler, şehirler, bunların hepsini bir bütün olarak ele aldığınızda maalesef bunu görmemek mümkün değil. Özellikle bölge milletvekili olarak bunu çok net bir şekilde ifade edebilirim. Yani belki ben AB Uyum Komisyonu Başkanı olmasam, usul yerini bulsun diye yapılacak o temasları dahi yapmayacaklar. İktidar partisi milletvekiliyiz, bölge milletvekiliyiz, Kürt kökenliyiz ama ona rağmen hiçbir şekilde 'Ya bir de bunları dinleyelim. Bunlar ne diyor?' deme zahmetine girmeyecekler. Zaten dinlemediğiniz şeyi rapora da yansıtamazsınız. Onun için raporda da böyle bir şeyi görmeniz mümkün değil.'