Dün Karara Bağlanan 'Cerattepe' Davasında Detaylar Dikkat Çekiyor
Artvin’in Cerattepe mevkiinde bakır madeni çıkarılması konusunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın, "Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Olumlu" raporunun yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle açılan davada dün karar verildi. Rize İdare Mahkemesi ÇED olumlu raporunun iptalini reddederken, açıklanan 45 sayfalık kararda ilginç detaylar dikkat çekiyor.
Cerattepe mevkisinde Özaltın İnşaat tarafından işletilen “Cerattepe Bakır Madeni, kırma eleme tesisi ve teleferik hattı” inşaatlarının durdurulmasına yönelik Artvin halkı tarafından Rize İdare Mahkemesi’ne açılan “Çevre Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu raporunun” iptali için dava açılmıştı. Dün davayla ilgili açıklanan 45 sayfalık kararda, "Devlet ormanlarında gerekli iznin alınması ile madencilik faaliyetlerinin gerçekleştirilmesinin mümkün olduğu ve dava konusu madencilik projesi için gerekli izinlerin alındığı, projenin devlet ormanı olan alanda yapılmasında mevzuata aykırı bir durum olmadığı" belirtildi.
Verilen kararda, yapılan itirazlara ilişkin olarak ise "Madencilik Faaliyetleri İzin Yönetmeliği hükümlerine göre milli park alanı ile kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ile turizm merkezlerinin bulunduğu alanlarda dahi gerekli izinler alınmak kaydıyla madencilik faaliyetlerinin yapılması mümkün iken, dava konusu madencilik projesinin milli park alanında yapılmadığı, milli park alanına 660 metre uzaklıkta olduğu, turizm koruma ve gelişim bölgesi ile turizm merkezinin ise kapsamında değil, yanında yer aldığı hususları dikkate alındığında, dava konusu projenin yapıldığı alanın mevzuat açısından yasaklı alanlar içerisinde yer almadığı da sabittir" değerlendirilmesinde bulunuldu.
Davacı olma ehliyetleri reddedildi
Açılan dava davacı sayısı ve çeşitliliği bakımından Türkiye’nin en büyük çevre davası olarak kabul edilse de davacılar arasındaki farlılık davanın olumsuz sonuçlanmasına etki eden nedenlerden bir tanesi oldu. 36’sı sivil toplum kuruluşu olan davada toplamda 750 davacı bulunurken, davayı 13 davacı avukat yürüttü. Davacılar arasında Artvin’de bulunan neredeyse tüm dernekler, kooperatifler, odalar ve siyasi partiler de yer aldı. Davacılar arasında yer alan sivil toplum örgütleri arasında; Artvin Bakkallar Derneği, Avcılar Derneği, Zihinsel Engelliler Derneği ve Artvin Fenerbahçeliler Derneği gibi farklı dernekler dikkat çekti. Mahkeme davacı sivil toplum kuruluşlarından bir bölümünün sadece kendi üyelerinin hak ve çıkarlarını korumaya yönelik faaliyet gösterebileceği, çevre konularında faaliyetleri bulunamayacağı gerekçesi ile dava ehliyetlerinin reddine karar verdi.
Reddi hakim talebi süre kazanmak için
Mahkeme tutanaklarına göre davacı avukatlar, 19/9/2016 tarihinde Rize İdare Mahkemesi’nde görülen karar davasında reddi hakim talebinde bulundular. Yapılan değerlendirmede; isteme dayanak olabilecek herhangi bir sebep gösterilemedi, inandırıcı bir delil sunulamadığı ve red talebinin davayı uzatmak amacı ile yapıldığı kanaatine varıldığından reddi hakim talebi de reddedildi.
Bir red de Anayasa Mahkemesi’nden
Gerekçeli karar tutanağına göre Türkiye’nin en büyük çevre davasına bir red de Anayasa Mahkemesi’nden gelmiş. Davacılar projeyi durdurabilmek için Orman Kanunu’nun 16. Maddesi 1. Fırkasında yer alan ormanlarda maden faaliyetlerinin Çevre ve Orman Bakanlığı’nın izni ile yapılabilmesini öngören hükmün iptali için bir dava açıldı. Anayasa Mahkemesi bu talebi de Anayasanın 169. Maddesi uyarınca kamu yararı ve zorunluluklar dikkate alınarak 169. Maddeye aykırılık bulunmadığından reddetmiş.
Rize İdare Mahkemesi gerekçeli kararına göre açılan dava neticesinde, projeye yönelik iptali istenilen 2/6/2015 ve 3882 sayılı ÇED olumlu kararının hukuka ve mevzuata uygun olduğuna karar verilerek iptal talebi reddedildi. 16 bin 784 TL’lik yargılama giderleri de davacılar üzerine bırakıldı.
Kaynak: İHA
Verilen kararda, yapılan itirazlara ilişkin olarak ise "Madencilik Faaliyetleri İzin Yönetmeliği hükümlerine göre milli park alanı ile kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ile turizm merkezlerinin bulunduğu alanlarda dahi gerekli izinler alınmak kaydıyla madencilik faaliyetlerinin yapılması mümkün iken, dava konusu madencilik projesinin milli park alanında yapılmadığı, milli park alanına 660 metre uzaklıkta olduğu, turizm koruma ve gelişim bölgesi ile turizm merkezinin ise kapsamında değil, yanında yer aldığı hususları dikkate alındığında, dava konusu projenin yapıldığı alanın mevzuat açısından yasaklı alanlar içerisinde yer almadığı da sabittir" değerlendirilmesinde bulunuldu.
Davacı olma ehliyetleri reddedildi
Açılan dava davacı sayısı ve çeşitliliği bakımından Türkiye’nin en büyük çevre davası olarak kabul edilse de davacılar arasındaki farlılık davanın olumsuz sonuçlanmasına etki eden nedenlerden bir tanesi oldu. 36’sı sivil toplum kuruluşu olan davada toplamda 750 davacı bulunurken, davayı 13 davacı avukat yürüttü. Davacılar arasında Artvin’de bulunan neredeyse tüm dernekler, kooperatifler, odalar ve siyasi partiler de yer aldı. Davacılar arasında yer alan sivil toplum örgütleri arasında; Artvin Bakkallar Derneği, Avcılar Derneği, Zihinsel Engelliler Derneği ve Artvin Fenerbahçeliler Derneği gibi farklı dernekler dikkat çekti. Mahkeme davacı sivil toplum kuruluşlarından bir bölümünün sadece kendi üyelerinin hak ve çıkarlarını korumaya yönelik faaliyet gösterebileceği, çevre konularında faaliyetleri bulunamayacağı gerekçesi ile dava ehliyetlerinin reddine karar verdi.
Reddi hakim talebi süre kazanmak için
Mahkeme tutanaklarına göre davacı avukatlar, 19/9/2016 tarihinde Rize İdare Mahkemesi’nde görülen karar davasında reddi hakim talebinde bulundular. Yapılan değerlendirmede; isteme dayanak olabilecek herhangi bir sebep gösterilemedi, inandırıcı bir delil sunulamadığı ve red talebinin davayı uzatmak amacı ile yapıldığı kanaatine varıldığından reddi hakim talebi de reddedildi.
Bir red de Anayasa Mahkemesi’nden
Gerekçeli karar tutanağına göre Türkiye’nin en büyük çevre davasına bir red de Anayasa Mahkemesi’nden gelmiş. Davacılar projeyi durdurabilmek için Orman Kanunu’nun 16. Maddesi 1. Fırkasında yer alan ormanlarda maden faaliyetlerinin Çevre ve Orman Bakanlığı’nın izni ile yapılabilmesini öngören hükmün iptali için bir dava açıldı. Anayasa Mahkemesi bu talebi de Anayasanın 169. Maddesi uyarınca kamu yararı ve zorunluluklar dikkate alınarak 169. Maddeye aykırılık bulunmadığından reddetmiş.
Rize İdare Mahkemesi gerekçeli kararına göre açılan dava neticesinde, projeye yönelik iptali istenilen 2/6/2015 ve 3882 sayılı ÇED olumlu kararının hukuka ve mevzuata uygun olduğuna karar verilerek iptal talebi reddedildi. 16 bin 784 TL’lik yargılama giderleri de davacılar üzerine bırakıldı.