En Fazla Aile Şirketi G8 Ülkelerinde
Bursa’nın İnegöl ilçesinde iş adamlarına aile şirketleri anlatıldı.
İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası (İTSO) tarafından “aile şirketlerinde kurumsallaşma ve yeniden yapılanma” konulu seminer tertiplendi. Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü öğretim görevlisi Doç. Dr. Mehmet Eryılmaz, dünyada ve Türkiye’de aile şirketleri ve ülke ekonomileri açısından önemini anlatarak, “Yurtdışında en eski aile şirketlerine bakıldığında ilk sırayı kuruluş yılı 578’e kadar uzanan Kongo Gumi adlı Japon firması alıyor. 40. nesle kadar ulaşmış durumda. Bir başka Japon firması olan Hoshi ise 718 yılında kurulmuş ve 46. nesle ulaşmış durumda. En eski 100 aile şirketinin ülkelere göre dağılımında Birleşik Krallık ve Fransa 16 ile ilk 2 sırayı alırken, onları 15 aile şirketiyle İtalya takip ediyor. En fazla aile şirketi olan ülkelerin hepsi G8 ülkesi. Türkiye’de ise en eski aile şirketi sıralamasında ilk sırayı 1777 yılında kurulan Ali Muhidddin Hacı Bekir işletmesi alıyor. Aslında Zidjian Company, 1623 yılında İstanbul’da kurulmuştur. Fakat aile 1909 yılında ABD’ye göç ettiğinde bugün şirket sıralamalarda bir ABD şirketi olarak gösterilmektedir” dedi.
Eryılmaz, “Dünyadaki bütün şirketlerin üçte ikisinin bir ailenin sahipliğinde olduğu tahmin edilmektedir. İtalya’da 100 büyük şirketin yüzde 43’ü, ABD’de 500 büyük şirketin yüzde 33’ü, Fransa’da 100 büyük şirketin yüzde 26’sı, Almanya’da 100 büyük şirketin yüzde 7’si aile şirketidir. Türkiye’de ilk 500 şirketin yaklaşık yüzde 40’ı, genel olarak ise Türk şirketlerinin yüzde 90-95’i aile şirketidir. Ekonomilerde bu derece önemli yer tutmalarına rağmen, aile şirketlerinin yalnızca yaklaşık üçte biri üçüncü kuşağa ulaşabilmektedir. Aile şirketleri sık sık çalışanlarına aile sıcaklığı yayan bir çalışma ortamı sunar. Kadınlar şirketlerin yönetim kademelerine gelirken sıklıkla ‘cam tavan’ diye tabir edilen bazı problemler yaşarlar. 2009 yılında yayınlanan bir raporda, kadın CEO rakamlarında Türkiye’nin yüzde 12 ile Finlandiya’dan sonra dünyada 2. olduğu görülmektedir. Aile şirketlerinin en mühim avantajlarından bir tanesi de çalışanların çok yüksek seviyede kurumla özdeşleşmeleridir. Aile şirketlerinde sık karar alma süreçleri de daha hızlı işlemektedir” diye konuştu.
Kaynak: İHA
Eryılmaz, “Dünyadaki bütün şirketlerin üçte ikisinin bir ailenin sahipliğinde olduğu tahmin edilmektedir. İtalya’da 100 büyük şirketin yüzde 43’ü, ABD’de 500 büyük şirketin yüzde 33’ü, Fransa’da 100 büyük şirketin yüzde 26’sı, Almanya’da 100 büyük şirketin yüzde 7’si aile şirketidir. Türkiye’de ilk 500 şirketin yaklaşık yüzde 40’ı, genel olarak ise Türk şirketlerinin yüzde 90-95’i aile şirketidir. Ekonomilerde bu derece önemli yer tutmalarına rağmen, aile şirketlerinin yalnızca yaklaşık üçte biri üçüncü kuşağa ulaşabilmektedir. Aile şirketleri sık sık çalışanlarına aile sıcaklığı yayan bir çalışma ortamı sunar. Kadınlar şirketlerin yönetim kademelerine gelirken sıklıkla ‘cam tavan’ diye tabir edilen bazı problemler yaşarlar. 2009 yılında yayınlanan bir raporda, kadın CEO rakamlarında Türkiye’nin yüzde 12 ile Finlandiya’dan sonra dünyada 2. olduğu görülmektedir. Aile şirketlerinin en mühim avantajlarından bir tanesi de çalışanların çok yüksek seviyede kurumla özdeşleşmeleridir. Aile şirketlerinde sık karar alma süreçleri de daha hızlı işlemektedir” diye konuştu.