Şeker Depresyona Da Sokuyor
Ülkemizde yıllık kişi başı tüketim miktarı 25 kilogramı geçen şekerin zararları saymakla bitmiyor. Obeziteden kansere kadar pek çok hastalık için risk oluşturan rafine şekerin fazla tüketilmesi halinde oluşturduğu psikolojik tepkilere de dikkat çeken Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Gıda İşleme Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ruhan Aşkın Uzel, “Vücudumuz, fazla miktarda rafine şeker tüketiminin oluşturduğu fizyolojik tepkileri dengelemek için hormon salgılar. Oluşan bu hormonal tepki de ruh hali değişimlerine, yorgunluğa hatta depresyona neden olabilir ya da seviyesini artırabilir” dedi.

“Rafine ürünlere dikkat”
Eski dönemlerde şeker ihtiyacının hurma, üzüm, elma gibi tatlı meyvelerin sularının sıkılması ile karşılandığını hatırlatan Uzel, “Yapılan beslenme araştırmalarına göre, günlük gereksinimlerin yaklaşık 3’te 2’sinin şeker, un ve yağlardan karşılandığı bilinmektedir. Ancak bu üç kaynağın kullanımı konusunda dikkatli olunmaz ise obeziteden kansere kadar uzanan geniş bir risk dizisi belirecektir. Rafine şeker kullanılarak imal edilen kek, soslar, reçeller, içeceklerin emilimi çabuktur yani kana hızlı karışırlar. Halbuki tahıl, sebze ve meyvelerden oluşan doğal şeker esaslı gıdaların kana karışması daha uzun sürede olur. Sağlıklı beslenmede kan şekerinin ani iniş çıkışına olanak verilmemesi gerektiği açıktır” dedi.
“Çocuklarda hırçınlık yapıyor”
Fazla şeker tüketiminin oluşturduğu psikolojik tepkilere de değinen Yrd. Doç. Dr. Uzel, özellikle çocuklarda dikkat dağınıklığı, moral dengesizliği, hırçınlık gibi bozuklukların görülebildiğini söyledi.
Uzel, “Vücudumuz, fazla miktarda rafine şeker tüketiminin oluşturduğu fizyolojik tepkileri dengelemek için hormon salgılar. Oluşan bu hormonal tepki de ruh hali değişimlerine, yorgunluğa ve depresyonun diğer semptomlarına neden olabilir ya da var ise seviyesini arttırabilir” bilgisini verdi.
