MHP TBMM Grup Toplantısı (2)
Genel Başkan Bahçeli: 'Başika bekamızın kilit noktalarındandır, terk etmek, boşaltıp dönüş yapmak kabus demektir. Türkiye meşru müdafaa hakkını kullanmak durumundadır. İbadi ister kabul etsin, isterse etmesin; büyük devlet olmanın vakar ve haysiyeti bunu gerektirmektedir' 'Musul’u bir avuç IŞİD’li çapulcunun eline bırakıp kaçan sanki kendileri değilmiş gibi konuşan İbadi ve yandaş kümesinin komşuluk hukukuna riayet ve hizmet etmediği ortadadır. Bunlar hem kel hem foduldur' 'Türkiye Musul konusunda seyirci kalmamalı, geride durmamalı, tribünden izlememelidir. Ancak bu söylediklerim, savaşalım, çatışalım, inceldiği yerden koparalım, oldubittiye getirelim biçiminde yorumlanmamalıdır. Diplomasinin tüm yolları mutlaka kullanılmalıdır'
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 'Başika bekamızın kilit noktalarındandır, terk etmek, boşaltıp dönüş yapmak kabus demektir. Türkiye meşru müdafaa hakkını kullanmak durumundadır. İbadi ister kabul etsin, isterse etmesin; büyük devlet olmanın vakar ve haysiyeti bunu gerektirmektedir.' dedi.
Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin beka düzeyinde risk ve tehditlerle karşı karşıya olduğunu vurguladı.
Milli güvenliğin iç ve dış gelişmelerin seyir ve sonuçlarına yakından bağlı olduğunu belirten Bahçeli, 'Halep emniyette değilse, Gaziantep, Hatay elbette tehdit altındadır.Şam huzur ve istikrara muhtaçsa, Ankara’nın bundan etkilenmemesi ihtimal bile değildir.' diye konuştu.
Türkiye’nin komşu ülkelerdeki kontrolsüz ve nerede duracağı belli olmayan savrulmalara, uluslararası hukuk temelinde ve milli güvenliğini temin amacıyla müdahil olmasının kaçınılmaz olduğunu belirten Bahçeli, dünyanın diğer ucundan Ortadoğu’ya kalkıp gelen, siyasi ve askeri operasyon yapmayı meşru addeden ülkelerin, Türkiye’nin çağrı ve taleplerine kulak tıkamasının, kabul edilemeyecek ilkellik ve işgüzarlık olduğunu bildirdi.
Bahçeli, 'Politik dinamiklerin çarpıtılması, çiğnenmesi başka başkentlerin çekim alanına paldır küldür girilmesi, açık açık söylüyorum, sadece komşu ülkelerle ilişkilerimizin kesilmesine yol açmayacak, daha korkuncu bize bir vatan kaybettirecektir.' değelendirmesinde bulundu.
-'İbadi’nin yolu yol değildir'
Uzun bir süredir konuşulan Musul operasyonunun dün sabaha karşı devreye alındığını anımsatan Bahçeli, Irak’ın Türkiye’ye karşı uyguladığı gerilim politikasının öncelikle muhataplarını mahcup edeceğini, yüzleri varsa kızartacağını belirtti.
Bahçeli, şöyle devam etti:
'Musul’u, bir avuç IŞİD’li çapulcunun eline bırakıp kaçan sanki kendileri değilmiş gibi konuşan İbadi ve yandaş kümesinin komşuluk hukukuna riayet ve hizmet etmediği ortadadır. Bunlar hem kel hem foduldur.Türkiye’nin Irakla olan sınır uzunluğu 350 kilometredir.Bundan daha mühimi, Musul’un, Musul’da yaşayan kardeşlerimizin varlık ve çıkarlarını müdafaa etmek ülkemizin en tabii hakkı ve boyun borcudur.'
Bağdat yönetiminin bundan gocunmasının 'abesle iştigal' olduğunu aktaran Devlet Bahçeli, 'Musul’dan IŞİD’in sökülüp atılması, bu Türkmen şehrinin asıl ve hak eden sahiplerine teslimi muhakkak surette sağlanmalıdır.' dedi.
ABD ve İran arasında yapılan anlaşmaya göre PKK’lı teröristlerle birlikte Haşdi Şabi milislerinin de Irak ordusu çatısı altında operasyona katılacakları iddiası gündemde olduğunu hatırlatan Bahçeli, 'Bu nasıl bir ittifaktır?PKK’nın Musul operasyonunda ne işi vardır?Türkiye’ye ne mesaj verilmekte, ABD ne yapmaya çalışmaktadır?Irak Başbakanı, kendi topraklarındaki yabancı postalları ve terör örgütlerini görmeyip Türkiye’ye Musul’a gelme çağrısını nasıl, hangi hakla yapabilmektedir?' sorularını yöneltti.
-'İbadi'nin yolu yol değildir'
Bahçeli, 'İbadi’nin yolu yol değildir.Irak’ta katledilen bir milyon Müslüman’ın faillerine kucak açan İbadi yönetiminin mantığı tıpkısıyla celladına bağlanmış bir köleden farksızdır. PKK, Musul’un hemen batısındaki Sincar’a yerleşmiştir.Türkiye’nin kapılarını açıp yardım elini uzattığı Ezidilerin sırtımızdan hançer salladıklarını görmemek için kör olmak lazımdır.Başta PKK olmak üzere, Türkiye düşmanlarının Irak topraklarında mevzi elde etmesi ne dostluğa sığacak ne de komşuluk hukukuyla bağdaşacaktır.İbadi kimin nam ve hesabına çalışmakta, kimlere diyet borcunu ödemektedir?' ifadesini kullandı.
-'Teksaslı gelecek biz gelmeyeceğiz öyle mi?'
Türkiye’yi Musul’dan uzak tutma gayretlerinin, Başika’dan çıkması için zorlama çabalarının neye ve kimlere hizmet ettiğini soran Bahçeli, şu görüşlere yer verdi:
'Başika’ya TSK davet edilirken bir şey yoktu da şimdi mi oldu?Başika bekamızın kilit noktalarındandır, terk etmek, boşaltıp dönüş yapmak kabus demektir.Yıllardan beri sınır ötesinden, bilhassa Irak’tan kaynaklanan terörist saldırılar çok sayıda şehadete, milli infiale neden olmuştur.Türkiye meşru müdafaa hakkını kullanmak durumundadır.İbadi ister kabul etsin, isterse etmesin; büyük devlet olmanın vakar ve haysiyeti bunu gerektirmektedir.
Ülke olarak güvenliğimizi, toprak bütünlüğümüzü ve soydaşlarımıza reva görülen acımasız saldırıları tesadüflerin akıbetine bırakamayız, görmezden gelemeyiz.Türkmenelini çaresizliğe terk edemeyiz, etmemeliyiz. Kerkük Türk’tür, Musul, Telafer Türk’ün öz yurdudur. Bize ne işiniz var Musul’da diyenler, ahlaklı ve utanma sahibi iseler, önce kendilerinin ne aradığını açıklamak, netliğe kavuşturmak mecburiyetindedir.Türkiye’nin Irak’ın toprak bütünlüğüne saygısı vardır ve olmalıdır.Komşu komşunun külüne, sesine, nefesine muhtaçtır.'
Türkiye'nin Musul konusunda seyirci kalmamasını, geride durmamasını ve tribünden izlememesini isteyen Bahçeli, şu değerlendirmelerde bulundu:
'Bu söylediklerim, savaşalım, çatışalım, inceldiği yerden koparalım, oldubittiye getirelim biçiminde yorumlanmamalıdır.Diplomasinin tüm yolları mutlaka kullanılmalıdır. Ankara ile Bağdat arasında gerilen ilişkilerin düzeltilmesi en samimi dilek ve temennimizdir. Bunun dışında bir arayışımız olmamalıdır.
Teksaslı gelecek biz gelmeyeceğiz öyle mi?Londra’dan dün olduğu gibi bugün de ipini koparıp Musul’a girenler emperyalist iştahlarını tatmin edecek, ne var ne yok sömürüp bir de üstüne fitne ekecekler, biz de oralı olmayacağız, istenen bu mudur?Biz üst akıl falan tanımaz, takmayız.Üstü, altı bilmeyiz; fakat aklı olan varsa ya göle kaçsın ya da kendisine saklasın, belki ihtiyaç duyacaktır. Tavsiyemiz budur.Yalnızca ve yalnızca Türk milletinin aklına, irfanına ve kudretine inanır, kargadan başka kuş tanımayanlara kartal pençesini heyecanla hatırlatırız.'
-Fırat Kalkanı Harekatı
Münbiç’e PYD-YPG’li teröristlerin girmeyeceği hususunda söz verenlerin, bir kez daha sözlerini çiğnediklerini belirten Bahçeli, 'YPG hala Fırat’ın batısındadır.Kaygımız odur ki IŞİD’in atıldığı yerlere PYD-YPG’nin yerleşmesi bir şeyi değiştirmeyecek, sadece bir terör örgütünün yerini diğeri alacaktır.' diye konuştu.
Bahçeli, ABD’nin PYD-YPG’yle ilişki ve irtibatları kesilmeden, IŞİD’e karşı yürütülen operasyonların kalıcılığının söz konusu olmayacağını bildirdi. Bahçeli, 'IŞİD, FETÖ, PKK, PYD-YPG Türkiye’nin azılı düşmanlarıdır. 'Düşmanımın düşmanı dostumdur' felsefesi bizim yabancısı olduğumuz bir sapma hali ve sakat bakıştır.PYD-YPG’ye uzatılan her el, verilen her destek polislerimize, Mehmetlerimize sıkılmış kurşun, atılan bomba, döşenen mayındır.' ifadesini kullandı.
ABD’nin buna hiçbir hakkı olmadığını; terör örgütleriyle düşüp kalkmanın bir NATO üyesi ülkeye hiçbir şekilde yakışmayacağını, uygun düşmeyeceğini dile getiren Bahçeli, ABD’nin YPG’yi kanatlarının altına alıp pis işlerinde kullanması insanlık haysiyeti ve devlet ahlakıyla taban tabana zıtlık içereceğini belirtti.
Bahçeli, YPG’nin şımartılmasının dolaylı şekilde IŞİD’in değirmenine su taşıyacağını, terör örgütlerinin iyisi kötüsünün olamayacağını vurgulayarak, şunları kaydetti:
'Böyle bir tasnife gitmek terörizme ortak olmak, ön açmak demektir ki insanlık vicdanında ve uluslararası hukukta bunun tam karşılığı cinayetleri azmettirmektir.ABD’nin, Türkiye’yi terör örgütleriyle aynı kefeye koyma talihsizliğinden, PYD-YPG’yi ülkemize tercih etme hatasından süratle dönüş yapması bölgesel ve küresel istikrara azami katkı verecektir.'
(Bitti)
Kaynak: AA
Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin beka düzeyinde risk ve tehditlerle karşı karşıya olduğunu vurguladı.
Milli güvenliğin iç ve dış gelişmelerin seyir ve sonuçlarına yakından bağlı olduğunu belirten Bahçeli, 'Halep emniyette değilse, Gaziantep, Hatay elbette tehdit altındadır.Şam huzur ve istikrara muhtaçsa, Ankara’nın bundan etkilenmemesi ihtimal bile değildir.' diye konuştu.
Türkiye’nin komşu ülkelerdeki kontrolsüz ve nerede duracağı belli olmayan savrulmalara, uluslararası hukuk temelinde ve milli güvenliğini temin amacıyla müdahil olmasının kaçınılmaz olduğunu belirten Bahçeli, dünyanın diğer ucundan Ortadoğu’ya kalkıp gelen, siyasi ve askeri operasyon yapmayı meşru addeden ülkelerin, Türkiye’nin çağrı ve taleplerine kulak tıkamasının, kabul edilemeyecek ilkellik ve işgüzarlık olduğunu bildirdi.
Bahçeli, 'Politik dinamiklerin çarpıtılması, çiğnenmesi başka başkentlerin çekim alanına paldır küldür girilmesi, açık açık söylüyorum, sadece komşu ülkelerle ilişkilerimizin kesilmesine yol açmayacak, daha korkuncu bize bir vatan kaybettirecektir.' değelendirmesinde bulundu.
-'İbadi’nin yolu yol değildir'
Uzun bir süredir konuşulan Musul operasyonunun dün sabaha karşı devreye alındığını anımsatan Bahçeli, Irak’ın Türkiye’ye karşı uyguladığı gerilim politikasının öncelikle muhataplarını mahcup edeceğini, yüzleri varsa kızartacağını belirtti.
Bahçeli, şöyle devam etti:
'Musul’u, bir avuç IŞİD’li çapulcunun eline bırakıp kaçan sanki kendileri değilmiş gibi konuşan İbadi ve yandaş kümesinin komşuluk hukukuna riayet ve hizmet etmediği ortadadır. Bunlar hem kel hem foduldur.Türkiye’nin Irakla olan sınır uzunluğu 350 kilometredir.Bundan daha mühimi, Musul’un, Musul’da yaşayan kardeşlerimizin varlık ve çıkarlarını müdafaa etmek ülkemizin en tabii hakkı ve boyun borcudur.'
Bağdat yönetiminin bundan gocunmasının 'abesle iştigal' olduğunu aktaran Devlet Bahçeli, 'Musul’dan IŞİD’in sökülüp atılması, bu Türkmen şehrinin asıl ve hak eden sahiplerine teslimi muhakkak surette sağlanmalıdır.' dedi.
ABD ve İran arasında yapılan anlaşmaya göre PKK’lı teröristlerle birlikte Haşdi Şabi milislerinin de Irak ordusu çatısı altında operasyona katılacakları iddiası gündemde olduğunu hatırlatan Bahçeli, 'Bu nasıl bir ittifaktır?PKK’nın Musul operasyonunda ne işi vardır?Türkiye’ye ne mesaj verilmekte, ABD ne yapmaya çalışmaktadır?Irak Başbakanı, kendi topraklarındaki yabancı postalları ve terör örgütlerini görmeyip Türkiye’ye Musul’a gelme çağrısını nasıl, hangi hakla yapabilmektedir?' sorularını yöneltti.
-'İbadi'nin yolu yol değildir'
Bahçeli, 'İbadi’nin yolu yol değildir.Irak’ta katledilen bir milyon Müslüman’ın faillerine kucak açan İbadi yönetiminin mantığı tıpkısıyla celladına bağlanmış bir köleden farksızdır. PKK, Musul’un hemen batısındaki Sincar’a yerleşmiştir.Türkiye’nin kapılarını açıp yardım elini uzattığı Ezidilerin sırtımızdan hançer salladıklarını görmemek için kör olmak lazımdır.Başta PKK olmak üzere, Türkiye düşmanlarının Irak topraklarında mevzi elde etmesi ne dostluğa sığacak ne de komşuluk hukukuyla bağdaşacaktır.İbadi kimin nam ve hesabına çalışmakta, kimlere diyet borcunu ödemektedir?' ifadesini kullandı.
-'Teksaslı gelecek biz gelmeyeceğiz öyle mi?'
Türkiye’yi Musul’dan uzak tutma gayretlerinin, Başika’dan çıkması için zorlama çabalarının neye ve kimlere hizmet ettiğini soran Bahçeli, şu görüşlere yer verdi:
'Başika’ya TSK davet edilirken bir şey yoktu da şimdi mi oldu?Başika bekamızın kilit noktalarındandır, terk etmek, boşaltıp dönüş yapmak kabus demektir.Yıllardan beri sınır ötesinden, bilhassa Irak’tan kaynaklanan terörist saldırılar çok sayıda şehadete, milli infiale neden olmuştur.Türkiye meşru müdafaa hakkını kullanmak durumundadır.İbadi ister kabul etsin, isterse etmesin; büyük devlet olmanın vakar ve haysiyeti bunu gerektirmektedir.
Ülke olarak güvenliğimizi, toprak bütünlüğümüzü ve soydaşlarımıza reva görülen acımasız saldırıları tesadüflerin akıbetine bırakamayız, görmezden gelemeyiz.Türkmenelini çaresizliğe terk edemeyiz, etmemeliyiz. Kerkük Türk’tür, Musul, Telafer Türk’ün öz yurdudur. Bize ne işiniz var Musul’da diyenler, ahlaklı ve utanma sahibi iseler, önce kendilerinin ne aradığını açıklamak, netliğe kavuşturmak mecburiyetindedir.Türkiye’nin Irak’ın toprak bütünlüğüne saygısı vardır ve olmalıdır.Komşu komşunun külüne, sesine, nefesine muhtaçtır.'
Türkiye'nin Musul konusunda seyirci kalmamasını, geride durmamasını ve tribünden izlememesini isteyen Bahçeli, şu değerlendirmelerde bulundu:
'Bu söylediklerim, savaşalım, çatışalım, inceldiği yerden koparalım, oldubittiye getirelim biçiminde yorumlanmamalıdır.Diplomasinin tüm yolları mutlaka kullanılmalıdır. Ankara ile Bağdat arasında gerilen ilişkilerin düzeltilmesi en samimi dilek ve temennimizdir. Bunun dışında bir arayışımız olmamalıdır.
Teksaslı gelecek biz gelmeyeceğiz öyle mi?Londra’dan dün olduğu gibi bugün de ipini koparıp Musul’a girenler emperyalist iştahlarını tatmin edecek, ne var ne yok sömürüp bir de üstüne fitne ekecekler, biz de oralı olmayacağız, istenen bu mudur?Biz üst akıl falan tanımaz, takmayız.Üstü, altı bilmeyiz; fakat aklı olan varsa ya göle kaçsın ya da kendisine saklasın, belki ihtiyaç duyacaktır. Tavsiyemiz budur.Yalnızca ve yalnızca Türk milletinin aklına, irfanına ve kudretine inanır, kargadan başka kuş tanımayanlara kartal pençesini heyecanla hatırlatırız.'
-Fırat Kalkanı Harekatı
Münbiç’e PYD-YPG’li teröristlerin girmeyeceği hususunda söz verenlerin, bir kez daha sözlerini çiğnediklerini belirten Bahçeli, 'YPG hala Fırat’ın batısındadır.Kaygımız odur ki IŞİD’in atıldığı yerlere PYD-YPG’nin yerleşmesi bir şeyi değiştirmeyecek, sadece bir terör örgütünün yerini diğeri alacaktır.' diye konuştu.
Bahçeli, ABD’nin PYD-YPG’yle ilişki ve irtibatları kesilmeden, IŞİD’e karşı yürütülen operasyonların kalıcılığının söz konusu olmayacağını bildirdi. Bahçeli, 'IŞİD, FETÖ, PKK, PYD-YPG Türkiye’nin azılı düşmanlarıdır. 'Düşmanımın düşmanı dostumdur' felsefesi bizim yabancısı olduğumuz bir sapma hali ve sakat bakıştır.PYD-YPG’ye uzatılan her el, verilen her destek polislerimize, Mehmetlerimize sıkılmış kurşun, atılan bomba, döşenen mayındır.' ifadesini kullandı.
ABD’nin buna hiçbir hakkı olmadığını; terör örgütleriyle düşüp kalkmanın bir NATO üyesi ülkeye hiçbir şekilde yakışmayacağını, uygun düşmeyeceğini dile getiren Bahçeli, ABD’nin YPG’yi kanatlarının altına alıp pis işlerinde kullanması insanlık haysiyeti ve devlet ahlakıyla taban tabana zıtlık içereceğini belirtti.
Bahçeli, YPG’nin şımartılmasının dolaylı şekilde IŞİD’in değirmenine su taşıyacağını, terör örgütlerinin iyisi kötüsünün olamayacağını vurgulayarak, şunları kaydetti:
'Böyle bir tasnife gitmek terörizme ortak olmak, ön açmak demektir ki insanlık vicdanında ve uluslararası hukukta bunun tam karşılığı cinayetleri azmettirmektir.ABD’nin, Türkiye’yi terör örgütleriyle aynı kefeye koyma talihsizliğinden, PYD-YPG’yi ülkemize tercih etme hatasından süratle dönüş yapması bölgesel ve küresel istikrara azami katkı verecektir.'
(Bitti)