Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul Ve Yetimleri Derneği Genel Başkanı Uran Açıklaması
"Terör örgütüne kırsalda büyük darbe vuruldu. 4 binden fazla terörist öldürüldü. Belli ilçelerde sokağa çıkma yasağı var, orada da bunlar eylem yapmakta. Bu da bizim o bölgede bulunan özellikle Kürt esnafımıza zarar vermekte"
Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Genel Başkanı Taner Uran, "Terör örgütüne kırsalda büyük darbe vuruldu. 4 binden fazla terörist öldürüldü. Belli ilçelerde sokağa çıkma yasağı var, orada da bunlar eylem yapmakta. Bu da bizim o bölgede bulunan özellikle Kürt esnafımıza zarar vermekte. Devletimiz terörist ile masum vatandaşı ayırt edecek şekilde şefkatli bir şekilde yaklaşıyor" dedi.
Uran, derneğin Ereğli şube binasında düzenlediği basın toplantısında, gerçek yüzünü yıllardır anlatmaya çalıştıklarını terör örgütünün dışarının maşası olduğunu söyledi.
Terör örgütünün Kürt vatandaşların hakkını savunmaktan ziyade zarar verdiğini belirten Uran, şöyle konuştu:
"Son zamanlarda terör örgütüne kırsalda büyük darbe vuruldu. 4 binden fazla terörist öldürüldü. Belli ilçelerde sokağa çıkma yasağı var, orada da bunlar eylem yapmakta. Bu da bizim o bölgede özellikle kürt vatandaşlarımız esnafımıza zarar vermekte, evleri yağmalanmakta, kendileri iş yapamamakta. Devletimiz terörist ile masum vatandaşı ayırt edecek şekilde şefkatli bir şekilde yaklaşıyor. Biz şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. İstemesek de maalesef şehitlerimiz olmakta, gelen her şehitte biz aynı acıyı tekrar tekrar yaşamaktayız. Terörle mücadelenin doğası gereği maalesef bu oluyor. Güvenlik güçlerimiz özellikle oradaki vatandaşlarla teröristleri ayırt edip masum vatandaşlara en ufak bir zarar gelmemesi için özverili çalışmaktadır. Allah onlara güç versin biz onların dualarımızla her zaman yanındayız, destekçisiyiz."
Ülkede herkesi bir arada tutan etkenin vatanın bölünmez bütünlüğü olduğunu vurgulayan Uran, şehitlik ve gaziliğin el üstünde tutulmasını istedi. Uran, terörün bitirilmesi için her türlü desteği vermeye hazır olduklarının altını çizdi.
Bir gazetecinin, "Diyarbakır'ın Sur ilçesindeki operasyonda şehit olan Jandarma Uzman Çavuş Nuh Özdemir'in baba evinin inşası ile ilgili Başbakanlığın girişim başlatmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" yönündeki sorusuna ise Uran, şöyle yanıt verdi:
"Biliyorsunuz şehitlerimizin büyük çoğunluğu yoksul aile. Devletin şefkatli elini uzatması gerekiyor ve uzattı. Bu konuda yapılan faaliyetleri destekliyoruz. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesinde Şehit Gazi Daire Başkanlığı var, biz bunun aktif çalışmasını istiyoruz. Özellikle daire başkanlığına yeni bir ismin gelmesini bizleri şefkatle kucaklayacak biri olmasını canı gönülden istiyoruz. Sahip çıkılmalı, bu laf olsun diye değil canı gönülden yapılmalı."
Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Ereğli Şube Başkanı Mehmet Ali Demirdüyen de Türkiye'de ilk kez dernek üyelerine ilçe kaymakamlığı ile yapılan protokol gereği kıyafet dikilerek teslim edildiğini belirtti.
Kıyafette yer alan kırmızı kravatın bayrağın rengini, siyah ceketin acı ve kederi, gri pantolonun yüreklerdeki ateşin küllenmediğini, siyah kepin devlet, vatan ve bayrağın her türlü iyi ve kötüsünün baş tacı olduğunu, siyah ayakkabının da her türlü kötülüğe ve vatan ihanetinin ayaklar altında ezileceğini ifade ettiğini anlatan Demirdüyen, kıyafetlerin 13 şehit babasına, 3 şehit çocuğuna, 28 gaziye, 2 şehit kardeşine, 4 şehit annesine ve 3 tane de şehit eşine olmak üzere 53 adet yaptırıldığını sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Uran, derneğin Ereğli şube binasında düzenlediği basın toplantısında, gerçek yüzünü yıllardır anlatmaya çalıştıklarını terör örgütünün dışarının maşası olduğunu söyledi.
Terör örgütünün Kürt vatandaşların hakkını savunmaktan ziyade zarar verdiğini belirten Uran, şöyle konuştu:
"Son zamanlarda terör örgütüne kırsalda büyük darbe vuruldu. 4 binden fazla terörist öldürüldü. Belli ilçelerde sokağa çıkma yasağı var, orada da bunlar eylem yapmakta. Bu da bizim o bölgede özellikle kürt vatandaşlarımız esnafımıza zarar vermekte, evleri yağmalanmakta, kendileri iş yapamamakta. Devletimiz terörist ile masum vatandaşı ayırt edecek şekilde şefkatli bir şekilde yaklaşıyor. Biz şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. İstemesek de maalesef şehitlerimiz olmakta, gelen her şehitte biz aynı acıyı tekrar tekrar yaşamaktayız. Terörle mücadelenin doğası gereği maalesef bu oluyor. Güvenlik güçlerimiz özellikle oradaki vatandaşlarla teröristleri ayırt edip masum vatandaşlara en ufak bir zarar gelmemesi için özverili çalışmaktadır. Allah onlara güç versin biz onların dualarımızla her zaman yanındayız, destekçisiyiz."
Ülkede herkesi bir arada tutan etkenin vatanın bölünmez bütünlüğü olduğunu vurgulayan Uran, şehitlik ve gaziliğin el üstünde tutulmasını istedi. Uran, terörün bitirilmesi için her türlü desteği vermeye hazır olduklarının altını çizdi.
Bir gazetecinin, "Diyarbakır'ın Sur ilçesindeki operasyonda şehit olan Jandarma Uzman Çavuş Nuh Özdemir'in baba evinin inşası ile ilgili Başbakanlığın girişim başlatmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" yönündeki sorusuna ise Uran, şöyle yanıt verdi:
"Biliyorsunuz şehitlerimizin büyük çoğunluğu yoksul aile. Devletin şefkatli elini uzatması gerekiyor ve uzattı. Bu konuda yapılan faaliyetleri destekliyoruz. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesinde Şehit Gazi Daire Başkanlığı var, biz bunun aktif çalışmasını istiyoruz. Özellikle daire başkanlığına yeni bir ismin gelmesini bizleri şefkatle kucaklayacak biri olmasını canı gönülden istiyoruz. Sahip çıkılmalı, bu laf olsun diye değil canı gönülden yapılmalı."
Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Ereğli Şube Başkanı Mehmet Ali Demirdüyen de Türkiye'de ilk kez dernek üyelerine ilçe kaymakamlığı ile yapılan protokol gereği kıyafet dikilerek teslim edildiğini belirtti.
Kıyafette yer alan kırmızı kravatın bayrağın rengini, siyah ceketin acı ve kederi, gri pantolonun yüreklerdeki ateşin küllenmediğini, siyah kepin devlet, vatan ve bayrağın her türlü iyi ve kötüsünün baş tacı olduğunu, siyah ayakkabının da her türlü kötülüğe ve vatan ihanetinin ayaklar altında ezileceğini ifade ettiğini anlatan Demirdüyen, kıyafetlerin 13 şehit babasına, 3 şehit çocuğuna, 28 gaziye, 2 şehit kardeşine, 4 şehit annesine ve 3 tane de şehit eşine olmak üzere 53 adet yaptırıldığını sözlerine ekledi.