CHP Bursa Milletvekili Sarıbal Açıklaması
"Şap hastalığı yüzünden 20 milyon hayvan varlığımız tehdit altındadır"
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Türkiye'de 4 yıl aradan sonra yeniden görülen Şap hastalığının 20 milyon hayvan varlığını tehdit ettiğini söyledi.
Sarıbal, düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin, 29 Eylül'de Van'dan başladığı belirtilen Şap hastalığıyla boğuştuğunu ifade ederek, daha önce rastlanmayan "Nepal" serotipinin görüldüğünü kaydetti.
Hastalığın 30 kente bulaştığını ve karantina tedbirleri uygulandığını vurgulayan Sarıbal, Van, Erzurum ve Kars'ta 200 bine yakın hayvanın yitirildiğini savundu. Şap hastalığının çift tırnaklı hayvanlarda görüldüğünü ve görüldüğü yerde çok hızlı tahribat yarattığını dile getiren Sarıbal, ölüm, verim düşüklüğü ve kronik hastalıklara yol açtığına dikkati çekti.
Hastalığın 217 noktada çıkmasının neden engellenemediğinin açıklanmadığını belirten Sarıbal, "Ülkede hayvan hareketi tamamen durmuştur. Hayvancılıkla uğraşan insanlar sürüsünü yitirmekte ve bundan sonraki sürüyü yenileme ve sürdürmede büyük riskle karşı karşıya kalmaktadır" dedi.
Sarıbal, hastalığın 29 Eylül'de görüldüğünü ve iki ay boyunca konuyu gündeme getirmeyen, gerekli ve etkin önlemleri almayan görevliler hakkında ne yapıldığını sormak gerektiğini kaydeden, "Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı, hastalık görüldükten iki ay sonra bakan oldu ama bu durum sorumluluğunu yok etmez" diye konuştu.
Şap hastalığının; hayvan nakillerinin kontrolsüz yapılması, pazar yerlerindeki kontrollerin göstermelik olması, aşılama programının hastalığın önemi göz önüne alınarak etkin, nitelikli ve sürdürülebilir yapılmaması, yasal ve hukuksal altyapının yetersizliği yüzünden başladığını ve yayıldığını ileri süren Sarıbal, kamu başta olmak üzere konunun tüm bileşenleri arasında koordinasyon ve birlikteliğin de yeterli olmadığını dile getirdi.
Sarıbal, "Hükümet tarımı çoktan gözden çıkarmıştı ve durumu ithalata bağlamıştı. İthalatın da kontrol edilip edilmediği konusunda tereddütlerimiz var. Şap çok önemli bir hastalıktır ve Türkiye'nin 20 milyon hayvansal varlığını tehdit etmektedir. Hastalığa karşı sözde değil gerçekten aşılama programları uygulanmalı, hayvanların numaralandırılmasında yaş sınırı kaldırılmalı, hayvan hareketlerinin denetimi ve hayvan pazarlarının yönetilmesinde ülke koşullarına ve bilimsel gerçeklere uygun önlemler alınmalı, kaçak hayvan girişi önlenmeli" değerlendirmesini yaptı.
Kaynak: AA
Sarıbal, düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin, 29 Eylül'de Van'dan başladığı belirtilen Şap hastalığıyla boğuştuğunu ifade ederek, daha önce rastlanmayan "Nepal" serotipinin görüldüğünü kaydetti.
Hastalığın 30 kente bulaştığını ve karantina tedbirleri uygulandığını vurgulayan Sarıbal, Van, Erzurum ve Kars'ta 200 bine yakın hayvanın yitirildiğini savundu. Şap hastalığının çift tırnaklı hayvanlarda görüldüğünü ve görüldüğü yerde çok hızlı tahribat yarattığını dile getiren Sarıbal, ölüm, verim düşüklüğü ve kronik hastalıklara yol açtığına dikkati çekti.
Hastalığın 217 noktada çıkmasının neden engellenemediğinin açıklanmadığını belirten Sarıbal, "Ülkede hayvan hareketi tamamen durmuştur. Hayvancılıkla uğraşan insanlar sürüsünü yitirmekte ve bundan sonraki sürüyü yenileme ve sürdürmede büyük riskle karşı karşıya kalmaktadır" dedi.
Sarıbal, hastalığın 29 Eylül'de görüldüğünü ve iki ay boyunca konuyu gündeme getirmeyen, gerekli ve etkin önlemleri almayan görevliler hakkında ne yapıldığını sormak gerektiğini kaydeden, "Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı, hastalık görüldükten iki ay sonra bakan oldu ama bu durum sorumluluğunu yok etmez" diye konuştu.
Şap hastalığının; hayvan nakillerinin kontrolsüz yapılması, pazar yerlerindeki kontrollerin göstermelik olması, aşılama programının hastalığın önemi göz önüne alınarak etkin, nitelikli ve sürdürülebilir yapılmaması, yasal ve hukuksal altyapının yetersizliği yüzünden başladığını ve yayıldığını ileri süren Sarıbal, kamu başta olmak üzere konunun tüm bileşenleri arasında koordinasyon ve birlikteliğin de yeterli olmadığını dile getirdi.
Sarıbal, "Hükümet tarımı çoktan gözden çıkarmıştı ve durumu ithalata bağlamıştı. İthalatın da kontrol edilip edilmediği konusunda tereddütlerimiz var. Şap çok önemli bir hastalıktır ve Türkiye'nin 20 milyon hayvansal varlığını tehdit etmektedir. Hastalığa karşı sözde değil gerçekten aşılama programları uygulanmalı, hayvanların numaralandırılmasında yaş sınırı kaldırılmalı, hayvan hareketlerinin denetimi ve hayvan pazarlarının yönetilmesinde ülke koşullarına ve bilimsel gerçeklere uygun önlemler alınmalı, kaçak hayvan girişi önlenmeli" değerlendirmesini yaptı.