5. Türk Kültürüne Hizmet Şükran Ödülleri

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Türkiye'nin ben yumuşak güçle çevresinde etkin olacağına, eski coğrafyalarında kendisini tekrar hatırlatabileceğine inananlardanım" dedi.

Türk Kültürüne Hizmet Vakfı tarafından Türk kültürüne katkıda bulunmuş bilim insanları ve sanatkarlara verilen Türk Kültürüne Hizmet Şükran Ödülleri'nin 5'incisi, Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda düzenlenen törenle sahiplerine verildi.

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, törende yaptığı konuşmada, sanata, kültüre ve bilime daima önem verdiğini, Cumhurbaşkanı olduğu dönemde de yaptığı konuşmalarda sanatın, kültürün ve bilimin en öncelikli konu olması gerektiğini vurguladığını anımsattı.

"Marifet iltifata tabidir" atasözünü hatırlatan Gül, kültür ve bilim alanlarına devlet erkanının göstereceği ilginin, bu alanlarda başarıların ortaya çıkmasına katkı sağlayacağını anlattı.

TİKA ve Yunus Emre Vakfı'nın çalışmalarına büyük önem verdiğini dile getiren Gül, Türk olmayan ancak Türk tarihi ve kültürüyle ilgili çalışmalar yürüten yabancı bilim insanlarının çalışmalarının da önemsenmesi gerektiğini vurguladı.

"Devletler ekonomik olarak askeri olarak güçlü olabilirler ama neticede onu taçlandıran şey kültür, sanat ve bilim hayatındaki başarılarıdır" diyen Gül, bu alanlarda başarılı olmayan ülkelerin, devletlerin ve insan toplulukların her zaman unutulmaya mahkum olacağını kaydetti.

Türk milletinin de büyük bir millet olarak tarihin çok derinliklerine uzanan geçmişi ve geniş bir coğrafyada insanlığa çok büyük hediyeler verdiğini anlatan Gül, "Bunların ortaya çıkarılması, bunların yeni nesillere tanıtılması, öz güvenimizin artırılması ve ayrıca da yapılanların unutulmaması için bu çalışmalar çok değerli. Onun için bu çalışmaları ayrıca bu şekilde ödül törenleriyle ayrı bir anlam haline getirmek de yine çok takdir edilecek bir faaliyettir" dedi.

Ülkelerin güçlü olmasının tek başına bir anlam ifade etmediğinin altını çizen Gül, halkı mutlu etmek ve insanlığa faydalı olabilmek için güçlü olmanın gerektiğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şüphesiz ki ekonomi, nizamı sağlamak için güvenlik, bütün bunlar çok değerli ama bunların ötesinde çok daha geniş bir alanda, yabancıların 'soft power' olarak adlandırdıkları, bizim 'yumuşak güç' dediğimiz alanın güçlü olması, esas ülkeleri büyük, güçlü ve sonra çok sağlam hale getiriyor ve bugünkü dünyada etkisi ve hakimiyeti bu şekilde oluyor. Bu açıdan baktığımızda Türkiye'nin yumuşak gücünü artırmak, önce şüphesiz ki geniş bir alan olduğu için hukukunun sağlam, üstün, evrensel anlamda mukayese edilebilecek, yarışabilecek bir noktaya gelmek, ekonomisi, tabii ki güçlü olacak, zaten hukukunun, demokrasisinin, siyasetinin güçlü olduğu ülkelerde potansiyel varsa o potansiyel ekonomiyi zaten büyütecektir. Ondan sonra yumuşak güç ortaya çıkacaktır. Türkiye'nin ben yumuşak güçle çevresinde etkin olacağına, yumuşak güçle eski coğrafyalarında kendisini tekrar hatırlatabileceğine inananlardanım. Bugünkü dönemde özellikle Ortadoğu bölgesine baktığımızda ancak Türkiye yumuşak gücüyle oralarda, tarihteki iyi hatıraları canlandırabilir ve Türkiye tekrar cazip, İstanbul cazibe merkezi olacaktır."

Kültür ve bilim alanlarında tasarrufa gitmenin doğru olmayacağını da aktaran Gül, bu alanlardaki canlılığın hiçbir zaman söndürülmemesi gerektiğini aktardı.

Türkiye ve Türk milletinin insanlık tarihine vereceği daha çok hediyeler olduğuna inandığını da dile getiren Gül, ödül alanları tebrik etti.

Törende Abdullah Gül, ödüle değer bulunan Prof. Dr. Ahmet Yaşar Ocak, Alev Ebüzziya Siesbye, Prof. Dr. Ali Akyıldız, Mehmet Genç ve Prof. Dr. Selçuk Mülayim'e ödüllerini verdi. Törene katılamayan Prof. Dr. Ahmet Yaşar Ocak adına ödülü Prof. Dr. Fahameddin Başar aldı.

Doç. Dr. Ali Tan'ın sanat yönetmenliğinde Türk Kültürüne Hizmet Vakfı Ney Topluluğu dinletisiyle başlayan tören, sanatçı Aysun Gültekin'in solist olarak yer aldığı Türk Halk Müziği konseriyle tamamlandı.

Kaynak: AA