Gen Mutasyonunuzu Öğrenmek Hayatınızı Kurtarabilir
RS Kadın Hastanesi Tıbbi Genetik Uzmanı Prof. Dr. Necat İmirzalıoğlu, kadınlarda meme ve yumurtalık kanserlerinin oluşumunda genlerin mutasyona uğramasının büyük risk oluşturduğunu söyledi.
Prof. Dr. Necat İmirzalıoğlu, yeni nesil dizileme teknolojisi kullanılarak yapılan testler sayesinde mutasyon taşıyıcılarının önceden saptanarak önleyici tedavinin hayat kurtarabildiğini belirtti.
Meme ve yumurtalık kanserlerine ilişkin açıklama yapan Tıbbi Genetik Uzman İmirzalıoğlu şöyle konuştu: “Meme kanseri, memenin süt bezlerinde ve üretilen sütü meme başına taşıyan kanalları döşeyen hücreler arasında, çeşitli etkenler sonucu sınırsız ve kontrolsüz bir şekilde çoğalan ve başka organlara yayılma potansiyeli taşıyan hücrelerden meydana gelen tümöral oluşumlardır. ABD’de tüm yaşamı boyunca her 8 kadından biri, meme kanserine yakalanmaktadır. 2008 yılında ABD’de 180 binden fazla kadına meme kanseri teşhisi konulmuş olup 40 bin civarı kadın da meme kanseri nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Herediter (kalıtsal ya da ailevi) meme kanseri, meme kanserli hastaların yaklaşık yüzde 10’unda görülen bir durumdur. Kalıtsal meme kanserlerinin yüzde 80’inden sorumlu iki gen bulunmaktadır”.
“MEME VE YUMURTALIK KANSERLERİNDE BİLİNMESİ GEREKENLER”
Prof. Dr. Necat İmirzalıoğlu, BRCA-1 geninde mutasyon olan kadınlarda 70 yaşına kadar meme kanseri gelişme riskinin yüzde 85, yumurtalık kanseri riskinin ise yüzde 45 olarak bildirildiğine dikkat çekti. BRCA-2 gen mutasyonu taşıyıcılarındaysa, 70 yaşına kadar meme kanseri gelişme riskinin yüzde 84 ve yumurtalık kanseri gelişme riskinin de yüzde 76 olduğunu ifade eden Necat İmirzalıoğlu,“BRCA1 ve BRCA2 tümör baskılayıcı genlerdir. Hücre içi genetik materyalinin çoğalmasının kontrolünden sorumludurlar. Genlerin yapıtaşı olan DNA molekülünde meydana gelen değişiklikler, aralarında kanser de olmak üzere birçok hastalığa neden olur. BRCA1 ve BRCA2 geni mutasyonu taşıyan bir kadının meme kanserine yakalanma riski yüzde 10’lardan yüzde 70’lere, yumurtalık kanserine yakalanma riskinin ise yüzde 1,5’lardan yüzde 15-40’lara kadar çıkabilmektedir. Meme ve yumurtalık kanserlerinde erken tanının hem önleyici olduğunu hem de yaşam kurtardığını gözönüne aldığımızda yapılacak testlerin önemini gözönüne sermektedir” şeklinde konuştu.
“GEN MUTASYONUNUN SAPTANMASI DURUMUNDA TEDAVİ KANSERİ ÖNLEYEBİLİR”
HRS Kadın Hastanesi Tıbbi Genetik Uzmanı Prof. Dr. Necat İmirzalıoğlu, BRCA1 ve BRCA2 testleri yapıldığında bir mutasyon saptanması durumunda kişiye özel önleyici bir tedavi uygulanarak kanser riskinin önemli ölçüde azaltılabildiğini ifade etti.
Necat İmirzalıoğlu, herhangi bir mutasyon saptanmaması durumunda her kadına uygulanması gereken tarama yöntemlerinin takibinin önerildiğini kaydetti.
Mevcut standart yöntemlerin yalnızca dokularda var olan değişimleri saptadığını belirten Prof. Dr. İmirzalıoğlu, yeni nesil dizileme yöntemlerinin ise kanser gelişmeden önce en etkili ve önleyici işlemleri yapmaya olanak sağladığını hatırlattı.
RİSK GRUBUNDAYSANIZ TEST YAPTIRIN
Prof. Dr. Necat İmirzalıoğlu, risk grubunda olan kişileri de şöyle sıraladı:
1. Aynı ailede takip eden üç kuşakta ya da en az üç kişide meme kanseri tanısı konmuş olması
2. Aile bireylerinden birinde menopoz öncesi dönemde meme kanseri varlığı,
3. Aynı bireyde meme ve yumurtalık kanserinin birlikte gelişmesi,
4. Aynı bireyde iki memede birden kanser gelişmesi,
5. Ailede erkeklerde meme kanseri varlığı.”
Tıbbi Genetik Uzmanı Prof. Dr. Necat İmirzalıoğlu, BRCA1 veya BRCA2’nin mutasyon yaygınlığının 400 bireyde 1 olarak görüldüğünün altını çizerek, yaptırılacak basit bir testle çok büyük risklerin erken tespitinin önemli olduğunu sözlerine ekledi.
Kaynak: İHA
Meme ve yumurtalık kanserlerine ilişkin açıklama yapan Tıbbi Genetik Uzman İmirzalıoğlu şöyle konuştu: “Meme kanseri, memenin süt bezlerinde ve üretilen sütü meme başına taşıyan kanalları döşeyen hücreler arasında, çeşitli etkenler sonucu sınırsız ve kontrolsüz bir şekilde çoğalan ve başka organlara yayılma potansiyeli taşıyan hücrelerden meydana gelen tümöral oluşumlardır. ABD’de tüm yaşamı boyunca her 8 kadından biri, meme kanserine yakalanmaktadır. 2008 yılında ABD’de 180 binden fazla kadına meme kanseri teşhisi konulmuş olup 40 bin civarı kadın da meme kanseri nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Herediter (kalıtsal ya da ailevi) meme kanseri, meme kanserli hastaların yaklaşık yüzde 10’unda görülen bir durumdur. Kalıtsal meme kanserlerinin yüzde 80’inden sorumlu iki gen bulunmaktadır”.
“MEME VE YUMURTALIK KANSERLERİNDE BİLİNMESİ GEREKENLER”
Prof. Dr. Necat İmirzalıoğlu, BRCA-1 geninde mutasyon olan kadınlarda 70 yaşına kadar meme kanseri gelişme riskinin yüzde 85, yumurtalık kanseri riskinin ise yüzde 45 olarak bildirildiğine dikkat çekti. BRCA-2 gen mutasyonu taşıyıcılarındaysa, 70 yaşına kadar meme kanseri gelişme riskinin yüzde 84 ve yumurtalık kanseri gelişme riskinin de yüzde 76 olduğunu ifade eden Necat İmirzalıoğlu,“BRCA1 ve BRCA2 tümör baskılayıcı genlerdir. Hücre içi genetik materyalinin çoğalmasının kontrolünden sorumludurlar. Genlerin yapıtaşı olan DNA molekülünde meydana gelen değişiklikler, aralarında kanser de olmak üzere birçok hastalığa neden olur. BRCA1 ve BRCA2 geni mutasyonu taşıyan bir kadının meme kanserine yakalanma riski yüzde 10’lardan yüzde 70’lere, yumurtalık kanserine yakalanma riskinin ise yüzde 1,5’lardan yüzde 15-40’lara kadar çıkabilmektedir. Meme ve yumurtalık kanserlerinde erken tanının hem önleyici olduğunu hem de yaşam kurtardığını gözönüne aldığımızda yapılacak testlerin önemini gözönüne sermektedir” şeklinde konuştu.
“GEN MUTASYONUNUN SAPTANMASI DURUMUNDA TEDAVİ KANSERİ ÖNLEYEBİLİR”
HRS Kadın Hastanesi Tıbbi Genetik Uzmanı Prof. Dr. Necat İmirzalıoğlu, BRCA1 ve BRCA2 testleri yapıldığında bir mutasyon saptanması durumunda kişiye özel önleyici bir tedavi uygulanarak kanser riskinin önemli ölçüde azaltılabildiğini ifade etti.
Necat İmirzalıoğlu, herhangi bir mutasyon saptanmaması durumunda her kadına uygulanması gereken tarama yöntemlerinin takibinin önerildiğini kaydetti.
Mevcut standart yöntemlerin yalnızca dokularda var olan değişimleri saptadığını belirten Prof. Dr. İmirzalıoğlu, yeni nesil dizileme yöntemlerinin ise kanser gelişmeden önce en etkili ve önleyici işlemleri yapmaya olanak sağladığını hatırlattı.
RİSK GRUBUNDAYSANIZ TEST YAPTIRIN
Prof. Dr. Necat İmirzalıoğlu, risk grubunda olan kişileri de şöyle sıraladı:
1. Aynı ailede takip eden üç kuşakta ya da en az üç kişide meme kanseri tanısı konmuş olması
2. Aile bireylerinden birinde menopoz öncesi dönemde meme kanseri varlığı,
3. Aynı bireyde meme ve yumurtalık kanserinin birlikte gelişmesi,
4. Aynı bireyde iki memede birden kanser gelişmesi,
5. Ailede erkeklerde meme kanseri varlığı.”
Tıbbi Genetik Uzmanı Prof. Dr. Necat İmirzalıoğlu, BRCA1 veya BRCA2’nin mutasyon yaygınlığının 400 bireyde 1 olarak görüldüğünün altını çizerek, yaptırılacak basit bir testle çok büyük risklerin erken tespitinin önemli olduğunu sözlerine ekledi.