'Türkiye'de Başkanlık Sistemi Tartışmaları' Paneli
SETA İstanbul Genel Koordinatörü Altun: 'Başkanlık Sistemi, Türkiye'nin istikrarı ve büyümesi açısından oldukça önemli bir sistem önerisi. Diğer taraftan halkın katılımı ile devletin başkanının seçilmesine imkan tanıdığı için avantajlı bir sistem olarak altı çiziliyor' 'Bütün bunlarla beraber kuvvetler ayrılığına imkan tanıyor olması Başkanlık Sisteminin önemli unsurlarından bir tanesi. Fakat bir taraftan bu özelliklerine rağmen Türkiye'de Başkanlık Sistemi bir yandan da anormal bir çerçeveye hapsedildi ve özellikle de siyasal muhalefetin de etkisiyle tartışma doğru bir zeminde yürümedi'
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) İstanbul Genel Koordinatörü Fahrettin Altun, Başkanlık Sisteminin Türkiye'nin istikrarı ve büyümesi açısından oldukça önemli bir sistem önerisi olduğunu söyledi.
SETA Medya ve İletişim Araştırmaları Direktörlüğü tarafından düzenlenen 'Türkiye'de Başkanlık Sistemi Tartışmaları: Algılar, Argümanlar ve Tezler' başlıklı panel, SETA Konferans Salonu'nda gerçekleşti.
Panelin moderatörlüğünü yapan Altun, SETA olarak Başkanlık Sistemi tartışmalarına 2 yıldır katkı vermeye çalıştıklarını söyledi. Konuya ilişkin 2 temel yaklaşımlarının olduğunu ifade eden Altun, bunları tartışmanın normalleşmesine katkı vermek ve içeriğini zenginleştirmek olarak açıkladı.
Mevcut sisteme ilişkin çalışmalar yaptıklarını aktaran Altun, farklı ülkelerde başkanlık sistemlerinin nasıl uygulandığını araştırdıklarını anlattı.
Başkanlık Sisteminde yaşanan sorunlar ve çözüm önerilerinin neler olduğunun bu kapsamda önemli bir madde olarak karşılarında durduğunu vurgulayan Altun, şöyle konuştu:
'Başkanlık Sistemi, Türkiye'nin istikrarı ve büyümesi açısından oldukça önemli bir sistem önerisi. Diğer taraftan halkın katılımı ile devletin başkanının seçilmesine imkan tanıdığı için avantajlı bir sistem olarak altı çiziliyor. Bütün bunlarla beraber kuvvetler ayrılığına imkan tanıyor olması Başkanlık Sisteminin önemli unsurlarından bir tanesi. Fakat bir taraftan bu özelliklerine rağmen Türkiye'de Başkanlık Sistemi bir yandan da anormal bir çerçeveye hapsedildi ve özellikle de siyasal muhalefetin de etkisiyle tartışma doğru bir zeminde yürümedi. Türkiye'nin yeni bir hükümet sistemine ihtiyacı var.'
Fahrettin Altun, Başkanlık Sistemi tartışmalarının son 2 yıl içerisinde çok dar bir çerçeveye hapsedildiğini dile getirerek, şunları kaydetti:
'Belki de en güçlü yanı gizlendi, tam aksine yetkinin tek elde toplanacağı bir model gibi sunuldu. Oysa bir anlamda siyasal liderliğe imkan tanıyan özelliği belki otoriterleşmeyle bile isteye karıştırılmış oldu. Geldiğimiz nokta aslında Türkiye'de bir taraftan bu sistemin orjinalinin de bozulduğu, 2007'deki Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesiyle ilgili alınan kararla birlikte, radikal bir biçimde değiştiği bir yapı var. Aslında bir taraftan 2007 yılındaki değişimi, bir taraftan da bugünkü ihtiyaçlarının hemen hepsinin bir arada ortaya koyduğu bir sistem değişimi ihtiyacı var.'
- '1982 Anayasası bu yapısıyla sürekli kriz üretecek Anayasadır'
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haluk Alkan da ülkede demokratikleşme yönünde bir adım atıldığını ifade ederek, şöyle konuştu:
'Türkiye'de sistem değişmiş midir? Evet değişmiştir. Türkiye ne olduğu belirsiz bir hibrit rejimden, bir tür yarı başkanlık modeline doğru geçiş yapmıştır. Bunun adını koyalım. Bu literatürde olan bir şey. Cumhurbaşkanının güçlü yetkilere sahip olduğu ve seçimle iş başına geldiği ama ağırlıklı olarak hükümetin de parlamentoya karşı sorumluluğu olan bir işleyiş varsa, bu ülkede Başbakanlık Başkanlık Sistemi dediğimiz bir model ortaya çıkıyor. Bu modelin en temel özelliği Başbakan ve Cumhurbaşkanı aynı partidense parti içinde hakim figür kimse, siyasetin işleyişinde o ön plana çıkar. Başbakansa hakim figür, sistem parlamenter sisteme yakın işler, Cumhurbaşkanı ise hakim figür sistem Başkanlık sitemine yakın bir şekilde işler. Ama yürütmenin iki kanadı arasında, bir anlaşmazlık ortaya çıktığında, burada yürütmenin iki kanadında meydana gelen kilitlenmeler, bir sistem krizine dönüşebilir. Peki bizim durumumuz nedir? Son derece yetersiz hibrit bir Anayasa ile biz böyle bir sistemi geleceğe taşıyamayız. 1982 Anayasası bu yapısıyla sürekli kriz üretecek Anayasadır.'
- 'Türkiye'de Başkanlık Sistemi Tartışmaları' raporu hazırlandı
'Türkiye'de Başkanlık Sistemi Tartışmaları' adlı raporu hazırlayan Yalova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Salih Bayram, raporun 2010-2015 yılları arasında cereyan eden başkanlık sistemi tartışmalarında, köşe yazarlarının başkanlık konusunu hangi argümanlar ve pozisyonlar üzerinden tartıştığını konu edindiğini anlattı. Raporun ulaştığı sonuçların, 1 Kasım 2015 seçimi sonrasında tekrar başlayan sistem değişikliği tartışmasının daha sağlıklı bir zeminde ilerlemesi için kanaat önderlerine, gazetecilere, akademisyenlere ve politikacılara önemli katkılar sunma amacında olduğunu aktaran Bayram, şunları kaydetti:
'Raporla hedefimiz yakın dönemde yapılan tartışmaları, çeşitli farklı görüşleri savunan, Başkanlık Sistemi konusunda söz söyleyen kişileri bu tartışmaya ne tür argümanlarla müdahil olduklarını incelemekti. Bu amaçla Türkiye'de ulusal gazetelerde yayımlanan köşe ve yorum yazılarını inceledik. 400'e yakın farklı yazı bulduk. Raporda konuya ilişkin kullanılan argümanları da inceledik. Kim destek vermiş vermemiş, bunu anladık. Ancak nasıl destek veriyorlar? Sayısal bir yöntem kullandım. İlginç sonuçlar çıktığını düşünüyorum. Tek tek baktığınızda çok fazla argüman vardı. Başkanlık Sistemiyle ilgili en fazla konuşan, söz söyleyen ve kamuoyu oluşturan partinin AK Parti olduğu görülüyor. Başkanlık Sistemi'ne ilişkin ne kadar yazı ve haber olduğuyla ilgili partilerin web sitelerini inceledim. AK Parti web sitesinde çok fazla yazı görülüyor. CHP ve MHP'nin web sitelerinde çok az sayıda yazı var, HDP'nin web sitesinde ise bu konuda hiçbir yazı olmadığı görüldü.'
Kaynak: AA
SETA Medya ve İletişim Araştırmaları Direktörlüğü tarafından düzenlenen 'Türkiye'de Başkanlık Sistemi Tartışmaları: Algılar, Argümanlar ve Tezler' başlıklı panel, SETA Konferans Salonu'nda gerçekleşti.
Panelin moderatörlüğünü yapan Altun, SETA olarak Başkanlık Sistemi tartışmalarına 2 yıldır katkı vermeye çalıştıklarını söyledi. Konuya ilişkin 2 temel yaklaşımlarının olduğunu ifade eden Altun, bunları tartışmanın normalleşmesine katkı vermek ve içeriğini zenginleştirmek olarak açıkladı.
Mevcut sisteme ilişkin çalışmalar yaptıklarını aktaran Altun, farklı ülkelerde başkanlık sistemlerinin nasıl uygulandığını araştırdıklarını anlattı.
Başkanlık Sisteminde yaşanan sorunlar ve çözüm önerilerinin neler olduğunun bu kapsamda önemli bir madde olarak karşılarında durduğunu vurgulayan Altun, şöyle konuştu:
'Başkanlık Sistemi, Türkiye'nin istikrarı ve büyümesi açısından oldukça önemli bir sistem önerisi. Diğer taraftan halkın katılımı ile devletin başkanının seçilmesine imkan tanıdığı için avantajlı bir sistem olarak altı çiziliyor. Bütün bunlarla beraber kuvvetler ayrılığına imkan tanıyor olması Başkanlık Sisteminin önemli unsurlarından bir tanesi. Fakat bir taraftan bu özelliklerine rağmen Türkiye'de Başkanlık Sistemi bir yandan da anormal bir çerçeveye hapsedildi ve özellikle de siyasal muhalefetin de etkisiyle tartışma doğru bir zeminde yürümedi. Türkiye'nin yeni bir hükümet sistemine ihtiyacı var.'
Fahrettin Altun, Başkanlık Sistemi tartışmalarının son 2 yıl içerisinde çok dar bir çerçeveye hapsedildiğini dile getirerek, şunları kaydetti:
'Belki de en güçlü yanı gizlendi, tam aksine yetkinin tek elde toplanacağı bir model gibi sunuldu. Oysa bir anlamda siyasal liderliğe imkan tanıyan özelliği belki otoriterleşmeyle bile isteye karıştırılmış oldu. Geldiğimiz nokta aslında Türkiye'de bir taraftan bu sistemin orjinalinin de bozulduğu, 2007'deki Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesiyle ilgili alınan kararla birlikte, radikal bir biçimde değiştiği bir yapı var. Aslında bir taraftan 2007 yılındaki değişimi, bir taraftan da bugünkü ihtiyaçlarının hemen hepsinin bir arada ortaya koyduğu bir sistem değişimi ihtiyacı var.'
- '1982 Anayasası bu yapısıyla sürekli kriz üretecek Anayasadır'
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haluk Alkan da ülkede demokratikleşme yönünde bir adım atıldığını ifade ederek, şöyle konuştu:
'Türkiye'de sistem değişmiş midir? Evet değişmiştir. Türkiye ne olduğu belirsiz bir hibrit rejimden, bir tür yarı başkanlık modeline doğru geçiş yapmıştır. Bunun adını koyalım. Bu literatürde olan bir şey. Cumhurbaşkanının güçlü yetkilere sahip olduğu ve seçimle iş başına geldiği ama ağırlıklı olarak hükümetin de parlamentoya karşı sorumluluğu olan bir işleyiş varsa, bu ülkede Başbakanlık Başkanlık Sistemi dediğimiz bir model ortaya çıkıyor. Bu modelin en temel özelliği Başbakan ve Cumhurbaşkanı aynı partidense parti içinde hakim figür kimse, siyasetin işleyişinde o ön plana çıkar. Başbakansa hakim figür, sistem parlamenter sisteme yakın işler, Cumhurbaşkanı ise hakim figür sistem Başkanlık sitemine yakın bir şekilde işler. Ama yürütmenin iki kanadı arasında, bir anlaşmazlık ortaya çıktığında, burada yürütmenin iki kanadında meydana gelen kilitlenmeler, bir sistem krizine dönüşebilir. Peki bizim durumumuz nedir? Son derece yetersiz hibrit bir Anayasa ile biz böyle bir sistemi geleceğe taşıyamayız. 1982 Anayasası bu yapısıyla sürekli kriz üretecek Anayasadır.'
- 'Türkiye'de Başkanlık Sistemi Tartışmaları' raporu hazırlandı
'Türkiye'de Başkanlık Sistemi Tartışmaları' adlı raporu hazırlayan Yalova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Salih Bayram, raporun 2010-2015 yılları arasında cereyan eden başkanlık sistemi tartışmalarında, köşe yazarlarının başkanlık konusunu hangi argümanlar ve pozisyonlar üzerinden tartıştığını konu edindiğini anlattı. Raporun ulaştığı sonuçların, 1 Kasım 2015 seçimi sonrasında tekrar başlayan sistem değişikliği tartışmasının daha sağlıklı bir zeminde ilerlemesi için kanaat önderlerine, gazetecilere, akademisyenlere ve politikacılara önemli katkılar sunma amacında olduğunu aktaran Bayram, şunları kaydetti:
'Raporla hedefimiz yakın dönemde yapılan tartışmaları, çeşitli farklı görüşleri savunan, Başkanlık Sistemi konusunda söz söyleyen kişileri bu tartışmaya ne tür argümanlarla müdahil olduklarını incelemekti. Bu amaçla Türkiye'de ulusal gazetelerde yayımlanan köşe ve yorum yazılarını inceledik. 400'e yakın farklı yazı bulduk. Raporda konuya ilişkin kullanılan argümanları da inceledik. Kim destek vermiş vermemiş, bunu anladık. Ancak nasıl destek veriyorlar? Sayısal bir yöntem kullandım. İlginç sonuçlar çıktığını düşünüyorum. Tek tek baktığınızda çok fazla argüman vardı. Başkanlık Sistemiyle ilgili en fazla konuşan, söz söyleyen ve kamuoyu oluşturan partinin AK Parti olduğu görülüyor. Başkanlık Sistemi'ne ilişkin ne kadar yazı ve haber olduğuyla ilgili partilerin web sitelerini inceledim. AK Parti web sitesinde çok fazla yazı görülüyor. CHP ve MHP'nin web sitelerinde çok az sayıda yazı var, HDP'nin web sitesinde ise bu konuda hiçbir yazı olmadığı görüldü.'