HDP Grup Başkanvekili Baluken Açıklaması

'Dünden itibaren Cizre Belediyesi ambulansı 11 kez yaralıları almak için hareket etti ancak üzerlerine ateş açıldığı için ya da civarlarında çatışma mizanseni yaratılarak geri çevrildi. Orada hızla yaşam koridoru açılmalı ve yaralılar hastaneye sevk edilmeli' 'Velevki orada aranan birisi olsa bile, sağlık müdahalesine ihtiyaç duyuyorsa, sizin orada yargılama yetkiniz yoktur. Kimliğine bakmadan onu önce hastaneye ulaştırmalı, suçla ilgili bir husus varsa da bunu sağlık müdahelesini yaptıktan sonra yargı birimlerince yapmalısınız'

HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, 'Dünden itibaren Cizre Belediyesi ambulansı 11 kez yaralıları almak için hareket etti ancak üzerlerine ateş açıldığı için ya da civarlarında çatışma mizanseni yaratılarak geri çevrildi. Orada hızla yaşam koridoru açılmalı ve yaralılar hastaneye sevkedilmeli' dedi.

Cizre'de yaşananlara ilişkin, İçişleri Bakanlığında açlık grevi başlatan Baluken, HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş ve HDP Şanlıurfa Milletvekili Osman Baydemir ile HDP Grup Toplantı Salonunda basın toplantısı düzenledi.

Baluken, 7 gündür Cizre'de hastaneye kaldırılmayı bekleyen 28 kişinin durumunun ülkenin en önemli gündem maddelerinden biri olduğunu ifade etti.

Yaralıları almaya giden ambulans ve sağlık görevlilerinin üzerine ateş açıldığını ileri süren Baluken, '28 yaralıdan 6 yurttaş yaşamını yitirdi, 22 yaralı da can çekişecek noktaya geldi' dedi.

Baluken, yaralıların hastaneye sevkedilmesi için her türlü girişimde bulunduklarını, ancak sonuç alamadıklarını belirterek, savaş koşullarında bile cenazelerin defnedilmesi, yaralıların da sağlık hakkına sahip olduğunu kaydetti.

İdris Baluken, İçişleri Bakanlığında 3 gündür açlık grevi yaptıklarını anımsatarak, 'Hükümet ve devlet yetkilileri cenaze ve yaralıların alınması için tek bir samimi girişim ortaya koymadı. 7 gündür yiyecek, su ve ilaç bulamayan, yaraları kanayan, yanlarında kan kaybından yaşamını yitirmiş cenazeler bulunan arkadaşlarımızın durumundan bahsediyoruz. Ferhat Karaduman adlı bir gencin de müdahale edilmediği için şuur kaybı aşamasına geçtiğini öğrendik' diye konuştu.

Olay yerinde 7 gündür çatışma olmadığını savunan Baluken, şunları söyledi:

'Ancak olay yerine her ambulans hareket ettiğinde yapay çatışma mizanseni yaratılarak, ateş açılarak, sağlık çalışanları tehdit edilerek yaralıların hastaneye sevkedilmesi engelleniyor. Sağlık Bakanlığının ambulansları olay yerine gitmiyor, Cizre Belediyesinin ambulansına da da izin verilmiyor.'

Cizre'de bir haftadır yaşam koridoru oluşturulmamasının altında yatan tek nedenin bulunduğunu anlatan Baluken, yaşananların sorumluluğun İçişleri, Milli Savunma ve Sağlık bakanlıkları başta olmak üzere Hükümette olduğunu belirtti.

Baluken, İçişleri Bakanlığı nezdinde yaptıkları görüşmelerden, Hükümetin, işin içinden sıyrılmak için 'ben söz geçiremiyorum, oradaki engelleri aşamıyorum' şeklinde tanımlama gayreti içinde olduğunu gözlemlediklerini aktardı.

İçişleri Bakanlığı ile Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığında üst düzey yetkililerle yaptıkları bütün görüşmelerde kendilerine, 'sorunun halledileceği' konusunda oyalayıcı cevaplar verildiğini iddia eden Baluken, şöyle konuştu:

'Dün akşam saat 5 itibariyle İçişleri Bakanı tarafından bize söz verildi. Başbakan ile yaptığı görüşmenin neticesinde bizle görüştüğünü ifade eden İçişleri Bakanı, en geç bugün öğlene kadar yaralıların hastaneye nakledileceği bilgisini bize iletti. Başbakanın ilgili kişilerle görüştüğü bilgisini bizimle paylaştı. Ancak bakanlıktan bu sabah arandık, orada bir çatışmanın yaşandığı, uzman çavuşun yaşamını yitirdiği, o müdahalenin bugün yapılamayacağı bilgisini bir kez daha oyalayıcı bilgi olarak öğrendik. Bunu kabul edemeyiz, birazdan heyet olarak İçişleri Bakanlığına gideceğiz.

Dünden itibaren belediye ambulansı 11 kez yaralıları almak için hareket etti, belli kontrol noktalarına kadar gittiler, ancak üzerlerine ateş açıldığı için ya da civarlarında çatışma mizanseni yaratılarak geri çevrildiler. Son gidişte de sağlık çalışanları gözaltına alındı. Daha vahim sonuç çıkmadan, orada hızla yaşam koridoru açılmalı ve yaralılar hastaneye sevkedilmeli.'

- 'Kim ateş ediyorsa Allah onun belasını versin'

Osman Baydemir de taleplerinin uluslararası hukunun gereğinin yerine getirilmesi olduğunu belirterek, 'Ankara'daki devlet ile Cizre'deki devlet ayrı devletler midir? Çünkü söylemler ve uygulamalar birbiriyle örtüşmüyor' dedi.

Sağlık Bakanlığı ambulanslarının olay yerinden 1 kilometre uzakta olduğunu iddia eden Baydemir, 'Belediye ambulansı hareket edecek, bakanlık ambulansı da eşlik etsin, olay yerine gitsin. Hadi bakalım. Ambulansa, sağlık görevlisine kim ateş ediyorsa Allah onun belasını versin, bu kadar net. 'Tavşan kaç, tazı tut' politikasından, Bizans oyunundan vazgeçilmelidir' diye konuştu.

HDP'li Baydemir, yaşananların milletvekillerinde ürperti dahi yaratmadığını belirterek, 'Ama bilsinler ki Kürt halkının vicdanında büyük bir öfkeye, ruhunda açılmış yaralara yol açıyor. Bu büyük kanamaları tahmin etmek öyle kolay olmayacak' dedi.

Meral Danış Beştaş ise Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun açlık grevi başlatan 3 HDP'li milletvekili için 'Niye Kandile çağrıda bulunmuyorlar' dediğini anımsatarak, 'Bizim çağrımız Hükümete. Eğer Cizre'yi başka birileri yönetiyorsa biz bunu bilmiyoruz. Başbakanın beyanını talihsiz buluyoruz. Her konuda gündemi saptırmaya yönelik çabalarının farkındayız' iddiasında bulundu.

- 'Diyarbakır zindanı vahşetinin yarattığı tahribattır'

İdris Baluken, bir soru üzerine, bugün de sonuç alınamazsa açlık grevlerinin daha da büyüyerek devam edeceğini söyledi.

Baydemir de başka bir soru üzerine, belediye ambulansının dün 11 kez olay yerine gitme girişimlerinin mobese kayıtlarında olduğunu, hangi araçtan, panzerden ve yerden ateş açıldığının kayıt altında olduğunu ifade ederek, 'Bu vahşetin, mensubu olduğumuz toplumumuzun ve bana göre insanım diyen herkesin vicdanında yaratacağı tahribat, Diyarbakır zindanı vahşetinin yarattığı tahribattır, o kadar yaralayıcıdır ve gelecekte o kadar sorun oluşturur' sözlerini sarfetti.

'Devlet, o kişiler içinde üst düzey PKK'lı olduğunu mu düşünüyor?' sorusuna Baluken, 'Bizde bu yönde hiç bir bilgi yok. Oradaki insanların tamamı sivil ve yaralılar. Velevki orada aranan birisi olsa bile, sağlık müdahalesine ihtiyaç duyuyorsa sizin orada yargılama yetkiniz yoktur. Kimliğine bakmadan onu önce hastaneye ulaştırmalı, suçla ilgili bir husus varsa da bunu sağlık müdahelesini yaptıktan sonra yargı birimlerince yapmalısınız. İzin versinler bizler gidelim, sağlıkçı milletvekillerimiz gitsin, tarafsız meslek örgütlerinden heyetler oluşturulsun, onlar gitsin. Her birimiz oraya gitmeye hazırız' diye konuştu.
Kaynak: AA