Mavi Marmara Aktivisti Kayan Öğrencilerle Buluştu
'(Mavi Marmara saldırısı) O şartlar altında bile kelepçeli ellerimizle namaz kıldık'.
Mavi Marmara aktivisti eğitimci yazar Ramazan Kayan, Sorgun Anadolu Kız İmam Hatip Lisesi öğrencileriyle buluştu.
Konferans Salonu'nda öğrencilerle buluşan Kayan, İsrail'in Mavi Marmara saldırısı ve sonrasında yaşananlarla ilgili anılarını paylaştı.
İsrail'in tüm dünyayı hiçe saydığını aktaran Kayan, şunları kaydetti:
''Biz, geminin orta katında sabah namazı kılarken, bir kısım arkadaşımız ise güvertede nöbet tutuyordu. Tam namazı bitirmiştik ki saldırı başladı. Önce plastik mermiler kullandılar. Sonra Mavi Marmara'yı kuşatıp, sis bombası, gaz bombası, göz yaşartıcı bomba attılar. İsrail, 2 denizaltı, helikopter, uçak, hücumbot ve savaş gemileriyle saldırmıştı. Güvertedeki arkadaşlar müthiş bir direniş gösterdi. Çatışma yaklaşık 1 saat kadar sürdü. Yaralı sayımız 54’e çıkmıştı ve hepsi kan kaybediyordu. Baktık ki durum daha kötüye gidiyor, yaralılara bir çözüm bulunması ümidiyle mecburen teslim olduk, İsrail askerleri daha sonra kontrolü ele geçirdi ve bizi esir aldılar.''
İsrail askerlerinin ellerini kelepçeleyip güneşin altında her türlü eziyet, işkenceyi yaparak 7 saatlik bir yolculukla kendilerini İsrail'e götürdüklerini dile getiren Kayan, 'O şartlar altında bile kelepçeli ellerimizle namaz kıldık' dedi.
İsrail'de yaşadıklarını anlatan Kayan, şöyle devam etti:
''İsrail'e gelince bizleri doğru cezaevine götürüp, birbirimizi görmeyelim diye ikişer kişilik hücrelere koydular. Sadece yemek vakitlerinde bizi bir salona alıyorlar ve bu sayede birbirimizi görebiliyorduk. Yemek vakti bizi salona alınca da hemen ezan, gamet, cemaat namaza başlıyorduk. Namaz kılacağımız zaman arkadaşlar beni öne sürerlerdi, ben de İsrail askerlerinin Arapça bildiklerini bildiğim için, ona göre sure ve ayet seçerdim. Cihat ayetleri ile namaz kılıyoruz, birden namazımız direnişe, eyleme dönüşüyor.''
Kayan, konuşmasını tamamlamasının ardından öğrencilere kitaplarını imzaladı.
Kaynak: AA
Konferans Salonu'nda öğrencilerle buluşan Kayan, İsrail'in Mavi Marmara saldırısı ve sonrasında yaşananlarla ilgili anılarını paylaştı.
İsrail'in tüm dünyayı hiçe saydığını aktaran Kayan, şunları kaydetti:
''Biz, geminin orta katında sabah namazı kılarken, bir kısım arkadaşımız ise güvertede nöbet tutuyordu. Tam namazı bitirmiştik ki saldırı başladı. Önce plastik mermiler kullandılar. Sonra Mavi Marmara'yı kuşatıp, sis bombası, gaz bombası, göz yaşartıcı bomba attılar. İsrail, 2 denizaltı, helikopter, uçak, hücumbot ve savaş gemileriyle saldırmıştı. Güvertedeki arkadaşlar müthiş bir direniş gösterdi. Çatışma yaklaşık 1 saat kadar sürdü. Yaralı sayımız 54’e çıkmıştı ve hepsi kan kaybediyordu. Baktık ki durum daha kötüye gidiyor, yaralılara bir çözüm bulunması ümidiyle mecburen teslim olduk, İsrail askerleri daha sonra kontrolü ele geçirdi ve bizi esir aldılar.''
İsrail askerlerinin ellerini kelepçeleyip güneşin altında her türlü eziyet, işkenceyi yaparak 7 saatlik bir yolculukla kendilerini İsrail'e götürdüklerini dile getiren Kayan, 'O şartlar altında bile kelepçeli ellerimizle namaz kıldık' dedi.
İsrail'de yaşadıklarını anlatan Kayan, şöyle devam etti:
''İsrail'e gelince bizleri doğru cezaevine götürüp, birbirimizi görmeyelim diye ikişer kişilik hücrelere koydular. Sadece yemek vakitlerinde bizi bir salona alıyorlar ve bu sayede birbirimizi görebiliyorduk. Yemek vakti bizi salona alınca da hemen ezan, gamet, cemaat namaza başlıyorduk. Namaz kılacağımız zaman arkadaşlar beni öne sürerlerdi, ben de İsrail askerlerinin Arapça bildiklerini bildiğim için, ona göre sure ve ayet seçerdim. Cihat ayetleri ile namaz kılıyoruz, birden namazımız direnişe, eyleme dönüşüyor.''
Kayan, konuşmasını tamamlamasının ardından öğrencilere kitaplarını imzaladı.