'İletişim Yoluyla Dolandırıcılık Çalıştayı'

EGM Asayiş Daire Başkanlığı ve Polis Akademisi Başkanlığınca düzenlenen çalıştayın sonuç bildirgesi açıklandı.

Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) Asayiş Dairesi Başkanlığı ve Polis Akademisi Başkanlığınca düzenlenen, akademisyenler, yargı ve kolluk mensupları, konuyla ilgili kamu kurum ve kuruluşları, özel sektör temsilcileri ve bu suçtan mağdur olmuş kişilerin katıldığı 'İletişim Yoluyla Dolandırıcılık Çalıştayı'nın sonuç bildirgesi açıklandı.

Sonuç bildirgesinde, üç gün süren çalıştayda, iletişim yoluyla dolandırıcılık suçunda örnek vakalar üzerinden değerlendirme, dolandırıcılığın hukuki boyutu, suçun işleniş biçimleri, mağdur psikolojisi ve toplumda farkındalığın artırılması ana başlıklarında oturumlar gerçekleştirildiği bildirildi.

İletişim yoluyla dolandırıcılık olaylarının 2006 yılında mağdurların MSN şifreleri kırılarak, irtibat listesinde yer alan kişilerden mağdur adına kontör-para talep edilmesi ile başladığına vurgu yapılarak, şunlar kaydedildi:

'Zaman içerisinde ortaya çıkan teknolojik gelişmelere bağlı olarak dolandırıcılar da suç yöntemini değiştirmiş, vatandaşlarımızı doğrudan telefonla arayıp, değişik unvanlar kullanarak para/altın talep etmeye başlamışlardır. Dolandırıcılar tarafından çeşitli yollarla tuzağa düşülerek mağdur edilen kişilerin o an içinde bulundukları ruh hali neticesinde para ve ziynet eşyalarını kaybettikleri görülmektedir. Bu kişilerin toplumun her kesiminden değişik yaş ve mesleklere sahip, her düzeydeki eğitim seviyesinden oldukları anlaşılmaktadır. Hatta bunlar arasında yaptıkları iş ve meslek nedeniyle kamuoyu tarafından yakından bilinen, iyi eğitimli, kariyer meslek sahibi kişilere de rastlanılmaktadır. Ne yazık ki, buradan da anlaşılacağı üzere iletişim yoluyla dolandırıcılık yaş, meslek ve cinsiyet ayrımı yapmaksızın herkesin karşılaşabileceği bir suç türü olarak toplumsal hayatta yer almaya devam etmektedir.'

- Dört mağdur grubu var

Bildirgede, iletişim yoluyla dolandırıcılık suçu mağdurları, 'dolandırıldığını fark etmeyenler, fark ettiği halde yetkililere bildirmeyenler, dolandırıcılığa maruz kaldığı yetkililerce kendisine anlatıldığı halde inanmayanlar, dolandırıldığını fark edip yetkililere bildirenler' olarak gruplandırıldı.

Sonuç bildirgesinde, suçun önlenmesi ve suçla etkin mücadelede karşılaşılan sorunlar, şöyle sıralandı:

'Şüphelilerin, başka şahıslar üzerine hat kullanması nedeniyle takiplerinde sorunlar yaşanması. Hat açma işlemlerini yapan yetkili bayilerce oluşturulan alt bayilerin GSM şirketlerince denetimine yönelik düzenlemelerin yetersizliği. Özel belgelerde sahtecilik yoluyla fazla sayıda hat tahsisi yapılması. İletişim yoluyla dolandırıcılık suçunun basit dolandırıcılık suçu olarak tanımlanması ve CMK 135 ile 140. maddelerde belirtilen suçlardan olmaması. Şüphelilerin kullandıkları telefon numaralarının görülmesini engellemek amacıyla çeşitli cihaz ve programlar ( Cep Voip, X-lite, Qparty, Simbox vb.) kullanması. İletişim yoluyla dolandırıcılık suçlarının büyük çoğunluğunun halen bankacılık işlemleri (ATM, havale vb. gibi) kullanılarak gerçekleştirildiğinden, bankacılık işlemlerine yönelik hızlı ve etkin önlemler alınamaması.'

Değerlendirmeler sonucunda, iletişim yoluyla dolandırıcılık suçuyla mücadelede etkinliğin artırılmasına yönelik olarak şu hususların göz önünde bulundurulmasının yararlı olacağı aktarıldı:

'Suçla mücadelede caydırıcılığın arttırılmasına yönelik yasal düzenlemelerin bir an önce hayata geçirilmesi. Kolluk birimleri, GSM operatörleri ve Türkiye Bankalar Birliği yetkililerinden oluşan, suça hızlı müdahale edecek ve ivedi tedbir alabilecek bir kurulun oluşturulması. Sahte kimlikler ile hat açılmasının önüne geçilmesi için elektronik kimlik sistemine geçilmesi. Yapılacak mevzuat değişikliği ile GSM abonelik sözleşmelerinin gerekli güvenlik önlemleri alınması koşuluyla elektronik ortamda tesisinin sağlanması. Suç gelirleri ile mücadele kapsamında bu suçtan elde edilen gelirlere el konulması ile ilgili yasal düzenleme yapılması. Kolluk kuvvetlerinin talebi ile mağdurun kullandığı telefon hattının o an itibariyle geçici olarak kullanıma kapatılması. Kolluk kuvvetlerinin talebiyle mağdurların banka hesaplarının geçici olarak bloke edilmesi. Toplumun her kesiminin konuya duyarlı hale getirilmesi amacıyla kurumlar arası işbirliğinin arttırılması. Milli Eğitim Bakanlığı aracılığıyla ilkokul, ortaokul ve lise öğrencileri ders kitaplarında yaş gruplarına göre hazırlanan iletişim yoluyla dolandırıcılık konulu uyarıcı metin ve görsellere yer verilmesi. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yapılan, konuya yönelik toplumda farkındalığın artırılması çalışmalarına devam edilmesi. TRT Genel Müdürlüğü aracılığı ile bilgilendirmeye yönelik metinlerin senaryolaştırılarak TRT yayınlarında gösteriminin sağlanması, yayınlanmakta olan konu ile ilgili kamu spotlarının yayınlanmasının artırılarak devam ettirilmesi.'

Kaynak: AA