Kalkınma Bakanı Yılmaz Açıklaması
'Türkiye, reformlarla orta vadede cari açık üretmeyen, istikrarlı, sürdürülebilir bir büyüme patikasını başaracaktır. Bu, OVP’nin kurgusundaki en temel unsurlardan biridir' '2016 yılında da özellikle başlangıç ödenekleri itibarıyla yatırımlarımıza çok ciddi bir ivme kattığımızı rahatlıkla ifade edebilirim”
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, 'Türkiye, reformlarla orta vadede cari açık üretmeyen, istikrarlı, sürdürülebilir bir büyüme patikasını başaracaktır. Bu, OVP'nin kurgusundaki en temel unsurlardan biridir' dedi.
Yılmaz, Kalkınma Bakanlığı Konferans Salonu'nda açıklanan 2016-2018 dönemini kapsayan yeni Orta Vadeli Programa (OVP) ilişkin toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Yatırımlara ilişkin bir soru üzerine Yılmaz, 2002'de kamu ve özel yatırımların büyüklüğünün 39,8 milyar dolar iken 2015'te bu rakamın 149 milyar dolar seviyesine ulaştığını belirtti. Son dönemdeki dolar kurundaki hareketliliğe, liradaki değer kaybına rağmen 2016'da 155 milyar dolar seviyesini yakalayacaklarını ve aşacaklarını düşündüklerini ifade eden Yılmaz, dolayısıyla yatırımlarda geçmişe göre çok daha olumlu bir noktada bulunulduğunu kaydetti.
Temel hedeflerinin büyümeyi, istihdamı ve sosyal refahı artırmak olduğunu vurgulayan Yılmaz, bunun da en temel aracının kamu ve özel sektörün yatırımları olduğunu söyledi.
Yatırımların yüzde 75-80'ini özel sektörün gerçekleştirdiğine işaret eden Yılmaz, '2002 yılında kamu yatırımlarının toplamı 11,5 milyar dolar iken 2015 yılında 34,4 milyar dolara ulaşmış durumdayız” dedi.
Kamu yatırımlarında büyümeye destek vermenin en temel hedef olduğunu belirten Yılmaz, özel kesim yatırımlarının desteklediklerini, bölgeler arası farklılıkları azaltmayı amaçladıklarını, istihdamı ve ülke refahına katkıyı öne çıkardıklarını kaydetti.
Kamu yatırımlarında kamu-özel işbirliği modelini de yine yaygın kullandıklarını anlatan Yılmaz, bölgelerarası dengesizlikleri gidermek için Türkiye'de ortalamanın altında kişi başına geliri olan GAP, DAP, KOP ve DOKAP bölgelerine kamu yatırımlarında öncelik verdiklerini ifade etti.
Yılmaz, proje bazında ise önceliklerinin daha kısa sürede tamamlanarak hizmete girecek projeler, birbirleriyle bağlantılı ve eş zamanlı yürümesi gereken, afet gibi risklere dönük, e-dönüşüm ve bilgi toplumuna yönelik, AB sürecinde önemli görülen projeler olduğunu kaydetti. Yılmaz, şöyle devam etti:
'2015 yılında başlangıç ödeneğimiz yatırım işçiliği hariç merkez yönetim bütçesi için 40 milyar lira iken bunu 2016 için 50 milyar 559 milyon liraya yükseltmiş durumdayız. Yatırım işçiliği dahil ettiğinizde bu daha da yükselecektir. Çok ciddi bir artış yapıyoruz, başlangıç ödeneği itibarıyla nominal olarak, yüzde 26 sabit fiyatlarla, yüzde 17'lik başlangıç ödeneğinde artış yapıyoruz. Bu hazırladığımız OVP'nin en temel özelliklerinden birisi yatırıma verdiği önceliktir diyebiliriz. Geçmişte bütçelerimiz faiz ağırlıklı bütçelerken, bugün sosyal politikalar ve yatırım ağırlıklı bütçeler haline gelmiş durumda. 2016 yılında da özellikle başlangıç ödenekleri itibarıyla yatırımlarımıza çok ciddi bir ivme kattığımızı rahatlıkla ifade edebilirim.”
- Sosyal destek programına 247 milyon lira
Yatırımlarla ilgili sermaye giderlerinin yanı sıra sermaye transferlerinin de son yıllarda önem kazandığını belirten Yılmaz, 'Yani sadece doğrudan yatırım yapmıyor, kamu, bazı kurumlar aracılığıyla özellikle özel sektöre veya yerel yönetimlere dönük kaynak transferleriyle de yatırımları destekliyoruz” dedi.
Yılmaz, bu kapsamda gelecek yılın bütçesi içinde KÖYDES'e 392 milyon lira, yerel yönetimler altyapı proje ihtiyaçları için 631 milyon lira, TÜBİTAK'ın Ar-Ge destekleri için 1 milyar 192 milyon lira, kalkınma ajansları için 496 milyon lira, sosyal destek programı (SODES) için de 247 milyon lira ödenek ayrıldığını bildirdi.
-'Kamu yatırımlarının ortalama tamamlanma süresi 4 yıla düştü'
Genel yatırımlardaki performansın geçmişe göre çok daha verimli olduğuna dikkati çeken Yılmaz, “2002 yılında yatırımlarımızın ortalama tamamlanma süresi 8,5 yıla kadar çıkmıştı. Bazı kuruluşlarda DSİ gibi o tarihlerde 40 yılı aşkın ortalama yatırım süresi vardı. Bugün geldiğimiz noktada ortalama tamamlanma süresi kamu yatırımlarında 4 yıla kadar düşmüş durumda. Bu da yatırımların enflasyonist etkisini azaltıyor, hizmet kalitesini artırıyor, bir anlamda bereketini artırmış oluyor' diye konuştu.
Yılmaz, 1986 yılından başlayarak 133 adedi, 2002-2015 döneminde olmak üzere 198 kamu-özel işbirliği projesinin uygulama sözleşmesini imzaladıklarını anlatarak, bu projelerin sözleşme büyüklüğünün 115 milyar doları bulduğunu, bunun 106 milyar dolarının, 2002-2015 döneminde gerçekleştiğini kaydetti. Bakan Yılmaz, “198 projenin yatırım tutarı, 39,1 milyar doları 2002-2015 döneminde olmak üzere, toplam 48 milyar doları bulmuş durumdadır” ifadesini kullandı.
- 'Cari açık üretmeyen büyümeyi başarmak'
Üretim Paketinin ana başlıklarının sorulması üzerine de Yılmaz, Ar-Ge boyutunda hiçbir fedakarlıktan kaçınmadıklarını, Ar-Ge'nin ticarileşmesi konusunda gerekli bütün adımları atacakları, bununla birlikte üretim, iş ve yatırım ortamını da iyileştireceklerini bildirdi. Yılmaz, yüksek teknoloji ürünlere 5. bölge teşvikleri verildiğini hatırlatarak, Üretim Paketi çerçevesinde gelecek dönemde de yüksek-orta teknolojili ürünler için de aynı yaklaşımda çalışmaları gerçekleştirmeyi hedeflediklerini söyledi.Dünyada likiditenin azaldığı bir döneme girildiğine dikkati çeken Yılmaz, Türkiye'nin bu dönemde başarılı bir performans sergilediğini belirtti. Yılmaz, cari açıktaki iyileşmeye işaret ederek, “Gelecek dönemin en temel politikalarından biri; cari açık üretmeyen bir büyümeyi başarmaktır” dedi. Bu noktada yapısal reformların önemini vurgulayan Yılmaz, “Türkiye, reformlarla birlikte orta vadede cari açık üretmeyen, istikrarlı, sürdürülebilir bir büyüme patikasını başaracaktır. Bu OVP'nin kurgusundaki en temel unsurlardan biridir. Bunu yaparken dış kaynaklara olan ihtiyacı azaltıp, iç tasarruflarımızı artırıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA
Yılmaz, Kalkınma Bakanlığı Konferans Salonu'nda açıklanan 2016-2018 dönemini kapsayan yeni Orta Vadeli Programa (OVP) ilişkin toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Yatırımlara ilişkin bir soru üzerine Yılmaz, 2002'de kamu ve özel yatırımların büyüklüğünün 39,8 milyar dolar iken 2015'te bu rakamın 149 milyar dolar seviyesine ulaştığını belirtti. Son dönemdeki dolar kurundaki hareketliliğe, liradaki değer kaybına rağmen 2016'da 155 milyar dolar seviyesini yakalayacaklarını ve aşacaklarını düşündüklerini ifade eden Yılmaz, dolayısıyla yatırımlarda geçmişe göre çok daha olumlu bir noktada bulunulduğunu kaydetti.
Temel hedeflerinin büyümeyi, istihdamı ve sosyal refahı artırmak olduğunu vurgulayan Yılmaz, bunun da en temel aracının kamu ve özel sektörün yatırımları olduğunu söyledi.
Yatırımların yüzde 75-80'ini özel sektörün gerçekleştirdiğine işaret eden Yılmaz, '2002 yılında kamu yatırımlarının toplamı 11,5 milyar dolar iken 2015 yılında 34,4 milyar dolara ulaşmış durumdayız” dedi.
Kamu yatırımlarında büyümeye destek vermenin en temel hedef olduğunu belirten Yılmaz, özel kesim yatırımlarının desteklediklerini, bölgeler arası farklılıkları azaltmayı amaçladıklarını, istihdamı ve ülke refahına katkıyı öne çıkardıklarını kaydetti.
Kamu yatırımlarında kamu-özel işbirliği modelini de yine yaygın kullandıklarını anlatan Yılmaz, bölgelerarası dengesizlikleri gidermek için Türkiye'de ortalamanın altında kişi başına geliri olan GAP, DAP, KOP ve DOKAP bölgelerine kamu yatırımlarında öncelik verdiklerini ifade etti.
Yılmaz, proje bazında ise önceliklerinin daha kısa sürede tamamlanarak hizmete girecek projeler, birbirleriyle bağlantılı ve eş zamanlı yürümesi gereken, afet gibi risklere dönük, e-dönüşüm ve bilgi toplumuna yönelik, AB sürecinde önemli görülen projeler olduğunu kaydetti. Yılmaz, şöyle devam etti:
'2015 yılında başlangıç ödeneğimiz yatırım işçiliği hariç merkez yönetim bütçesi için 40 milyar lira iken bunu 2016 için 50 milyar 559 milyon liraya yükseltmiş durumdayız. Yatırım işçiliği dahil ettiğinizde bu daha da yükselecektir. Çok ciddi bir artış yapıyoruz, başlangıç ödeneği itibarıyla nominal olarak, yüzde 26 sabit fiyatlarla, yüzde 17'lik başlangıç ödeneğinde artış yapıyoruz. Bu hazırladığımız OVP'nin en temel özelliklerinden birisi yatırıma verdiği önceliktir diyebiliriz. Geçmişte bütçelerimiz faiz ağırlıklı bütçelerken, bugün sosyal politikalar ve yatırım ağırlıklı bütçeler haline gelmiş durumda. 2016 yılında da özellikle başlangıç ödenekleri itibarıyla yatırımlarımıza çok ciddi bir ivme kattığımızı rahatlıkla ifade edebilirim.”
- Sosyal destek programına 247 milyon lira
Yatırımlarla ilgili sermaye giderlerinin yanı sıra sermaye transferlerinin de son yıllarda önem kazandığını belirten Yılmaz, 'Yani sadece doğrudan yatırım yapmıyor, kamu, bazı kurumlar aracılığıyla özellikle özel sektöre veya yerel yönetimlere dönük kaynak transferleriyle de yatırımları destekliyoruz” dedi.
Yılmaz, bu kapsamda gelecek yılın bütçesi içinde KÖYDES'e 392 milyon lira, yerel yönetimler altyapı proje ihtiyaçları için 631 milyon lira, TÜBİTAK'ın Ar-Ge destekleri için 1 milyar 192 milyon lira, kalkınma ajansları için 496 milyon lira, sosyal destek programı (SODES) için de 247 milyon lira ödenek ayrıldığını bildirdi.
-'Kamu yatırımlarının ortalama tamamlanma süresi 4 yıla düştü'
Genel yatırımlardaki performansın geçmişe göre çok daha verimli olduğuna dikkati çeken Yılmaz, “2002 yılında yatırımlarımızın ortalama tamamlanma süresi 8,5 yıla kadar çıkmıştı. Bazı kuruluşlarda DSİ gibi o tarihlerde 40 yılı aşkın ortalama yatırım süresi vardı. Bugün geldiğimiz noktada ortalama tamamlanma süresi kamu yatırımlarında 4 yıla kadar düşmüş durumda. Bu da yatırımların enflasyonist etkisini azaltıyor, hizmet kalitesini artırıyor, bir anlamda bereketini artırmış oluyor' diye konuştu.
Yılmaz, 1986 yılından başlayarak 133 adedi, 2002-2015 döneminde olmak üzere 198 kamu-özel işbirliği projesinin uygulama sözleşmesini imzaladıklarını anlatarak, bu projelerin sözleşme büyüklüğünün 115 milyar doları bulduğunu, bunun 106 milyar dolarının, 2002-2015 döneminde gerçekleştiğini kaydetti. Bakan Yılmaz, “198 projenin yatırım tutarı, 39,1 milyar doları 2002-2015 döneminde olmak üzere, toplam 48 milyar doları bulmuş durumdadır” ifadesini kullandı.
- 'Cari açık üretmeyen büyümeyi başarmak'
Üretim Paketinin ana başlıklarının sorulması üzerine de Yılmaz, Ar-Ge boyutunda hiçbir fedakarlıktan kaçınmadıklarını, Ar-Ge'nin ticarileşmesi konusunda gerekli bütün adımları atacakları, bununla birlikte üretim, iş ve yatırım ortamını da iyileştireceklerini bildirdi. Yılmaz, yüksek teknoloji ürünlere 5. bölge teşvikleri verildiğini hatırlatarak, Üretim Paketi çerçevesinde gelecek dönemde de yüksek-orta teknolojili ürünler için de aynı yaklaşımda çalışmaları gerçekleştirmeyi hedeflediklerini söyledi.Dünyada likiditenin azaldığı bir döneme girildiğine dikkati çeken Yılmaz, Türkiye'nin bu dönemde başarılı bir performans sergilediğini belirtti. Yılmaz, cari açıktaki iyileşmeye işaret ederek, “Gelecek dönemin en temel politikalarından biri; cari açık üretmeyen bir büyümeyi başarmaktır” dedi. Bu noktada yapısal reformların önemini vurgulayan Yılmaz, “Türkiye, reformlarla birlikte orta vadede cari açık üretmeyen, istikrarlı, sürdürülebilir bir büyüme patikasını başaracaktır. Bu OVP'nin kurgusundaki en temel unsurlardan biridir. Bunu yaparken dış kaynaklara olan ihtiyacı azaltıp, iç tasarruflarımızı artırıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.