Köşe Yazarlarından ARÜ'ye Övgü

Ardahan Üniversitesi (ARÜ) Yenisey Yerleşkesi’ni ziyaret eden ulusal basın temsilcileri izlenimlerini köşe yazılarına taşıdı. Sabah Gazetesi yazarı Mahmut Övür “Harvard’ı Kıskandıran Çaba”, Star Gazetesi yazarı Sibel Eraslan ise “Yalçın Topçu ile Kars/Ardahan Hattında” başlıklı köşe yazılarında ARÜ’ye geniş yer verdi. Ardahan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Korkmaz’dan yapılan çalışmalar ve Yenisey Yerleşkesi hakkında önemli bilgiler alan yazarlar köşelerinde Ardahan Üniversitesi’nden övgüyle bahsetti.

Köşe Yazarlarından ARÜ'ye Övgü
ARÜ’den Harvard’ı Kıskandıran Çaba

Sabah Gazetesi yazarı Mahmut Övür 6 Eylül 2015 tarihi Pazar günü yayımlanan “Harvard’ Kıskandıran Çaba” isimli köşe yazısında ARÜ hakkında tespit ve gözlemlerini şöyle paylaştı: “Ardahan Üniversitesi gerçekten bölgeye dinamizm kazandıracak önemli işlere imza atıyor. Şehrin doğal zenginliğinin MR’ını çekiyor. Balından, peynirine, envai çeşit çiçeğinden, endemik bitkisine, kuş cenneti olan Aktaş gölünden, kayak merkezine nasıl bir zenginliğe sahip olunduğunu ve yaşatılması gerektiğini gösteriyor. Ama orada durmuyor. Aynı zamanda uluslararası girişimlere de ev sahipliği yapıyor. Şu iki örnek insanın içini ısıtıyor. Kafkasya Üniversiteler Birliği Başkanı da olan Rektör Ramazan Korkmaz heyecanla anlatıyor: ‘Gürcistan’dan Kırgızistan’a bu bölgelerdeki bütün ülkelerin üniversitelerini bir çatı altında buluşturdum. Müthiş bir destek gördüm. Birçok ülkede ortak paneller yaptık, yapıyoruz da. Ama geçen yıl ilkini yaptığımız 1. Uluslararası Tehlike Altındaki Diller Konferansı çok ilgi gördü.’ Sadece o başlığa bakıp geçmeyin, gerçekten Harvard Üniversitesi’ni bile ‘kıskandıran’ bir çabadan söz ediyoruz. Tırnak içinde kıskandıran diyorum çünkü Harvard bu projeyi o kadar beğenmiş ki daha kurulalı 6 yıl olan Ardahan Üniversitesi’nin proje ortağı olmuş... Şu tespit projenin ne kadar önemli olduğunu göstermeye yetiyor: ‘Dünyada 7 bin dil, şive, lehçe var ve 100 yıl içinde bunun yüzde 80’i yok olacak. Bu hayatımızdaki ışıkların sönmesi anlamına geliyor.’

Üniversitenin ikinci önemli çabası ise ‘Kafkasya’nın Yüzleri’ başlığını taşıyor... Bölgede yer alan Türkiye’den Kırgızistan’a, Ermenistan’dan Çeçenistan’a bütün ülkelerde yaşayan yüz yaşını geçmiş insanların fotoğrafları çekilip, öyküleri toplanıyor. Önümüzdeki yıl kitaplaşacak bu çalışma sergilerle dünyanın birçok merkezine taşınacak. Eski Türkiye’nin izini taşıyan Ardahan’ı geride, insana umut veren bu çabalarla baş başa bırakırken Prof. Dr. Ramazan Korkmaz’ın şu uyarısının altını çiziyoruz: "Küreselleşerek küçülen dünyada emperyalizm, yeni sömürü ve çatışma alanları açarak varlığını gelecek yüzyıllara da taşıma gayreti içindedir. Kanla ve ölümle beslenen bu küresel canavar, çoğu zaman kendini maskeleyerek gizlemekte ve masum kitlelerin hayatı pahasına kendine yeni egemenlik alanları açmaya çalışmaktadır. Bu yüzden dünyada savaş naraları atmakta, etnik ve dini çatışmalar çoğalmakta ve dünyamızın rengi her geçen gün daha da solmaktadır."

Soluk bir dünya istemiyorsak, önce kendi çevremizi ateş çemberine çevirenlerin oyunlarını görmeliyiz. Başka şansımız yok.’

Serhat Sınırlarında Parlayan Bir İnci: Ardahan Üniversitesi

Star Gazetesi yazarı Sibel Eraslan ise ‘Yalçın Topçu ile Kars/Ardahan Hattında’ başlıklı köşe yazısında ARÜ ile ilgili izlenimlerini şu şekilde dile getirdi: ‘Ardahan Üniversitesi serhat sınırlarımızda parlayan bir inci gibi. Mevlana Öğrenci değişimi projesi kapsamında yaptıkları Kafkas açılımıyla, Türki Cumhuriyetler kadar Moldovya, Gürcistan, Ukrayna, İran üniversiteleriyle ciddi bilimsel temasların merkezi olmuşlar. Üniversitede Sibirya Araştırma Merkezi var, bünyesinde en çok yabancı öğrenci bulunduran ilk üç üniversite arasına girmeyi başarmış bir akademik düzeyi var okulun. Rektör Prof. Ramazan Korkmaz, irfani şekliyle söylenirse tam bir aşk haliyle bakıyor hem üniversiteye hem öğrencilerine; ’’ışığa karışın’’ diyor. ‘Zamanla aramızdaki mesafeyi aşmak gerekir’ dermiş rahmetli babası Ramazan Bey’e çocukken. ’’Uçar’’ adında bir atları varmış o vakitler. ‘Uçar’a binsek bu mesafe kapanır mı baba’ diye sorarmış. ’Yetmez...’ dermiş babası, ’ışık olmak, ışığa karışmak gerek’ dermiş...’
Kaynak: İHA