İDOB Yeni Sezona 2 Ekim'de Başlıyor

İstanbul Devlet Opera ve Balesi, 20152016 sezonunda, 6 yeni eseri sahneleyecek

HİLAL UŞTUK - İstanbul Devlet Opera ve Balesi (İDOB), 2015-2016 sezonunda, geçen sezon sahnelenen eserlerin yanı sıra 6 yeni eseri sanatseverlerle buluşturacak.

İstanbul Devlet Opera ve Bale Müdürü Kevork Tavityan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yeni sezonda sahnelenecek eserler arasında, en büyük ve en önemli prodüksüyonun Fransız yapımı Adolphe Adam'ın, "Korsan Balesi" olduğunu dile getirdi.

Sezon boyunca, "Külkedisi", "Aşk İksiri" ve "Uyurgezer Kız" operalarıyla, "Sylvia" ve "Afife" baleleri, "Seyahatname 2", "Şehir-Orman", "Akdeniz" ve "Ezel Bahar" adlı modern dans eserlerinin de sahneleneceğini kaydeden Tavityan, Selman Ada'nın "Başka Dünya" operasının dünya prömiyerinin gerçekleştireceğini söyledi.

Kevork Tavityan, sezonun yeni eserleri olarak Johann Wolfgang von Goethe'nin "Faust Operası", Pietro Mascagni'nin "Cavalleria Rusticana" ve Johann Strauss II'nin "Çingene Baron Operası"nın sanatseverlerle buluşacağını ifade etti.

Yeni sezonda bir çok yeniliğin olacağına vurgu yapan Tavityan, "Ben bu sene konserlere küçük dans parçaları da eklemek istiyorum. Baleyle müziği, şarkıyı, şan sanatını birleştirmek istiyorum. Açıkçası bunlar bu sezon yapılacak yenilikler olarak düşünülebilir" dedi.

- "Barok müzik topluluğu çalışmaları

Tavityan, İDOB bünyesindeki kadroyla, bir barok müzik topluluğu oluşturmaya çalıştığını aktardı.

Barok enstrümanları temin etmenin zor ve pahalı olduğuna işaret eden Tavityan şöyle konuştu:

"Maalesef bunlar çok özel enstrümanlar. Keman yine keman ama kemanın arşesi biraz daha farklı. Bizim kullandığımız romantik dönem arşesiyle, barok dönem arşesi bir parça farklı ve o yüzden tını farklılıkları oluşuyor. Ben zaten o tını farklılıklarını ortaya koyarak, seyirciye ulaştırmak istiyorum. Bizim klasik repertuvarda kullandığımız flütler gümüş ve pistonlu flütlerdir ama barok repertuvarda flüt tahtadır, doğal sesler çıkartır. Onu çalmak biraz daha zordur."

Kevork Tavityan, Türkiye'de operanın yeterince tanınıp tanınmadığı yönündeki soruyu ise "Opera aslında zannedildiğinden çok seviliyor ve tanınıyor Türkiye'de. Mesela operaya bazı ön yargılarla gelen birileri, geldiğinde hep seyirci kalabalığına bakıyor, 'her zaman bu kadar dolu oluyor mu burası' diye. Salonumuzun da küçük olması sebebiyle, her gösterimiz ve temsilimiz doluyor. Hatta bilet bulamamanın şikayetini alıyoruz devamlı. İnternetten de biletler satışa çıkıyor ve on dakika sonra zaten bitmiş oluyor. Yaklaşık 500 kişilik bir salonumuz var ve diyebilirim ki bütün gösterilerimiz kapalı gişe" şeklinde cevapladı.

- "Her yerde sahneye çıkarız"

İDOB'un daha büyük salonlarda gösteri sergileyip sergilemeyeceği yönündeki soruya Tavityan, şöyle yanıt verdi:

"Biz her yerde çıkmayı istiyoruz. Bağlı olduğumuz protokol şartları var. Bu şartları karşılayabilen her yere gideriz ve her yerde söyleriz ama onlar da haklı olarak belki çok ticari düşünüyorlar. Biz o kadar ticari davranamıyoruz. Bağlı olduğumuz kanuni durumlar var ama bir teklif gelirse ya da bizim götüreceğimiz teklif olabilir, görüşmelerin sonucunda bağlanacak bir protokolle her yerde sahneye çıkarız. Sanatımızı icra ederiz."

Kevork Tavityan, yaklaşık 750 kişinin yer aldığı İDOB'un Türkiye'de en yoğun temsil yapan opera olduğunun altını çizerek, bazı dönemlerde ayda 25 temsil gerçekleştirdiklerini dile getirdi.

Kurumda, sanatçı, solist, korist, dansçı, orkestra, dekor ve kostüm tasarımcısı, marangoz, demirci, terzi, aksesuarcı, aksesuar imalatçısı, ressam, heykelci gibi farklı alanlarda görev yapan kişilerin olduğunu aktaran Tavityan, "Opera, pek çok sanatı birleştiren, aynı anda sahneye sunan sanatlar bütünüdür, topluluğudur diye tarif ediyorlar pek çok kitaplarda. Tabii ki bunun içinde müzik, dans, tiyatro, orkestra müziği, heykel ve resim var" diye konuştu.

- "Opera ve baleye ön yargıyla yaklaşmayın"

Tavityan, geçtiğimiz sezon Mart ayında devlet operaları sanatçılarıyla Sidney'de konser verdiklerini vurgulayarak şunları kaydetti:

"İnsanlar opera ve baleye ön yargı ile yaklaşmasınlar. Tiyatro ve opera için 'eski sanat' diyorlar. 'Öldü' diyorlar. Bunlar ölmeyecek, emin olsun herkes. İnsanlık var oldukça, gösteri sanatları belki başka şekilde, dönüşerek yola devam edecek ama şu perdenin açılma hışırtısı var ya, onu duysunlar isterim. Canlı bir orkestradan hata da dinlesinler. Güzel şeyler dinleyecekler belki ama gıcırtılı bir ses duyduklarında, o bile kıymetli çünkü insanlar artık o kadar mükemmel şeyler dinliyor ki, bu kadar mükemmellik suni. CD'lerden, radyolardan, şurdan burdan bir de hatalı bir ses duysunlar isterim. Gerçek, sıcak, insani bir şeyler duysunlar isterim. Onu bulacakları yer gerçek sahnelerdir. Gerçek operadır, baledir, tiyatrodur. Lütfen bizi yanlız bırakmasınlar" dedi.

Sezon içinde izlenebilecek olan Pyotr İlyiç Çaykovski'nin "Fındıkkıran" balesiyle Adolphe Adam'ın "Korsan" balesi ilk defa üç perde olarak sahnelenecek.

- Kevork Tavityan

Temmuz ayında İDOB Müdürlüğüne vekaleten atanan Kevork Tavityan, 1968'de İstanbul'da doğdu.

Tavityan, Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı Opera Bölümü'nde 1993'te lisans, 1996'da yüksek lisans eğitimini tamamladı.

Çeşitli dönemlerde çocuk korosu ve çok sesli koro şefliği de yapan sanatçı 1995-1996 sezonundan itibaren profesyonel opera kariyerine başladı. İlk olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi CRR Konser Salonu Operasında roller alan sanatçı, 1998'de İDOB'un sınavını kazanarak, kurumun solist kadrosuna katıldı.

Şimdiye kadar pek çok eserde rol alan Tavityan, opera rolleri dışında geniş bir lied- oratorio repertuarına da sahiptir.
Kaynak: AA