MHP Grup Başkanvekili Vural Açıklaması

"Terörle mücadele konusunda gerçekten irade varsa, Cumhuriyetin kanunları geçerli olacaksa Cumhuriyet savcıları önce iğneyi, Türkiye'yi bu noktaya getirenlere batırmalı"

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Doğan Medya Grubu'na yönelik terör soruşturmasıyla ilgili, "Terörle mücadele konusunda gerçekten irade varsa, Cumhuriyetin kanunları geçerli olacaksa Cumhuriyet savcıları önce iğneyi, Türkiye'yi bu noktaya getirenlere batırmalı" dedi.

Vural, Meclis'te kürsüye Türk bayrağı asarak düzenlediği basın toplantısında, sivil toplum kuruluşlarının yarın düzenleyeceği "Teröre hayır, kardeşliğe evet" mitingini desteklediklerini söyledi.

Mitinge, Çözüm Süreci'nde oluşturulan akil adamlar heyetinden bazılarının katılacağını belirten Vural, "Çözüm Süreci'nin terörü azdırdığı ve kardeşliğimizi dinamitlediği gözlemine bağlı olarak, akil adamların böyle bir akil hareketine katılmalarının pişmanlığı olarak görmek gerekiyor. İnşallah Türkiye'yi bu noktaya getirenler doğru istikameti bulmaya yönelik adımlar atarlar" diye konuştu.

Mitingde sadece Türk bayrağı olması çağrısı yapıldığını anımsatan Vural, bu çağrıyı ırkçılık olarak niteleyen terör örgütünün siyasi uzantılarının sahneye çıktığını ifade etti. Türk bayrağını tahrik unsuru olarak nitelemenin bayrağa saldırı olduğunu dile getiren Vural, şöyle konuştu:

"Türk milletinin ve devletinin sembolü olan ay yıldızlı al bayrağa sahip çıkmayı ırkçılık olarak niteleyenler, bayrağın koruduğu değerlere hainlik yapanlardır. Bu al bayrak, Türk milletinin birlik ve bütünlüğünün sembolüdür. Al bayrağımızı tahrik unsuru olarak görenler ancak bu millet ve devletin düşmanlığını yapmak isteyenlerdir. Türk bayrağına saldıranları çözüm ortağı olarak takdim edenler herhalde bugün kendilerinden utanıyorlardır. Çözüm ortağı olanlar artık millet nezdinde inandırıcılığını yitirmişlerdir. 'AK Parti sayesinde Türklük'ten kurtulduk' diyenleri milletvekili yapanlar, 7 Haziran'dan sonra milliyetçi pozlarına girseler de milletimiz kutsal değerlerimize saldıranların çakma milliyetçiliğini görmüştür."

Vural, "terör örgütüyle çözüm ortağı olanların, paralel ocakların, AKP'nin güdümündeki bazı sivil toplum örgütlerinin" de "Teröre karşı milyonlarca nefes, teröre karşı tek ses" mitingi yapacağını ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun mitinge katılacağını anlatarak, Erdoğan ve Davutoğlu'nun milletten özür dilemesi gerektiğini söyledi.

Vural, "Çözüm Süreci'nde milletin nefesini kesip terör örgütüne nefes aldıranlar, başta Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bülent Arınç, Beşir Atalay, Yalçın Akdoğan, çıkın milletten özür dileyin ve bir daha yapmayacağınıza yemin edin. Timsah gözyaşları dökeceksiniz öyle mi? Önce sorumluluğunuzu hissedin" dedi.

- Müzakere çağrısına tepki

Terör örgütü ve KCK yöneticilerinin tekrar müzakereden söz etmeye başladıklarına dikkati çeken Vural, şöyle devam etti:

"AKP kongresinde çözüme bağlılık sözlerini dikkate aldığımızda tekrar milletin başına çorap örmek için yeni bir oyuna devam ettikleri görülmektedir. Bir taraftan PKK ve KCK'nın, diğer taraftan AKP'nin iradeleri dikkate alındığında amacın terör örgütünü bitirmek değil, yeni bir müzakere süreci başlatmak, terörle mücadeleyi de Çözüm Süreci'nin reklam arası olarak seçimlerde kullanmak istedikleri açık ve net. Türkiye'ye ihanet kabusunu tekrar yaşatmaya kimsenin hakkı yok. Terör örgütünü tümüyle bertaraf edecek stratejiye ihtiyaç var. Müzakere sürecinin terör örgütünü güçlendiren, meşrulaştıran süreç olduğu açık ve nettir. Aynı tezgah hazırlanmaktadır. Aynı yılan tarafından aynı yerden iki kere ısırılmaz. Kara yılanların devleti ve milleti bir daha ısırmasına fırsat verecek olanlar ayağını denk alsın."

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın "Terörü şirin göstermek suçtur" dediğini anımsatan Vural, "Terörist başı için 'Öcalan'ın itibarını düşürenler', 'dağda ölen teröriste ağlamayan insan değildir' diyenlere sahip çıkanlar, 'PKK kürdistan için silah kullanabilir' diyenler, 'Öcalan öldürmeyi değil, yaşatmayı seçti' diyenler, 'Terör örgütü düşman değil, suçlu gözüyle bakıyoruz' diyen dönemin Başbakanı, 'Öcalan Kürtlerin lideridir' diyenler, hepiniz suç işlediniz" diye konuştu.

Vural, terörü koruyan ve kollayanlarla ilgili MHP'nin suç duyurusunda bulunduğunu anımsatarak, terör örgütü elebaşı Öcalan'ı öven ve terör örgütünü kollayanların hiçbirinin yargıdan kaçamayacağını öne sürdü.

- "Gerçek manada terörü kim destekledi?"

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Vural,  AK Parti İstanbul Milletvekili Abdurrahim Boynukalın'ın Doğan Grubu'na yönelik sözleriyle ilgili olarak, "Böyle bir milletvekili olabilir mi? Tehditler savuruyor. Aslında bu korkakları biz biliyoruz. Biz 12 Eylül öncesinde mücadele ederken, karyolanın altına saklanıyorlardı. Acaba savcılar bu tehditler karşısında ne yapmıştır?" dedi.

Oktay Vural, Doğan Grubu'na yönelik terör soruşturmasıyla ilgili soruyu şöyle yanıtladı:

"Amaç medyayı susturmak. Hodri meydan! Terör örgütünü kim desteklemişse, kim korumuşsa, kim kollamışsa, kim görmezden gelmişse, kim şirin göstermişse, 'silahlarını bırakıyor' diye kim yayın yapmışsa, terör örgütünün uzantılarını kim televizyona çıkarmışsa, akilleri kim görevlendirmişse, baldıran zehirini millete içirmeyi kim istemişse bir dönemi açalım, var mısınız? Yüreğiniz yetiyor mu? Gerçek manada terörü kim destekledi, uyuyan bombaları yerleştirenlere kim göz yumdu? Bu süreci başlatacak mıyız ey Cumhuriyet Savcısı? Yarın açıklayacağım. Amaç ve hedef vatandaşın bilgi edinme aracı medyayı susturmak, tehdit etmek. Terörle mücadele konusunda gerçekten irade varsa, Cumhuriyetin kanunları geçerli olacaksa Cumhuriyet savcıları önce iğneyi, Türkiye'yi bu noktaya getirenlere batırmalı. Suç işlemiş kim varsa takip edilmelidir ama algı operasyonlarıyla medyayı susturmak, halkın bilgi edinmesini engellemek amacına matuf girişimler Türk demokrasisinin geldiği safha açısından endişe verici."

"Paralel Devlet Yapılanması" operasyonunda Boydak Holding yöneticisi Memduh Boydak'ın gözaltına alınmasına ilişkin değerlendirmesi de sorulan Vural, amacın toplumu korkutmak ve sindirmek olduğunu savundu. Vural, "Baskı ve korkutmanın yeterince sonuç almadığını görenler daha büyük baskı ve tehditlere yöneliyorlar. Delil varsa suçlunun yakasına yapışmak gerekir ama algı operasyonlarıyla topluma korku salmak hepimizin özgürlüğüne yönelik tehdit olabileceğini ima eden yaklaşımdır" diye konuştu.

Vural, Halkbank Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Cebeci'nin yakınlarını bankada işe aldığı iddiasıyla görevini bırakmak zorunda kaldığı iddialarıyla ilgili soru üzerine, "KPSS'yi dolanmak suretiyle VIP torpil listelerini gördünüz. Bunlar ne zaman istifa edecek? Nepotizm, akrabayı kayırmak Adalet ve Kalkınma Partisi'nin siyaset anlayışının neticesidir" dedi.
Kaynak: AA