Soma'daki Maden Faciası Davası
Soma'daki maden faciasına ilişkin 8'i tutuklu 46 sanığın yargılandığı davanın 14'üncü oturumu başladı.
İddianamedeki "topuk" olarak bırakılan kömürün oksiditasyon sonucu yandığı iddiasının doğru olmadığını ileri süren Çelik, kazanın ardından kurtarma çalışmalarında yangının çıktığı yerden geçtiğindeki gözlemini dile getirdi ve olayın "kömür yangını" sonucu gerçekleşmediğini savundu.
Çelik, yangının çıkış nedeni tahmininin sorulması üzerine, "İyi inceleme yapılması gerekiyor. İşçilerin hatasından ufak bir yangın çıkmış olabilir. Söylemeden bırakmış ve bunun üzerine yangın büyümüş olabilir" iddiasında bulundu.
Bunun üzerinde salondaki madenci yakınları, Çelik'e tepki gösterdi.
Tahlisiye ekibinde yer almasına rağmen acil eylem planındaki yeri ve görevini bilmediğine değinen Çelik, iki yıl öncesine kadar katıldığı iş güvenlik kurulu toplantılarında, iş yerinde daha rahat çalışılması için gerekenlerin konuşulduğunu kaydetti.
Çelik, sanık avukatlarının sorusu üzerine, "dayıbaşı" olarak adlandırılan ekip başlarının, üretim miktarı oranında prim aldığını duymadığını ileri sürdü.
Mehmet Ali Günay Çelik, "200'ün üzerinde cenazenin çıkarıldığı klasik S panolarının hemen üzerinde yer alan sığınma yeri '340 ana nefeslik'i her çalışan biliyor muydu?" sorusuna, "Amirlerin hepsi, işçilerin de çoğu sığınma yerini biliyordur. Zaten oraya sığınan 5 kişi kurtuldu. Diğerleri de buraya çıkabilseydiler, sığınabilirlerdi" yanıtını verdi.
Bu arada, tutuklu sanıklardan Ertan Ersoy ise MİGEM adına ocağa 15 günde bir inerek eksikleri denetleyen "teknik nezaretçi" görevinde bulunmasının yanı sıra ocakta şirket adına "hazırlık baş mühendisi" olarak görev yaptığını, maaşının ise tek bordroda verildiğini söyledi.
Duruşmaya, öğle arası verildi.