Yabancı Üniversite Öğrencileri Bayramı Köyde Yaşadı
Üniversite eğitimi için Türkiye'de bulunan yabancı öğrenciler, Ramazan Bayramı'nda ailelerinden uzakta olmanın üzüntüsünü, Türk ailelere misafir olmanın da mutluluğunu yaşıyor.
Kocaeli Üniversitesinde (KOÜ) eğitim gören Irak, Afganistan, Özbekistan, Türkistan, Yemen, Suriye, Mısır, Kosova, Arnavutluk, Gana, Kolombiya ve Cibutili öğrencilerden oluşan 30 kişilik grup, davet edildikleri İzmit'e bağlı Şahinler Köyüne misafir oldu.
Köylüler tarafından hazırlanan köy kahvaltısına katılan yabancı öğrenciler, daha sonra meyve topladı, köylülerin inekleri otlatmasına da yardım etti. Daha sonra köydeki evlere bayram ziyareti yapan öğrenciler, Türk adetlerine göre büyüklerin ellerini öperek, bayramlarını kutladı.
Kocaeli Uluslararası Öğrenci Derneği Başkanı Ömer Akbaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kentte bin 250, Türkiye'de ise 80 bine yakın yabancı öğrenci bulunduğunu belirterek, dernek olarak ülke çapında 41 dernekle eş zamanlı çalışma yürüttüklerini kaydetti.
Kocaeli'de üniversitede okuyan yabancı öğrencilerin burada kendilerini yalnız hissetmemelerini sağlamak için çaba sarfettiklerini anlatan Akbaş, "Burada onların ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Kamplar yapıyoruz. Evlerimizde misafir ediyoruz. Akrabalarımızla, vatandaşlarımızla bir araya getiriyoruz. Tanıştırıyoruz, kaynaştırıyoruz. Kocaeli'nin ve Türk insanının adetlerini, kültürünü öğreniyorlar" diye konuştu.
Aktaş, dernek olarak 4 yıldır faaliyette olduklarını, uluslararası öğrenci buluşmaları ve ülke tanıtım günleri gibi etkinlikler düzenlediklerini aktararak, şunları söyledi:
"Ramazan boyunca evlere konuk olduk. Hep birlikte iftar yaptık. Ramazan Bayramı nedeniyle köy ziyareti yaptık. Yaşlılarımızın ellerini öperek, bayramlarını kutladılar. Birlikte köy kahvaltısı yaptık. Köyde bayramı gördüler. Köydeki hayatı görmüş oldular. Çok mutlu oldular. Öğrencilerimiz ailelerinden uzaktalar ama bu yalnızlık hissettirmedik. Onların ailesi olmaya çalıştık. Uluslararası Öğrenci Dernekleri Federasyonu'na (UDEF) bağlı olarak çalışıyoruz. Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı (YTB) öğrencilerimizden lisans 500, yüksek lisan 750 ve doktora yapana bin lira burs veriyor. Dernek olarak bizde burs veriyoruz. YTB ile İşbirliği içinde çalışıyoruz. Biz de dönem dönem öğrencilerimizin ülkelerine gidiyoruz. Aileleriniz ziyaret ediyoruz. Kardeşliğimizi, birlik ve beraberliğimizi pekiştiriyoruz, ümmet bilincini geliştiriyoruz."
- "Suriye'de savaş bitsin, barış ve huzur olsun istiyorum" -
İletişim Fakültesi Radyo, Televizyonculuk ve Sinema bölümünde okuyan Suriyeli öğrenci Arkan Haddad, Türkiye'ye 2 yıl önce geldiğini, Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde (TÖMER) Türkçe öğrendiğini anlattı.
Suriye'deki savaş nedeniyle 2 yıldır ülkesine gidemediğini, ailesinin 3 ay önce Türkiye'ye geldiğini belirten Haddad, "Ailem yanıma gelince çok mutlu oldum. Türkler burada çok iyiler. Türkleri çok seviyorum. Bana burada yardımcı oluyorlar. Kendi evimde gibi hissediyorum. Suriye'de çok karışık durumlar var. Ülkem için barış olsun, huzur olsun istiyorum. Bütün Müslüman ülkeler için için barış diliyorum" diye konuştu.
İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü 2. sınıf öğrencisi Kolombiyalı Jhone Charry Murzia, 2 yıldır Türkiye'de olduğunu ve Türkçe konuşabildiğini kaydetti.
Türkiye'de yeni bir kültür ve dil öğrendiğini ifade eden Murzia, "Bu imkanları sağladıkları dernek yöneticilerine ve Türkiye'ye teşekkür ediyorum. Burada çok misafirperverlik var. Kendi evimde gibi hissediyorum. Evimden, ülkemden uzaktayım ama burada da bir ailem var. Burada çok mutluyum. Anneme babama buradan çok selam gönderiyorum" dedi.
Bilgisayar Mühendisliği 4. sınıf öğrencisi Malvin Bako, Arnavutluk'tan Türkiye'ye okumak için geldiğini, yaklaşık 10 yıldır Türkiye olduğunu anlattı. Bako, "İstanbul'da Eyüp'te ve Gaziosmanpaşa'da İmam Hatip Lisesi'nde okudum. Türkiye güzel bir ülke. Burada her zaman evimde gibi hissettim. Bayramları genelde Türkiye'de geçirdim. Hiç bir zaman kendimi yalnız hissetmedim. Türkiye'de 20 şehir gezdim. Aileme buradan selamları gönderiyorum" diye konuştu.
- "Bizde adet değil ama burada büyüklerin elini öptüm, çok hoşuma gitti" -
Cibuti'den Mahad Avdaleh Cibuti ise Tıp Fakültesi Diş Hekimliği Bölümü 3. sınıf öğrencisi olduğunu, geçen bayramı ülkesinde geçirdiğini ancak bu bayramda Kocaeli'de olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Arkadaşlarımdan Allah razı olsun, yalnız bırakmadılar. Güzel bir gezi hazırladılar. Köyleri gezdik. Güzel bir bayram geçirdim. Aileme bol selamlar yolluyorum. Beni merak etmesinler, burada rahatım iyi. Kendi evimde gibiyim. Bizim orada el öpme adeti yok. Bana biraz farklı geldi. Büyüklerim ellerini öptüm. Bu adet çok hoşuma gitti. Çok beğendim."
İşletme Fakültesi 1. sınıf öğrencisi Azerbaycan'lı Alper Tunga Cabbarlı da şöyle konuştu:
"Geçen sene İşletme fakültesini kazandım. Türkiye'yi kendi vatanım gibi seviyorum. Zaten Azerbaycan ve Türkiye köklü bir tarihe sahiptir. Gelenek ve göreneklerimizle tarihi açıdan birbirine sıkı sıkıya bağlı iki ülkeyiz. Kendi evimdeymiş gibi hissediyorum. Dil ve kültür açısından zorluk çekmiyorum. Türk devleti bize her açıdan destek oluyor. Çok teşekkür ederim. Arkadaşlarımızla köyleri geziyoruz. Kahvaltı yaptık. Doğal güzellikleri gördük. Aileme ve arkadaşlarıma selam gönderiyorum."
İnşaat mühendisliği 4. sınıfta okuyan Afganistanlı Babür Rahmani, Türkiye'nin güzel bir ülke olduğunu ve severek Türkiye'yi tercih ettiğini belirtti.
Rahmani, "Bayramda ailemizin yanında olmak isterdim. Ancak burada sağ olsun Türk halkı çok misafirperver. Bizimle çok yakından ilgileniyorlar. Bayramda da yalnız bırakmadılar bizi. Evlerine misafir ettiler. Köyleri gezdirdiler. Bayramlaşmaya geldik" dedi.
Türk adetlerinin Afgan adetlerine benzediğini anlatan Rahmani, "Bizde el öpme var ama ama sadece kendi dedelerinin, babalarının ellerini öpüyorlar. Buradan ailemin bayramını kutluyorum. Gelecek bayramda inşallah yanlarında olmak istiyorum. Beni merak etmesinler, burada çok iyiyim. Okulumuza devam ediyoruz. Türk halkının bayramını kutluyorum" diye konuştu.
Kaynak: AA
Köylüler tarafından hazırlanan köy kahvaltısına katılan yabancı öğrenciler, daha sonra meyve topladı, köylülerin inekleri otlatmasına da yardım etti. Daha sonra köydeki evlere bayram ziyareti yapan öğrenciler, Türk adetlerine göre büyüklerin ellerini öperek, bayramlarını kutladı.
Kocaeli Uluslararası Öğrenci Derneği Başkanı Ömer Akbaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kentte bin 250, Türkiye'de ise 80 bine yakın yabancı öğrenci bulunduğunu belirterek, dernek olarak ülke çapında 41 dernekle eş zamanlı çalışma yürüttüklerini kaydetti.
Kocaeli'de üniversitede okuyan yabancı öğrencilerin burada kendilerini yalnız hissetmemelerini sağlamak için çaba sarfettiklerini anlatan Akbaş, "Burada onların ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Kamplar yapıyoruz. Evlerimizde misafir ediyoruz. Akrabalarımızla, vatandaşlarımızla bir araya getiriyoruz. Tanıştırıyoruz, kaynaştırıyoruz. Kocaeli'nin ve Türk insanının adetlerini, kültürünü öğreniyorlar" diye konuştu.
Aktaş, dernek olarak 4 yıldır faaliyette olduklarını, uluslararası öğrenci buluşmaları ve ülke tanıtım günleri gibi etkinlikler düzenlediklerini aktararak, şunları söyledi:
"Ramazan boyunca evlere konuk olduk. Hep birlikte iftar yaptık. Ramazan Bayramı nedeniyle köy ziyareti yaptık. Yaşlılarımızın ellerini öperek, bayramlarını kutladılar. Birlikte köy kahvaltısı yaptık. Köyde bayramı gördüler. Köydeki hayatı görmüş oldular. Çok mutlu oldular. Öğrencilerimiz ailelerinden uzaktalar ama bu yalnızlık hissettirmedik. Onların ailesi olmaya çalıştık. Uluslararası Öğrenci Dernekleri Federasyonu'na (UDEF) bağlı olarak çalışıyoruz. Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı (YTB) öğrencilerimizden lisans 500, yüksek lisan 750 ve doktora yapana bin lira burs veriyor. Dernek olarak bizde burs veriyoruz. YTB ile İşbirliği içinde çalışıyoruz. Biz de dönem dönem öğrencilerimizin ülkelerine gidiyoruz. Aileleriniz ziyaret ediyoruz. Kardeşliğimizi, birlik ve beraberliğimizi pekiştiriyoruz, ümmet bilincini geliştiriyoruz."
- "Suriye'de savaş bitsin, barış ve huzur olsun istiyorum" -
İletişim Fakültesi Radyo, Televizyonculuk ve Sinema bölümünde okuyan Suriyeli öğrenci Arkan Haddad, Türkiye'ye 2 yıl önce geldiğini, Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde (TÖMER) Türkçe öğrendiğini anlattı.
Suriye'deki savaş nedeniyle 2 yıldır ülkesine gidemediğini, ailesinin 3 ay önce Türkiye'ye geldiğini belirten Haddad, "Ailem yanıma gelince çok mutlu oldum. Türkler burada çok iyiler. Türkleri çok seviyorum. Bana burada yardımcı oluyorlar. Kendi evimde gibi hissediyorum. Suriye'de çok karışık durumlar var. Ülkem için barış olsun, huzur olsun istiyorum. Bütün Müslüman ülkeler için için barış diliyorum" diye konuştu.
İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü 2. sınıf öğrencisi Kolombiyalı Jhone Charry Murzia, 2 yıldır Türkiye'de olduğunu ve Türkçe konuşabildiğini kaydetti.
Türkiye'de yeni bir kültür ve dil öğrendiğini ifade eden Murzia, "Bu imkanları sağladıkları dernek yöneticilerine ve Türkiye'ye teşekkür ediyorum. Burada çok misafirperverlik var. Kendi evimde gibi hissediyorum. Evimden, ülkemden uzaktayım ama burada da bir ailem var. Burada çok mutluyum. Anneme babama buradan çok selam gönderiyorum" dedi.
Bilgisayar Mühendisliği 4. sınıf öğrencisi Malvin Bako, Arnavutluk'tan Türkiye'ye okumak için geldiğini, yaklaşık 10 yıldır Türkiye olduğunu anlattı. Bako, "İstanbul'da Eyüp'te ve Gaziosmanpaşa'da İmam Hatip Lisesi'nde okudum. Türkiye güzel bir ülke. Burada her zaman evimde gibi hissettim. Bayramları genelde Türkiye'de geçirdim. Hiç bir zaman kendimi yalnız hissetmedim. Türkiye'de 20 şehir gezdim. Aileme buradan selamları gönderiyorum" diye konuştu.
- "Bizde adet değil ama burada büyüklerin elini öptüm, çok hoşuma gitti" -
Cibuti'den Mahad Avdaleh Cibuti ise Tıp Fakültesi Diş Hekimliği Bölümü 3. sınıf öğrencisi olduğunu, geçen bayramı ülkesinde geçirdiğini ancak bu bayramda Kocaeli'de olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Arkadaşlarımdan Allah razı olsun, yalnız bırakmadılar. Güzel bir gezi hazırladılar. Köyleri gezdik. Güzel bir bayram geçirdim. Aileme bol selamlar yolluyorum. Beni merak etmesinler, burada rahatım iyi. Kendi evimde gibiyim. Bizim orada el öpme adeti yok. Bana biraz farklı geldi. Büyüklerim ellerini öptüm. Bu adet çok hoşuma gitti. Çok beğendim."
İşletme Fakültesi 1. sınıf öğrencisi Azerbaycan'lı Alper Tunga Cabbarlı da şöyle konuştu:
"Geçen sene İşletme fakültesini kazandım. Türkiye'yi kendi vatanım gibi seviyorum. Zaten Azerbaycan ve Türkiye köklü bir tarihe sahiptir. Gelenek ve göreneklerimizle tarihi açıdan birbirine sıkı sıkıya bağlı iki ülkeyiz. Kendi evimdeymiş gibi hissediyorum. Dil ve kültür açısından zorluk çekmiyorum. Türk devleti bize her açıdan destek oluyor. Çok teşekkür ederim. Arkadaşlarımızla köyleri geziyoruz. Kahvaltı yaptık. Doğal güzellikleri gördük. Aileme ve arkadaşlarıma selam gönderiyorum."
İnşaat mühendisliği 4. sınıfta okuyan Afganistanlı Babür Rahmani, Türkiye'nin güzel bir ülke olduğunu ve severek Türkiye'yi tercih ettiğini belirtti.
Rahmani, "Bayramda ailemizin yanında olmak isterdim. Ancak burada sağ olsun Türk halkı çok misafirperver. Bizimle çok yakından ilgileniyorlar. Bayramda da yalnız bırakmadılar bizi. Evlerine misafir ettiler. Köyleri gezdirdiler. Bayramlaşmaya geldik" dedi.
Türk adetlerinin Afgan adetlerine benzediğini anlatan Rahmani, "Bizde el öpme var ama ama sadece kendi dedelerinin, babalarının ellerini öpüyorlar. Buradan ailemin bayramını kutluyorum. Gelecek bayramda inşallah yanlarında olmak istiyorum. Beni merak etmesinler, burada çok iyiyim. Okulumuza devam ediyoruz. Türk halkının bayramını kutluyorum" diye konuştu.