Toroslar'ın Yüzlerce Yıllık Bayram Adetleri
Konya'nın, Toros Dağları üzerinde yer alan Hadim ilçesinde, yüzlerce yıldır sürdürülen arife ve bayram gelenekleri, renkli görüntülere sahne oluyor.
İlçeye bağlı Dedemli Mahallesi de bayram adetlerinin bozulmadan yaşatıldığı yerler arasında bulunuyor. Geleneklere uygun şekilde süren bayramlarda, "külçe ikramı", "türbe ziyareti" ve "bayram damı" gibi adetler, Anadolu'nun kültürel zenginliğinden izler taşıyor.
Mahalle sakinlerinden Ayşe Gündoğdu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bayram geleneklerinin çok eskiden beri süregeldiğini, günümüzde de aslına uygun şekilde devam ettirmeye özen gösterdiklerini söyledi.
- Külçe ikramı
Sadece arife gününe özgü, un, pekmez ve küçük pideden yapılan yöresel şekerlemenin komşulara ikram edildiğini anlatan Gündoğdu, şöyle devam etti:
"Külçe dediğimiz bu şekerleme yöremize ait geleneksel bir lezzettir. Bu yemeği sadece arife günleri yaparız. Yağ, un ve pekmezi karıştırarak ateşte kavururuz. Macun halini aldıktan sonra daha önceden hazırladığımız küçük pidelerin üzerine sürer, susam ve karacaot serperiz ve hazır hale getiririz. Yaptığımız bu külçeleri komşulara dağıtırız."
- Türbe ziyareti
Dedemli Büyük Cami imamı Mehmet Yıldız da mahallenin kurucusu olduğuna inanılan, Horasan alimlerinden Seyyid Bayram-ı Veli'nin türbesinin bayramda ziyaret edildiğini ifade etti.
Asırlardır arife günlerinde toplu olarak bu türbe etrafında Kur'an-ı Kerim okunarak, dua edildiğini anlatan Yıldız, şunları kaydetti:
"Arife günü öğle namazından sonra türbeye geliriz. Burada Yasin-i Şerif okur, dualar ederiz. Daha sonra herkes kendi yakınının, akrabasının mezarına gider, dualar okur. Sadece bu türbe ziyareti için Konya'dan, İstanbul'dan, İzmir'den gelip akşama dönen insanlar var. Bu çok önemli, kültürümüzün bir parçası haline gelmiş bir ziyarettir."
- Bayram damı
Yıldız, çocukluğundan beri bayramların hep aynı şekilde kutlandığını, bundan sonra da geleneklerin devam etmesi için gayret ettiklerini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Bayram sabahı camide bayramlaşılır. Ardından yemekler, 'bayram damı'nda yenilir. Herkes, evinde ne bulduysa pişirir, 'uzun dam' adını verdiğimiz bu alana sinilerle getirir. Yıllardır burada bayram namazından sonra toplanılır, evlerden gelen yemekler hep birlikte yenilir. Daha sonra Kur'an-ı Kerim okunur, yemek duası yapılır ve bayramlaşılır. Selamlaşma, hal hatır sorma gibi bayramın özünü oluşturan şartlar tam manasıyla yerine getirilir. Bizler bayramların bu özelliğini burada doyasıya yaşıyoruz. İnşallah bundan sonra çocuklarımızın da bunları devam ettirmesi için elimizden geleni yapacağız."
Kaynak: AA
Mahalle sakinlerinden Ayşe Gündoğdu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bayram geleneklerinin çok eskiden beri süregeldiğini, günümüzde de aslına uygun şekilde devam ettirmeye özen gösterdiklerini söyledi.
- Külçe ikramı
Sadece arife gününe özgü, un, pekmez ve küçük pideden yapılan yöresel şekerlemenin komşulara ikram edildiğini anlatan Gündoğdu, şöyle devam etti:
"Külçe dediğimiz bu şekerleme yöremize ait geleneksel bir lezzettir. Bu yemeği sadece arife günleri yaparız. Yağ, un ve pekmezi karıştırarak ateşte kavururuz. Macun halini aldıktan sonra daha önceden hazırladığımız küçük pidelerin üzerine sürer, susam ve karacaot serperiz ve hazır hale getiririz. Yaptığımız bu külçeleri komşulara dağıtırız."
- Türbe ziyareti
Dedemli Büyük Cami imamı Mehmet Yıldız da mahallenin kurucusu olduğuna inanılan, Horasan alimlerinden Seyyid Bayram-ı Veli'nin türbesinin bayramda ziyaret edildiğini ifade etti.
Asırlardır arife günlerinde toplu olarak bu türbe etrafında Kur'an-ı Kerim okunarak, dua edildiğini anlatan Yıldız, şunları kaydetti:
"Arife günü öğle namazından sonra türbeye geliriz. Burada Yasin-i Şerif okur, dualar ederiz. Daha sonra herkes kendi yakınının, akrabasının mezarına gider, dualar okur. Sadece bu türbe ziyareti için Konya'dan, İstanbul'dan, İzmir'den gelip akşama dönen insanlar var. Bu çok önemli, kültürümüzün bir parçası haline gelmiş bir ziyarettir."
- Bayram damı
Yıldız, çocukluğundan beri bayramların hep aynı şekilde kutlandığını, bundan sonra da geleneklerin devam etmesi için gayret ettiklerini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Bayram sabahı camide bayramlaşılır. Ardından yemekler, 'bayram damı'nda yenilir. Herkes, evinde ne bulduysa pişirir, 'uzun dam' adını verdiğimiz bu alana sinilerle getirir. Yıllardır burada bayram namazından sonra toplanılır, evlerden gelen yemekler hep birlikte yenilir. Daha sonra Kur'an-ı Kerim okunur, yemek duası yapılır ve bayramlaşılır. Selamlaşma, hal hatır sorma gibi bayramın özünü oluşturan şartlar tam manasıyla yerine getirilir. Bizler bayramların bu özelliğini burada doyasıya yaşıyoruz. İnşallah bundan sonra çocuklarımızın da bunları devam ettirmesi için elimizden geleni yapacağız."