TİB Davasının İlk Duruşmasında 3 Tahliye
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Türkiye İletişim Başkanlığı (TİB) davasının ilk duruşması sona erdi. Duruşmada Ayhan Yeni, Bülent Kocagürbüz ve Ferhat Saraç’ın tahliyesine karar verildi.
Devlet kademelerinde görevli bazı kişilerin kullandığı kriptolu telefonların dinlendiği iddialarına ilişkin davanın ilk duruşması, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşmada sanıklar
eski TİB Başkanvekili Osman Nihat Şen, eski TİB Bilgi Sistemleri Daire Başkanı İlhan Elieyioğlu, Ferhat Saraç, Bülent Kocagürbüz, İsmail Bakar, Halil Çiçek, Hamza Demirezen, İmran Ergüler, Özgür Ören, Ayhan Yeni, Ali Osman Tekin ve Yunus Şahin ifade verdi. Sabah saat 10.00’da başlayan duruşmaya verilen aranın ardından 13.30’da devam edildi. Duruşmaya öğleden sonra eski Bilgi Sistemleri Daire Başkanı İlhan Elieyoğlu’nun ifadesinin alınmasıyla devam edildi. Elieyoğlu, ifadesinde geriye dönük kayıt oluşturulmuş bir bilgisayara girilebilmenin teknik olarak mümkün olduğunu söyledi.
Müdafi avukatlarından biri ise, kayıtlarla ilgili alınan imajları Gölbaşı Cumhuriyet Başsavcılığı’nın TİB’e emanet ettiğini söyledi.
Avukat Mustafa Küçük, sanık Elieyoğlu’na silindiği iddia edilen verilerin nerede bulunduğunu sordu. Elieyoğlu, verilerin mahkemelerde, emniyette, jandarmada ve TİB arşivinde ıslak imzalı olarak bulunduğunu belirterek, “Ses dosyası yok. Ses dosyası olsaydı bırakın 6 ayı 2 ayda bulunurdu” dedi.
Sanık Halil Çiçek, ses kayıtlarının silindiğinin söylendiğini ancak bunu silmeye yarayacak uygulamanın söylenmediğini belirterek, dinleme işlemleriyle görevi süresince işinin olmadığını söyledi.
Hakkında bugünkü duruşmada tahliye kararı çıkan sanık Ferhat Saraç, duruşmada verdiği ifadede yöneticiliğini yaptığı Veri Eşleştirme Koordinatörlüğü’nün işleyişi hakkında kartona aktarılmış grafik üzerinden heyete bilgi verdi. Saraç, bu sistem üzerinde çalışanların sistemdeki numaraları görme ve bakma yetkisinin bulunmadığını ifade etti.
Sanık Bülent Kocagürbüz ise, TİB’de olan kişilerle iş dışında bir ilişkisinin olmadığını söyledi.
Kocagürbüz, “Dosyaya ilişkin her türlü desteğe hazırım” diye konuştu.
Sanık Ali Osman Tekin, iddianamede kendisi hakkında yer alan “TİB çalışanlarını çalışamaz hale getirme teşebbüsü” suçlamasını kabul etmediğini kaydetti.
Tekin, TİB’e yeni başkan atandıktan sonra başkanlık katına çağrıldığını ve iddianamede yer alan suçlamaları kabul etmesinin istendiğini kabul etmeyince kovularak TİB’ten ayrıldığını söyledi.
Sanık Hamza Demirezen ise, bilirkişi raporlarında kendisine yönelik suç olmadığını belirterek, “23 Mayıs 2014 tarihinde başkanlık katında polis olduğunu sonradan öğrendiğim 8 kişi beni işkence edercesine sorguladı. ’Bu hafta cumaya gittin mi?’ dediler. Gidemedim deyince zorla 4 defa Fatiha Suresi’ni okuttular. Sorgulama sırasında kamerayla kayıta aldılar” dedi.
Demirezen, TİB’de koordinatörün kendisine Yusuf Uzman’dan bir şey silmesini istediği için baskıcı sorgulamadan geçirildiğini söylediğini açıkladı.
Demirezen, Uzman’dan böyle bir silme talebinin bulunduğunu reddetti. Demirezen, Uzman ile herhangi bir hiyerarşik ilişki içerisinde olmadığını da sözlerine ekledi.
Sanık Yunus Şahin, verdiği ifadede 2006’dan beri günde 3 milyon verinin düzenli olarak silindiğine dikkat çekerek, kendisi hakkındaki suçlamanın bir kısım veriyi silmek olduğunu ifade etti.
Mahkeme heyeti, tutuksuz sanıklardan yalnızca Gökhan Vıcıl’ın ifadesine başvurdu. Vıcıl, Türkiye’de üretilen kriptolu telefonlarla dünyanın diğer yerlerindeki kriptolu telefonların aynı sistemle çalıştığını paylaştı. Vıcıl, ayrıca hiçbir güvenlik sisteminin IMEI üzerine kurulamayacağını belirtti.
Sanık avukatları da sırayla söz alarak, iddianamede yer alan suçlamalara yanıt verdi. Avukatlardan biri, iddianameyi hazırlayan savcılığın iddianamede Yargıtay kararının manevi cebirle ilgili sadece bir bölümüne yer verdiğini ancak bunun eksik olduğunu belirterek, bu eksikliği heyetle paylaştı.
Avukat Nihat Karslı, bilirkişi raporunun hazırlanmasında 8 bilirkişinin adının olduğunu ancak raporun lise mezunu bir bilirkişi tarafından hazırlandığını iddia etti. Karslı, “Bu tezgahı yapan TİB çalışanları MİT’e alındı. Mağdur kısmında yer alanların bir kısmı kriptolu telefonları kullanmadı. Kumpasın senaristiyle tezgahın senaristi aynıdır” dedi.
Avukat Hakan Yıldız, dinlenen telefonların hiçbir yerde olmadığını söyledi.
Mahkeme heyeti, aldığı ifadeler sonrası ara kararını açıkladı.
Mahkeme, Ayhan Yeni, Bülent Kocagürbüz ve Ferhat Saraç’ın tahliyesine karar vererek, davayı 8 Ekim 2015 tarihine erteledi.
Kaynak: İHA
Duruşmada sanıklar
eski TİB Başkanvekili Osman Nihat Şen, eski TİB Bilgi Sistemleri Daire Başkanı İlhan Elieyioğlu, Ferhat Saraç, Bülent Kocagürbüz, İsmail Bakar, Halil Çiçek, Hamza Demirezen, İmran Ergüler, Özgür Ören, Ayhan Yeni, Ali Osman Tekin ve Yunus Şahin ifade verdi. Sabah saat 10.00’da başlayan duruşmaya verilen aranın ardından 13.30’da devam edildi. Duruşmaya öğleden sonra eski Bilgi Sistemleri Daire Başkanı İlhan Elieyoğlu’nun ifadesinin alınmasıyla devam edildi. Elieyoğlu, ifadesinde geriye dönük kayıt oluşturulmuş bir bilgisayara girilebilmenin teknik olarak mümkün olduğunu söyledi.
Müdafi avukatlarından biri ise, kayıtlarla ilgili alınan imajları Gölbaşı Cumhuriyet Başsavcılığı’nın TİB’e emanet ettiğini söyledi.
Avukat Mustafa Küçük, sanık Elieyoğlu’na silindiği iddia edilen verilerin nerede bulunduğunu sordu. Elieyoğlu, verilerin mahkemelerde, emniyette, jandarmada ve TİB arşivinde ıslak imzalı olarak bulunduğunu belirterek, “Ses dosyası yok. Ses dosyası olsaydı bırakın 6 ayı 2 ayda bulunurdu” dedi.
Sanık Halil Çiçek, ses kayıtlarının silindiğinin söylendiğini ancak bunu silmeye yarayacak uygulamanın söylenmediğini belirterek, dinleme işlemleriyle görevi süresince işinin olmadığını söyledi.
Hakkında bugünkü duruşmada tahliye kararı çıkan sanık Ferhat Saraç, duruşmada verdiği ifadede yöneticiliğini yaptığı Veri Eşleştirme Koordinatörlüğü’nün işleyişi hakkında kartona aktarılmış grafik üzerinden heyete bilgi verdi. Saraç, bu sistem üzerinde çalışanların sistemdeki numaraları görme ve bakma yetkisinin bulunmadığını ifade etti.
Sanık Bülent Kocagürbüz ise, TİB’de olan kişilerle iş dışında bir ilişkisinin olmadığını söyledi.
Kocagürbüz, “Dosyaya ilişkin her türlü desteğe hazırım” diye konuştu.
Sanık Ali Osman Tekin, iddianamede kendisi hakkında yer alan “TİB çalışanlarını çalışamaz hale getirme teşebbüsü” suçlamasını kabul etmediğini kaydetti.
Tekin, TİB’e yeni başkan atandıktan sonra başkanlık katına çağrıldığını ve iddianamede yer alan suçlamaları kabul etmesinin istendiğini kabul etmeyince kovularak TİB’ten ayrıldığını söyledi.
Sanık Hamza Demirezen ise, bilirkişi raporlarında kendisine yönelik suç olmadığını belirterek, “23 Mayıs 2014 tarihinde başkanlık katında polis olduğunu sonradan öğrendiğim 8 kişi beni işkence edercesine sorguladı. ’Bu hafta cumaya gittin mi?’ dediler. Gidemedim deyince zorla 4 defa Fatiha Suresi’ni okuttular. Sorgulama sırasında kamerayla kayıta aldılar” dedi.
Demirezen, TİB’de koordinatörün kendisine Yusuf Uzman’dan bir şey silmesini istediği için baskıcı sorgulamadan geçirildiğini söylediğini açıkladı.
Demirezen, Uzman’dan böyle bir silme talebinin bulunduğunu reddetti. Demirezen, Uzman ile herhangi bir hiyerarşik ilişki içerisinde olmadığını da sözlerine ekledi.
Sanık Yunus Şahin, verdiği ifadede 2006’dan beri günde 3 milyon verinin düzenli olarak silindiğine dikkat çekerek, kendisi hakkındaki suçlamanın bir kısım veriyi silmek olduğunu ifade etti.
Mahkeme heyeti, tutuksuz sanıklardan yalnızca Gökhan Vıcıl’ın ifadesine başvurdu. Vıcıl, Türkiye’de üretilen kriptolu telefonlarla dünyanın diğer yerlerindeki kriptolu telefonların aynı sistemle çalıştığını paylaştı. Vıcıl, ayrıca hiçbir güvenlik sisteminin IMEI üzerine kurulamayacağını belirtti.
Sanık avukatları da sırayla söz alarak, iddianamede yer alan suçlamalara yanıt verdi. Avukatlardan biri, iddianameyi hazırlayan savcılığın iddianamede Yargıtay kararının manevi cebirle ilgili sadece bir bölümüne yer verdiğini ancak bunun eksik olduğunu belirterek, bu eksikliği heyetle paylaştı.
Avukat Nihat Karslı, bilirkişi raporunun hazırlanmasında 8 bilirkişinin adının olduğunu ancak raporun lise mezunu bir bilirkişi tarafından hazırlandığını iddia etti. Karslı, “Bu tezgahı yapan TİB çalışanları MİT’e alındı. Mağdur kısmında yer alanların bir kısmı kriptolu telefonları kullanmadı. Kumpasın senaristiyle tezgahın senaristi aynıdır” dedi.
Avukat Hakan Yıldız, dinlenen telefonların hiçbir yerde olmadığını söyledi.
Mahkeme heyeti, aldığı ifadeler sonrası ara kararını açıkladı.
Mahkeme, Ayhan Yeni, Bülent Kocagürbüz ve Ferhat Saraç’ın tahliyesine karar vererek, davayı 8 Ekim 2015 tarihine erteledi.