Fransız Zehrini Tarihe Gömecek

Fransız şirket tarafından 1800’lü yılların sonuna doğru çalıştırılmaya başlayan Balya madenlerinden geriye kalan 70 yıllık kurşun ve çinko atığı 100 yıldır Balya ilçesinde doğa tahribatına neden oluyor. Toplu balık ölümlerinin de yaşandığı ilçenin Belediye Başkanı Osman Kılıç, Fransızlardan kalan atıklardan kurtulacaklarını açıklarken, gerekirse istinat duvarı örerek tüm atığı gömüp, üzerine yeşil alan yapacaklarını söyledi.

Fransız Zehrini Tarihe Gömecek
Balıkesir’in Balya ilçesi 100 yıl önceden kalan ve bugün halen doğada tahribata neden olan maden atıklarından kurtulmaya çalışıyor. Doğanın zarar görmesine ve toplu balık ölümlerine neden olduğu tespit edilen ve 100 yıldır açıkta kaderine terk edilen atıklar ilgisizlikten yıllardan bu yana aynı yerinde duruyor. Çinko, kurşun ve bakırdan oluşan atıklarla ilgili konuşan Balya Belediye Başkanı Osman Kılıç, Balya’nın ve Balıkesir’in daha fazla zarar görmesini istemediklerini söyledi.

Halkın içinden başkanlık koltuğuna oturduğunu ve en kötü senaryoda tekrar halkın içine döneceğini söyleyen Başkan Kılıç, zararlı atıklara görev süresi bitmeden bir çare bulacağını açıkladı.

Başkan Osman Kılıç, "Balyamızın hemen içinde eski adı ile Karaaydın Madeni olan bir yer burası. 100 yıl belki de daha öncesi dönemlerde Fransızların işlettiği bir maden vardı burada. İnsanların evine ekmek götürdüğü, çalışabilecekleri bir yer. Fransızlar, madeni uzun süre çalıştırıyorlar ve atıklarını da buraya bırakıp 100 yıl önce gitmişler. Bu atıkların içinde kurşun, bakır, çinko ve altın çıkartıldıktan sonra geriye kalan atıkları içinde barındırıyor. Bu atıklar zaten doğada kötü bir görüntü sergiliyor. Balya ise yeşilin bol olduğu, koyu olduğu şirin bir kasaba. Özellikle şiddetli yağmurlarda, yağmur sularının bu atıklarla birlikte süzülüp dereye karışması ile birlikte bu zehri alıyor, Kadıköy’e götürüyor, Manyas’a götürüyor. Toplu balık ölümleri yaşanıyor. Göreve geleli 15 ay oldu, ısrarla bunları kaldırmak için çalışmalar yapmak için gayret sarf ediyoruz. Görüşmelerimiz sürüyor. Valilik makamı ile de konu ile ilgili görüşüyoruz. Biz bunların kaldırılması taraftarıyız. Hiç bir şey yapılmadı diyelim. O zaman bu geniş alanın etrafına istinat duvarı öreceğiz. Üzerine de toprak atacağız. Onun üzerine de ağaç ve fidan dikeceğiz. Ama biz bir şekilde bunları yok edeceğiz" dedi.

Fransızların adeta talan ettiği maden sahasında 1800’lü yıllarda kullandıkları taş yapıdan oluşan idari bina ve işçiler için yapıldığı tahmin edilen hastane binası kalıntıları göze çarpıyor. Tarihi özelliği olan Fransız yapılarını restore ettirerek ilçeye kazandıracaklarını kaydeden Başkan Kılıç, madenin bugün de çalıştığını ancak tüm denetimlerin yapıldığını vurguladı. Osman Kılıç, "Maden bugünde çalışıyor ama insanlar gerekli tedbirleri alıyorlar. Çalışan madeni kontrol ettirdik ve tahlillerde aldık. Özellikle burada çalışan Eczacıbaşı Esan firması bu konuya son derece duyarlı. Onların da atıkları var, ancak önlemini alıyorlar mebran ile kapatıp gerekli tedbirleri alıyorlar" şeklinde konuştu.

İSTANBUL’DAN ÖNCE BALYA’DA ELEKTRİK VARDI

1800’lü yıllarda Almanlardan Fransızlara devredilen maden işletmesi 70 yıl kadar Fransızların idaresinde üretim gerçekleştirdi. Kurşun ve çinko çıkartılan ocaktan yüz binlerce ton maden Çanakkale Limanı’ndan Fransa’ya gönderildi. 1901 yılına gelindiğinde Fransızlar bölgeye bir termik santral kurdu ve elektrik elde etti. Binlerce işçinin çalıştığı madende çalışma koşulları o kadar zordu ki, ilk işçi grevi Balya madenlerinde yaşandı. Balya’yı baştan aşağıya değiştiren maden işletmeleri, ilçenin sosyo-ekonomik durumunu da değiştirdi. 1930’lu yıllara gelindiğinde Balya’nın nüfusu 35 bini geçerken, o tarihlerde Balıkesir’in nüfusu ise 15 bin civarındaydı. 1940 yılında devletleştirilen madenlerin ardından Balya’da adeta geriye sayım başladı.

İlçenin bugün nüfusu ise sadece 2 bin.
Kaynak: İHA