Atina,Referandum Kararıyla Pandora'nın Kutusu'nu Açtı

Uluslararası finans kuruluşlarının uzmanları, Yunanistan'ın, kreditörlerin öne sürdüğü şartları referanduma götürme kararı almasının ardından ülkenin Avro Birliği'nden çıkışı dahil tüm senaryoları değerlendirmeye başladılar.

Yunanistan'ın, resmi kreditörlerin kurtarma planı karşılığında öne sürülen şartları 5 Temmuz'da referanduma götüreceğini açıklaması ve bankalara sermaye sınırlaması getirilmesi uluslararası finans uzmanlarının gözünün bu ülkedeki kamuoyu yoklamalarına çevrilmesine neden oldu. Piyasalarda genel kanaatin Yunan halkının Avro Birliği'nde kalma yönünde olduğu belirtilirken, seçmenin kreditörlerin kurtarma planına "hayır" demesinin de Avro Birliği'nden çıkış anlamına gelebileceği ifade ediliyor.

Yunanistan ay sonu itibariyle, emeklilerin ve kamu çalışanlarının ödemelerini yapsa dahi, günlük 60 avro nakit çekimine izin verilen mevduat sahiplerinin bu hafta boyunca birikimlerine erişmesi mümkün görünmüyor. Öte yandan finans uzmanları, ülkede referandum kararı alınmış olsa da bu hafta içerisinde kreditörlerle yapılan görüşmeler sonucunda referandum kararından vazgeçilebileceğin ihtimalini de göz ardı etmiyorlar.

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Standart Bank'ın Orta, Doğu Avrupa, Ortadoğu ve Kuzey Afrika Stratejisti Demetrios Efstathiou, "Yunanistan halen Avro Birliği'nin bir üyesi. Referandumdan 'evet' sonucunun çıkma olasılığı da bulunuyor. Bankaların kapalı kalması ve sermaye kontrolü getirilmesi Yunanistan'a zaman kazandırıyor" dedi.

Yunanistan'ın Avro Birliği'nden ayrılması halinde diğer ülkeler üzerindeki olumsuz etkisinin 2012 yılına kıyasla daha az olacağını belirten Efstathiou, "Yunanistan, Avrupa ekonomisinde yüzde 2'den daha az bir paya sahip. Ülkeyle ilgili endişelerin sonlanması diğer yüzde 98'lik kısımda verimliliğin artmasına neden olacaktır. Yunanistan'ın özel bir durum oluşturduğunu düşünüyorum. İşlemeyen, reformları gerçekleştiremeyen bir ekonomik yapı ortada ve Avro Birliği'nde diğer ülkelerle kıyaslama yapılamayacağını düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

Efstathiou, "Avrupa Merkez Bankası, varlık genişlemesi ve diğer tedbirlerle krizin bulaşma etkisini azaltacaktır. Ayrıca Portekiz, İrlanda ve İspanya gibi ülkeler hali hazırda bundan birkaç sene önceki durumlarına göre daha iyi durumdalar. Avrupa ekonomisi de eskisinden daha iyi durumda. Avrupa'da ekonomik büyüme zayıf avro, düşük petrol fiyatları ve ucuz finansman tarafından destekleniyor" şeklinde konuştu.

- Gözler referandum anketlerinde

Toronto Dominon Securities, Yunanistan'ın referandum kararını değerlendirdiği bilgi notunda ülkede yapılan son anketlerde Avro Birliği'nde kalmadan yana olanların yüzde 57'nin üzerinde seyrettiğini belirtti ve sonucun bu şekilde olması halinde piyasaların sakinleşebileceği vurguladı.

TD Securities'in açıklamasında Yunanistan'da referandum öncesinde seçmen davranışında "hayır" tercihini artıracak olumsuz bir değişimin yaşanması halinde Yunanistan'ın Avro Birliği'nden ayrılabileceğinin de altı çizildi.

Araştırmada, Yunanistan'ın 5 Temmuz'a kadar oy sandıklarının kurulumunu tamamlamada zorlanacağı da kaydedildi. Ülkenin bankalardan yoğun sermaye çıkışının engellenmesi için sermaye kontrolü kararı alınmasıyla referandum tarihine kadar kreditörlerin doğrudan ya da dolaylı olarak müzakereleri sürdürmesi bekleniyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel'in, Yunanistan'ın istemesi halinde Almanya'nın müzakereleri sürdürmeye açık olduğunu belirtmesi ise önümüzdeki süreç için bir işaret olarak kabul ediliyor.

Londra merkezi Capital Economics'in Kıdemli Ekonomisti Jennifer McKeown da Yunanistan'ın referandum kararının riskleri yükselttiğini belirterek kreditörlerin şartlarının seçmenin oy tercihini 'hayır' yönünde değiştirebileceği uyarısında bulundu.

Kreditörlerin büyük şirketlerden ve varlıklı vatandaşlardan daha fazla vergi alınmasını, erken emeklilik olanaklarının kısıtlanması ve emeklilik primlerinin yükseltilmesini şart koştuğunu belirten McKeown, "Yunanistan'da son anketler 'evet' sonucuna işaret etse de, seçmenler emekli aylıklarında kesinti uygulanmasını engellemek gibi gerekçelerle sandıkta 'hayır' diyebilir. Yunanistan'ın Avro Birliği'nden çıkış riski yüzde 50'nin üzerine yükselmiş durumda" değerlendirmesinde bulundu.

Royal Bank of Scotland (RBS) ise Yunanistan'da sermaye kontrollerinin uygulanmasının ardından Yunanistan'ın Avro Birliği'nden çıkış riskinin yüzde 20'den 40'a yükseldiğini belirtti.

Nobel iktisat ödüllü ekonomist Paul Krugman ise New York Times için kaleme aldığı köşe yazısında, Yunanistan'ın herhangi bir faydası görülmeyen kemer sıkma döngüsünü sonlandırmak için Avro Bölgesi'nden çıkması gerektiğini belirtti.

- "Bankaların kapatılması büyük hata"

Londra merkezli Oxford Economics Küresel Araştırmalar Başkanı Gabriel Sterne, Yunanistan'ın daha önce Güney Kıbrıs'taki uygulamaya benzer yöntemle bankalara sermaye kontrolü getirmesinin büyük hata olduğunu söyledi.

Referandumdan çok, sermaye kontrolü uygulanmasını eleştiren Sterne, "Bankaları bir kez kapattınız mı, tekrar açarak normale dönmeniz çok zor. Müzakerelere devam ederken bu olasılıktan kaçınmak gerekiyordu. Atılmaması gereken adım atıldı. Bankaları kapattığınızda mevduat sahiplerinin yeniden paralarını bankalara emanet etmesini sağlamanız çok zor" dedi.

- "Anlaşmak herkesin yararına olur"

Eski Uluslararası Para Fonu (IMF) danışmanı, Oxford Üniversitesi Küresel Ekonomi Yönetimi Profesörü Ngarie Woods ise İngiliz yayın kuruluşu BBC'ye yaptığı açıklamada Yunan halkının Avrupa Birliği'nde kalmaktan yana oy kullanacağı tahmininde bulundu.

Woods, Syriza'nın tahminlerinin aksine son günlerde piyasalarda yaşanan panik havasının ardından, Yunan seçmenin daha güçlü şekilde Avro Birliği'nden kalmaktan yana oy kullanacağını belirtti ve " Avro Birliği'nde kalmak maliyetli olsa da Yunan halkı 'birlik' içerisinde kalmak isteyecektir. IMF, Yunanistan'ın borcunun azaltılması gerektiğini başından beri söylüyor. Fakat Avrupa Birliği buna sıcak bakmıyor. Zaten IMF ve Avrupa arasındaki anlaşmazlığın temelinde de bu var" değerlendirmesinde bulundu.

Woods, reditörler ve Yunanistan arasında olası bir anlaşma sağlanmasının herkesin yararına olacağını da vurguladı.

Kreditörlerin Yunanistan'a sunduğu şartların kabul edilebilmesi için halkın en az yüzde 40'ının sandığa gitmesi gerekecek. Buna rağmen referandumu destekleyen üç siyasi partinin (Syriza, Bağımsız Yunanlar ve Altın Şafak) en son yapılan genel seçimlerdeki toplam oy oranı yaklaşık yüzde 47 seviyesindeydi.

Yunanistan'ın yüzde 60'ı Avro Bölgesi'ne, yüzde 15'i devlet tahvillerine, yüzde 10'u IMF'ye, yüzde 8'i Yunan bankaları ve yabancı bankalar başta olmak üzere diğer kreditörlere, yüzde 6'sı da Avrupa Merkez Bankası'na olmak üzere toplamda yaklaşık 323 milyar avro borcu bulunuyor.

Kaynak: AA