Güney Amerika'nın Turistik Cazibesi Açıklaması Peru

Dünyanın Yeni Yedi Harikası'ndan biri Machu Picchu Antik Kenti, Titicaca gölündeki yüzen adaları, Amazon ormanları ile ziyaretçilerine geniş bir aktivite yelpazesi sunan Güney Amerika ülkesi Peru'nun turizmdeki çekiciliği her geçen gün artıyor.

Tarihin en gizemli medeniyetlerinden biri olan İnkaların zamana meydan okuyan eserlerini görmek ve Amazon ormanlarındaki vahşi yaşam mücadelesine tanıklık etmek için dünyanın dört yanından milyonlarca turist her yıl Peru'yu ziyaret ediyor.

Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi verilerine göre, 2014 yılında 3.8 milyondan fazla turist ağırlayan ülkeyi 2024 yılında 5.8 milyondan fazla kişinin gezmesi bekleniyor.

Trafik polislerinin büyük bölümü kadın olan, lamanın ana vatanı ve dünyanın en önemli kuş izleme merkezlerinden Peru, kökeni İnka dönemine uzanan tüysüz köpekleri ile dünyanın her bölgesinden turist çekiyor. Peru'da ziyaret edilen yerlerin başında; başkent Lima, Cusco, Puno, Machu Picchu ve Amazon ormanları geliyor.

- Hava basıncı farkı yüzünden otellerde ücretsiz oksijen servisi

Tarihi binaların yanı sıra çok sayıda müzeye sahip olan Peru'nun başkenti Lima, derin deniz ve tatlı su balıkçılıkları, sörf ve rüzgar sörfü etkinlikleriyle turistleri ağırlıyor. Neredeyse Peru'yu ziyaret eden tüm turistlerin uğradığı Lima'da iddialı deniz restoranları bulunuyor. Renkli alış veriş mağazalarıyla dolu kent sokakları neredeyse her gün birbirinden renkli etkinliklere ev sahipliği yapıyor.

Tarihi İnka İmparatorluğu'nun başkenti Cusco, 3 bin 416 metrelik rakımıyla turistleri fiziksel anlamda en fazla zorlayan yerlerin başında geliyor. Yüksek rakım nedeniyle, And dağlarının ortasında yer alan Cusco'ya gelen uçaklar adeta kent havaalanına "iniş" değil, bir "konuş" gerçekleştiriyor.

Yetkililer ve turizm acenteleri tarafından değişen hava basıncına karşı uyarılan yabancılardan yüksek rakımdan kaynaklanan, baş dönmesi, sindirim yavaşlaması ve halsizlik sorunlarına karşı duyarlı olmaları isteniyor. Kentteki otellerde de nefes almakta yaşanan zorluklar nedeniyle ücretsiz oksijen servisi yapılıyor.

Yaklaşık 250 bin nüfuslu Cusco'da İnka kalesi harabeleri Sacsayhuaman'dan sonra en büyük ilgiyi kilise ve katedraller çekiyor. Turistlere yönelik turlarda, Peru'yu işgal eden İspanyolların İnka altınlarını Cusco'nun birçok yerinde görkemli kilise ve katedral yapımı için harcadığı anlatılıyor.

- İnka çeşmelerinin suyu yüzyıllardır kesintisiz akıyor

Cusco aynı zamanda ünlü İnka harabeleri Machu Picchu Antik kentine gidebilmek için bir çıkış noktası olarak kabul ediliyor. Cusco'dan Machu Picchu'ya giden turistler genellikle "Kutsal Vadi"de mola vererek bu harabeyi ziyaret ediyor. Vadi, İnka döneminden bu yana yüzyıllardır kesintisiz akan gizemli çeşmelere ev sahipliği yapıyor.

Cusco ile Machu Picchu'nun bulunduğu Urubamba Vadisi arasında en fazla tercih edilen ulaşım aracı tren seferleri ise beraberinde mini moda şovları ve gösterileriyle turistlere farklı bir deneyim yaşatıyor. Trenle Urubamba Vadisi'ne ulaşan ziyaretçiler tercihlerine göre 2 bin 430 metre yükseklikteki Machu Picchu Antik Kentine otobüslerle ya da yürüyerek çıkabiliyor.

İnkaların, "Quechua" adındaki dili konuştukları halde bir alfabelerinin olmaması, tarihlerinin rivayetlere dayanmasına neden oluyor. Bu durum da kesin kayıtları olmayan İnka medeniyetindeki birçok konuyu daha gizemli hale getiriyor. İnka medeniyetiyle ilgili gizemlerin akla getirdiği soruların başında; "Tekerleği ve yazıyı bulamayan İnka uygarlığı, 1450 yılları civarında Machu Picchu gibi bir mühendislik harikası şehri nasıl ve neden inşa etti?" geliyor.

- İnkaların en somut mirası Machu Picchu

Adeta bulutlara asılı bir biçimde, bir dağ zirvesine inşa edilen bin kişilik Machu Picchu Antik Kenti, yüzyıllardır depremlere karşı dimdik ayakta duruyor. Şehrin duvarlarında kullanılan ve ağırlığı 100 tonu bulan taşların herhangi bir harç malzemesi kullanılmadan, mükemmel bir hesaplama ve işçilikle şekillendirilerek birleştirilmesi İnkaların matematik ve mühendislikte ulaştıkları noktayı gözler önüne seriyor.

İnkaların, 1532 yılındaki İspanyol istilası sırasında Machu Picchu'yu korumak amacıyla dağ yollarını bozarak kenti terk ettikleri öne sürülüyor. Bu sayede yüzyıllarca fark edilmeyen Machu Picchu, 1911 yılında ABD'li arkeolog Hiram Bingham tarafından tesadüfen keşfediyor. Rivayete göre bir yerli 50 Cent karşılığında Bingham'ı bölgeye götürüyor ve dünyanın yeni harikası bu sayede ortaya çıkıyor.

UNESCO'nun Dünya Mirası listesine aldığı Machu Picchu 7 Temmuz 2007 tarihinde de Dünyanın Yeni Yedi Harikası'ndan biri olarak seçildi. Machu Picchu'nun korunması amacıyla, UNESCO'nun günlük ziyaretçi sayısının 800'ü geçmemesi gerektiğini belirtmesine ve Perulu yetkilileri ulaşım imkanlarını kısıtlamasına rağmen Antik Kent her gün yaklaşık 2 bin 500 kişi tarafından farklı yollarla ulaşılarak geziliyor. Machu Picchu'ya gelen turistlerin büyük bölümü de daha iyi bir bakış açısı yakalayabilmek için saatlerce harabelere yakın dağlara tırmanış yapıyor.

- Yüzen adalarda yaşayan Uroslar

Öte yandan dünyanın en farklı topluluklarından biri de Peru ile Bolivia arasında yer alan Titicaca gölündeki yüzen adalarda yaşıyor. Uros olarak adlandırılan bu topluluk, su üzerinde 35-45 yıl yaşayabilen bir bitkinin köklerini birleştirerek yüzen adalar meydana getiriyor. Uroslar ortalama olarak her 40 yılda kendilerine yaşamlarını sürdürecek yeni adalar inşa ediyor. İspanyol işgalinden etkilenmeyen çok küçük bir topluluk olan, Peru ve Bolivia'da yaşayan Urosların yaklaşık 5 bin kişi oldukları tahmin ediliyor.

Birçoğu karaya ayak basmayan Uroslar kendi kanunlarıyla yönetiliyor. Uros adasını ziyaret eden turistler, dilerlerse 35 Cent karşılığında pasaportlarına Uros mührü bastırabiliyor. Ana geçim kaynakları balıkçılık olan Urosların rutubet nedeniyle 60-65 yıl yaşadıkları ifade ediliyor. Yüzen adalarında fazla hareket etme imkanı bulamayan Urosların genellikle şişman olmaları dikkat çekiyor. Son dönemde artan turist ilgisine kayıtsız kalamayan Uroslar, adalarını ziyaret edenleri evlerinde ağırlayıp, yaşantılarını anlatan gösteriler düzenliyor. Yaptıkları el işi ürünleri turistlere satan Uroslar gelişen teknolojiye de ayak uydurarak adalarına güneş paneli kurarak elektrik enerjisi üretiyor. Futbol sevdalısı Uros erkekleri yüzen ada üzerinde oluşturdukları mini sahada gönüllerince spor yapıyor.

- Tarihinde boşanma olmamış ada

Titicaca gölünde bulunan doğal Taquile ve Amantani adaları da yüzyıllara dayanan gelenekleri ile yönetiliyor. Kadınlarının, düğün öncesinde kestikleri saçlarını hediye ettikleri Taquileli erkekler, bu saçtan kemer örerek ömür boyu takıyor.

Taquile erkekleri için örgü yapabilmek çok önemli bir özellik olarak kabul ediliyor. Ergenliğe adım atan gençlerin ördükleri kepleri kız isteme merasimi sırasında içine su doldurularak test ediliyor. İçine su doldurulan kepin su sızdırması damat adayının sabırsız ve işini iyi yapamadığının göstergesi olarak kabul ediliyor ve bazen kız tarafının evlilikten vazgeçmesine neden olabiliyor.

Ailenin kutsal kabul edildiği Taquile adası tarihinde ise hiç bir boşanma davası bulunmuyor. Sınavlarla dolu evlilik süreci ise yıllarca sürüyor. Adalardaki düğün merasimleri de bir test süreci olarak kabul ediliyor ve üç gün sürüyor. Düğün sırasında gelin ve damattan iki gün boyunca gözlerini ayırmadan birbirlerine bakmaları isteniyor.

- Amazonlarda Pirana avı

Peru'yu ziyaret edip, turistik etkinlikler ve tarihi ziyaretlerin yerine vahşi doğa ile baş başa kalmak isteyen turistlerin imdadına ise Amazon ormanları yetişiyor. Puerto Maldonado kenti yakınlarındaki Amazon ormanları içinde kalan Madre de Dios nehri üzerinde birçok özel konseptli otel bulunuyor. Amazon ormanları içine kurulmuş barakalarda kalmaya razı olan turistler kano yolculuğu yaparak otellerine ulaşıyor.

Televizyon ve klimanın bulunmadığı barakalara günün sadece belli saatlerinde sıcak su ve elektrik veriliyor. Otel yönetimi ayrıca isteyen müşterilerini gece yarısı orman yürüyüşleri, timsah gözlem gezileri, Pirana avı, kelebek bahçesi ve papağan izleme turlarına götürüyor. Yöresel ekipmanlarla gerçekleşen avda Pirana yakalamayı başaran turistlerin balıkları otel restoranında pişirilerek akşam yemeğine dönüşüyor.

Amazonların en renkli aktivitelerinden biri de orman üzerine kurulan halat köprü yürüyüşleri geliyor. Ahşap kuleleri kullanarak yaklaşık 35-45 metre yükseklikteki ağaçların arasındaki halat köprülere tırmanan turistler Amazon ormanları üzerinde yürüme keyfini yaşıyor.

Kaynak: AA