Anayasa Mahkemesinin Aile Hekimlerine Nöbete Vize Veren Kararı
Anayasa Mahkemesinin, aile hekimlerine mesai saatleri dışında ayda asgari 8 saat nöbet öngören yasa hükmünün iptal isteminin reddine ilişkin gerekçeli kararı Resmi Gazete'de yayımlandı.
Kararın gerekçesinde, aile hekimleri ve aile sağlığı elemanlarının tam gün esasına göre, acil haller dışında haftada 40 saatten az olmamak kaydıyla çalıştığı belirtilerek, mesai saatleri ve günlerinin, çalışma yerinin şartları da dikkate alınarak ihtiyaçlara uygun belirlenebildiği aktarıldı.
Aile hekimleri ve aile sağlığı elemanlarınca sunulacak hizmetlerin, kamu hizmetinin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerden olduğu vurgulanan gerekçede, bu şekilde çalışanların Anayasa'nın 128. maddesinde yer alan "diğer kamu görevlisi" kapsamında kaldığı belirtildi.
Gerekçede, Anayasa'nın sosyal hukuk devleti ilkesi gereğince devlete sağlık hizmetlerinin sunumunda pozitif görev yüklediği kaydedilerek, insan sağlığı ve yaşamının, mahiyeti itibarıyla ertelenemez ve ikame edilemez özellik taşıdığı, bu durumun devletin sağlık alanında farklı uygulamalar yapmasını zorunlu kıldığı anımsatıldı.
Dava konusu kuralın kamu yararını amaçladığına işaret edilen gerekçede, bu amaçla doğrudan ve dolaylı şekilde öngörülen nöbet uygulamasının, devletin pozitif yükümlülüğü gereği alması zorunlu tedbirlerden olduğu bildirildi.
Gerekçede ayrıca, devletin bazı zorunlu hallerde sağlık hizmetlerinin aksamadan yürütülmesi için kamu çalışanlarını başka kurumda geçici görevlendirmesinin, nöbet karşılığı ücret ödenmesi gözetildiğinde zorla çalıştırma olarak değerlendirilemeyeceği ifade edildi.
Aile hekimleri ve aile sağlığı elemanlarının iradeleriyle kabul ettikleri sözleşmeyle ücret karşılığı çalıştığının altı çizilen gerekçede, şu ifadelere yer verildi:
"Aile hekimleri ve aile sağlığı elemanları, sözleşmeli çalışmanın sağlayacağı olanakları tercih etmektedir. Sözleşmelerinin sona ermesi durumunda yenilemek de kendilerine bağlıdır. Ayrıca söz konusu nöbet, ücret karşılığı tutulan nöbet olup, tamamen sınırsız değildir. Zira, nöbet görevi sadece 657 sayılı Kanun'un ek 33. maddesinde sayılan yerlerde tutulacak, haftalık çalışma süresi ve mesai saatleri dışında ayda asgari 8 saatlik nöbet görevi ancak ihtiyaç halinde bu sürenin üzerinde verilebilecektir."
- "Dava konusu kuralda Anayasa'ya aykırı bir yön bulunmamaktadır"
657 sayılı Kanun'un ek 33. maddesinin nöbet uygulamasında ödenecek ücreti sınırlayarak dolaylı yoldan nöbet sürelerine ilişkin sınırlama getirdiği ifade edilen gerekçede, şu değerlendirmelerde bulunuldu:
"Anılan kanunda belirtilen saatlerden fazla nöbet tutulduğunda ise fazla tutulan her 8 saate bir gün izin verilmektedir. Ayrıca, bu ücret yoğun bakım, acil servis ve 112 acil sağlık hizmetlerinde tutulan söz konusu nöbetler için yüzde 50 oranında artırımlı ödenecektir. Bu ölçütler dikkate alındığında aile hekimi ve aile sağlığı elemanlarının nöbet uygulamasının genel çerçevesinin belirlendiği, kuralın, hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır, uygulanabilir olduğu ve kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarına karşı koruyucu önlem içerdiği açıktır.
Dolayısıyla kanun koyucunun, temel esasları ve ilkeleri belirleyip sınırları çizdikten sonra bazı teknik konuların düzenlenmesini idareye bıraktığı dava konusu kuralda Anayasa'ya aykırı bir yön bulunmamaktadır."
Danıştay 5. Dairesi, 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanununun ilgili düzenlemesinin iptali istemiyle Yüksek Mahkemeye başvurmuştu.
Başvurunun ilk ve esas incelemesini birlikte yapan Anayasa Mahkemesi, aile hekimlerine, haftalık çalışma süresi ve mesai saatleri dışında ayda asgari 8 saat, ihtiyaç halinde de bu sürenin üzerinde nöbet verilmesini düzenleyen kanun hükmünün iptal istemini reddetmişti.
Kaynak: AA
Aile hekimleri ve aile sağlığı elemanlarınca sunulacak hizmetlerin, kamu hizmetinin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerden olduğu vurgulanan gerekçede, bu şekilde çalışanların Anayasa'nın 128. maddesinde yer alan "diğer kamu görevlisi" kapsamında kaldığı belirtildi.
Gerekçede, Anayasa'nın sosyal hukuk devleti ilkesi gereğince devlete sağlık hizmetlerinin sunumunda pozitif görev yüklediği kaydedilerek, insan sağlığı ve yaşamının, mahiyeti itibarıyla ertelenemez ve ikame edilemez özellik taşıdığı, bu durumun devletin sağlık alanında farklı uygulamalar yapmasını zorunlu kıldığı anımsatıldı.
Dava konusu kuralın kamu yararını amaçladığına işaret edilen gerekçede, bu amaçla doğrudan ve dolaylı şekilde öngörülen nöbet uygulamasının, devletin pozitif yükümlülüğü gereği alması zorunlu tedbirlerden olduğu bildirildi.
Gerekçede ayrıca, devletin bazı zorunlu hallerde sağlık hizmetlerinin aksamadan yürütülmesi için kamu çalışanlarını başka kurumda geçici görevlendirmesinin, nöbet karşılığı ücret ödenmesi gözetildiğinde zorla çalıştırma olarak değerlendirilemeyeceği ifade edildi.
Aile hekimleri ve aile sağlığı elemanlarının iradeleriyle kabul ettikleri sözleşmeyle ücret karşılığı çalıştığının altı çizilen gerekçede, şu ifadelere yer verildi:
"Aile hekimleri ve aile sağlığı elemanları, sözleşmeli çalışmanın sağlayacağı olanakları tercih etmektedir. Sözleşmelerinin sona ermesi durumunda yenilemek de kendilerine bağlıdır. Ayrıca söz konusu nöbet, ücret karşılığı tutulan nöbet olup, tamamen sınırsız değildir. Zira, nöbet görevi sadece 657 sayılı Kanun'un ek 33. maddesinde sayılan yerlerde tutulacak, haftalık çalışma süresi ve mesai saatleri dışında ayda asgari 8 saatlik nöbet görevi ancak ihtiyaç halinde bu sürenin üzerinde verilebilecektir."
- "Dava konusu kuralda Anayasa'ya aykırı bir yön bulunmamaktadır"
657 sayılı Kanun'un ek 33. maddesinin nöbet uygulamasında ödenecek ücreti sınırlayarak dolaylı yoldan nöbet sürelerine ilişkin sınırlama getirdiği ifade edilen gerekçede, şu değerlendirmelerde bulunuldu:
"Anılan kanunda belirtilen saatlerden fazla nöbet tutulduğunda ise fazla tutulan her 8 saate bir gün izin verilmektedir. Ayrıca, bu ücret yoğun bakım, acil servis ve 112 acil sağlık hizmetlerinde tutulan söz konusu nöbetler için yüzde 50 oranında artırımlı ödenecektir. Bu ölçütler dikkate alındığında aile hekimi ve aile sağlığı elemanlarının nöbet uygulamasının genel çerçevesinin belirlendiği, kuralın, hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır, uygulanabilir olduğu ve kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarına karşı koruyucu önlem içerdiği açıktır.
Dolayısıyla kanun koyucunun, temel esasları ve ilkeleri belirleyip sınırları çizdikten sonra bazı teknik konuların düzenlenmesini idareye bıraktığı dava konusu kuralda Anayasa'ya aykırı bir yön bulunmamaktadır."
Danıştay 5. Dairesi, 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanununun ilgili düzenlemesinin iptali istemiyle Yüksek Mahkemeye başvurmuştu.
Başvurunun ilk ve esas incelemesini birlikte yapan Anayasa Mahkemesi, aile hekimlerine, haftalık çalışma süresi ve mesai saatleri dışında ayda asgari 8 saat, ihtiyaç halinde de bu sürenin üzerinde nöbet verilmesini düzenleyen kanun hükmünün iptal istemini reddetmişti.