Kampta Üçüncü Ramazana Girdiler
İç savaş nedeniyle ülkelerini terk ederek Irak'ın Erbil kentindeki kamplarda kalan Suriyeli sığınmacılar, bir ramazanı daha gurbette karşıladı.
İmkanların kıt olduğu, yakıcı sıcaklığın etkili olduğu Kevırgosk Kampı'nın sakinleri, bir ramazana daha buruk girdi. Bölgede özellikle de Musulluların yaşadıkları kamplara göre daha düzenli olduğu gözlenen kamp, son günlerde havaların ısınması ve elektriklerin kesilmesiyle gündeme geliyor. Birçok zorluğa rağmen yaşamlarını sürdüren Suriyeliler, bir an önce vatanlarına dönmek istiyor.
Irak'a geldikleri tarihten itibaren üçüncü ramazanı ülkelerinden ve evlerinden uzaktan yaşayan Suriyeliler, yaklaşık 2 bin çadırın yer aldığı kampta kalıyor. Ancak kamp şartları sığınmacı hayatının yükünü ağırlaştırıyor. Gözü yaşlı Suriyeli aileler, tüm olumsuzluklara rağmen oruç ayını buruk bir sevinçle karşıladıklarını dile getirdi.
Kampta elektrikler gidince hayat duruyor. Zira İran yapımı klimaların çalışmaması halinde oruçlu bir şekilde sıcağa ve susuzluğa dayanmak imkansız hale gelebiliyor.
- "Günlerimiz kahırla geçiyor"
Büyüklüğüyle adeta bir ilçeyi andıran Kevırgosk Kampı'nın çarşı-pazara dönüştürülen iki sokağında ramazan alışverişi yapan Suriyeliler, ekstra hiçbir hazırlık yapamadıklarını söyledi.
Suriye'deki gelinlik dükkanı işini kampta da sürdüren Kamışlılı Regde Halil, yeni bir ramazanı daha evinden uzakta idrak etmenin hüznünü yaşadığını ifade etti.
Suriye'nin her geçen gün kötüye gitmesinden dolayı evine dönemediğini anlatan Halil, "Geçmişteki halimin nasıl olduğunu, ramazanda neler yaptığımı anlatmama gerek yok. Çünkü evimde yaşadıklarım bir çadır kentte mülteci olarak yaşamaktan daha kötü olamaz. Günlerimiz burada kahırla, öfkeyle geçiyor. Çünkü düzenimiz yıkıldı, aileler parçalandı. Bir ramazanın daha geldiğini ve burada geçiyor olması gerçeğiyle karşılaşmak yüreğimizi acıtıyor" dedi.
Bir başka kamp sakini Hediye Ali de ramazanın güzellik ve başka bir keyif olduğu ancak sığınmacı olarak imkansızlıkların bellerini büktüğünü söyledi.
Bir oğlunun "Rojavalı Peşmerge" birliğinde asker olduğunu ve cephelerde DAEŞ ile savaştığını belirten Ali, 7 kişilik bir aile olarak bir çadırda kaldıklarını aktardı.
Sığınmacı kampında ramazana girmenin zorluklarına anlatan Hediye Ali şöyle konuştu:
"Burada çadırlarda kalıyoruz. Çoğu zaman elektrik yok. Sıcaklık 50 dereceyi buluyor. Bazen dayanmak imkansız hale geliyor. Memleketimizde savaşta önce tabii çok farklı bir tablo vardı. Özlediklerimin listesini bile tutamam. Vatanımızdaki ramazanlar burnumda tütüyor."
- "Lütfen elektriklerimizi kesmesinler"
İlerlemiş yaşına ve olanaksızlara rağmen oruçların hep büyük bir keyifle tuttuğunu anlatan İsmail Şemo'nun en büyük isteği ramazan ayında elektrik kesintilerinin yaşanmaması. Sıcaklar nedeniyle insanın ciddi anlamda su kaybettiğini ifade eden Şemo, "Fazla sitem etme hakkımız olmadığını biliyorum. Çünkü bir başka ülkede sığınmacıyız, yani misafiriz. Ancak yine de bir kıyas yapmak gerekirse burada geçmişte ülkemizde iken ramazan nedeniyle yaptığımız alışverişin yüzde 10'unu bile yapamıyoruz. Patlıcan, salatalık, domates, patates gibi sebzeler alıyoruz. Besin değeri yüksek et gibi yiyecekler alamıyoruz" diye konuştu.
- "Suriye güzeldi ancak virane oldu"
Şehnaz Abbas'ın ise ülkesinde ramazana nasıl geçirdiğini anlatırken gözleri doluyor. "Suriye güzeldi ancak virane oldu" diyen Abbas, şunları kaydetti:
"Burada tüm tuvalet ve banyolarımız ortak. Temizlik diye bir şey yok. Bizleri bezdiren o kadar çok husus var ki. Hangisini anlatayım. Gün içerisinde sıcaklık 50 dereceyi buluyor. Klimalar iş görmeyince çadırlar yaşanmaz oluyor. Onun için şu anda olduğu gibi kendimizi bir gölgeye atıyoruz fakat dayanmak çok zor. Bunları şikayet anlamında söylemiyorum. Halimiz bu. Zaten en büyük eziyet gurbette yaşıyor olmaktır."
Suriye'ye kısa vadede dönemeyeceklerini anlayan sığınmacılar, Kevırgosk Kampı'nda kendilerine adeta yeni bir hayat kurmuşlar. Kampta kurulan pazar ve dükkanlarda her şeyi görmek mümkün. Civan Yusuf, sığınmacıların hayata bağlanmak için kampın bazı sokaklarını pazara dönüştürdüğünü belirterek şunları söyledi:
"Şam'da da kuruyeşimiş dükkanım vardı. Burada da boş durmaktansa aynı işi yapıyorum. İnsanlar, kısıtlı olan imkanlarına rağmen hurma, kuruyemiş ve şerbetlik malzeme almaya çalışıyor. Ramazanın kamplara da uğradığını hafiften hareketlenen işlerden anlıyor ve mutlu oluyoruz" dedi.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) yetkililerinin verdiği bilgilere göre bölgede 250 bine yakın Suriyeli sığınmacı barınıyor. Bunların büyük bir kısmı, iç çatışmaların başladığı 2011 yılında bölgeye geldi. Daha çok Duhok kentindeki kamplara ve evlere yerleştiler. Suriye'den Irak'a ikinci göç dalgası ise 2013 Temmuz'unda yaşandı. Onlar ise Erbil'de kiraladıkları evlerde ve çevrede kurulan kamplarda yaşamaya başladı.
Kaynak: AA
Irak'a geldikleri tarihten itibaren üçüncü ramazanı ülkelerinden ve evlerinden uzaktan yaşayan Suriyeliler, yaklaşık 2 bin çadırın yer aldığı kampta kalıyor. Ancak kamp şartları sığınmacı hayatının yükünü ağırlaştırıyor. Gözü yaşlı Suriyeli aileler, tüm olumsuzluklara rağmen oruç ayını buruk bir sevinçle karşıladıklarını dile getirdi.
Kampta elektrikler gidince hayat duruyor. Zira İran yapımı klimaların çalışmaması halinde oruçlu bir şekilde sıcağa ve susuzluğa dayanmak imkansız hale gelebiliyor.
- "Günlerimiz kahırla geçiyor"
Büyüklüğüyle adeta bir ilçeyi andıran Kevırgosk Kampı'nın çarşı-pazara dönüştürülen iki sokağında ramazan alışverişi yapan Suriyeliler, ekstra hiçbir hazırlık yapamadıklarını söyledi.
Suriye'deki gelinlik dükkanı işini kampta da sürdüren Kamışlılı Regde Halil, yeni bir ramazanı daha evinden uzakta idrak etmenin hüznünü yaşadığını ifade etti.
Suriye'nin her geçen gün kötüye gitmesinden dolayı evine dönemediğini anlatan Halil, "Geçmişteki halimin nasıl olduğunu, ramazanda neler yaptığımı anlatmama gerek yok. Çünkü evimde yaşadıklarım bir çadır kentte mülteci olarak yaşamaktan daha kötü olamaz. Günlerimiz burada kahırla, öfkeyle geçiyor. Çünkü düzenimiz yıkıldı, aileler parçalandı. Bir ramazanın daha geldiğini ve burada geçiyor olması gerçeğiyle karşılaşmak yüreğimizi acıtıyor" dedi.
Bir başka kamp sakini Hediye Ali de ramazanın güzellik ve başka bir keyif olduğu ancak sığınmacı olarak imkansızlıkların bellerini büktüğünü söyledi.
Bir oğlunun "Rojavalı Peşmerge" birliğinde asker olduğunu ve cephelerde DAEŞ ile savaştığını belirten Ali, 7 kişilik bir aile olarak bir çadırda kaldıklarını aktardı.
Sığınmacı kampında ramazana girmenin zorluklarına anlatan Hediye Ali şöyle konuştu:
"Burada çadırlarda kalıyoruz. Çoğu zaman elektrik yok. Sıcaklık 50 dereceyi buluyor. Bazen dayanmak imkansız hale geliyor. Memleketimizde savaşta önce tabii çok farklı bir tablo vardı. Özlediklerimin listesini bile tutamam. Vatanımızdaki ramazanlar burnumda tütüyor."
- "Lütfen elektriklerimizi kesmesinler"
İlerlemiş yaşına ve olanaksızlara rağmen oruçların hep büyük bir keyifle tuttuğunu anlatan İsmail Şemo'nun en büyük isteği ramazan ayında elektrik kesintilerinin yaşanmaması. Sıcaklar nedeniyle insanın ciddi anlamda su kaybettiğini ifade eden Şemo, "Fazla sitem etme hakkımız olmadığını biliyorum. Çünkü bir başka ülkede sığınmacıyız, yani misafiriz. Ancak yine de bir kıyas yapmak gerekirse burada geçmişte ülkemizde iken ramazan nedeniyle yaptığımız alışverişin yüzde 10'unu bile yapamıyoruz. Patlıcan, salatalık, domates, patates gibi sebzeler alıyoruz. Besin değeri yüksek et gibi yiyecekler alamıyoruz" diye konuştu.
- "Suriye güzeldi ancak virane oldu"
Şehnaz Abbas'ın ise ülkesinde ramazana nasıl geçirdiğini anlatırken gözleri doluyor. "Suriye güzeldi ancak virane oldu" diyen Abbas, şunları kaydetti:
"Burada tüm tuvalet ve banyolarımız ortak. Temizlik diye bir şey yok. Bizleri bezdiren o kadar çok husus var ki. Hangisini anlatayım. Gün içerisinde sıcaklık 50 dereceyi buluyor. Klimalar iş görmeyince çadırlar yaşanmaz oluyor. Onun için şu anda olduğu gibi kendimizi bir gölgeye atıyoruz fakat dayanmak çok zor. Bunları şikayet anlamında söylemiyorum. Halimiz bu. Zaten en büyük eziyet gurbette yaşıyor olmaktır."
Suriye'ye kısa vadede dönemeyeceklerini anlayan sığınmacılar, Kevırgosk Kampı'nda kendilerine adeta yeni bir hayat kurmuşlar. Kampta kurulan pazar ve dükkanlarda her şeyi görmek mümkün. Civan Yusuf, sığınmacıların hayata bağlanmak için kampın bazı sokaklarını pazara dönüştürdüğünü belirterek şunları söyledi:
"Şam'da da kuruyeşimiş dükkanım vardı. Burada da boş durmaktansa aynı işi yapıyorum. İnsanlar, kısıtlı olan imkanlarına rağmen hurma, kuruyemiş ve şerbetlik malzeme almaya çalışıyor. Ramazanın kamplara da uğradığını hafiften hareketlenen işlerden anlıyor ve mutlu oluyoruz" dedi.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) yetkililerinin verdiği bilgilere göre bölgede 250 bine yakın Suriyeli sığınmacı barınıyor. Bunların büyük bir kısmı, iç çatışmaların başladığı 2011 yılında bölgeye geldi. Daha çok Duhok kentindeki kamplara ve evlere yerleştiler. Suriye'den Irak'a ikinci göç dalgası ise 2013 Temmuz'unda yaşandı. Onlar ise Erbil'de kiraladıkları evlerde ve çevrede kurulan kamplarda yaşamaya başladı.