Ekonomi Bakanı Zeybekci Açıklaması
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, seçimlerden çıkan sonucun koalisyon olduğunu, erken seçimin alternatifler arasında görülmemesi gerektiğini belirterek, "Millet bunu demedi, millet AK Parti'ye 'Hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyoruz, yüzde 41 oy veriyoruz ama uzlaş' dedi" ifadelerini kullandı.
Zeybekci, "EXPO Milano Türkiye Pavyonu"nun resmi açılışı için gittiği İtalya'dan dönerken uçakta gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
İş dünyasının siyasi partileri ziyaretleri ve seçimlere ilişkin değerlendirmelerinin sorulması üzerine Zeybekci, seçimlerin ardından tam gün süren toplantılarda sonuçları değerlendirdiklerini belirtti. Zeybekci, şu değerlendirmede bulundu:
"7 Haziran seçimlerinin en kesin mesajı şudur; bu millet AK Parti'ye yüzde 41 oy vererek, 'Hükümeti kurmayı, ülkeyi yönetme görevini sana veriyorum ama yanına ortak alacaksın veya başkalarıyla uzlaşacaksın, uzlaşarak koalisyonla hükümet edeceksin' diyor. Seçimlerin bir cümlelik özeti bu, biz bunu gayet iyi anladık. Buradan çıkan sonuç koalisyondur, erken seçim gündemimizde ve alternatiflerimizde hiç olmadı. Milletin verdiği mesajı yerine getirmek için ön şartımız olmadı."
Ön şartsız bütün partilerle görüşmeye hazır olduklarını söyleyen Zeybekci, hiyerarşik bakıldığında ikinci sırada CHP'nin, üçüncü sırada da MHP'nin yer aldığını belirtti. Zeybekci, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın görevlendirmesiyle, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun bu konuyla ilgili süreci Temmuz'un ilk haftasına doğru başlatacağını ifade etti. Görüşmeye nereden başlanacağına o güne kadarki söylemlerin etki yapacağını anlatan Zeybekci, şöyle konuştu:
"Milletin söyledikleri daha net anlaşılmaya başlandı gibi görünüyor. Bunun üzerine birinci sorumluluk AK Parti'ye aittir ve bunun gereğini de Başbakanımız hakkıyla yerine getirecektir. Kimse şart koşmamalı, yapıcı olmalı. Millet bunu söyledi, 'Yapıcı olun, uzlaşın ülkede uzlaşı, birlik ve beraberlik ile hükümet çıkarın' dedi. Biz bunu iyi anladık, umarım diğer partiler de iyi anladıklarını bu süreçte gösterirler ki AK Parti görüşme sürecini başlattığında daha rahat hareket eder. Burada partilere baktığımızda, CHP'nin seçim öncesi ve sonrası söylemleri henüz o diyaloğu cesur bir şekilde açan söylemler değil. Bu işi hukuken Cumhurbaşkanımızın görevlendireceği AK Parti'yi cesaretlendirici seviyede henüz değil, önümüzdeki günlerde bunun biraz rahatlamasını görebileceğimizi ümit ediyorum."
- "İş dünyasının görüşmelerini olumlu buluyorum"
Bakan Zeybekci, iş dünyasının erken seçimin ekonomiye ciddi zarar vereceği yönündeki açıklamalarının sorulması üzerine, "Kesinlikle erken seçimi alternatifler arasında görmememiz gerekiyor diye düşünüyorum. Millet bunu demedi, millet AK Parti'ye 'Hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyoruz, yüzde 41 oy veriyoruz ama uzlaş' dedi. Bu uzlaşmayı sağlamak için baştan itibaren son derece yapıcı davrandık, bunun gereğini sonuna kadar yapacağız" diye konuştu.
TOBB, TÜSİAD, MÜSİAD gibi kuruluşların partilerle yaptığı görüşmeleri son derece olumlu bulduğunu söyleyen Zeybekci, "Bu girişimleri siyasi partileri ve genel başkanları cesaretlendirici girişimler olarak görüyorum. Ama 'bir an önce, acil, derhal, hemen' diye bir şart olmamalı ve bunun arkasına da ekonomi ile ilgili negatif beklenti söylemleri eklemek Türk ekonomisine haksızlık olur" değerlendirmesinde bulundu.
Zeybekci, son bir yılda 3 kez seçim yapıldığını anımsatarak, bütün bunlara rağmen bu dönemde bütçe, cari açık gibi konularda başarılı bir performans sergilendiğini anlattı.
'Böyle bir ortamda seçim gerçekleşirse ekonomi zarar görür' gibi söylemlerin yanlış olacağına işaret eden Zeybekci, "Türkiye'de milletin verdiği mesajdan sonra 'Yapamadık, beceremedik, seçime gidelim' demek, millet tarafından hoş karşılanmaz, benim önceliğim bu" dedi.
- "Önümüzdeki haftadan itibaren olumlu yansımaları görmeye başlayabiliriz"
Zeybekci, Türkiye ekonomisinden zayıflık, kırılganlık beklemenin haksızlık olacağını belirterek, "Birkaç gün içerisinde, milletin verdiği talimatın yerine getirilmesi ile ilgili olumlu adımları karşılıklı olarak atmaya başladığımız anda ekonominin buna hızlı bir şekilde olumlu cevaplar vereceğini göreceğiz. Önümüzdeki haftadan itibaren, faizler ve kurla ilgili olumlu yansımaları görmeye başlayabiliriz" ifadelerine yer verdi.
Başbakan Davutoğlu'nun kendilerine bütün bakanların görevinin başında bulunması noktasında talimat verdiğini söyleyen Zeybekci, milletin beklentilerini aksatmadan yollarına devam ettiklerini belirtti.
- "Yumruk sıkarak tokalaşamazsınız, ellerin açılması lazım"
Ekonomi Bakanı Zeybekci, CHP'nin kendi içinde zorlukları olduğuna dikkati çekerek, partinin seçim öncesindeki popülist vaatlerin sıkıntısını çektiğini ileri sürdü. Bunun normal karşılanması gerektiğini ve geçeceğini ifade eden Zeybekci, "Şartlar koymak, yüzde 60 bloğu gibi kendilerinin bile inanmadığı şeyler. CHP'de her konuşan bir şart koyuyor. Bunu yapıcı, cesaretlendirici bulmuyoruz. Yumruk sıkarak tokalaşamazsınız, ellerin açılması, uzatılması lazım. Millet bunu söyledi ve bunun yapılması lazım" diye konuştu.
Gönlünden geçenin ne olduğunun sorulması üzerine de Zeybekci şunları kaydetti:
"Resmi okumaya çalışırsak, şu anda CHP'nin zorlukları çok fazla duruyor. Diğer taraftan da beklemek, görmek lazım. Önümüzdeki hafta sonuna doğru daha net resimler görürüz. CHP'nin kendini bağladığı zorlukları var. CHP seçim zamanında söylediği ekonomik anlamda kendisini bağlayan, ülke ekonomisini rahatsız eden, seçimlerde alışık olmadığımız söylemlere girdi. Açıkça söylemem gerekirse, halkın ihtiyaçları seçimlerde sömürüldü. Bunun zorluklarını yaşıyor, bunu aşarsa bence çok olumlu bir seviyeye geliriz."
- "İstesek de ekonomik kriz çıkaramayız"
Bakan Zeybekci, faizler konusunda da Merkez Bankası Kanunu ile reel ekonominin beklentilerinin değişmediğini söyledi. Faizle ilgili bakış açılarında bir değişme olmadığının altını çizen Zeybekci, şöyle devam etti:
"Merkez Bankasının bizim beklentilerimiz doğrultusunda bir adım atması belki bu toplantıda gerçekleşmeyebilir ama Türk ekonomisi bu yıl olumlu anlamda önemli gelişmelere gebe olacak. Bunlarla ilgili görüntü netleşmeye başladığında Merkez Bankası için faiz indirimlerini sürdürülebilir ve kalıcı bir şekilde yapmak daha kolay olacak. 63. Hükümetin ortaya çıkması onları da rahatlatacaktır, çünkü piyasalar rahatlayacak, enflasyonla ilgili rakamları daha iyi gelmeye başlayacak. Türkiye ekonomisi biraz cesaretlendirilirse, büyüme ile ilgili yıl sonu hedefimiz olan yüzde 4'ü aşabileceğimizi öngörüyoruz. 2016'da da yüzde 5'lik seviyelere gelmeye başlarız."
En kötü senaryonun düşünülüp düşünülmediğine ilişkin de Zeybekci, "2014 yılının ocak ayı sonunda, 'İstesek de bu ülkede ekonomik kriz çıkmaz' demiştik. Türkiye ekonomisi AK Parti hükümetlerinin sağladığı güvenle, sağlam yapısıyla, varsayalım ki seçim zorunluluğu ortaya çıktığını, Türk ekonomisi, halkı ve demokrasisi, bunu sağlıklı bir şekilde başarabilecek bir güçtedir" diye konuştu.
- "TTIP konusunda alternatiflerimiz çoğaldı"
Zeybekci, Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) ile ilgili son ilerlemelerle ilgili de sürecin devam ettiğini belirtti. Bu noktada Avrupa Merkez Bankasının kararlarının Türkiye için daha önem arz ettiğini kaydeden Zeybekci, Türkiye'nin dış ticaretinde ve yabancı yatırımlarında AB ülkelerinin önemli bir payının bulunduğuna işaret etti.
AB ile Gümrük Birliği Anlaşması konusunda pozitif görüşmelerin başladığını anlatan Zeybekci, AB'nin imzalayacağı tüm serbest ticaret anlaşmalarına Türkiye'nin taraf olmasının formülize edildiğini bildirdi. Zeybekci, Türkiye'nin TTIP'e yönelik alternatiflerinin çoğaldığını dile getirdi.
- "Suriye'nin kuzeyinde uçuşa yasak bölge oluşturulmalı"
Ekonomi Bakanı Zeybekci, Suriye'deki son durum ve bunun ekonomik etkilerine yönelik yaptığı değerlendirmede de süreci bütün yönleriyle ele aldıklarını kaydetti. Türkiye'nin gösterdiği performansın ülkenin bütünlüğüne ilişkin olduğunu vurgulayan Zeybekci, şunları dedi:
"Biz Suriye'deki kardeşlerimizin ülkelerinde barınmalarından yanayız. Bu noktada bütün dünyanın aktif rol alması gerektiğine inanıyoruz. Bu sürdürülebilir değildir. Bütün Suriye'yi Türkiye'ye getirdiğimiz zaman sorun çözülmüş olmayacak. Bizim şu anda endişe ettiğimiz, etnik bir temizlik haline dönüşüyor. Türkiye olarak buna asla müsaade etmeyiz.
Türkiye'nin güneyinde böyle bir oluşumun ortaya konulmaya çalışılması, özellikle oradaki Türkmen ve Arap nüfusun tecrit edilmesi, göçe zorlanması, Türkiye'ye gönderilmesi. O coğrafyaya Truva atı olarak gönderildiğine inandığımız IŞİD'in buna alet olması, bu projenin parçası gibi hareket etmeye başlaması... Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın bütün dünyaya anlatmaya çalıştığı Suriye'nin kuzeyinde güvenli, uçuşa yasak güvenli bölge oluşturulması derhal gerçekleştirilmeli"
Bu anlayışı dünyaya aktarmayı sürdüreceklerini ifade eden Zeybekci, şu değerlendirmede bulundu:
"Türkiye olarak bunu, 'olmazsa olmaz' olarak ortaya koymamızın zamanı geldi diye düşünüyoruz. Bu durumun bugünü kadar, 5,5-6 milyar dolara yakın mali portresi ortaya çıktı. Bugünkü önceliğimiz mali yardımlar veya mali portre değil, şu anda orada ortaya konmaya çalışılan proje, operasyon bizim için daha öncelikli hale gelmiş durumda. Dünyadan talebimiz, mali destekten önce zulmün bir an önce bitirilmesi. Şu anda söyleyeceklerim benim şahsi görüşüm; orada belirli yerleri bombalayarak insanların tahliyesi ve oralara belirli başka güçlerin doldurulmaya çalışılmasını bir proje olarak görüyorum. Bunu Türkiye'nin menfaatlerine son derece aykırı olarak görüyorum. Gereğini yapmamız gerektiğine inanıyorum."
Kaynak: AA
İş dünyasının siyasi partileri ziyaretleri ve seçimlere ilişkin değerlendirmelerinin sorulması üzerine Zeybekci, seçimlerin ardından tam gün süren toplantılarda sonuçları değerlendirdiklerini belirtti. Zeybekci, şu değerlendirmede bulundu:
"7 Haziran seçimlerinin en kesin mesajı şudur; bu millet AK Parti'ye yüzde 41 oy vererek, 'Hükümeti kurmayı, ülkeyi yönetme görevini sana veriyorum ama yanına ortak alacaksın veya başkalarıyla uzlaşacaksın, uzlaşarak koalisyonla hükümet edeceksin' diyor. Seçimlerin bir cümlelik özeti bu, biz bunu gayet iyi anladık. Buradan çıkan sonuç koalisyondur, erken seçim gündemimizde ve alternatiflerimizde hiç olmadı. Milletin verdiği mesajı yerine getirmek için ön şartımız olmadı."
Ön şartsız bütün partilerle görüşmeye hazır olduklarını söyleyen Zeybekci, hiyerarşik bakıldığında ikinci sırada CHP'nin, üçüncü sırada da MHP'nin yer aldığını belirtti. Zeybekci, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın görevlendirmesiyle, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun bu konuyla ilgili süreci Temmuz'un ilk haftasına doğru başlatacağını ifade etti. Görüşmeye nereden başlanacağına o güne kadarki söylemlerin etki yapacağını anlatan Zeybekci, şöyle konuştu:
"Milletin söyledikleri daha net anlaşılmaya başlandı gibi görünüyor. Bunun üzerine birinci sorumluluk AK Parti'ye aittir ve bunun gereğini de Başbakanımız hakkıyla yerine getirecektir. Kimse şart koşmamalı, yapıcı olmalı. Millet bunu söyledi, 'Yapıcı olun, uzlaşın ülkede uzlaşı, birlik ve beraberlik ile hükümet çıkarın' dedi. Biz bunu iyi anladık, umarım diğer partiler de iyi anladıklarını bu süreçte gösterirler ki AK Parti görüşme sürecini başlattığında daha rahat hareket eder. Burada partilere baktığımızda, CHP'nin seçim öncesi ve sonrası söylemleri henüz o diyaloğu cesur bir şekilde açan söylemler değil. Bu işi hukuken Cumhurbaşkanımızın görevlendireceği AK Parti'yi cesaretlendirici seviyede henüz değil, önümüzdeki günlerde bunun biraz rahatlamasını görebileceğimizi ümit ediyorum."
- "İş dünyasının görüşmelerini olumlu buluyorum"
Bakan Zeybekci, iş dünyasının erken seçimin ekonomiye ciddi zarar vereceği yönündeki açıklamalarının sorulması üzerine, "Kesinlikle erken seçimi alternatifler arasında görmememiz gerekiyor diye düşünüyorum. Millet bunu demedi, millet AK Parti'ye 'Hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyoruz, yüzde 41 oy veriyoruz ama uzlaş' dedi. Bu uzlaşmayı sağlamak için baştan itibaren son derece yapıcı davrandık, bunun gereğini sonuna kadar yapacağız" diye konuştu.
TOBB, TÜSİAD, MÜSİAD gibi kuruluşların partilerle yaptığı görüşmeleri son derece olumlu bulduğunu söyleyen Zeybekci, "Bu girişimleri siyasi partileri ve genel başkanları cesaretlendirici girişimler olarak görüyorum. Ama 'bir an önce, acil, derhal, hemen' diye bir şart olmamalı ve bunun arkasına da ekonomi ile ilgili negatif beklenti söylemleri eklemek Türk ekonomisine haksızlık olur" değerlendirmesinde bulundu.
Zeybekci, son bir yılda 3 kez seçim yapıldığını anımsatarak, bütün bunlara rağmen bu dönemde bütçe, cari açık gibi konularda başarılı bir performans sergilendiğini anlattı.
'Böyle bir ortamda seçim gerçekleşirse ekonomi zarar görür' gibi söylemlerin yanlış olacağına işaret eden Zeybekci, "Türkiye'de milletin verdiği mesajdan sonra 'Yapamadık, beceremedik, seçime gidelim' demek, millet tarafından hoş karşılanmaz, benim önceliğim bu" dedi.
- "Önümüzdeki haftadan itibaren olumlu yansımaları görmeye başlayabiliriz"
Zeybekci, Türkiye ekonomisinden zayıflık, kırılganlık beklemenin haksızlık olacağını belirterek, "Birkaç gün içerisinde, milletin verdiği talimatın yerine getirilmesi ile ilgili olumlu adımları karşılıklı olarak atmaya başladığımız anda ekonominin buna hızlı bir şekilde olumlu cevaplar vereceğini göreceğiz. Önümüzdeki haftadan itibaren, faizler ve kurla ilgili olumlu yansımaları görmeye başlayabiliriz" ifadelerine yer verdi.
Başbakan Davutoğlu'nun kendilerine bütün bakanların görevinin başında bulunması noktasında talimat verdiğini söyleyen Zeybekci, milletin beklentilerini aksatmadan yollarına devam ettiklerini belirtti.
- "Yumruk sıkarak tokalaşamazsınız, ellerin açılması lazım"
Ekonomi Bakanı Zeybekci, CHP'nin kendi içinde zorlukları olduğuna dikkati çekerek, partinin seçim öncesindeki popülist vaatlerin sıkıntısını çektiğini ileri sürdü. Bunun normal karşılanması gerektiğini ve geçeceğini ifade eden Zeybekci, "Şartlar koymak, yüzde 60 bloğu gibi kendilerinin bile inanmadığı şeyler. CHP'de her konuşan bir şart koyuyor. Bunu yapıcı, cesaretlendirici bulmuyoruz. Yumruk sıkarak tokalaşamazsınız, ellerin açılması, uzatılması lazım. Millet bunu söyledi ve bunun yapılması lazım" diye konuştu.
Gönlünden geçenin ne olduğunun sorulması üzerine de Zeybekci şunları kaydetti:
"Resmi okumaya çalışırsak, şu anda CHP'nin zorlukları çok fazla duruyor. Diğer taraftan da beklemek, görmek lazım. Önümüzdeki hafta sonuna doğru daha net resimler görürüz. CHP'nin kendini bağladığı zorlukları var. CHP seçim zamanında söylediği ekonomik anlamda kendisini bağlayan, ülke ekonomisini rahatsız eden, seçimlerde alışık olmadığımız söylemlere girdi. Açıkça söylemem gerekirse, halkın ihtiyaçları seçimlerde sömürüldü. Bunun zorluklarını yaşıyor, bunu aşarsa bence çok olumlu bir seviyeye geliriz."
- "İstesek de ekonomik kriz çıkaramayız"
Bakan Zeybekci, faizler konusunda da Merkez Bankası Kanunu ile reel ekonominin beklentilerinin değişmediğini söyledi. Faizle ilgili bakış açılarında bir değişme olmadığının altını çizen Zeybekci, şöyle devam etti:
"Merkez Bankasının bizim beklentilerimiz doğrultusunda bir adım atması belki bu toplantıda gerçekleşmeyebilir ama Türk ekonomisi bu yıl olumlu anlamda önemli gelişmelere gebe olacak. Bunlarla ilgili görüntü netleşmeye başladığında Merkez Bankası için faiz indirimlerini sürdürülebilir ve kalıcı bir şekilde yapmak daha kolay olacak. 63. Hükümetin ortaya çıkması onları da rahatlatacaktır, çünkü piyasalar rahatlayacak, enflasyonla ilgili rakamları daha iyi gelmeye başlayacak. Türkiye ekonomisi biraz cesaretlendirilirse, büyüme ile ilgili yıl sonu hedefimiz olan yüzde 4'ü aşabileceğimizi öngörüyoruz. 2016'da da yüzde 5'lik seviyelere gelmeye başlarız."
En kötü senaryonun düşünülüp düşünülmediğine ilişkin de Zeybekci, "2014 yılının ocak ayı sonunda, 'İstesek de bu ülkede ekonomik kriz çıkmaz' demiştik. Türkiye ekonomisi AK Parti hükümetlerinin sağladığı güvenle, sağlam yapısıyla, varsayalım ki seçim zorunluluğu ortaya çıktığını, Türk ekonomisi, halkı ve demokrasisi, bunu sağlıklı bir şekilde başarabilecek bir güçtedir" diye konuştu.
- "TTIP konusunda alternatiflerimiz çoğaldı"
Zeybekci, Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) ile ilgili son ilerlemelerle ilgili de sürecin devam ettiğini belirtti. Bu noktada Avrupa Merkez Bankasının kararlarının Türkiye için daha önem arz ettiğini kaydeden Zeybekci, Türkiye'nin dış ticaretinde ve yabancı yatırımlarında AB ülkelerinin önemli bir payının bulunduğuna işaret etti.
AB ile Gümrük Birliği Anlaşması konusunda pozitif görüşmelerin başladığını anlatan Zeybekci, AB'nin imzalayacağı tüm serbest ticaret anlaşmalarına Türkiye'nin taraf olmasının formülize edildiğini bildirdi. Zeybekci, Türkiye'nin TTIP'e yönelik alternatiflerinin çoğaldığını dile getirdi.
- "Suriye'nin kuzeyinde uçuşa yasak bölge oluşturulmalı"
Ekonomi Bakanı Zeybekci, Suriye'deki son durum ve bunun ekonomik etkilerine yönelik yaptığı değerlendirmede de süreci bütün yönleriyle ele aldıklarını kaydetti. Türkiye'nin gösterdiği performansın ülkenin bütünlüğüne ilişkin olduğunu vurgulayan Zeybekci, şunları dedi:
"Biz Suriye'deki kardeşlerimizin ülkelerinde barınmalarından yanayız. Bu noktada bütün dünyanın aktif rol alması gerektiğine inanıyoruz. Bu sürdürülebilir değildir. Bütün Suriye'yi Türkiye'ye getirdiğimiz zaman sorun çözülmüş olmayacak. Bizim şu anda endişe ettiğimiz, etnik bir temizlik haline dönüşüyor. Türkiye olarak buna asla müsaade etmeyiz.
Türkiye'nin güneyinde böyle bir oluşumun ortaya konulmaya çalışılması, özellikle oradaki Türkmen ve Arap nüfusun tecrit edilmesi, göçe zorlanması, Türkiye'ye gönderilmesi. O coğrafyaya Truva atı olarak gönderildiğine inandığımız IŞİD'in buna alet olması, bu projenin parçası gibi hareket etmeye başlaması... Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın bütün dünyaya anlatmaya çalıştığı Suriye'nin kuzeyinde güvenli, uçuşa yasak güvenli bölge oluşturulması derhal gerçekleştirilmeli"
Bu anlayışı dünyaya aktarmayı sürdüreceklerini ifade eden Zeybekci, şu değerlendirmede bulundu:
"Türkiye olarak bunu, 'olmazsa olmaz' olarak ortaya koymamızın zamanı geldi diye düşünüyoruz. Bu durumun bugünü kadar, 5,5-6 milyar dolara yakın mali portresi ortaya çıktı. Bugünkü önceliğimiz mali yardımlar veya mali portre değil, şu anda orada ortaya konmaya çalışılan proje, operasyon bizim için daha öncelikli hale gelmiş durumda. Dünyadan talebimiz, mali destekten önce zulmün bir an önce bitirilmesi. Şu anda söyleyeceklerim benim şahsi görüşüm; orada belirli yerleri bombalayarak insanların tahliyesi ve oralara belirli başka güçlerin doldurulmaya çalışılmasını bir proje olarak görüyorum. Bunu Türkiye'nin menfaatlerine son derece aykırı olarak görüyorum. Gereğini yapmamız gerektiğine inanıyorum."