Haber Kaynaklarına 'Daha Özgün' Bir İş Modeli Tavsiyesi
Uluslararası bir araştırma, haber şirketlerinin geleneksel gelir kaynaklarındaki düşüşü önlemek için “daha özgün” olmaları gerektiğine işaret etti.
Oxford Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma, dijital abonelik ve online reklamların gazete satışlarındaki düşüşü karşılamakta başarısız olduğunu gösterdi. Araştırmaya göre anket yapılanların yüzde 75’i online haberler için asla para ödemeyi düşünmeyecekleri cevabını verdi. Ankete katılanlar ayrıca “sponsorlu içeriğin” haber olarak sunulmasından rahatsız olduklarını dile getirdi.
Araştırma kapsamında İngiltere, ABD, Avustralya, Japonya ve Brezilya da dahil olmak üzere toplam 12 ülkede yaklaşık 24 bin kişinin haber tüketim alışkanlıkları incelendi. Sorgulananların hemen hemen yarısı haberlere akıllı telefondan eriştiklerini ancak yalnızca bir veya iki kaynağa bağlı kaldıklarını söyledi.
REKLAM ENGELLEYİCİ YAZILIM SORUNU
Öte yandan, ABD ve İngiltere’deki pek çok tüketici, çoğu medya şirketinin başlıca online gelir kaynağı olan reklamları engelleyici yazılım kullandıklarını itiraf etti. Bazı tarayıcılarda varsayılan olarak yüklenen reklam engelleyicilerin son derece yaygın hale gelmeye başladığının ifade edildiği araştırmada, Apple’ın da mobil tarayıcılarının son sürümünün bu özellikle birlikte geleceğini duyurmasıyla haber yayıncılarının reklam gelirinin daha da sekteye uğradığı belirtildi.
Aynı zamanda, okuyucuya ulaşan, özellikle sayfanın üst, alt veya kenarlarında yer alan “banner reklam” adı verilen reklamların da gelirlerinde düşüşün devam ettiği kaydedildi. Ekran alanının daha kısıtlı olduğu akıllı telefonlarda ise reklam vermenin daha zorlu olduğu ortaya koyuldu.
“İnsanların mobile yönelmesi, haber şirketlerinin kazanabilecekleri parayı azaltıyor. Reklam gelirleri yeterli düzeyde artış göstermedi” diyen araştırmacılar ayrıca “Kitlesel bir markanız veya sektörde belli bir yeriniz yoksa insanların haber için para ödemelerini sağlamak çok zor” ifadelerini kullandı.
SOSYAL MEDYA ETKENİ
Araştırmada, özellikle daha genç nesiller olmak üzere pek çok insanın haberleri sosyal medyadan aldığı gözlemlendi. Araştırma aynı zamanda habere ulaşmak için sosyal medya kullanımındaki artışın geleneksel markaları da etkilediğinin altını çizdi. Direkt olarak belirli haber sitelerine giden okuyucuların sayısı düşerken, bazı ülkelerde insanların yüzde 48’inin haber içeriğine Facebook, YouTube, Twitter, WhatsApp ve diğer sosyal medya servisleri aracılığıyla ulaştığı öğrenildi.
Akıllı telefon sahiplerinin yüzde 70’inde haber uygulamalarının bulunduğunu ortaya koyan araştırma, bu kişilerin yalnızca 3’te 1’inin bu uygulamaları kullandığının altını çizdi. Araştırmada, İngiltere’de ankete katılanların yüzde 45’inin haftalık bazda habere ulaşmak için 2 veya daha fazla dijital aygıt kullandığı ifade edilirken, belirli TV bültenlerini izleyen 45 yaş altındakilerin oranının 2013 yılına göre yüzde 56’dan yüzde 46’ya düştüğünü kaydedildi.
Ancak araştırmacılar haber endüstrisi için halen bir umut olduğunu dile getirdi. Araştırmacılar, İspanya’da yüzde 10 oranında olmak üzere online videoların tüketiminin hızla arttığını ve video reklamcılığının daha yüksek primler elde ettiğini belirtti.
Araştırma ayrıca reklamcılar tarafından parası verilen sponsorlu veya “markalı” içerikte hatırı sayılır derecede bir artış görüldüğü ancak bu içeriğin haber gibi sunulduğunu ortaya koydu. Ankete katılanların yaklaşık 3’te 1’i, sponsorlu makale okuduklarını anladıklarında hayal kırıklığına uğradıklarını veya kandırıldıklarını hissettiklerini dile getirdi.
Araştırmacılar tarafından yapılan açıklamada, “Araştırmamız insanların haberleri sevdiklerini ve haberleri okuduklarını ancak bunun için para ödemeyi tercih etmediklerini, etrafında reklam görmeyi ve sponsorlu içerikle birlikte verilmesini istemediklerini belgeledi. Bu, belli bir kitle oluşturmayı başarabilmiş olan şirketler için bile sürdürülebilir iş modellerinin tamamıyla güvenilir kalmadığı anlamına geliyor” denildi.
Kaynak: İHA
Araştırma kapsamında İngiltere, ABD, Avustralya, Japonya ve Brezilya da dahil olmak üzere toplam 12 ülkede yaklaşık 24 bin kişinin haber tüketim alışkanlıkları incelendi. Sorgulananların hemen hemen yarısı haberlere akıllı telefondan eriştiklerini ancak yalnızca bir veya iki kaynağa bağlı kaldıklarını söyledi.
REKLAM ENGELLEYİCİ YAZILIM SORUNU
Öte yandan, ABD ve İngiltere’deki pek çok tüketici, çoğu medya şirketinin başlıca online gelir kaynağı olan reklamları engelleyici yazılım kullandıklarını itiraf etti. Bazı tarayıcılarda varsayılan olarak yüklenen reklam engelleyicilerin son derece yaygın hale gelmeye başladığının ifade edildiği araştırmada, Apple’ın da mobil tarayıcılarının son sürümünün bu özellikle birlikte geleceğini duyurmasıyla haber yayıncılarının reklam gelirinin daha da sekteye uğradığı belirtildi.
Aynı zamanda, okuyucuya ulaşan, özellikle sayfanın üst, alt veya kenarlarında yer alan “banner reklam” adı verilen reklamların da gelirlerinde düşüşün devam ettiği kaydedildi. Ekran alanının daha kısıtlı olduğu akıllı telefonlarda ise reklam vermenin daha zorlu olduğu ortaya koyuldu.
“İnsanların mobile yönelmesi, haber şirketlerinin kazanabilecekleri parayı azaltıyor. Reklam gelirleri yeterli düzeyde artış göstermedi” diyen araştırmacılar ayrıca “Kitlesel bir markanız veya sektörde belli bir yeriniz yoksa insanların haber için para ödemelerini sağlamak çok zor” ifadelerini kullandı.
SOSYAL MEDYA ETKENİ
Araştırmada, özellikle daha genç nesiller olmak üzere pek çok insanın haberleri sosyal medyadan aldığı gözlemlendi. Araştırma aynı zamanda habere ulaşmak için sosyal medya kullanımındaki artışın geleneksel markaları da etkilediğinin altını çizdi. Direkt olarak belirli haber sitelerine giden okuyucuların sayısı düşerken, bazı ülkelerde insanların yüzde 48’inin haber içeriğine Facebook, YouTube, Twitter, WhatsApp ve diğer sosyal medya servisleri aracılığıyla ulaştığı öğrenildi.
Akıllı telefon sahiplerinin yüzde 70’inde haber uygulamalarının bulunduğunu ortaya koyan araştırma, bu kişilerin yalnızca 3’te 1’inin bu uygulamaları kullandığının altını çizdi. Araştırmada, İngiltere’de ankete katılanların yüzde 45’inin haftalık bazda habere ulaşmak için 2 veya daha fazla dijital aygıt kullandığı ifade edilirken, belirli TV bültenlerini izleyen 45 yaş altındakilerin oranının 2013 yılına göre yüzde 56’dan yüzde 46’ya düştüğünü kaydedildi.
Ancak araştırmacılar haber endüstrisi için halen bir umut olduğunu dile getirdi. Araştırmacılar, İspanya’da yüzde 10 oranında olmak üzere online videoların tüketiminin hızla arttığını ve video reklamcılığının daha yüksek primler elde ettiğini belirtti.
Araştırma ayrıca reklamcılar tarafından parası verilen sponsorlu veya “markalı” içerikte hatırı sayılır derecede bir artış görüldüğü ancak bu içeriğin haber gibi sunulduğunu ortaya koydu. Ankete katılanların yaklaşık 3’te 1’i, sponsorlu makale okuduklarını anladıklarında hayal kırıklığına uğradıklarını veya kandırıldıklarını hissettiklerini dile getirdi.
Araştırmacılar tarafından yapılan açıklamada, “Araştırmamız insanların haberleri sevdiklerini ve haberleri okuduklarını ancak bunun için para ödemeyi tercih etmediklerini, etrafında reklam görmeyi ve sponsorlu içerikle birlikte verilmesini istemediklerini belgeledi. Bu, belli bir kitle oluşturmayı başarabilmiş olan şirketler için bile sürdürülebilir iş modellerinin tamamıyla güvenilir kalmadığı anlamına geliyor” denildi.