Selçukluların Sekiz Asırlık Hangahı Yeniden Canlanacak
Aksaray’da, sekiz yüz yıl önce Selçuklular döneminde ilmi sohbetlerin yapıldığı Melik Gazi Mahmut Hangah’ı yeniden canlandırılacak.
Aksaray’da en eski yapılardan biri olan Somuncu Baba’nın da kullandığı hangah, restorasyonla birlikte yeniden ayağa kaldırılarak kültürel faaliyetlerde kullanılacak. Bir kısmı yıkılan ve harabeye dönen hangahta restorasyon çalışmalarını başlatan Konya Vakıflar Bölge Müdürlüğü, 2004 yılında yapılan ihalenin ardından projeyi tamamlayarak çalışmalara başladı.
Konya Vakıflar Bölge Müdürlüğü ekipleri, ihaleyi alan firma ile birlikte hangahta incelemelerde bulundu.
800 YIL ÖNCE İLİM VE İRŞAT FAALİYETLERİ YÜRÜTÜLDÜ
Melik Gazi Mahmut Hangahının 800 yıllık bir yapıt olduğunu ifade eden İl Kültür ve Turizm Müdürü Mustafa Doğan, restorasyonla birlikte ecdat yadigarı hangahın gelecek nesillere ulaştırılacağını söyledi.
1200’lü yıllarda yapılan hangahın Selçuklu ve Osmanlı Türkleri döneminde ilim sohbetleri ve irşat faaliyetlerinin yürütüldüğü bir mekan olduğunu belirten Doğan, şöyle konuştu: “Aksaray’daki en eski yapılardan biri olan Gazi Mahmut Hangah’ı, diğer ismiyle darphanenin bulunduğu bölgedeyiz. Melih Mahmut ile Gazi Hangahı olarak geçen bu yapı belli dönemlerde farklı işlevsel yönleriyle kullanılmıştır. Mesela Somuncu Baba hazretlerinin yaşadığı dönemde, Osmanlı’nın ilk dönemlerinde burada hangah olarak kullanılmış."
Aksaray’da çok ciddi manada tasavvuf yaşantısı olduğunu anlatan Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Özellikle Aksaray’daki tasavvuf alemindeki önemli temsilcilerimiz burada ilmi sohbetlerini, irşat faaliyetlerini yürütmüş. Osmanlılar döneminde de özellikle burada dışarıdan gelen misafirler, Moğol istilası döneminde de, Selçuklular döneminde de Aksaray çok fazla ilim adamının geldiği ve yerleştiği şehir. 1200’lü yıllarda yapılan bu mekan, 800 yıldan beri ayakta ve inşallah restorasyonu ile birlikte bu ata yadigarını, ecdat yadigarını gelecek nesillere ulaştırmış olacağız.”
"KÜLTÜREL FAALİYETLERDE KULLANILACAK"
Hangahın Selçuklular dönemindeki ilk yapılardan biri olduğunu aktaran Doğan, şöyle konuştu: “Bu bölge Selçuklular ve Osmanlılar döneminde Aksaray’daki kültürel faaliyetlerin ağırlıklı olarak yaşatıldığı, yaşandığı yer. Buradaki en nadide yapılardan biri. Selçukluların Anadolu’ya hakim olduğu dönemlerde Aksaray’daki ilk yapılardan biri. 800 yıllık bu yapı ayağa kalktığında Aksaray önemli bir kültür varlığını korumuş olmanın yanında gelecek nesillere bu yapıyı aktarmış olacak. Projenin tamamlanması ile birlikte Selçuklu yadigarı olan önemli bir yapıyı ayağa kaldırmış olacağız. Restorasyonun bitmesinden sonraki süreçte de inşallah biz bu yapıyı kültürel faaliyetlerde kullanmış olacağız.”
"HANGAH EN ÖNEMLİ ESERLERDEN BİRİ"
Konya Vakıflar Bölge Müdürü İbrahim Genç de, hangahın Aksaray’daki en önemli tarihi eserlerden biri olduğunu belirterek şunları söyledi: “Bu eser Selçuklu’nun Aksaray’daki önemli eserlerinden biri, ancak yüz yıllardır kullanılan bu eser şu an kesin tarihi bilinmemekle birlikte hem değişimlere uğramış, hem değişik müdahalelerle bir zamanlar darphane olarak da kullanılarak günümüze kadar gelmiş. Ancak çok fazla kısmı yıkılarak harap olmuş. Biz, 2004 yılında bu eserin projesinin ihalesini yaptık. İhalenin ardından Prof. Dr. Bekir Deniz hocamızın kazıları ile bu eserin bir kısmını ortaya çıkardık. Projesini eksiksiz bir şekilde tamamladık. Ancak ihalesi biraz gecikmeli oldu. Şu an işe başladık. Temizlemenin birçoğu tamamlandı. Çalışmalarımız proje ile paralel olarak devam edecek. İnşallah en güzel şekilde restore ettikten sonra bu eseri hem Aksaray’a, hem de milletimize kazandırmış olacağız. Eserimizi de inşallah güzel bir kullanımla hizmete açacağız.”
Kaynak: İHA
Konya Vakıflar Bölge Müdürlüğü ekipleri, ihaleyi alan firma ile birlikte hangahta incelemelerde bulundu.
800 YIL ÖNCE İLİM VE İRŞAT FAALİYETLERİ YÜRÜTÜLDÜ
Melik Gazi Mahmut Hangahının 800 yıllık bir yapıt olduğunu ifade eden İl Kültür ve Turizm Müdürü Mustafa Doğan, restorasyonla birlikte ecdat yadigarı hangahın gelecek nesillere ulaştırılacağını söyledi.
1200’lü yıllarda yapılan hangahın Selçuklu ve Osmanlı Türkleri döneminde ilim sohbetleri ve irşat faaliyetlerinin yürütüldüğü bir mekan olduğunu belirten Doğan, şöyle konuştu: “Aksaray’daki en eski yapılardan biri olan Gazi Mahmut Hangah’ı, diğer ismiyle darphanenin bulunduğu bölgedeyiz. Melih Mahmut ile Gazi Hangahı olarak geçen bu yapı belli dönemlerde farklı işlevsel yönleriyle kullanılmıştır. Mesela Somuncu Baba hazretlerinin yaşadığı dönemde, Osmanlı’nın ilk dönemlerinde burada hangah olarak kullanılmış."
Aksaray’da çok ciddi manada tasavvuf yaşantısı olduğunu anlatan Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Özellikle Aksaray’daki tasavvuf alemindeki önemli temsilcilerimiz burada ilmi sohbetlerini, irşat faaliyetlerini yürütmüş. Osmanlılar döneminde de özellikle burada dışarıdan gelen misafirler, Moğol istilası döneminde de, Selçuklular döneminde de Aksaray çok fazla ilim adamının geldiği ve yerleştiği şehir. 1200’lü yıllarda yapılan bu mekan, 800 yıldan beri ayakta ve inşallah restorasyonu ile birlikte bu ata yadigarını, ecdat yadigarını gelecek nesillere ulaştırmış olacağız.”
"KÜLTÜREL FAALİYETLERDE KULLANILACAK"
Hangahın Selçuklular dönemindeki ilk yapılardan biri olduğunu aktaran Doğan, şöyle konuştu: “Bu bölge Selçuklular ve Osmanlılar döneminde Aksaray’daki kültürel faaliyetlerin ağırlıklı olarak yaşatıldığı, yaşandığı yer. Buradaki en nadide yapılardan biri. Selçukluların Anadolu’ya hakim olduğu dönemlerde Aksaray’daki ilk yapılardan biri. 800 yıllık bu yapı ayağa kalktığında Aksaray önemli bir kültür varlığını korumuş olmanın yanında gelecek nesillere bu yapıyı aktarmış olacak. Projenin tamamlanması ile birlikte Selçuklu yadigarı olan önemli bir yapıyı ayağa kaldırmış olacağız. Restorasyonun bitmesinden sonraki süreçte de inşallah biz bu yapıyı kültürel faaliyetlerde kullanmış olacağız.”
"HANGAH EN ÖNEMLİ ESERLERDEN BİRİ"
Konya Vakıflar Bölge Müdürü İbrahim Genç de, hangahın Aksaray’daki en önemli tarihi eserlerden biri olduğunu belirterek şunları söyledi: “Bu eser Selçuklu’nun Aksaray’daki önemli eserlerinden biri, ancak yüz yıllardır kullanılan bu eser şu an kesin tarihi bilinmemekle birlikte hem değişimlere uğramış, hem değişik müdahalelerle bir zamanlar darphane olarak da kullanılarak günümüze kadar gelmiş. Ancak çok fazla kısmı yıkılarak harap olmuş. Biz, 2004 yılında bu eserin projesinin ihalesini yaptık. İhalenin ardından Prof. Dr. Bekir Deniz hocamızın kazıları ile bu eserin bir kısmını ortaya çıkardık. Projesini eksiksiz bir şekilde tamamladık. Ancak ihalesi biraz gecikmeli oldu. Şu an işe başladık. Temizlemenin birçoğu tamamlandı. Çalışmalarımız proje ile paralel olarak devam edecek. İnşallah en güzel şekilde restore ettikten sonra bu eseri hem Aksaray’a, hem de milletimize kazandırmış olacağız. Eserimizi de inşallah güzel bir kullanımla hizmete açacağız.”