'Hayata Dönüş Operasyonu' Davası (2)
Ümraniye Cezaevi'nde "Hayata Dönüş Operasyonu" sırasında meydana gelen olaylarla ilgili 399 sanığın yargılandığı davada mahkeme heyeti, başka suçtan tutuklu olan ve İstanbul il sınırları içerisinde bulunan sanıkların esas hakkındaki savunmalarını yapmak üzere hazır edilmelerine karar verdi.
Anadolu Adalet Sarayı 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, başka suçtan tutuklu bulunan Tülin Solhan ile sanık avukatları katıldı.
Cumhuriyet Savcısı Sezai Öztürk'ün esas hakkındaki mütalaasını sunmasının ardından söz alan bazı sanıkların avukatı Oya Aslan, 19 Aralık 2000'de Ümraniye Cezaevi'nde müvekkillerinin "ölüm orucu"na başladığını söyledi.
"Ölüm orucu"nu bitirmek için cezaevine operasyon yapıldığını anlatan Aslan, şunları kaydetti:
"Olaylar sırasında bir asker ve mahkumlardan ölenler oldu. Jandarmanın açtığı ateş nedeniyle ölüm gerçekleştiğinden, onlar hakkında da ayrı dava açıldı. Öncelikle müvekkillerimizin bulundukları yerlerden getirilip son sözlerinin sorulmasını isteriz. Savunma hakkı, anayasal haktır. Mutlaka kurulacak hüküm, yüzlerine okunmalı ve savunma hakkı verilmelidir."
Avukat Güçlü Sevimli de mütalaaya karşı savunmalarını hazırlamak için süre istediklerini belirterek, "Başka suçtan tutuklu veya hükümlü müvekkiller vardır. Bunların huzura getirilmelerini istiyoruz. Esasa ilişkin savunmaları ve son sözlerinin huzurda sorulmasını istiyoruz" diye konuştu.
Mahkeme heyeti, hakkında yakalama kararı bulunan sanıkların yakalama emirlerinin infazının beklenmesine, başka suçtan tutuklu olan ve İstanbul il sınırları içerisinde bulunan sanıkların esas hakkındaki savunmalarını yapmak üzere hazır edilmelerine karar verdi.
Mahkeme, İstanbul dışındaki tutuklu sanıkların da SEGBİS yöntemiyle savunmalarının alınmasını kararlaştırarak, duruşmayı erteledi.
- İddianameden
Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, o dönem Ümraniye Cezaevi'nde bulunan tutuklu ve hükümlü 399 sanığın, 19-22 Aralık 2000'de cezaevinde meydana gelen olaylar sırasında "cezaevi idaresine karşı silahla ayaklanma", "6136 sayılı kanuna muhalefet", "patlayıcı madde bulundurmak", "faili gayrimuayyen şekilde adam öldürmek ve yaralamak" ile bu eylemlere iştirak suçlarını işledikleri ileri sürülüyor.
Ölüm oruçlarına son verilmesi amacıyla Ümraniye Cezaevi'nde yapılan müdahalede, Jandarma Uzman Çavuş Nurettin Kurt ile Ahmet İbili, Rıza Poyraz, Ercan Polat, Alp Ata Akçaöz, Ümit Gedik, Hayrettin Akbaba ve Muharrem Buldukoğlu adlı tutuklu ve hükümlüler hayatlarını kaybetmişti.
(Bitti)
Kaynak: AA
Cumhuriyet Savcısı Sezai Öztürk'ün esas hakkındaki mütalaasını sunmasının ardından söz alan bazı sanıkların avukatı Oya Aslan, 19 Aralık 2000'de Ümraniye Cezaevi'nde müvekkillerinin "ölüm orucu"na başladığını söyledi.
"Ölüm orucu"nu bitirmek için cezaevine operasyon yapıldığını anlatan Aslan, şunları kaydetti:
"Olaylar sırasında bir asker ve mahkumlardan ölenler oldu. Jandarmanın açtığı ateş nedeniyle ölüm gerçekleştiğinden, onlar hakkında da ayrı dava açıldı. Öncelikle müvekkillerimizin bulundukları yerlerden getirilip son sözlerinin sorulmasını isteriz. Savunma hakkı, anayasal haktır. Mutlaka kurulacak hüküm, yüzlerine okunmalı ve savunma hakkı verilmelidir."
Avukat Güçlü Sevimli de mütalaaya karşı savunmalarını hazırlamak için süre istediklerini belirterek, "Başka suçtan tutuklu veya hükümlü müvekkiller vardır. Bunların huzura getirilmelerini istiyoruz. Esasa ilişkin savunmaları ve son sözlerinin huzurda sorulmasını istiyoruz" diye konuştu.
Mahkeme heyeti, hakkında yakalama kararı bulunan sanıkların yakalama emirlerinin infazının beklenmesine, başka suçtan tutuklu olan ve İstanbul il sınırları içerisinde bulunan sanıkların esas hakkındaki savunmalarını yapmak üzere hazır edilmelerine karar verdi.
Mahkeme, İstanbul dışındaki tutuklu sanıkların da SEGBİS yöntemiyle savunmalarının alınmasını kararlaştırarak, duruşmayı erteledi.
- İddianameden
Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, o dönem Ümraniye Cezaevi'nde bulunan tutuklu ve hükümlü 399 sanığın, 19-22 Aralık 2000'de cezaevinde meydana gelen olaylar sırasında "cezaevi idaresine karşı silahla ayaklanma", "6136 sayılı kanuna muhalefet", "patlayıcı madde bulundurmak", "faili gayrimuayyen şekilde adam öldürmek ve yaralamak" ile bu eylemlere iştirak suçlarını işledikleri ileri sürülüyor.
Ölüm oruçlarına son verilmesi amacıyla Ümraniye Cezaevi'nde yapılan müdahalede, Jandarma Uzman Çavuş Nurettin Kurt ile Ahmet İbili, Rıza Poyraz, Ercan Polat, Alp Ata Akçaöz, Ümit Gedik, Hayrettin Akbaba ve Muharrem Buldukoğlu adlı tutuklu ve hükümlüler hayatlarını kaybetmişti.
(Bitti)