'Döner Ve Kebap Eksenli Tanıtımlar Türk Mutfağının İmajını Olumsuz Etkiliyor'
Simat Türk Mutfağı Kurucularından Osman Barut, Dünyanın en zengin 3. mutfağı kabul edilen Türk mutfağının farklı kılan yönlerini anlattı. Barut, son yıllarda şiş kebap ve döner ekseninde yapılan tanıtımların Türk mutfağının imajına katkı sağlamadığını, aksine olumsuz etkilediğini söyledi.
Orta Asya’daki aşçılık alışkanlıklarının Anadolu’daki mutfak kültürüyle kaynaşmasından sonra Türk mutfağının yüzyıllar boyunca özgün lezzetlerini koruduğuna dikkat çeken Simat Türk Mutfağı Kurucularından Osman Barut, Türk mutfağının çok zengin bir mutfak geleneğini barındırdığını söyledi.
Çeşitliliği, yemek pişirme yöntemleri, lezzeti ve doğallığı ile Türk mutfağının dünyada özel bir yeri olduğu belirten Barut, son yıllarda şiş kebap ve döner ekseninde yapılan tanıtımların Türk mutfağının imajına katkı sağlamadığını, aksine olumsuz etkilediğini söyledi.
Barut, yurt dışından gelen turistlere otellerde Türk mutfağının özelliklerini taşımayan yemekler ikram edildiğini ifade ederken, Simat Türk Mutfağı konseptiyle Türk mutfağını dünyaya yeniden tanıtmak istediklerini ifade ederek “20 yüzyılda, Batı yemekleri Türk mutfağında daha da yaygınlaştı. Ama köy, kasaba ve küçük kentlerde Türk mutfağı yerel özelliklerini korudu. Günümüz Türk mutfağına özgü yemekleri arasında; yoğurt, bulgur, tarhana ve hamur işleri gibi geleneksel yiyeceklerin yanı sıra pilav, dolma, sarmalar ve börekleri sayabiliriz. Türk mutfağı, zengin içeriğine rağmen dünyada çok az tanınıyor. Kebap ve dönerle sınırlı bilindiği için doğru temsil edilmiyoruz. Anadolu’daki yemek çeşitliliğinin ve özgün yemek pişirme yöntemlerinin daha iyi temsil edilmesi gerekiyor. Simat Türk Mutfağı’nı bu düşünceyle kurguladık” dedi.
Barut, Simat Türk Mutfağı’nın Dudulla’dan sonra İstanbul Tuzla Organize Sanayi Bölgesi’nde hizmet verdiğini de söyledi.
Kaynak: İHA
Çeşitliliği, yemek pişirme yöntemleri, lezzeti ve doğallığı ile Türk mutfağının dünyada özel bir yeri olduğu belirten Barut, son yıllarda şiş kebap ve döner ekseninde yapılan tanıtımların Türk mutfağının imajına katkı sağlamadığını, aksine olumsuz etkilediğini söyledi.
Barut, yurt dışından gelen turistlere otellerde Türk mutfağının özelliklerini taşımayan yemekler ikram edildiğini ifade ederken, Simat Türk Mutfağı konseptiyle Türk mutfağını dünyaya yeniden tanıtmak istediklerini ifade ederek “20 yüzyılda, Batı yemekleri Türk mutfağında daha da yaygınlaştı. Ama köy, kasaba ve küçük kentlerde Türk mutfağı yerel özelliklerini korudu. Günümüz Türk mutfağına özgü yemekleri arasında; yoğurt, bulgur, tarhana ve hamur işleri gibi geleneksel yiyeceklerin yanı sıra pilav, dolma, sarmalar ve börekleri sayabiliriz. Türk mutfağı, zengin içeriğine rağmen dünyada çok az tanınıyor. Kebap ve dönerle sınırlı bilindiği için doğru temsil edilmiyoruz. Anadolu’daki yemek çeşitliliğinin ve özgün yemek pişirme yöntemlerinin daha iyi temsil edilmesi gerekiyor. Simat Türk Mutfağı’nı bu düşünceyle kurguladık” dedi.
Barut, Simat Türk Mutfağı’nın Dudulla’dan sonra İstanbul Tuzla Organize Sanayi Bölgesi’nde hizmet verdiğini de söyledi.