'Yolu Biz Yapıyoruz Ama Arabayı Başkaları Satıyor'
Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Mustafa Kamalak, üretemeyen bir ekonominin refah getirmeyeceğini belirterek, "Güzel yollar güzel köprüler yapıldı ama üzerinden giden arabaların tamamı yabancı. Yolu biz yapıyoruz ama arabayı başkaları bize satıyor. Yani güzel havaalanları var ama emin olun oraya inen bütün uçaklar yabancı. Pisti biz yapıyoruz ama uçağı başkaları satıyor" dedi.
SP Genel Başkanı Mustafa Kamalak ve eski Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, Milli İttifak’ın Yenikapı’da düzenlediği "Büyük İstanbul" mitingine katıldı.
Mitingde kürsüye ilk çıkan Mustafa Kamalak oldu. İstanbul’da tarihi bir gün yaşandığını söyleyen Kamalak, “Bugün Elhamdülillah Sultan Fatih’in surlar önündeki askerleri gibiyiz. Yeni fetihlerin heyecanı içindeyiz. Sizin bu coşkunuzdan aldığım cesaretle ilan ediyorum ki Ayasoyfa bizim namusumuzdur. Ecdadımızın bize emanetidir. Sultan Fatih ‘ya İstanbul beni alçak ya ben İstanbul’u’ demişti ya. Ben de diyorum ki Ayasofya ya açılacak ya açılacaktır. Nasıl ki Fatih Sultan Mehmet surları yıktıysa, Ayasofya’yı kuşatan zincirler de öylesine kırılacaktır Allah’ın izniyle” diye konuştu.
“DÜNYANIN YENİ BİR FETHE İHTİYACI VAR”
Türkiye’nin tarihi bir seçim sürecinde olduğunu söyleyen Kamalak, “Şu an emin olunuz nasıl 600 yıl önce İstanbul’un fethi karanlık bir çağı kapatarak altınlık bir geleceğe ufuk açmış ise aynen onun gibi bu toplantımız da inşallah yeni bir dünyanın kuruluşu olacaktır. 7 Haziran’da seçim var. Yeniden adil bir dünya kurulacaktır inşallah. İstanbul dünyasına dikeceğimiz zafer bayrağı Filistin’i, Arakan’ı, Mısır’ı heyecanlandıracak, onlar için de ümit olacaktır. Dünyanın yeni bir fethe ihtiyacı var. O fethin anahtarı sizlerin elindedir. Sizler ‘iman varsa imkan vardır’ diyen mücahitlersiniz. Şartlar ne olursa olsun yolundan dönmeyen alperenlersiniz” şeklinde konuştu.
“HAVUZ MEDYASI BU MAHŞERİ KALABALIKTAN TEK KELİME BAHSETMEYECEK”
Kamalak konuşmasında medyayı da eleştirerek, “İstanbul’da yer yerinden oynuyor. Malum havuz medyası var ya göreceksiniz bu mahşeri kalabalıktan bir tek kelime ile bahsetmeyecekler. Korkunun ecele faydası yoktur. Onlar görseler de görmeseler de biz geliyoruz. İktidarın yüzme havuzunu bile saatlerce canlı veren kanallar bu coşkudan bir tek kelime ile bahsetmeyecekler. Siz görseniz de görmeseniz de milli ittifak geliyor” dedi.
“YOLU BİZ YAPIYORUZ AMA ARABAYI BAŞKALARI BİZE SATIYOR”
Üretemeyen bir ekonominin refah getirmeyeceğini savunan Kamalak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Güzel yollar, güzel köprüler yapıldı ama üzerinden giden arabaların tamamı yabancı. Yolu biz yapıyoruz ama arabayı başkaları bize satıyor. Yani güzel havaalanları var ama emin olun oraya inen büten uçaklar yabancı. Pisti biz yapıyoruz ama uçağı başkaları satıyor. Bu millet 74 yıl önce kendi uçağını yapmıştı. Kendi yerli otomobilini üretmişti. Biz devrim otomobilini 1 yılda yaptık. Bunlar 13 yıldır sadece lafını ediyorlar. Biz büyük bir milletiz, çalışkan bir milletiz. Uçağı da, otomobili de yine yaparız. Hem de en mükemmel biçimi ile yaparız. Eğer sen de milli sanayi diyorsan, milli uçak diyorsan, milli otomobil diyorsan gel oyunu Saadet’e ver”
"BİN YILLIK KARDEŞLİĞİMİZİ BOZDULAR"
Çözüm sürecine yönelik eleştirilerde de bulunan Kamalak, “Bin yıllık kardeşliğimiz bozdular. Çözüm süreci dediler saçıp savurdular. Şehitler diyarını bölünme noktasına getirdiler. Gerçekten bu çözüm süreci içinde ne var. Bağımsızlık mı vaat ediliyor. Bileniniz var mı. Yanlış politikalarla ülkeyi bölünme noktasına getirdiler. Biz Çanakkale’de omuz omuza şehit düşen dedelerin torunlarıyız. Rabbimiz bir, kitabımız bir, kıblemiz bir, bayrağımız bir, peygamberimiz bir. Birlik için daha neye ihtiyacımız var ki. Eğer sen de bölünmeye karşıysa gel oyunu Saadet’e ver” ifadelerini kullandı.
“ASGARİ ÜCRETİ İKİ KATINA ÇIKARMAK İSTEDİN DE PARLAMENTER SİSTEM Mİ ENGEL OLDU”
Mustafa Kamalak, başkanlık sistemi ile ilgili tartışmalara da değinerek şunları söyledi:
“Her seçim öncesi gerçekleri saptırmak için bir takım yeni oyun içine dalıyorlar. Dün itibariyle diyorlardı ki ‘Yeni anayasa’. Bu seçimde ise ‘başkanlık sistemi’ diyorlar. Sanki başkanlık sistemi gelince her şey düzelecek. Elimizi vicdanımıza koyalım ve birlikte soralım. 13 yıldır iktidardalar asgari ücreti iki katına çıkarmak istediler de parlamenter sistem mi engel oldu. Memur kardeşim, işçi kardeşim yüzde 50 zam yapmak istediler de parlamenter sistem mi mani oldu. Yoksa sizler mi engellediniz. Bir lokma helal ekmek için madenlerde can veren yiğitlere yaşam odası yapmak istediler de parlamenter sistem mi engelledi”
“GEL BİR OYLA ÜLKEMİZİN PROBLEMLERİNİ ÇÖZELİM”
Milli İttifak’ın vaatlerini sıralayan Kamalak, “Asgari ücretten vergi alınmasın, en düşük asgari ücret bin 500 TL olsun diyorsan gel oyunu Saadet’e ver. İşçi, memur, emekliye 96’da olduğu gibi yüzde 50 zam verilsin diyorsan gel oyunu Saadet’e ver. Ramazan ve Kurban bayramlarında garibanlara birer maaş ikramiye verilsin diyorsan gel oyunu Saadet’e ver. Emeklilik yaşla değil prim günü üzerinden hesaplansın diyorsan gel oyunu Saadet Partisi’ne ver. Bütün bunlar senin bir oyuna bağlı. Gel bir oyla ülkemizin tüm problemlerini çözelim” dedi.
“ERBAKAN’IN YOLU İSLAM YOLUDUR”
Kamalak, hükümetin dış politikasını da eleştirerek konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Suriye’de akan kandan, Kaddafi’nin linç edilmesinden, Mursi’nin idama mahkum edilmesinden, Irak’ta iki milyonu aşkın kardeşimizin şehit edilmesinden büyük ölçüde bunlar da sorumlu. Bunlar yanlış yoldalar. Şimdi çıkmışlar yolumuz Erbakan’ın yolu diyorlar. Erbakan’ın yolu İslam yoludur, İslam birliğinin kuruluş yoludur. Erbakan hiçbir zaman kutsal cenahlarının kanatları altına sığınmadı. Şu iki resim arasındaki fark Erbakan’ın yoluyla bu kardeşlerimizin yolu arasında fark vardır. Eğer bu imzayı Kemal Kılıçdaroğlu atmış olsaydı AK Parti’nin önde gelen kahramanları acaba nasıl tavır takınırlardı. Eğer sayın Kılıçdaroğlu ‘Aziz milletim bizi İslam düşmanlığı ile suçluyorlar’ diyerek Kur’an-ı Kerim ile seçim meydanına çıkıp alnına koymuş olsaydı acaba bizim mahallenin imamları, müftüleri, hacıları, locaları nasıl tavır takınırdı. CHP’li bir milletvekili ‘Kemal Kılıçdaroğlu’na dokunmak ibadettir. Kemal Kılıçdaroğlu’nda Allah’ın bütün sıfatları birleşmiş’ deseydi bizim mahallenin hacısı hocası acaba nasıl tavır takınırdı. Beyler hacılar hocalar size sesleniyorum. Bir kötülüğe destek vermek o kötülüğe ortak olmaktır. Siz sadıklarla beraber olun.”
Kaynak: İHA
Mitingde kürsüye ilk çıkan Mustafa Kamalak oldu. İstanbul’da tarihi bir gün yaşandığını söyleyen Kamalak, “Bugün Elhamdülillah Sultan Fatih’in surlar önündeki askerleri gibiyiz. Yeni fetihlerin heyecanı içindeyiz. Sizin bu coşkunuzdan aldığım cesaretle ilan ediyorum ki Ayasoyfa bizim namusumuzdur. Ecdadımızın bize emanetidir. Sultan Fatih ‘ya İstanbul beni alçak ya ben İstanbul’u’ demişti ya. Ben de diyorum ki Ayasofya ya açılacak ya açılacaktır. Nasıl ki Fatih Sultan Mehmet surları yıktıysa, Ayasofya’yı kuşatan zincirler de öylesine kırılacaktır Allah’ın izniyle” diye konuştu.
“DÜNYANIN YENİ BİR FETHE İHTİYACI VAR”
Türkiye’nin tarihi bir seçim sürecinde olduğunu söyleyen Kamalak, “Şu an emin olunuz nasıl 600 yıl önce İstanbul’un fethi karanlık bir çağı kapatarak altınlık bir geleceğe ufuk açmış ise aynen onun gibi bu toplantımız da inşallah yeni bir dünyanın kuruluşu olacaktır. 7 Haziran’da seçim var. Yeniden adil bir dünya kurulacaktır inşallah. İstanbul dünyasına dikeceğimiz zafer bayrağı Filistin’i, Arakan’ı, Mısır’ı heyecanlandıracak, onlar için de ümit olacaktır. Dünyanın yeni bir fethe ihtiyacı var. O fethin anahtarı sizlerin elindedir. Sizler ‘iman varsa imkan vardır’ diyen mücahitlersiniz. Şartlar ne olursa olsun yolundan dönmeyen alperenlersiniz” şeklinde konuştu.
“HAVUZ MEDYASI BU MAHŞERİ KALABALIKTAN TEK KELİME BAHSETMEYECEK”
Kamalak konuşmasında medyayı da eleştirerek, “İstanbul’da yer yerinden oynuyor. Malum havuz medyası var ya göreceksiniz bu mahşeri kalabalıktan bir tek kelime ile bahsetmeyecekler. Korkunun ecele faydası yoktur. Onlar görseler de görmeseler de biz geliyoruz. İktidarın yüzme havuzunu bile saatlerce canlı veren kanallar bu coşkudan bir tek kelime ile bahsetmeyecekler. Siz görseniz de görmeseniz de milli ittifak geliyor” dedi.
“YOLU BİZ YAPIYORUZ AMA ARABAYI BAŞKALARI BİZE SATIYOR”
Üretemeyen bir ekonominin refah getirmeyeceğini savunan Kamalak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Güzel yollar, güzel köprüler yapıldı ama üzerinden giden arabaların tamamı yabancı. Yolu biz yapıyoruz ama arabayı başkaları bize satıyor. Yani güzel havaalanları var ama emin olun oraya inen büten uçaklar yabancı. Pisti biz yapıyoruz ama uçağı başkaları satıyor. Bu millet 74 yıl önce kendi uçağını yapmıştı. Kendi yerli otomobilini üretmişti. Biz devrim otomobilini 1 yılda yaptık. Bunlar 13 yıldır sadece lafını ediyorlar. Biz büyük bir milletiz, çalışkan bir milletiz. Uçağı da, otomobili de yine yaparız. Hem de en mükemmel biçimi ile yaparız. Eğer sen de milli sanayi diyorsan, milli uçak diyorsan, milli otomobil diyorsan gel oyunu Saadet’e ver”
"BİN YILLIK KARDEŞLİĞİMİZİ BOZDULAR"
Çözüm sürecine yönelik eleştirilerde de bulunan Kamalak, “Bin yıllık kardeşliğimiz bozdular. Çözüm süreci dediler saçıp savurdular. Şehitler diyarını bölünme noktasına getirdiler. Gerçekten bu çözüm süreci içinde ne var. Bağımsızlık mı vaat ediliyor. Bileniniz var mı. Yanlış politikalarla ülkeyi bölünme noktasına getirdiler. Biz Çanakkale’de omuz omuza şehit düşen dedelerin torunlarıyız. Rabbimiz bir, kitabımız bir, kıblemiz bir, bayrağımız bir, peygamberimiz bir. Birlik için daha neye ihtiyacımız var ki. Eğer sen de bölünmeye karşıysa gel oyunu Saadet’e ver” ifadelerini kullandı.
“ASGARİ ÜCRETİ İKİ KATINA ÇIKARMAK İSTEDİN DE PARLAMENTER SİSTEM Mİ ENGEL OLDU”
Mustafa Kamalak, başkanlık sistemi ile ilgili tartışmalara da değinerek şunları söyledi:
“Her seçim öncesi gerçekleri saptırmak için bir takım yeni oyun içine dalıyorlar. Dün itibariyle diyorlardı ki ‘Yeni anayasa’. Bu seçimde ise ‘başkanlık sistemi’ diyorlar. Sanki başkanlık sistemi gelince her şey düzelecek. Elimizi vicdanımıza koyalım ve birlikte soralım. 13 yıldır iktidardalar asgari ücreti iki katına çıkarmak istediler de parlamenter sistem mi engel oldu. Memur kardeşim, işçi kardeşim yüzde 50 zam yapmak istediler de parlamenter sistem mi mani oldu. Yoksa sizler mi engellediniz. Bir lokma helal ekmek için madenlerde can veren yiğitlere yaşam odası yapmak istediler de parlamenter sistem mi engelledi”
“GEL BİR OYLA ÜLKEMİZİN PROBLEMLERİNİ ÇÖZELİM”
Milli İttifak’ın vaatlerini sıralayan Kamalak, “Asgari ücretten vergi alınmasın, en düşük asgari ücret bin 500 TL olsun diyorsan gel oyunu Saadet’e ver. İşçi, memur, emekliye 96’da olduğu gibi yüzde 50 zam verilsin diyorsan gel oyunu Saadet’e ver. Ramazan ve Kurban bayramlarında garibanlara birer maaş ikramiye verilsin diyorsan gel oyunu Saadet’e ver. Emeklilik yaşla değil prim günü üzerinden hesaplansın diyorsan gel oyunu Saadet Partisi’ne ver. Bütün bunlar senin bir oyuna bağlı. Gel bir oyla ülkemizin tüm problemlerini çözelim” dedi.
“ERBAKAN’IN YOLU İSLAM YOLUDUR”
Kamalak, hükümetin dış politikasını da eleştirerek konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Suriye’de akan kandan, Kaddafi’nin linç edilmesinden, Mursi’nin idama mahkum edilmesinden, Irak’ta iki milyonu aşkın kardeşimizin şehit edilmesinden büyük ölçüde bunlar da sorumlu. Bunlar yanlış yoldalar. Şimdi çıkmışlar yolumuz Erbakan’ın yolu diyorlar. Erbakan’ın yolu İslam yoludur, İslam birliğinin kuruluş yoludur. Erbakan hiçbir zaman kutsal cenahlarının kanatları altına sığınmadı. Şu iki resim arasındaki fark Erbakan’ın yoluyla bu kardeşlerimizin yolu arasında fark vardır. Eğer bu imzayı Kemal Kılıçdaroğlu atmış olsaydı AK Parti’nin önde gelen kahramanları acaba nasıl tavır takınırlardı. Eğer sayın Kılıçdaroğlu ‘Aziz milletim bizi İslam düşmanlığı ile suçluyorlar’ diyerek Kur’an-ı Kerim ile seçim meydanına çıkıp alnına koymuş olsaydı acaba bizim mahallenin imamları, müftüleri, hacıları, locaları nasıl tavır takınırdı. CHP’li bir milletvekili ‘Kemal Kılıçdaroğlu’na dokunmak ibadettir. Kemal Kılıçdaroğlu’nda Allah’ın bütün sıfatları birleşmiş’ deseydi bizim mahallenin hacısı hocası acaba nasıl tavır takınırdı. Beyler hacılar hocalar size sesleniyorum. Bir kötülüğe destek vermek o kötülüğe ortak olmaktır. Siz sadıklarla beraber olun.”