'6'Incı Juiceful Istanbul Zirvesi'
İstanbul Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Melisa Tokgöz Mutlu, "Türkiye 2014 yılı sonu itibariyle yaklaşık 18 milyon ton meyve, 28,5 milyon ton sebze üretti. Ülkemiz kendine yeten ve ihracatın yanı sıra, sanayide de işlenmek üzere meyve sebze ihtiyacını karşılayacak kapasiteye sahiptir" dedi.
Meyve Suyu Endüstrisi Derneği (MEYED) tarafından düzenlenen ve Uluslararası Meyve Suyu Üreticileri Federasyonu (IFU), Avrupa Meyve Suyu Birliği (AIJN), bağımsız kalite kontrol kuruluşu (SGF) ve Avrupa Kalite Kontrol Sistemi (EQCS) tarafından da desteklenen "6'ıncı Juiceful Istanbul Zirvesi", yerli ve yabancı sektör paydaşlarının katılımıyla başladı.
Meyve suyuna ilişkin olumlu bir algı yaratılması, var olan yanlış ön yargıların ortadan kaldırılması, tüketicileri bilinçlendirirken sağlıklı imajına ek olarak meyve suyunun keyifli bir ürün olarak yeniden konumlandırılabilmesi amacıyla düzenlenen zirve ile Türkiye'nin uluslararası platformlardaki tanıtımı ve meyve suyu sanayisinin ülke ekonomisine katkısı bakımından sahip olduğu potansiyelin anlatılması hedefleniyor.
Zirvenin açılışında konuşan İstanbul Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Melisa Tokgöz Mutlu, Türkiye'nin meyve üretimi ve meyve suyu üretim potansiyelinin en fazla olduğu coğrafyalardan birinde konumlandığına işaret ederek, etkinliğin Türkiye'de düzenleniyor olmasını isabetli bulduğunu söyledi.
Mutlu, Türkiye'nin 23 milyon 811 bin hektarlık tarım arazisiyle önemli tarım ülkelerinden olduğunu dile getirerek, bu alanın 1 milyon 968 bin hektarlık meyve bahçelerinden oluştuğunu, Türkiye'nin dünya üretiminde bir numara ya da ilk 5'in içinde yer aldığı bir çok yaş sebze meyve bulunduğunu aktardı.
Türkiye'nin 2014 yılı sonu itibariyle yaklaşık 18 milyon ton meyve, 28,5 milyon ton sebze ürettiğine işaret eden Mutlu, "Üretim ve ülke içi yaş meyve sebze tüketim rakamları dikkate alındığında, ülkemiz kendine yeten ve ihracatın yanı sıra, sanayide de işlenmek üzere meyve sebze ihtiyacını karşılayacak kapasiteye sahiptir" diye konuştu.
Mutlu, Türkiye'nin 2023 yılı ihracat hedeflerine işaret ederek, şunları söyledi:
"Meyve-sebze mamulleri sektör ihracatının 4 milyar dolar, yaş sebze meyve ihracatının ise 10 milyar dolar olarak gerçekleşmesi hedefleniyor. 2014 yılı verileri baz alındığında, bu her iki sektörde yıllık yaklaşık ortalama yüzde 10 civarında ihracat artışı yapmamız gerektiğini gösteriyor. Bu sadece yerel örgütlenme ve bölgesel yapılanma ile değil, bu ve benzeri organizasyonlarda, ülke potansiyelinin tanıtılarak ön plana çıkarılması ile mümkün olacak."
MEYED Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Duruk da, bulunulan yüzyılda, ülkelerin, iklim değişikliklerinin yarattığı çevre felaketleri, bunun yanında istihdam konusunda olabildiğince problem yaşadıklarına işaret ederek, "Ülkelerdeki istihdam düşüklüğü ve işsizlik sosyal çalkantılara,sebep olup,iklim değişiklikleri de gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde binlerce kişinin ölümüne neden olabilmektedir" dedi.
Duruk, çevre kirliliği ve beslenme bozukluklarının kanser türevi hastalıkları çoğalttığını dile getiren Duruk, şunları anlattı:
"Çağımızı ve geleceğimizi tehdit eden bu oluşumlar,ancak tarım ve buna bağlı meyvecilik türevi sanayilerin gelişmesi ile ortadan kaldırılabilecektir. Çevre kirliliği ve karbon salınımını ancak ağaç gelişimi buna bağlı olarak meyve ağaçlarımızı artırarak azaltabileceğimiz olmazsa olmazımızdır. Karbon salımının azalması,çevre felaketlerini azaltıp, kanser türevi hastalıkların azalmasına sebep olacaktır. Bölgesel kültür kayıpları ve şehirleşmenin getirdiği vahşi kapitalizmi ancak insanları bölgelerinde kültürleriyle yaşatarak çözebiliriz, bu ancak tarımla mümkündür."
Duruk, beslenme bozukluklarına karşı dengeli beslenmede, meyve ve meyveciliğin kanser ve türevi hastalıkların en büyük düşmanı olduğunun altını çizerek, "Bu anlamda sizler de bu gün içinde dünya meyveciliği ve dünya meyve suyu sanayi, tarımsal sanayiler adına büyük destek vererek beyin fırtınasına katılacaksınız" diye konuştu.
Verilen bilgiye göre, zirvede bu yıl ağırlıklı olarak meyve suyu sağlık ilişkisi, meyve suyu imajının korunması, küresel gelişmelerin yeni ürün tasarımlarına açtığı yol, hammadde, kurumsal sosyal sorumluluk ve gelişen pazarlar konuları konuşulacak.
Kaynak: AA
Meyve suyuna ilişkin olumlu bir algı yaratılması, var olan yanlış ön yargıların ortadan kaldırılması, tüketicileri bilinçlendirirken sağlıklı imajına ek olarak meyve suyunun keyifli bir ürün olarak yeniden konumlandırılabilmesi amacıyla düzenlenen zirve ile Türkiye'nin uluslararası platformlardaki tanıtımı ve meyve suyu sanayisinin ülke ekonomisine katkısı bakımından sahip olduğu potansiyelin anlatılması hedefleniyor.
Zirvenin açılışında konuşan İstanbul Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Melisa Tokgöz Mutlu, Türkiye'nin meyve üretimi ve meyve suyu üretim potansiyelinin en fazla olduğu coğrafyalardan birinde konumlandığına işaret ederek, etkinliğin Türkiye'de düzenleniyor olmasını isabetli bulduğunu söyledi.
Mutlu, Türkiye'nin 23 milyon 811 bin hektarlık tarım arazisiyle önemli tarım ülkelerinden olduğunu dile getirerek, bu alanın 1 milyon 968 bin hektarlık meyve bahçelerinden oluştuğunu, Türkiye'nin dünya üretiminde bir numara ya da ilk 5'in içinde yer aldığı bir çok yaş sebze meyve bulunduğunu aktardı.
Türkiye'nin 2014 yılı sonu itibariyle yaklaşık 18 milyon ton meyve, 28,5 milyon ton sebze ürettiğine işaret eden Mutlu, "Üretim ve ülke içi yaş meyve sebze tüketim rakamları dikkate alındığında, ülkemiz kendine yeten ve ihracatın yanı sıra, sanayide de işlenmek üzere meyve sebze ihtiyacını karşılayacak kapasiteye sahiptir" diye konuştu.
Mutlu, Türkiye'nin 2023 yılı ihracat hedeflerine işaret ederek, şunları söyledi:
"Meyve-sebze mamulleri sektör ihracatının 4 milyar dolar, yaş sebze meyve ihracatının ise 10 milyar dolar olarak gerçekleşmesi hedefleniyor. 2014 yılı verileri baz alındığında, bu her iki sektörde yıllık yaklaşık ortalama yüzde 10 civarında ihracat artışı yapmamız gerektiğini gösteriyor. Bu sadece yerel örgütlenme ve bölgesel yapılanma ile değil, bu ve benzeri organizasyonlarda, ülke potansiyelinin tanıtılarak ön plana çıkarılması ile mümkün olacak."
MEYED Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Duruk da, bulunulan yüzyılda, ülkelerin, iklim değişikliklerinin yarattığı çevre felaketleri, bunun yanında istihdam konusunda olabildiğince problem yaşadıklarına işaret ederek, "Ülkelerdeki istihdam düşüklüğü ve işsizlik sosyal çalkantılara,sebep olup,iklim değişiklikleri de gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde binlerce kişinin ölümüne neden olabilmektedir" dedi.
Duruk, çevre kirliliği ve beslenme bozukluklarının kanser türevi hastalıkları çoğalttığını dile getiren Duruk, şunları anlattı:
"Çağımızı ve geleceğimizi tehdit eden bu oluşumlar,ancak tarım ve buna bağlı meyvecilik türevi sanayilerin gelişmesi ile ortadan kaldırılabilecektir. Çevre kirliliği ve karbon salınımını ancak ağaç gelişimi buna bağlı olarak meyve ağaçlarımızı artırarak azaltabileceğimiz olmazsa olmazımızdır. Karbon salımının azalması,çevre felaketlerini azaltıp, kanser türevi hastalıkların azalmasına sebep olacaktır. Bölgesel kültür kayıpları ve şehirleşmenin getirdiği vahşi kapitalizmi ancak insanları bölgelerinde kültürleriyle yaşatarak çözebiliriz, bu ancak tarımla mümkündür."
Duruk, beslenme bozukluklarına karşı dengeli beslenmede, meyve ve meyveciliğin kanser ve türevi hastalıkların en büyük düşmanı olduğunun altını çizerek, "Bu anlamda sizler de bu gün içinde dünya meyveciliği ve dünya meyve suyu sanayi, tarımsal sanayiler adına büyük destek vererek beyin fırtınasına katılacaksınız" diye konuştu.
Verilen bilgiye göre, zirvede bu yıl ağırlıklı olarak meyve suyu sağlık ilişkisi, meyve suyu imajının korunması, küresel gelişmelerin yeni ürün tasarımlarına açtığı yol, hammadde, kurumsal sosyal sorumluluk ve gelişen pazarlar konuları konuşulacak.