Suriyeli Sığınmacıların Hukuki Durumu Tartışıldı
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi, "Uluslararası Hukuk ve Türk-Alman Hukukunda Suriyeli Sığınmacıların Hukuki Statüsü" başlıklı uluslararası sempozyum düzenledi.
Rektör Prof. Dr. Musa Duman, Topkapı Kampüsü'ndeki sempozyum açılışında yaptığı konuşmada, mülteci kavramı üzerinde durdu.
Mülteci olgusunun kendilerine hicreti hatırlattığını dile getiren Duman, vatanı terk etmenin insanlık için büyük bir acı olduğunu söyledi.
Duman, Hz. Peygamber'in Mekke'den Medine'ye göçünü hatırlatarak, "Kendi kültürümüzde bunu 'gurbet' diye nitelendirdik. Bunun bazen daha konforlu ve kazançlı bir hayat yaşamak üzere yapıldığı zamanlar da oldu. Ama memleketini terk etmek zorunda bırakılmak başka bir şey. Bu, yaşayanlar için büyük bir acı kaynağıyken, yaşatanlar için de büyük bir zulümdür. Moğolların benzer baskısıyla Anadolu'ya gelmiş atalarımız. 1. Dünya Savaşı yıllarında Balkanlarda ve başka yerlerde 2 milyondan fazla insanlarımız Anadolu'ya geri dönmüşler. Anadolu'dan gidenler de var. Saddam zamanında Anadolu'ya sığınanlar var" diye konuştu.
Bugün 2 milyonun üzerinde insanın yaşadığı toprakları terk ederek Türkiye'ye sığındığını hatırlatan Duman, söz konusu insanlara yardımcı olmanın insanlık görevi olduğunu kaydetti.
Her şeyden önce insanların topraklarından göç etmelerinin önüne geçilmesi gerektiğini anlatan Duman, şöyle devam etti:
"Kendi vatanlarını terk etmeleri zaten büyük bir acı. Sonra bir bilinmeze gitmek, oranın hayat şartlarında yaşamak zorunda kalmak bir başka acı. O acının sınırı yok. Yokluk, yoksulluk ve ülke yönetimlerinden kaçmak şeklinde başka ülkelerden terk edenler oluyor. Bu yüzyılımızın büyük dramları olarak görülüyor. Akdeniz'de her gün bir tekne faciası gündeme geliyor. İnsanlığın ve günümüz devletlerinin mültecilerinin sorunlarına çare olmak üzere çabaları takdir edilir. Esas olarak, insanların neden göç ettiğinin anlaşılması gerekir."
- "Sığınmacılar, dünyanın sorunu"
Alman Federal Mahkeme Üyesi Prof. Dr. Harald Dörig ise Almanya'da entegrasyon konusunda bilgiler verdi. Sığınmacı konusunun tüm dünyanın sorunu olduğunu aktaran Dörig, şunları kaydetti:
"Sığınmacılar konusunda birlikte çalışmalıyız. 2007'de Türkiye'ye geldiğimde o zaman da Iraklı sığınmacılar konusunda konuşmuştuk. Türkiye bugün de geçmişte de bu konuda önemli kabullerde bulundu. Türkiye, gerçekten üzerine düşeni yapıyor. Almanya'nın da sığınmacılar konusunda önemli deneyimleri var. Özellikle son 50 yıldır önemli sayıda insan ülkemize geldi. 2005'ten beri Almanya'da yeni bir hukukumuz var. Devlerin entegrasyonu sağlaması gerekiyor. Fakat bunu yaparken asimilasyondan uzak durması çok önemli."
Dörig, Almanya'nın sığınmacılar konusunda entegrasyon ve dil kursları açtığını ve Avrupa Birliği dışından gelenlerin bu kursları bitirmek zorunda olduğunu söyledi. Söz konusu kurslarda bugüne kadar 2 milyona yakın insanın eğitim aldığını belirten Dörig, Türkiye'den gidenlerin de bu kurslarda önemli bir çoğunluk olduğunu aktardı.
Sempozyumda Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rolf Guttman, Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sibel Özel, Mazlumder Genel Başkan Yardımcısı Abdulhalim Yılmaz ve Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Özel Hukuk Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yavuz Kaplan, Suriyeli sığınmacıların entegrasyonu ve hukuki durumu hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Kaynak: AA
Mülteci olgusunun kendilerine hicreti hatırlattığını dile getiren Duman, vatanı terk etmenin insanlık için büyük bir acı olduğunu söyledi.
Duman, Hz. Peygamber'in Mekke'den Medine'ye göçünü hatırlatarak, "Kendi kültürümüzde bunu 'gurbet' diye nitelendirdik. Bunun bazen daha konforlu ve kazançlı bir hayat yaşamak üzere yapıldığı zamanlar da oldu. Ama memleketini terk etmek zorunda bırakılmak başka bir şey. Bu, yaşayanlar için büyük bir acı kaynağıyken, yaşatanlar için de büyük bir zulümdür. Moğolların benzer baskısıyla Anadolu'ya gelmiş atalarımız. 1. Dünya Savaşı yıllarında Balkanlarda ve başka yerlerde 2 milyondan fazla insanlarımız Anadolu'ya geri dönmüşler. Anadolu'dan gidenler de var. Saddam zamanında Anadolu'ya sığınanlar var" diye konuştu.
Bugün 2 milyonun üzerinde insanın yaşadığı toprakları terk ederek Türkiye'ye sığındığını hatırlatan Duman, söz konusu insanlara yardımcı olmanın insanlık görevi olduğunu kaydetti.
Her şeyden önce insanların topraklarından göç etmelerinin önüne geçilmesi gerektiğini anlatan Duman, şöyle devam etti:
"Kendi vatanlarını terk etmeleri zaten büyük bir acı. Sonra bir bilinmeze gitmek, oranın hayat şartlarında yaşamak zorunda kalmak bir başka acı. O acının sınırı yok. Yokluk, yoksulluk ve ülke yönetimlerinden kaçmak şeklinde başka ülkelerden terk edenler oluyor. Bu yüzyılımızın büyük dramları olarak görülüyor. Akdeniz'de her gün bir tekne faciası gündeme geliyor. İnsanlığın ve günümüz devletlerinin mültecilerinin sorunlarına çare olmak üzere çabaları takdir edilir. Esas olarak, insanların neden göç ettiğinin anlaşılması gerekir."
- "Sığınmacılar, dünyanın sorunu"
Alman Federal Mahkeme Üyesi Prof. Dr. Harald Dörig ise Almanya'da entegrasyon konusunda bilgiler verdi. Sığınmacı konusunun tüm dünyanın sorunu olduğunu aktaran Dörig, şunları kaydetti:
"Sığınmacılar konusunda birlikte çalışmalıyız. 2007'de Türkiye'ye geldiğimde o zaman da Iraklı sığınmacılar konusunda konuşmuştuk. Türkiye bugün de geçmişte de bu konuda önemli kabullerde bulundu. Türkiye, gerçekten üzerine düşeni yapıyor. Almanya'nın da sığınmacılar konusunda önemli deneyimleri var. Özellikle son 50 yıldır önemli sayıda insan ülkemize geldi. 2005'ten beri Almanya'da yeni bir hukukumuz var. Devlerin entegrasyonu sağlaması gerekiyor. Fakat bunu yaparken asimilasyondan uzak durması çok önemli."
Dörig, Almanya'nın sığınmacılar konusunda entegrasyon ve dil kursları açtığını ve Avrupa Birliği dışından gelenlerin bu kursları bitirmek zorunda olduğunu söyledi. Söz konusu kurslarda bugüne kadar 2 milyona yakın insanın eğitim aldığını belirten Dörig, Türkiye'den gidenlerin de bu kurslarda önemli bir çoğunluk olduğunu aktardı.
Sempozyumda Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rolf Guttman, Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sibel Özel, Mazlumder Genel Başkan Yardımcısı Abdulhalim Yılmaz ve Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Özel Hukuk Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yavuz Kaplan, Suriyeli sığınmacıların entegrasyonu ve hukuki durumu hakkında değerlendirmelerde bulundu.