Zihinsel Engelliler 'Yaran Ocağı Yaktı'
Çankırı'da zihinsel engelliler, yaran ocağında çeşitli gösteriler sundu.
Çankırı Belediyesi Engelli Koordinasyon Merkezi'nde 15 gün eğitim gören 10 engelli, Belediye İş Merkezi'ndeki Yaran Evi'nde düzenlenen programda hünerlerini sergiledi.
Ortaoyunu ve halk oyunları gösterisi yapan, yöresel türküler seslendiren engelliler, bilmecelerle hoş vakit geçirdi.
- "Çocuklarımız çok mutlu oldu"
Koordinasyon merkezinin sorumlusu Asiye Ceylan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaranın Çankırı'nın öz kültürü olduğunu söyledi.
Yaran kültürünü engelli çocuklarda da yaşatmak istediklerini belirten Ceylan, "Engelli çocuklarımızdan yaran eğitimleri sonunda çok güzel verim aldık. Çocuklarımız çok mutlu oldu. Zaten bu kültürü biliyorlar ama şimdi birebir kendileri bu kültürü yaşadı" diye konuştu.
Ceylan, çocukların yaran kültürüyle eğitilmesinden ailelerin de çok mutlu olduğunu kaydederek, "Çocuklar kursların ardından sosyallik kazandı. Çocuklara fırsat verildiğinde neler yapabildiklerini görüyoruz. Bununla ilgili çok olumlu tepkiler var. Aileler çok mutlu" ifadesini kullandı.
Ceylan, engellilerin yaran ocağını aileleri için "yaktığını" anlattı.
Yaran ocağı eğitmeni Erol Miroğlu da 15 gün eğitim verdikleri engellilerin iyi gelişim gösterdiğini dile getirdi.
"Bu eğitimin ardından yaran ocağı yakıyoruz" diyen Miroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yaran ocağına normalde sadece erkekler giriyor. Bayanların girmesi yasak ama bu, engelli yaranı olduğu ve 'aileleri görsün' diye düzenlendiği için anne ve babalarını yaranımıza davet ettik. Genç yaran ekibimizle engellilerimiz yaran yapacak. Eğitimin ardından yakacağımız ocakla final yapacağız."
Engelli oğlunun yanında bulunmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirten Havva Koç da "İsmail çok mutlu. Onda çok büyük gelişme var. Buraya gelmek, bir şeyler yapmak çok hoşuna gidiyor. Ben de onu izlerken mutlu oluyorum" şeklinde konuştu.
- Yaran geleneği
Oğuzlardan bu yana özü Ahilik'ten gelen, daha sonra esnaf lonca teşkilatı haline dönüşmüş sosyal kurum yaran, başağa, küçük başağa ve yaranlardan oluşuyor.
Erkeklerin, sazlı ve sözlü vakit geçirdiği, esnaf birlikteliği olan yaran gecelerinde, özellikle kış aylarında cumartesileri bir araya geliniyor. Sadece eğlence değil, dayanışma biçimi görülen gecelerde, katılanların birbirleriyle küs olmaması gerekiyor.
Yaran müziğinde genellikle bağlama, keman, cümbüş, ut, klarnet, darbuka, kanun, def ve zilli maşa kullanılıyor. Yaran çavuşu tarafından belirlenen yaranlar, Çankırı'ya has zeybek oynuyor.
Kaynak: AA
Ortaoyunu ve halk oyunları gösterisi yapan, yöresel türküler seslendiren engelliler, bilmecelerle hoş vakit geçirdi.
- "Çocuklarımız çok mutlu oldu"
Koordinasyon merkezinin sorumlusu Asiye Ceylan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaranın Çankırı'nın öz kültürü olduğunu söyledi.
Yaran kültürünü engelli çocuklarda da yaşatmak istediklerini belirten Ceylan, "Engelli çocuklarımızdan yaran eğitimleri sonunda çok güzel verim aldık. Çocuklarımız çok mutlu oldu. Zaten bu kültürü biliyorlar ama şimdi birebir kendileri bu kültürü yaşadı" diye konuştu.
Ceylan, çocukların yaran kültürüyle eğitilmesinden ailelerin de çok mutlu olduğunu kaydederek, "Çocuklar kursların ardından sosyallik kazandı. Çocuklara fırsat verildiğinde neler yapabildiklerini görüyoruz. Bununla ilgili çok olumlu tepkiler var. Aileler çok mutlu" ifadesini kullandı.
Ceylan, engellilerin yaran ocağını aileleri için "yaktığını" anlattı.
Yaran ocağı eğitmeni Erol Miroğlu da 15 gün eğitim verdikleri engellilerin iyi gelişim gösterdiğini dile getirdi.
"Bu eğitimin ardından yaran ocağı yakıyoruz" diyen Miroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yaran ocağına normalde sadece erkekler giriyor. Bayanların girmesi yasak ama bu, engelli yaranı olduğu ve 'aileleri görsün' diye düzenlendiği için anne ve babalarını yaranımıza davet ettik. Genç yaran ekibimizle engellilerimiz yaran yapacak. Eğitimin ardından yakacağımız ocakla final yapacağız."
Engelli oğlunun yanında bulunmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirten Havva Koç da "İsmail çok mutlu. Onda çok büyük gelişme var. Buraya gelmek, bir şeyler yapmak çok hoşuna gidiyor. Ben de onu izlerken mutlu oluyorum" şeklinde konuştu.
- Yaran geleneği
Oğuzlardan bu yana özü Ahilik'ten gelen, daha sonra esnaf lonca teşkilatı haline dönüşmüş sosyal kurum yaran, başağa, küçük başağa ve yaranlardan oluşuyor.
Erkeklerin, sazlı ve sözlü vakit geçirdiği, esnaf birlikteliği olan yaran gecelerinde, özellikle kış aylarında cumartesileri bir araya geliniyor. Sadece eğlence değil, dayanışma biçimi görülen gecelerde, katılanların birbirleriyle küs olmaması gerekiyor.
Yaran müziğinde genellikle bağlama, keman, cümbüş, ut, klarnet, darbuka, kanun, def ve zilli maşa kullanılıyor. Yaran çavuşu tarafından belirlenen yaranlar, Çankırı'ya has zeybek oynuyor.