Kaplıca Bakımsızlıktan Yıkılmak Üzere
Tunceli’nin Pülümür ilçesine bağlı Bozağa Karaderbent köyünde uzun yıllar öncesine kadar şifalı sularıyla bilinen kaplıca, bakımsızlıktan yıkılmak üzere.
Bozağa Karaderbet köyündeki kaplıcalarda incelemelerde bulunan Pülümür Belediye Başkanı Müslüm Tosun, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, kaplıcanın 80’li yıllara kadar aktif olarak işletildiğini söyledi.
Kaplıcanın o dönemlerde ciddi ilgi gördüğüne değinen Tosun, 1990’lı yılların ortasında kaplıcanın tahrip olduğunu ve insanların buraya gelmemeye başladığını ifade etti.
Tosun, "Vatandaşlar yaz aylarında kendi imkanlarıyla gelip havuzları temizleyerek tekrar bu şifalı sudan faydalanmak istiyorlar. Bu şifalı sudan çok fayda gören insanlar biliyoruz. Anlatımlardan bunları duyuyoruz sürekli. Onarılarak hizmete açılması halinde Pülümür için de çok ilgi çeken bir yer olacağına inanıyorum. İl Özel İdaresi’nin burayı faaliyete geçirmesi Pülümür’e ciddi katkı sağlayacaktır. Köy muhtarlarımızla ortak bir girişimimiz oldu. Vali bey gelince bunu dile getirdik. Hem köylülerimizin hem dışarıdaki iş adamlarımızın burayla ilgili düşünceleri var. Özel İdare ilk etapta ruhsatı yenilemiş. Halk Sağlığı Müdürlüğü’ne de muhtarın teşebbüsüyle debisinin ölçülmesi ve analizin yapılması ile ilgili müracaat oldu. Eğer bunlar hayata geçerse özel müteşebbisleri buraya yönlendiririz" dedi.
Kırsal kalkınma ve kırsal turizm gönüllüsü Mustafa Bektaş ise, Pülümür’ün proje altyapısının hazır bir ilçe olduğunu söyledi.
Bektaş, "Gerçekten buralar çok büyük destekler bekliyor. Şu an bulunduğumuz mevki kaplıcaymış daha önce. Suyunun da şifalı olduğu söyleniyor ama bu bölgelerdeki yatırım eksikliğinden dolayı aktif olarak çalışmıyor. Eğer buralar canlandırılırsa gerçekten Pülümür’e bir kazanç olarak gelir. Sadece Pülümür’ün kaplıcası değil, biyolojik çeşitliliği konusunda da çok bakir bölgelerden bir tanesi burası. Eğer turizme açılırsa bu havza insanların gelip görecekleri, keyif alacakları noktalar olacak. Özellikle Pülümür Çayı’nın üstündeki olgulara baktığınızda orası bile biyolojik çeşitlilik konusunda tek başına ayrı bir kültür. Burada Cemal Süreya, özellikle Pülümürlü olduğundan dolayı onun buralı olması, yaşaması, Ecevit’in bu bölgelere gelip bu bölgede özellikle şiirler yazma sevdası çok önemli. Bu bölge gerçekten Türkiye’deki birçok insanın gelip görmesi gereken ender noktalardan bir tanesi" diye konuştu.
Kaynak: İHA
Kaplıcanın o dönemlerde ciddi ilgi gördüğüne değinen Tosun, 1990’lı yılların ortasında kaplıcanın tahrip olduğunu ve insanların buraya gelmemeye başladığını ifade etti.
Tosun, "Vatandaşlar yaz aylarında kendi imkanlarıyla gelip havuzları temizleyerek tekrar bu şifalı sudan faydalanmak istiyorlar. Bu şifalı sudan çok fayda gören insanlar biliyoruz. Anlatımlardan bunları duyuyoruz sürekli. Onarılarak hizmete açılması halinde Pülümür için de çok ilgi çeken bir yer olacağına inanıyorum. İl Özel İdaresi’nin burayı faaliyete geçirmesi Pülümür’e ciddi katkı sağlayacaktır. Köy muhtarlarımızla ortak bir girişimimiz oldu. Vali bey gelince bunu dile getirdik. Hem köylülerimizin hem dışarıdaki iş adamlarımızın burayla ilgili düşünceleri var. Özel İdare ilk etapta ruhsatı yenilemiş. Halk Sağlığı Müdürlüğü’ne de muhtarın teşebbüsüyle debisinin ölçülmesi ve analizin yapılması ile ilgili müracaat oldu. Eğer bunlar hayata geçerse özel müteşebbisleri buraya yönlendiririz" dedi.
Kırsal kalkınma ve kırsal turizm gönüllüsü Mustafa Bektaş ise, Pülümür’ün proje altyapısının hazır bir ilçe olduğunu söyledi.
Bektaş, "Gerçekten buralar çok büyük destekler bekliyor. Şu an bulunduğumuz mevki kaplıcaymış daha önce. Suyunun da şifalı olduğu söyleniyor ama bu bölgelerdeki yatırım eksikliğinden dolayı aktif olarak çalışmıyor. Eğer buralar canlandırılırsa gerçekten Pülümür’e bir kazanç olarak gelir. Sadece Pülümür’ün kaplıcası değil, biyolojik çeşitliliği konusunda da çok bakir bölgelerden bir tanesi burası. Eğer turizme açılırsa bu havza insanların gelip görecekleri, keyif alacakları noktalar olacak. Özellikle Pülümür Çayı’nın üstündeki olgulara baktığınızda orası bile biyolojik çeşitlilik konusunda tek başına ayrı bir kültür. Burada Cemal Süreya, özellikle Pülümürlü olduğundan dolayı onun buralı olması, yaşaması, Ecevit’in bu bölgelere gelip bu bölgede özellikle şiirler yazma sevdası çok önemli. Bu bölge gerçekten Türkiye’deki birçok insanın gelip görmesi gereken ender noktalardan bir tanesi" diye konuştu.