'Demokrasi Ve Özgürlük Adaları'Projesi Temel Atma Töreni

Adnan Menderes'in 2011 yılında vefat eden oğlu Aydın Menderes'in eşi Ümran Menderes, Yassıada'nın, "Demokrasi ve Özgürlük Adaları" projesiyle gelecek nesiller için bir "ibret adası" olmasından memnun olacağını belirtti.

'Demokrasi Ve Özgürlük Adaları'Projesi Temel Atma Töreni
Ümran Menderes, Yassıada'da düzenlenen "Demokrasi ve Özgürlük Adaları" projesi temel atma töreninde basın mensuplarına yaptığı açıklamada, adayı ilk kez ziyaret ettiğini söyledi.

Yoğun duygular yaşadığını ifade eden Menderes, duygularını şöyle aktardı:

"Buraya gelmek, burayı teneffüs etmek insanı alt üst ediyor. Yaşananları düşünüyorsunuz hiç hak etmedikleri şeyleri yaşadılar. Memlekete hizmetten başka da bir amaçları yoktu. Hala unutulmadılar, unutulmayacaklar da. Bugün bir etkinlik için burada bulunuyoruz. İnşallah gençler buraları görürler, bir ibret adası olur burası. Zaten burası 'Yassıada' değil yaslı ada. İnşallah ders çıkaracaklar, yaşanmışlıkları öğreneceklerdir. Aslına uygun olan, aslı bozulmadan yapılırsa iyi bir hizmet olacaktır diye düşünüyorum."

- "Adaya yaklaşılması bile yasaktı"

Celal Bayar'ın torunu Emine Gürsoy Naskali, Yassıada'nın acı olayların yaşandığı bir mekan olduğunu vurguladı.

Naskali, şunları dile getirdi:

"Bir dönemin milli iradeyle iş başına gelmiş, 10 yıl bu memleketi idare etmiş bir iktidar, çok değerli bir kadro burada yargılandı. Darbeyi meşru göstermek için bu yargılama yapıldı. Çok vahim suçlar isnat ederek ve çok vahim cezalar vererek, darbeyi meşrulaştırmak istedikleri bir mekan burası. Uzun yıllar ada kapalıydı. Askeri denetim altındaydı. Adaya yaklaşılması bile yasaktı. Halka açılması bakımından önemli buluyorum. İstanbul'un nefes alacak yerlere ihtiyacı var. Yakınları için, bizim için bu adaya gelmek insanın yüreğine darlık veren bir şey."

- Yassıada hakkında

Bizans İmparatorluğu döneminde sürgün adası olarak, Cumhuriyet döneminde de Deniz Kuvvetleri tarafından kullanılan Yassıada, yakın tarihe, 27 Mayıs darbesi döneminde idam edilen eski başbakanlardan Adnan Menderes, eski Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve eski Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ın da aralarında bulunduğu 592 siyasetçi ve bürokratın yargılanmalarına sahne olmasıyla geçti.

Yassıada'daki 14 Ekim 1960'ta başlayan yargılama, 15 Eylül 1961'de sona erdi. Toplam 19 dosyada toplanan davalar, "anayasayı ihlal" davasıyla birleştirildi. Dosyadaki 592 sanıktan 288'i için idam istendi.

Kararı açıklayan Yüksek Adalet Divanı, 15 sanığı idam cezasına çarptırdı. Eski Cumhurbaşkanı Celal Bayar, eski Başbakan Adnan Menderes, eski Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu, eski Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ın idam kararları oy birliğiyle alındı. Celal Bayar hakkındaki karar, yaş haddi nedeniyle müebbet hapis cezasına çevrildi.

Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan, 16 Eylül 1961'de sabaha karşı, Adnan Menderes ise 17 Eylül 1961'de saat 13.21'de İmralı Adası'nda idam edildi.

TBMM tarafından 11 Nisan 1990'da kabul edilen bir kanunla Adnan Menderes ve onunla birlikte idam edilen arkadaşlarının itibarları iade edildi. Aynı kanun uyarınca Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu'nun naaşı, 17 Eylül 1990'da İmralı'dan alınarak, devlet töreniyle İstanbul Vatan Caddesi'nde yaptırılan anıt mezara taşındı.

- İsmi "Demokrasi ve Özgürlükler Adası" oldu

Adanın "Yassıada" olan ismi, Resmi Gazete'nin 14 Aralık 2013 tarihli sayısında yayımlanan kararla "Demokrasi ve Özgürlükler Adası" olarak değiştirildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde başlatılan proje çerçevesinde, Çeve ve Şehircilik Bakanlığı'nın 17 Haziran 2013'te onayladığı kararla adada imar planı değişikliğine gidildi. Adada otel, tek katlı ahşap evler, kafe, restoran, heliport alanı, park, açık hava müzesi, meydan, kütüphane, idari bina, kapalı müze, konferans salonu ve seyir terası yapılması planlandı. Adanın doğal yapısını bozmayacak ve yap-işlet-devret modeliyle yapılması öngörülen tesisler, arsa büyüklüğünün yüzde 65'ni geçmeyecek.

- Proje

"Demokrasi ve Özgürlük Adaları" projesi çerçevesinde Yassıada siluetinde tarihi yapılar ile bir dönemin izlerini içeren yapılar korunacak. Adada oluşturulacak yeni senaryo çerçevesinde binalar yeniden işlevlendirilecek.

27 Mayıs Tarih Platosu, ziyaretçilerin darbe sonrası yargılama günlerini gerçek mekanlarında gezerek hissetmeleri senaryosundan yola çıkılarak tasarlanacak. Bu bölgede darbe süreci, Adnan Menderes merkezli tüm mahkum edilenleri kapsayan bir formatta görsel ve fiziksel mekanlarda sunumlarla da işlenecek.

Adnan Menderes Kongre Merkezi, Demokrasi ve İnsan Hakları Müzesi 3 kattan oluşacak ve müze alanı ile 500 kişilik konferans salonunu barındıracak.

Yassıada kimliğini vurgulayan objelerin sergilendiği Açık Hava Sanat/Sergi ve Etkinlik Alanı/Demokrasi Parkı, sabit/kalıcı sergiler ile periyodik olarak değişen temalı sergilere ev sahipliği yapacak şekilde kurgulandı.

- Sivriada

Sivriada proje tasarımı, Fatih Sultan Mehmet'in tuğrasından yola çıkılarak geliştirildi. Tuğra izlerinin adanın arazi plastiği üzerinde şekillenmesi, geçmiş yıllarda İstanbul liman ve mendireklerinin yapımı sırasında taş ocağı olarak kullanılan adadan çıkarılan taşların hazırladığı boşluk kullanılarak oluşturulacak.

Proje kapsamında adada kongre ve kültür merkezi, yelken kulübü ve bir kafe yer alacak.

Kaynak: AA