DAEŞ, Irak'ı 'Kalbinden'Vuruyor
Irak ordusu, DAEŞ'e karşı cephede ilerleme kaydetse de ülkenin kalbi başkent Bağdat'ta intihar ve bombalı saldırı gibi şiddet olaylarının önüne geçilemiyor. Her cadde ve sokak başında kurulan güvenlik noktalarına rağmen Bağdat halkı neredeyse her sabah bombalı saldırılarla güne uyanıyor.
Koalisyon ülkelerinin hava saldırısı desteğini de arkasına alan Irak ordusuna karşı sahada kaybetme eğilimi gösteren DAEŞ, kent merkezindeki eylemleriyle asker ve polislerle sivilleri hedef almaya devam ediyor. Güvenlik kaynakları, DAEŞ'in, kentteki hücrelerini harekete geçirerek, eylemler gerçekleştirdiğini belirtiyor. Şiddet olaylarının durmak bilmediği Bağdat'ta huzurun bir türlü sağlanamaması nedeniyle daha önce bu kente sığınan 95 bin sivil, Ramadi'deki evlerine döndü. DAEŞ'in Hüseyniyeleri de hedef alması Şiiler ile Sünniler arasında gerginliğe neden oluyor.
- "Güvenlik boşluğu var"
AA muhabirine açıklamalarda bulunan güvenlik ve terör uzmanı Casim Hannun, "DAEŞ'in Bağdat'ta uyuyan bazı terör hücreleri var. Bunların amacı güvenlik boşluğundan yararlanarak insanların yaşamını etkilemek ve ortalığa panik ve korku salmak" dedi.
"Askeri yetkililerin zamanlarının büyük bölümünü Enbar ve Selahaddin kentleri ile çevresindeki bölgelerde bulunan DAEŞ militanlarıyla mücadeleye ayırmasından dolayı Bağdat'ın güvenliğinin ihmal edildiğini" savunan Hannun, terör gruplarının güç propagandası yapmak için başkente yöneldiğini iddia etti.
Hannun, kalabalık noktalarda terör saldırılarının gerçekleştirildiğine dikkati çekerek, "Askeri kanadın DAEŞ ile savaşmasını fırsat bilen bu gruplar, başkentte en kolay şekilde nasıl intikam alırız duygusuyla hareket ediyor" ifadesini kullandı.
- "Adam kaçırmalar arttı"
Başkent Bağdat'ta son günlerde artan adam kaçırma olaylarına da değinen Hannun, şöyle konuştu:
"Adam kaçıran çeteler, intihar saldırısı düzenleyenlerden farklı çalışıyor. Kaçırma eylemlerinin çoğu genellikle döviz ve para kaynağının bol olduğu kuyumcu, banka ve diğer yerlerde meydana geliyor. Bunlar, birkaç kişiden oluşan gruplar halinde adam kaçıracakları bölgeyi planlı seçiyor ve ona göre hareket ediyor. Bu çetelerin temel amacı terör gruplarına finansman sağlamaktır. Dolayısıyla kaçırmaların arkasındaki temel neden ekonomiktir. Maalesef Bağdat'taki istihbarat birimleri, bu gruplar için istenilen düzeyde takip çalışması yürütmüyor."
-"DAEŞ, Bağdat'ta yeni cephe açmak istiyor"
Bir başka terör ve güvenlik uzmanı Davut el-Sadi de Bağdat'ın içinde bulunduğu şiddet sarmalının ana nedeninin son zamanlarda siyasi gruplar arasında yaşanan çekişmeler ve güvenlik alanındaki boşluğun olduğunu dile getirdi.
Başkentin güvenliğini sağlayan güçlerin büyük bölümünün DAEŞ ile savaş için Tikrit ve Enbar'a kaydırılması nedeniyle Bağdat'taki şiddet olaylarında artış yaşandığını kaydeden Sadi, "Bazı silahlı gruplar, güvenlik boşluğunu fırsat bilerek terör eylemlerine başvurdu. Bu eylemlerde amaç İbadi hükümetini güvenliği sağlama noktasında zayıf göstermek. Ayrıca kamuoyuna istedikleri yerde eylem yapabilecekleri mesajı vermek istiyorlar" diye konuştu.
Sadi, etnik kimlik ve mezhep ekseninde insan kaçırma ve öldürme gibi faili meçhul cinayetlerin hız kazandığına işaret ederek, "DAEŞ, Tikrit, Hemrin ve Beyci de kaybettiği topraklarının yerine buralara yönelerek kendisine yeni cepheler açmak istiyor. Örgüt, Bağdat'ta uyuyan hücrelerini harekete geçirerek yeni strateji geliştiriyor" dedi.
Bağdat, 6,5 milyon nüfusuyla Irak'ın yüzölçümü olarak en küçük ama nüfus olarak en yoğun kenti olarak biliniyor. Kentte devlet kurumları güvenlik çemberine alınan "Yeşil Bölge"de bulunuyor. Kentin diğer bölümlerinde de alınan önlemler ve sayısı bini geçen güvenlik noktaları dikkati çekiyor. Kentin kalabalık olması ve Irak'ın her yerinden gelen insanları barındırması nedeniyle terör eylemleri ve asayiş olaylarının önüne geçilemiyor.
Kaynak: AA
- "Güvenlik boşluğu var"
AA muhabirine açıklamalarda bulunan güvenlik ve terör uzmanı Casim Hannun, "DAEŞ'in Bağdat'ta uyuyan bazı terör hücreleri var. Bunların amacı güvenlik boşluğundan yararlanarak insanların yaşamını etkilemek ve ortalığa panik ve korku salmak" dedi.
"Askeri yetkililerin zamanlarının büyük bölümünü Enbar ve Selahaddin kentleri ile çevresindeki bölgelerde bulunan DAEŞ militanlarıyla mücadeleye ayırmasından dolayı Bağdat'ın güvenliğinin ihmal edildiğini" savunan Hannun, terör gruplarının güç propagandası yapmak için başkente yöneldiğini iddia etti.
Hannun, kalabalık noktalarda terör saldırılarının gerçekleştirildiğine dikkati çekerek, "Askeri kanadın DAEŞ ile savaşmasını fırsat bilen bu gruplar, başkentte en kolay şekilde nasıl intikam alırız duygusuyla hareket ediyor" ifadesini kullandı.
- "Adam kaçırmalar arttı"
Başkent Bağdat'ta son günlerde artan adam kaçırma olaylarına da değinen Hannun, şöyle konuştu:
"Adam kaçıran çeteler, intihar saldırısı düzenleyenlerden farklı çalışıyor. Kaçırma eylemlerinin çoğu genellikle döviz ve para kaynağının bol olduğu kuyumcu, banka ve diğer yerlerde meydana geliyor. Bunlar, birkaç kişiden oluşan gruplar halinde adam kaçıracakları bölgeyi planlı seçiyor ve ona göre hareket ediyor. Bu çetelerin temel amacı terör gruplarına finansman sağlamaktır. Dolayısıyla kaçırmaların arkasındaki temel neden ekonomiktir. Maalesef Bağdat'taki istihbarat birimleri, bu gruplar için istenilen düzeyde takip çalışması yürütmüyor."
-"DAEŞ, Bağdat'ta yeni cephe açmak istiyor"
Bir başka terör ve güvenlik uzmanı Davut el-Sadi de Bağdat'ın içinde bulunduğu şiddet sarmalının ana nedeninin son zamanlarda siyasi gruplar arasında yaşanan çekişmeler ve güvenlik alanındaki boşluğun olduğunu dile getirdi.
Başkentin güvenliğini sağlayan güçlerin büyük bölümünün DAEŞ ile savaş için Tikrit ve Enbar'a kaydırılması nedeniyle Bağdat'taki şiddet olaylarında artış yaşandığını kaydeden Sadi, "Bazı silahlı gruplar, güvenlik boşluğunu fırsat bilerek terör eylemlerine başvurdu. Bu eylemlerde amaç İbadi hükümetini güvenliği sağlama noktasında zayıf göstermek. Ayrıca kamuoyuna istedikleri yerde eylem yapabilecekleri mesajı vermek istiyorlar" diye konuştu.
Sadi, etnik kimlik ve mezhep ekseninde insan kaçırma ve öldürme gibi faili meçhul cinayetlerin hız kazandığına işaret ederek, "DAEŞ, Tikrit, Hemrin ve Beyci de kaybettiği topraklarının yerine buralara yönelerek kendisine yeni cepheler açmak istiyor. Örgüt, Bağdat'ta uyuyan hücrelerini harekete geçirerek yeni strateji geliştiriyor" dedi.
Bağdat, 6,5 milyon nüfusuyla Irak'ın yüzölçümü olarak en küçük ama nüfus olarak en yoğun kenti olarak biliniyor. Kentte devlet kurumları güvenlik çemberine alınan "Yeşil Bölge"de bulunuyor. Kentin diğer bölümlerinde de alınan önlemler ve sayısı bini geçen güvenlik noktaları dikkati çekiyor. Kentin kalabalık olması ve Irak'ın her yerinden gelen insanları barındırması nedeniyle terör eylemleri ve asayiş olaylarının önüne geçilemiyor.