Cumhurbaşkanı Erdoğan, İşçilerle Bir Araya Geldi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Taksim’e biz illa oraya on binlerce kişi gidip miting yapacağız derseniz işte o zaman bunun adı anma olmaz, bunun adı kaos çıkarma olur. Burada asla iyi niyet görmeyiz, görmüyoruz da” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda işçilerle bir araya geldi. Türk-İş Konfederasyonu, HAK-İŞ Konfederasyonu ve DİSK Konfederasyonu’na bağlı sendikalar ile taşeron işçileri temsil eden 434 işçi ile bir araya geldiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm işçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü gönülden tebrik ettiğini ifade etti.
Türkiye’de 1 Mayıs tarihinin yıllarca gerginliğin, çatışmanın, 1977 yılında yaşanan katliamın sembolü olarak anıldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, kimi zaman fabrikalarda, kimi zaman meydanlarda kutlanan 1 Mayıs’ı 2008 yılında ‘Emek ve Dayanışma Günü’, 2009 yılından itibaren de resmi tatil olarak başbakanlığı döneminde ilan ettiklerinin altını çizdi. İşçilerin, emekçilerin özel günlerini hiçbir engellemeye, hiçbir yasa dışı çabaya gerek duymaksızın coşku ve huzur içinde kutlayabilmelerine imkan sağladıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yine 1 Mayıs günü ülkemizdeki tüm işçi konfederasyonlarımızı ve diğer işçilerimizi temsil eden sizlerle bir aradayız. Çalışma hayatına ilk gençlik yıllarında İstanbul’da İETT’de yani Büyükşehir Belediyesi’nde o zaman tabii adı elektrik, tramvay, troleybüs olarak geçiyordu, şimdi artık onların hepsi kalkmış oldu ama artık bir sembol olarak var. İşçi olarak adım atmış bir kardeşinizim ve bu bakımdan 1 Mayıs’ı aynı zamanda kendimin de günü olarak kabul ediyorum. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günümüz hepimize kutlu olsun, hayırlara vesile olsun” diye konuştu.
“TAKSİM MEYDANI MİTİNG YAPMAYA UYGUN BİR YER DEĞİL”
Her yıl 1 Mayıs’ta yaşanın Taksim Meydanı’yla ilgili ısrarı, yanlış ve hatta art niyetli bulduğunu ifade etmek istediğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bakınız ben uzun yıllar boyunca siyasetin içinde bulundum. Yaklaşık 40 yıl. Gençlik kollarından genel başkanlığa kadar siyasetin her kademesinde yer aldım. Bu süreçte sayısını hatırladığım kadar çok toplantı ve miting yaptık. Peki bunları nerede yaptık? Devletin ilgili kurumları bize nereyi gösteriyorsa gittik orada yaptık. Bugün Taksim Meydanı’nda bir miting yapmayı hangi siyasi, hangi siyasi parti istemez ama Taksim Meydanı miting yapmaya uygun bir yer değil. Taksim’de miting yapmak demek o gün tüm İstanbul’u adeta felç etmek demektir. Bir de güvenlik sorunu var. Artık metrosuyla, her şeyiyle orası halkımızın turistiyle, vs. ile bir hareket merkezi. İstanbul Valiliği’nin belirlediği Avrupa yakasında Yenikapı, Anadolu yakasında Maltepe başta olmak üzere eskiden tabii böyle büyük alanlar yoktu. Ama şimdi bir Yenikapı var. 1.5 milyon insanı alabiliyor. Bir Maltepe var. 2 milyon insanı alabiliyor. Eğer kendine güveniyorsan git o meydanlarda yap ve bu meydanlarda hiçbir yerin zarar görmesi de söz konusu değil. Gider gayet güzel bir şekilde orada toplanır, orada mitingini yaparsın. Denizden, karadan ulaşımı var. Metro ulaşımı var. Müracaatınızı yapıp bunların hangisinden istiyorsanız. Bakın şimdi İstanbul’da 8 tane yer gösterildi. Tabii ben İstanbul’da arkadaşlarımıza, hepsine söyledim, 8 değil 18 yer yapın. Belediye başkanı arkadaşlarımız hepsi kendi ilçelerinde en uygun yerleri belirleyip, oralarda irili ufaklı miting meydanları yapsınlar. Buralarda zaman zaman eğlenceler yapılabilir. Zaman zaman festivaller yapılabilir. Bunlar için bu tür meydanlar yapılsın ki bunlardan vatandaşımız zarar görmesin. Şimdi öyle şeyler oluyor ki biliyorsunuz zaman zaman Kadıköy Meydanı, Kadıköy Meydanı’nın miting alanı olması gibi bir şey zaten olmaması gerekiyor.”
“BİZ 1 MAYIS’I KİMSEYE KAPALI TUTMUYORUZ”
“Her mitinde orada hatırlayın cam, çerçeve esnafın neyi var, nesi yok hepsi gidiyor. Bu yazık değil mi?” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Günah değil mi?” diye konuştu.
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü resmi bir gün olarak belirlediklerini ve tatil ilan ettiklerini söyleyen Erdoğan, “Bu meydanlarda yapılacak kutlama törenlerine gerek valiliğimiz, gerek Büyükşehir Belediyemiz, gerekse diğer ilgili kurumlarımız her türlü desteği verecektir. Taksim Meydanı’nda 1977 yılında yaşanan acı olayla ilgili hassasiyeti biliyor ve saygı duyuyoruz. Bunun için Taksim’e sendikaları temsil eden sınırlı sayıda bir grup gitmesinde ve anma vazifesini yerine getirmesinde herhangi bir sorun yok. Nitekim bakın bugün yine bütün sendikalar temsilcilerini gönderdiler, onlarda gittiler çelenklerini koydular. Anıta da gittiler çelenklerini koydular. O vazifeyi gördükten sonra da ayrıldılar. Ama Taksim Meydanı sadece bir veya birkaç sendikanın değil ki. Bakın şuanda bazı sendikalarda işte Türk-İş, HAK-İŞ gibi onlarda Türkiye’nin değişik yerlerindeki vilayetlerde, Konya’da, Kayseri’de, Zonguldak’ta bugün miting yapıyorlar. Ama herkes nereye kilitleniyor, Taksim’e ama biz illa oraya işte on binlerce kişi gidip miting yapacağız derseniz işte o zaman bunun adı anma olmaz, bunun adı kaos çıkarma olur. Burada asla iyi niyet görmeyiz, görmüyoruz da. İşçilerin bu özel gününe saygı duymak başka bir şey, İstanbulluların mağduriyetine yol açacak şekilde kamu düzenini bozmak, kamu düzenine saldırmak başka bir şey ve tabii bunların arasına birde ne giriyor malum o illegal örgütler giriyor. Terör örgütleri giriyor. Sızıyorlar oraya. Bakıyorsunuz işte yakalandı sabahleyin valimizden, emniyet müdürümüzden aldım molotof kokteylleri, havai fişekleri, bunların yanında demir bilyeler, sapanlar vs. hepsi bu çantalarla yakalandılar. Yazıktır günahtır. Biz bu ülkede birbirimizi sevmeye mecburuz. Biz bir olacağız, biz beraber olacağız. Yaratılanı yaradandan ötürü seveceğiz. Hiç kimse kusura bakmasın birilerinin keyfi için, birilerinin kendilerini tatmini için tüm İstanbul halkının veya diğer vilayetlerimizin hukukunu kimseye çiğnetmeyiz. En büyük toplumsal desteğe sahip kurumlar olan siyasi partiler nasıl mitinglerini Yenikapı’da, Maltepe’de veyahut kendileri için açılan yerlerde yapıyorlarsa sendikalarımızın da buna saygı göstermesini beklemek en tabii hakkımızdır. Bir kez daha belirmek istiyorum, biz 1 Mayıs’ı kimseye kapalı tutmuyoruz. Tam tersine tüm İstanbul halkına açık tutmak için çalışıyoruz” diye konuştu.
Kaynak: İHA
Türkiye’de 1 Mayıs tarihinin yıllarca gerginliğin, çatışmanın, 1977 yılında yaşanan katliamın sembolü olarak anıldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, kimi zaman fabrikalarda, kimi zaman meydanlarda kutlanan 1 Mayıs’ı 2008 yılında ‘Emek ve Dayanışma Günü’, 2009 yılından itibaren de resmi tatil olarak başbakanlığı döneminde ilan ettiklerinin altını çizdi. İşçilerin, emekçilerin özel günlerini hiçbir engellemeye, hiçbir yasa dışı çabaya gerek duymaksızın coşku ve huzur içinde kutlayabilmelerine imkan sağladıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yine 1 Mayıs günü ülkemizdeki tüm işçi konfederasyonlarımızı ve diğer işçilerimizi temsil eden sizlerle bir aradayız. Çalışma hayatına ilk gençlik yıllarında İstanbul’da İETT’de yani Büyükşehir Belediyesi’nde o zaman tabii adı elektrik, tramvay, troleybüs olarak geçiyordu, şimdi artık onların hepsi kalkmış oldu ama artık bir sembol olarak var. İşçi olarak adım atmış bir kardeşinizim ve bu bakımdan 1 Mayıs’ı aynı zamanda kendimin de günü olarak kabul ediyorum. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günümüz hepimize kutlu olsun, hayırlara vesile olsun” diye konuştu.
“TAKSİM MEYDANI MİTİNG YAPMAYA UYGUN BİR YER DEĞİL”
Her yıl 1 Mayıs’ta yaşanın Taksim Meydanı’yla ilgili ısrarı, yanlış ve hatta art niyetli bulduğunu ifade etmek istediğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bakınız ben uzun yıllar boyunca siyasetin içinde bulundum. Yaklaşık 40 yıl. Gençlik kollarından genel başkanlığa kadar siyasetin her kademesinde yer aldım. Bu süreçte sayısını hatırladığım kadar çok toplantı ve miting yaptık. Peki bunları nerede yaptık? Devletin ilgili kurumları bize nereyi gösteriyorsa gittik orada yaptık. Bugün Taksim Meydanı’nda bir miting yapmayı hangi siyasi, hangi siyasi parti istemez ama Taksim Meydanı miting yapmaya uygun bir yer değil. Taksim’de miting yapmak demek o gün tüm İstanbul’u adeta felç etmek demektir. Bir de güvenlik sorunu var. Artık metrosuyla, her şeyiyle orası halkımızın turistiyle, vs. ile bir hareket merkezi. İstanbul Valiliği’nin belirlediği Avrupa yakasında Yenikapı, Anadolu yakasında Maltepe başta olmak üzere eskiden tabii böyle büyük alanlar yoktu. Ama şimdi bir Yenikapı var. 1.5 milyon insanı alabiliyor. Bir Maltepe var. 2 milyon insanı alabiliyor. Eğer kendine güveniyorsan git o meydanlarda yap ve bu meydanlarda hiçbir yerin zarar görmesi de söz konusu değil. Gider gayet güzel bir şekilde orada toplanır, orada mitingini yaparsın. Denizden, karadan ulaşımı var. Metro ulaşımı var. Müracaatınızı yapıp bunların hangisinden istiyorsanız. Bakın şimdi İstanbul’da 8 tane yer gösterildi. Tabii ben İstanbul’da arkadaşlarımıza, hepsine söyledim, 8 değil 18 yer yapın. Belediye başkanı arkadaşlarımız hepsi kendi ilçelerinde en uygun yerleri belirleyip, oralarda irili ufaklı miting meydanları yapsınlar. Buralarda zaman zaman eğlenceler yapılabilir. Zaman zaman festivaller yapılabilir. Bunlar için bu tür meydanlar yapılsın ki bunlardan vatandaşımız zarar görmesin. Şimdi öyle şeyler oluyor ki biliyorsunuz zaman zaman Kadıköy Meydanı, Kadıköy Meydanı’nın miting alanı olması gibi bir şey zaten olmaması gerekiyor.”
“BİZ 1 MAYIS’I KİMSEYE KAPALI TUTMUYORUZ”
“Her mitinde orada hatırlayın cam, çerçeve esnafın neyi var, nesi yok hepsi gidiyor. Bu yazık değil mi?” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Günah değil mi?” diye konuştu.
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü resmi bir gün olarak belirlediklerini ve tatil ilan ettiklerini söyleyen Erdoğan, “Bu meydanlarda yapılacak kutlama törenlerine gerek valiliğimiz, gerek Büyükşehir Belediyemiz, gerekse diğer ilgili kurumlarımız her türlü desteği verecektir. Taksim Meydanı’nda 1977 yılında yaşanan acı olayla ilgili hassasiyeti biliyor ve saygı duyuyoruz. Bunun için Taksim’e sendikaları temsil eden sınırlı sayıda bir grup gitmesinde ve anma vazifesini yerine getirmesinde herhangi bir sorun yok. Nitekim bakın bugün yine bütün sendikalar temsilcilerini gönderdiler, onlarda gittiler çelenklerini koydular. Anıta da gittiler çelenklerini koydular. O vazifeyi gördükten sonra da ayrıldılar. Ama Taksim Meydanı sadece bir veya birkaç sendikanın değil ki. Bakın şuanda bazı sendikalarda işte Türk-İş, HAK-İŞ gibi onlarda Türkiye’nin değişik yerlerindeki vilayetlerde, Konya’da, Kayseri’de, Zonguldak’ta bugün miting yapıyorlar. Ama herkes nereye kilitleniyor, Taksim’e ama biz illa oraya işte on binlerce kişi gidip miting yapacağız derseniz işte o zaman bunun adı anma olmaz, bunun adı kaos çıkarma olur. Burada asla iyi niyet görmeyiz, görmüyoruz da. İşçilerin bu özel gününe saygı duymak başka bir şey, İstanbulluların mağduriyetine yol açacak şekilde kamu düzenini bozmak, kamu düzenine saldırmak başka bir şey ve tabii bunların arasına birde ne giriyor malum o illegal örgütler giriyor. Terör örgütleri giriyor. Sızıyorlar oraya. Bakıyorsunuz işte yakalandı sabahleyin valimizden, emniyet müdürümüzden aldım molotof kokteylleri, havai fişekleri, bunların yanında demir bilyeler, sapanlar vs. hepsi bu çantalarla yakalandılar. Yazıktır günahtır. Biz bu ülkede birbirimizi sevmeye mecburuz. Biz bir olacağız, biz beraber olacağız. Yaratılanı yaradandan ötürü seveceğiz. Hiç kimse kusura bakmasın birilerinin keyfi için, birilerinin kendilerini tatmini için tüm İstanbul halkının veya diğer vilayetlerimizin hukukunu kimseye çiğnetmeyiz. En büyük toplumsal desteğe sahip kurumlar olan siyasi partiler nasıl mitinglerini Yenikapı’da, Maltepe’de veyahut kendileri için açılan yerlerde yapıyorlarsa sendikalarımızın da buna saygı göstermesini beklemek en tabii hakkımızdır. Bir kez daha belirmek istiyorum, biz 1 Mayıs’ı kimseye kapalı tutmuyoruz. Tam tersine tüm İstanbul halkına açık tutmak için çalışıyoruz” diye konuştu.