Diyarbakır’da ‘çay İçme Yarışması’ Düzenlendi

Diyarbakır’da, ‘Doğal ve sağlıklı ÇAYKUR sempozyumu’ düzenlendi. Sempozyumun ardından düzenlenen çay içme yarışması renkli anlara sahne oldu.

Diyarbakır’da ‘çay İçme Yarışması’ Düzenlendi
Diyarbakır Cahit Sıktı Tarancı Kültür Merkezi’nde ‘Doğal ve sağlıklı ÇAYKUR sempozyumu’ düzenlendi. Etkinliğe Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy, ÇAYKUR Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu, akademisyenler ve davetliler katıldı. Program’da ‘yapraktan bardağa’ sinevizyonu ile çayın tarihi anlatıldı.

Sinevizyon gösteriminin ardından İstanbul Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Temel Bilimler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yusuf Çelik ile İstanbul Biruni Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fatma Çelik bilimsel değerlendirmeler ışığında kaçak çayın insan sağlığına verdiği zararları anlattı.

Sempozyumun ardından ÇAYKUR’a ait TIR, vatandaşlara çay ikramında bulundu. İkramın ardından Yaklaşık 50 vatandaşın katılımı ile ‘Çay içme yarışması’ düzenlendi. Yarışmada 2 dakika içerisinde en çok çayı içen vatandaş birinci olurken, çayın sıcaklığı nedeniyle yarışmacılar zor anlar yaşadı.

“ÇAYI DEĞER VEREREK BEKLEYEREK İÇMEMİZ LAZIM”

Burada basın mensuplarına açıklamalarda bulunan ÇAYKUR Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu, Altınbaş çayının markalarından bir tanesi olduğunu, bu çayın damak tadının, burada tüketilen kaçak çayın, kaçak çay diye adlandırılan Sri Lanka Seylan çayının damak tadına çok yakın olduğunu söyledi. Sütlüoğlu, “Kaçak çayda olduğu gibi 3-4 dakika bekleterek hemen bardağa alınırsa aynı tadı yakalamak mümkün değil çünkü, çayın bünyesinde yer alan değerlerin suya geçmesi ve bu özelliği içenin hissetmesi mümkün olmuyor. Burada bir demleme farkı var. Çayı çok acele içmemek lazım. Değer vererek bekleyerek içmek lazım” dedi.

“ÇAY BİR SOSYAL MUHABBET ARACIDIR”

Çayın aynı zamanda bir kültür olduğuna değinen Sütlüoğlu, şunları söyledi:

“Çay bir sosyal muhabbet aracıdır. Bunu Japonlar, Çinliler, çok daha uzun seremoniler ile içerler. Bizim Altınbaş çayımızı, dediğimiz gibi normal demleme süresinde demleyerek içersek, bölge insanının da arzu ettiği, beklediği, yadırgamadığı, hoşuna giden kaçak çay tadında bir çayı içmiş oluruz.”

“BİZİM ÇAYIMIZ DÜNYADA ÜZERİNE KAR DÜŞEN TEK ÇAYDIR”

ÇAYKUR çayının, dünyada üzerine kar düşen tek çay olduğunu vurgulayan Sütlüoğlu, şunları söyledi:

“Kış aylarında bizim karımız karın altında kalır. Biliyorsunuz kar sağlıktır. Kar lezzettir. Hem sağlığı hem lezzeti bizim çayımıza geçiyor. Kar yağdığı için bizim çayımızda haşere barınmıyor. Haşere olmadığı için, bunları öldürmek için bir takım zehirli kimyasallar ki bunlara pestisist diyoruz, bunları kullanmıyoruz. Dolayısıyla kuru sistem olarak üretilen çay, üretimin hiçbir safhasında suyla temas etmeden üretilen çay, demlendiği zaman suyla temas ediyor ve demlendiğinde de bu pestisistler, kimyasallar, insan sağlığı için çok zararlı olan unsurlar deme geçiyor, demden de vücudumuza alıyoruz. Bu kanserojen olan, kalp damar hastalıklarına sebebiyet veren akıl hastalıklarına sebebiyet veren, böbrek hastalıklarına sebebiyet veren bu zararlı maddeleri dolayısıyla bünyemize almış oluyoruz. Bizim çayımızda bunların hiç biri yoktur. Bizim çayımız yüzde yüz doğal bir çaydır. Hiçbir katkı maddesi yoktur. Pestisist olmadığı gibi, çayın çok demlenmesi, hızlı demlenmesi için kullanılan bir takım boyalar ve kimyasallarda yine bizim çayımızda bulunmaz. Yöre insanına, dünyanın en sağlıklı çayı olan ÇAYKUR çayını tüketmelerini tavsiye ediyoruz. Çocuklarımızı, gelecek nesillerimizi bu unsurlardan korumamız gerekiyor. Batı çocuklar için pestisisti 0 olarak kabul ediyor, hiç kabul etmiyor. Kaçak çay adı üzerinde kontrolsüz giren bir çay. Nerede paketleniyor, içine ne konuyor neleri b arındırıyor, bunları hiç kimse bilmiyor. Tüm gıda maddelinde, özellikle ülkemizde üretilen ve bilenen markaların ürünlerini tercih edelim ki, bu zararlı şeylerden de kendimizi ve ailemizi korumuş olalım.”

Sütlüoğlu, daha sonra çay yarışmasına katılan vatandaşları tebrik ederek, ÇAYKUR çayı içmelerini istedi.
Kaynak: İHA