Metin Feyzioğlu Mhp ve Chp'nin Kapatılacağı İddialarını Değerlendirdi
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, MHP ve CHP'nin kapatılacağı yönündeki iddialara gülüp geçtiğini belirterek, açılacak kapatma davalarının demokrasiyi askıya almak anlamına geleceğini söyledi.
TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, Balıkesir Barosu'nu ziyaret etti. Baro Başkanı Yaşar Meyvacı ile bir araya gelen Feyzioğlu, gazetecilerin sorularını cevapladı. Kadın avukatların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü tebrik eden Feyzioğlu, "Ucuzcu yöntemlerle cezaları arttıralım değil, erkek egemen zihniyeti terbiye ederek kadına şiddeti çözeceğimiz çok açık. Kız çocuklarını ve erkek çocuklarını ayıralım, ana okulundan itibaren ayrı okusun değil, erkeklere çocukluktan beri, kız çocuklarını eşya gibi sahiplenilecek bir mal gibi değil, eşit olarak bakmayı öğretmemiz lazım" dedi.
BAROLAR YÜRÜYÜŞE HAZIRLANIYOR
TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, "5 Nisan Avukatlar Günü'nde Bursa'dan bir yürüyüş başlatıyoruz. Bursa'da mitingimiz olacak ve sonra bir yürüyüşe geçiyoruz. Kuvayi Milliye topraklarından geçeceğiz. Balıkesir'den Manisa'ya ve İzmir'e yürüyeceğiz. Türkiye adaletini arıyor. Herhangi bir siyasi parti desteği olmaksızın, adalet paydasında buluşmak için yürüyüş başlatacağız. Tüm siyasi partilere Türkiye'yi kucaklaştıracak güç demokrasidir, insan haklarıdır, Anayasanın ilk 3 maddesinde tartışmasız buluşmaktır diyeceğiz" şeklinde konuştu.
Gazetecilerin, Çanakkale'de düzenlenecek törenlere vatandaşların alınmayacağıyla ilgili sorularını da yanıtlayan Feyzioğlu, "Çanakkale törenlerine 1 saat sonra gideriz biz de. Çanakkale'yi Türk milletine hiç kimse yasaklayamaz. Protokol için böyle bir düzenleme yapılmıştır diye düşünüyorum ancak ayrıntısını bilmiyorum. Çanakkale bizim milli ve kutsal değerimizdir. Çanakkale'de yürüyüp boğazına bir şeyler düğümlenmeyen kimse olamaz" dedi.
İÇ GÜVENLİK PAKETİ
Mecliste büyük tartışmalara neden olan İç Güvenlik Paketi görüşmelerini de değerlendiren Metin Feyzioğlu, "Türkiye'nin her köşesinden baro başkanı gelip, kendi siyasi görüşlerinin ötesinde tamamen tersi bir siyasi partinin grup başkan vekilini ziyaret edip, paketin tehlikesi konusunda aynı şeyi söylüyorsa, bunu dikkate alarak paketin ertelenmesini arzu ederim. İç Güvenlik Paketi'nin HDP ile pazarlıkla değiştirilmesi şudur. İmralı'dan, bu paketi çıkartırsanız sorun yaşarız denildi. Bu başka bir olaydır. Bu 77 milyonun hassasiyetini dikkate alan bir yaklaşım değildir" dedi.
"CANLI BOMBA EYLEMLERİNDEN ENDİŞE DUYULUYOR"
Feyzioğlu, şöyle devam etti:
"İç güvenlik yasası ile ilgili en önemli unsur şu. Bununla ilgili yanlış bir siyaset yürütüyorlar. Burada şu soruyu sormak lazım. Türkiye'de yakın gelecekte bombalı eylemlerden endişe duyulduğunu hissediyorsunuz. Canlı bomba eylemlerinden endişe duyuluyor. Hukuk siyaseti anlamında biz hangi sebeplerle vahşi terör örgütlerinin hedefine geldik. Bunu sorgulamamız lazım. Korkulan eylemler IŞİD'in eylemleridir ve belki de bölücü PKK hareketinin eylemlerinden endişe ediliyor. Bu korkuyu ve endişeyi siyasi iktidarın parmak sallayarak 'Biz bu yasayı geçireceğiz' demek yerine muhalefet liderlerini toplayıp yada gizli oturum yapıp 'Türkiye böyle bir tehlikenin içindedir. Tehlike şöyle gelişmiştir. Terör örgütlerinin hedefindeyiz' demeleri lazım. Ona göre bizde, o maddeleri insanların temel haklarını ihlal etmeyecek şekilde nasıl düzenlenir ona kafa yoralım. Güvenlik endişesinin açtığı kapıdan içeriye bir de diktatörlük hevesini sokmak. Burada duralım. Valiye ve kaymakama polise istediği kişiyi gözaltına almasının iç güvenlikle ne ilgisi var? Dünyanın hangi yerinde şunu alın, şu gazeteciyi alın demenin iç güvenlikle ne ilgisi var. Savcı bunun yetkilisidir."
"TÜRKİYE'DE PARTİ KAPATMALAR BİTTİ"
CHP ve MHP'nin kapatılacağı yönündeki iddiaları değerlendiren TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, "Ben onlara gülüp geçiyorum. Türkiye'de parti kapatmalar bitti. Bugüne kadar hangi kapatmalar hangi işe yaradı. Ben kitabımda da yazdım. Biz parti kapatmalara karşı durduk. Parti kapatmalar, radikal unsurları biler, demokrat unsurların ise geri çekilmesini sağlar. Adalet ve Kalkınma Partisi'ne kapatma davası açılmamış olsaydı, belki bugün Adalet ve Kalkınma Partisi daha demokrat bir parti hüviyetini kazanabilirdi. Bu davalar, demokrasiyi içine sindirememişleri öne çıkartıyor. Öbürlerini geriye itiyor. CHP ve MHP'ye açılacak parti kapatma davaları demokrasiyi askıya almaktır. Bundan sonra başka bir şey olur. Siyasi partilerin olmadığı bir sistemin demokrasi olması söz konusu değildir. Gülüp, geçiyorum. Gülüp geçmeyeceğimiz bir noktaya iş gelirse de aynı gemideyiz hepimiz çok büyük zarar görürüz. Böyle bir saçmalığın, Türkiye'de gerçekleşmeyeceğini düşünüyorum. Son kertede Türkiye'de sayısının daha çok olduğuna inandığım akıllı insanlar, akıl fukaralarına gerekenleri söylerler" şeklinde konuştu.