Bodrum'da Çevrecilerden 'Res' Yapımına Tepki

Bodrum Yarımadası Çevre Koruma Platformu üyeleri, özel bir şirket tarafından Yalıkavak Mahallesi'nde yapılması planlanan Rüzgar Elektrik Santrali (RES) projesine tepki gösterdi.

Platform sözcüsü avukat Remzi Kazmaz, bürosunda gazetecilere yaptığı açıklamada, birçok medeniyetin bulunduğu, antik dönemden bu yana istilaya, yağmaya, talana uğramış Bodrum Yarımadası'nda son günlerde doğa ve çevre felaketinin yaşandığını iddia etti.
Dünyanın 7 harikasından biri olan Maoselium'u, dünyanın en büyük sualtı arkeoloji müzesini, dünyaca ünlü antik tiyatroyu ve birçok medeniyet ve tarihi kültür varlıklarını bünyesinde bulunduran Bodrum'a RES yapılmasının doğru olmadığını ifade eden Kazmaz, "Bodrum'u RES mezarlığına çevirmek üzere yapılan çalışmalar var. Bodrum'da bu olayı hiç kimse düzgün bir şekilde bilmiyor. Çünkü şirket bilgilendirme toplantısı yapmadı. Bunun için davamızı açtık ama nafile" dedi.

Yasa ile 14 milyon 348 metrekarelik alanın kamulaştırıldığını belirten Kazmaz, "Bodrum Yarımadası'nın her tarafından tarih fışkırıyor. Şirket Foça'da, Çeşme'de, Karaburun'da yaptığını Bodrum'da da yapmak istiyor ama biz Bodrumlular asla buna müsaade etmeyeceğiz" diye konuştu.

Projenin bir kez daha düşünülmesi gerektiğini vurgulayan Kazmaz, projenin "Bodrum'un ölümü" anlamına geldiğini savundu.
Platform olarak Halikarnas Balıkçısını, Saynur Gelendost'u örnek aldıklarını dile getiren Kazmaz, Saynur Gelendost'un her zaman doğa için mücadele ettiğini söyledi.

Yokuşbaşı Mahallesi'nde bir inşaat çalışması sırasında tarihi kalıntılar çıktığını ama konuyla ilgili herhangi bir önlem alınmadığını ileri süren Kazmak, Güvercinlik Pina Yarımadası'nda da yeni otel inşaatların sürdüğünü kaydetti.

Platform üyesi Mustafa Tanışık da tespit edilmiş 5 fay hattı bulunan bölgenin birinci derece deprem bölgesi ve doğal sit alanı olduğunu belirtti.

Bodrum ve Muğla'nın, Türkiye'nin en kırılgan topoğrafik yapısına sahip olduğuna işaret eden Tanışık, şöyle konuştu:
"70 metre uzunluğundaki kamyonlar, 45 metre uzunluğundaki kanatları taşıyacak. 100 metrelik direkler dikilecek. Kamyonların bu arazilere çıkmaları mümkün değil. Bu tepeler traşlanacak. Oradaki hafriyattan hiç bahsedilmiyor. Her yağmurdan sonra denizlerimiz çamurdan geçilmeyecek. Bunları koruyamayacağız. Bunlara nasıl müsaade ediliyor anlamış değiliz."
Kaynak: AA