Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, İsviçre'de
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Türkiye'nin dönem başkanlığını üstlendiği G20'de artık söylemleri eyleme geçirmenin zamanının geldiğini düşündüklerini belirtti.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Yönetim Kurulu'nun üyesi olarak ve Türkiye'nin G20 Dönem Başkanlığı'nı temsilen İsviçre'nin Cenevre kentinde bulunan ve ILO Yönetim Kurulu'nun üst düzeyli bölümünde konuşan Çelik, Suriye'den Türkiye'ye sığınanlara değinerek, "Türkiye'nin sınırının hemen ötesinde yaşanan bu soruna duyarsız kalması ne insanlığa ne kültürüne ne de tarihi misyonuna uygun düşmezdi" diye konuştu.
Çelik, "BM Gıda Programı'nın kaynak yetersizliği nedeniyle Türkiye'de bulunan Suriyelilere yönelik gıda yardımını askıya alması da düşündürücü ve vahim bir gelişmedir" ifadesini kullandı.
Türkiye'nin her zaman olduğu gibi Suriyeli kardeşlerine yardım etmeye devam edeceğini vurgulayan Çelik, bu çerçevede hem diğer ülkeleri hem de uluslararası örgütleri insanlık adına harekete geçmeye ve daha fazla yardımda bulunmaya çağırdı.
Bakan Çelik, Suriye'de dört yılı aşkın süredir devam eden iç savaş nedeniyle ülke nüfusunun yarısından fazlası yerinden edildiğini ve bunun BM tarafından "yakın tarihin en büyük yerinden edilme durumu" şeklinde nitelendiğini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Sorunun başladığı günden bu yana iç savaştan kaçan bu insanlara hem sınır kapılarımızı hem de gönlümüzü açtık. Bugüne kadar Türkiye'ye gelen Suriyeli sayısı 1 milyon 700 bini aşmıştır. Bu haliyle Türkiye barındırdığı Suriyeli sayısı bakımından dünyada ilk sıradadır. Türkiye şu anda Geçici Koruma Mevzuatı bulunan ve bunu uygulayan tek ülkedir. Bu düzenlemeler ile Suriye vatandaşlarına ülkemizde oturma, eğitim, sağlık gibi tüm kamu hizmetlerinden yararlanma hakkı sağlanmıştır. Türkiye dünyada eşi benzeri olmayan bir dayanışma örneği sergilemektedir ve bugüne kadar toplam 5 milyar doların üzerinde bir harcama yapmış bulunmaktadır"
Suriye'deki insani duruma uluslararası toplumun cevap vermekte yetersiz kaldığının altını çizen Çelik, "Bu konuda daha fazla uluslararası dayanışmaya ihtiyaç olduğu ortada iken, uluslararası camianın harekete geçmekte çekingen durması ise üzücüdür" diye konuştu.
- Ekonomik göstergeler ve işsizlik
BM tarafından 2012 yılında başlatılan ve halen devam eden "Benim Dünyam" adlı 7,2 milyon kişinin katıldığı ankette katılımcıların hayattaki ilk üç önceliği "iyi bir eğitim", "daha iyi sağlık hizmetleri" ve "daha iyi bir iş/istihdam imkanı" olarak sıraladığını anlatan Çelik, "Bugün en zengin 85 kişinin servetiyle, dünya nüfusunun yarısını oluşturan üç buçuk milyar kişinin kazancının eşit olması hepimizi düşündürmesi gereken bir gelişmedir. Dünyada her gece 1 milyar insan aç yatıyor. Göçmenlerin sayısı 232 milyonu aştı. Doğal afetler, iklim değişikliği ve çevreye verilen tahribat ekonomileri olumsuz etkiledi. Dünya, Büyük Buhran'dan bu yana gördüğü en büyük ekonomik krizi atlatmaya çalışıyor. Krizden çıkış, kırılgan bir süreç olarak devam ediyor, büyüme hızları yavaşlıyor ve büyüme tahminleri aşağı yönlü revize ediliyor" ifadelerini kullandı.
Çelik, ILO'ya göre dünyadaki işsiz sayısının kriz öncesi döneme kıyasla 31 milyon daha arttığını ve 201 milyona ulaştığını aktararak, "75 milyona yakın genç, işsiz durumda. Kadınların işgücüne katılımı bazı ülkelerde arzu edilen seviyede değil ve bu da büyüme potansiyelini olumsuz etkiliyor. Bunlara zor şartlar altında çalışan ve yoksulluğun pençesinde kıvranan yüz milyonlarca çalışanı da eklediğimizde krizin etki alanı aslında daha da genişliyor" dedi.
- Türkiye'nin G20 dönem başkanlığı
Faruk Çelik, Türkiye olarak bu yıl G20 dönem başkanlığında ele almak üzere üç ana öncelik belirlediklerini ve bunların yatırımlar, kapsayıcılık ve uygulama olduğunu hatırlattı. Bunları belirlerken ilgili sosyal taraflarla, işçileri temsilen L20 ve işverenleri temsilen B20 ile istişare ettiklerini belirten Çelik, "Artık, G20'de söylemleri eyleme geçirmenin zamanının geldiğini düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
Türkiye'de artık günlük 2,15 doların altında yaşayan vatandaşın bulunmadığını aktaran Çelik, şöyle devam etti:
"4,3 doların altında bir gelire sahip olan nüfusun oranı ise yüzde 30'dan yüzde 2'ye gerilemiştir. Türkiye, OECD ülkeleri arasında gelir dağılımını en hızlı düzelten ülke oldu. Krize rağmen istihdamda önemli artışlar kaydettik. 2009 yılından bu yana Türkiye'de istihdam 5,3 milyon arttı. Sadece geçtiğimiz yıl 1 milyon 400 bin kişi için ilave istihdam oluşturduk."
- "ILO'nun yenilenmeye ihtiyacı var"
Bakan Çelik, "Her organizmada olduğu gibi, ILO'nun da yenilenmeye ve günümüz koşullarına uyarlanmaya ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Köklü tarihinden gelen birikim ve uzmanlığını geleceğe taşımak için bunun gerekli olduğuna inanıyorum" dedi.
ILO'dan ilham alan G20'nin, çalışmalarını sadece hükümetlerle sınırlamadığına işaret eden Çelik, aynı zamanda L20 ve B20'yi de oluşturarak çalışanların ve işverenlerin de bu süreçlere katılımlarının temin edildiğini belirtti.
Toplantı sonrasında ILO Genel Direktörü Guy Ryder ile de görüşecek olan Çelik, ILO'nun 176 sayılı "Maden İşyerlerinde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi"nin Türkiye tarafından onaylandığına dair mektubu teslim edecek.
Kaynak: AA
Çelik, "BM Gıda Programı'nın kaynak yetersizliği nedeniyle Türkiye'de bulunan Suriyelilere yönelik gıda yardımını askıya alması da düşündürücü ve vahim bir gelişmedir" ifadesini kullandı.
Türkiye'nin her zaman olduğu gibi Suriyeli kardeşlerine yardım etmeye devam edeceğini vurgulayan Çelik, bu çerçevede hem diğer ülkeleri hem de uluslararası örgütleri insanlık adına harekete geçmeye ve daha fazla yardımda bulunmaya çağırdı.
Bakan Çelik, Suriye'de dört yılı aşkın süredir devam eden iç savaş nedeniyle ülke nüfusunun yarısından fazlası yerinden edildiğini ve bunun BM tarafından "yakın tarihin en büyük yerinden edilme durumu" şeklinde nitelendiğini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Sorunun başladığı günden bu yana iç savaştan kaçan bu insanlara hem sınır kapılarımızı hem de gönlümüzü açtık. Bugüne kadar Türkiye'ye gelen Suriyeli sayısı 1 milyon 700 bini aşmıştır. Bu haliyle Türkiye barındırdığı Suriyeli sayısı bakımından dünyada ilk sıradadır. Türkiye şu anda Geçici Koruma Mevzuatı bulunan ve bunu uygulayan tek ülkedir. Bu düzenlemeler ile Suriye vatandaşlarına ülkemizde oturma, eğitim, sağlık gibi tüm kamu hizmetlerinden yararlanma hakkı sağlanmıştır. Türkiye dünyada eşi benzeri olmayan bir dayanışma örneği sergilemektedir ve bugüne kadar toplam 5 milyar doların üzerinde bir harcama yapmış bulunmaktadır"
Suriye'deki insani duruma uluslararası toplumun cevap vermekte yetersiz kaldığının altını çizen Çelik, "Bu konuda daha fazla uluslararası dayanışmaya ihtiyaç olduğu ortada iken, uluslararası camianın harekete geçmekte çekingen durması ise üzücüdür" diye konuştu.
- Ekonomik göstergeler ve işsizlik
BM tarafından 2012 yılında başlatılan ve halen devam eden "Benim Dünyam" adlı 7,2 milyon kişinin katıldığı ankette katılımcıların hayattaki ilk üç önceliği "iyi bir eğitim", "daha iyi sağlık hizmetleri" ve "daha iyi bir iş/istihdam imkanı" olarak sıraladığını anlatan Çelik, "Bugün en zengin 85 kişinin servetiyle, dünya nüfusunun yarısını oluşturan üç buçuk milyar kişinin kazancının eşit olması hepimizi düşündürmesi gereken bir gelişmedir. Dünyada her gece 1 milyar insan aç yatıyor. Göçmenlerin sayısı 232 milyonu aştı. Doğal afetler, iklim değişikliği ve çevreye verilen tahribat ekonomileri olumsuz etkiledi. Dünya, Büyük Buhran'dan bu yana gördüğü en büyük ekonomik krizi atlatmaya çalışıyor. Krizden çıkış, kırılgan bir süreç olarak devam ediyor, büyüme hızları yavaşlıyor ve büyüme tahminleri aşağı yönlü revize ediliyor" ifadelerini kullandı.
Çelik, ILO'ya göre dünyadaki işsiz sayısının kriz öncesi döneme kıyasla 31 milyon daha arttığını ve 201 milyona ulaştığını aktararak, "75 milyona yakın genç, işsiz durumda. Kadınların işgücüne katılımı bazı ülkelerde arzu edilen seviyede değil ve bu da büyüme potansiyelini olumsuz etkiliyor. Bunlara zor şartlar altında çalışan ve yoksulluğun pençesinde kıvranan yüz milyonlarca çalışanı da eklediğimizde krizin etki alanı aslında daha da genişliyor" dedi.
- Türkiye'nin G20 dönem başkanlığı
Faruk Çelik, Türkiye olarak bu yıl G20 dönem başkanlığında ele almak üzere üç ana öncelik belirlediklerini ve bunların yatırımlar, kapsayıcılık ve uygulama olduğunu hatırlattı. Bunları belirlerken ilgili sosyal taraflarla, işçileri temsilen L20 ve işverenleri temsilen B20 ile istişare ettiklerini belirten Çelik, "Artık, G20'de söylemleri eyleme geçirmenin zamanının geldiğini düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
Türkiye'de artık günlük 2,15 doların altında yaşayan vatandaşın bulunmadığını aktaran Çelik, şöyle devam etti:
"4,3 doların altında bir gelire sahip olan nüfusun oranı ise yüzde 30'dan yüzde 2'ye gerilemiştir. Türkiye, OECD ülkeleri arasında gelir dağılımını en hızlı düzelten ülke oldu. Krize rağmen istihdamda önemli artışlar kaydettik. 2009 yılından bu yana Türkiye'de istihdam 5,3 milyon arttı. Sadece geçtiğimiz yıl 1 milyon 400 bin kişi için ilave istihdam oluşturduk."
- "ILO'nun yenilenmeye ihtiyacı var"
Bakan Çelik, "Her organizmada olduğu gibi, ILO'nun da yenilenmeye ve günümüz koşullarına uyarlanmaya ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Köklü tarihinden gelen birikim ve uzmanlığını geleceğe taşımak için bunun gerekli olduğuna inanıyorum" dedi.
ILO'dan ilham alan G20'nin, çalışmalarını sadece hükümetlerle sınırlamadığına işaret eden Çelik, aynı zamanda L20 ve B20'yi de oluşturarak çalışanların ve işverenlerin de bu süreçlere katılımlarının temin edildiğini belirtti.
Toplantı sonrasında ILO Genel Direktörü Guy Ryder ile de görüşecek olan Çelik, ILO'nun 176 sayılı "Maden İşyerlerinde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi"nin Türkiye tarafından onaylandığına dair mektubu teslim edecek.