Davutoğlu Mhp ve Hdp’ye Seslendi
Başbakan Ahmet Davutoğlu, PKK’nın silah bırakması yönünde yapılan açıklamaya ilişkin MHP’nin istismar dili oluşturması durumunda, HDP’nin ise ikircikli dil kullanması durumunda kaybedenin kendileri olacağını söyledi.
TBMM’de grup toplantısında MHP’ye ve Devlet Bahçeli’ye seslenen Başbakan Ahmet Davutoğlu, PKK’nın silah bırakması yönünde yapılan açıklama karşısında çok ağır ifadeler kullanıldığını kaydederek, MHP’nin herkesle kucaklaşması gerektiğinin altını çizdi.
“BİR İSTİSMAR DİLİ OLUŞTURURSANIZ KAYBEDEN SİZ OLURSUNUZ”
Çözüm sürecinin yeni Ortadoğu’nun temel taşı olduğunu ifade eden Başbakan Davutoğlu, “Son 2 gün içinde bu açıklama karşısında çok ağır ithamlarla ifadeler kullandılar. Sayın Bahçeli; ülkenin milli birliği ve beraberliği ancak ve ancak ortak aidiyet bilinci ile oluşur. AK Parti iktidarlarının bütün hedefi, tek hedefi, hedeflerin ötesindeki hedefi, milletin bütün fertleri arasında ortak aidiyet bilincini güçlendirmektir, şehitlerimizin istismarı üzerinden ya da hepimiz için kutsal olan kavramlar üzerinden siyaset geliştirmeye kalkar, bir istismar dili oluşturursanız kaybeden siz olursunuz. Gidemediğiniz yer haritada vatanınız gibi görünse de gönlünüzde ve zihninizde vatanınız değildir. Biz AK Parti olarak Türkiye’nin her köşesine gittik, sizi de gitmeye davet ediyoruz. Herkesle kucaklaşın, fark gözetmeksizin kucaklaşın. Onun geçmişini, dinini, etnik kökenini, meshebi kökenini düşünmeden kucaklaşın. Ama çözüm süreci üzerinden bir siyaset istismarı yapmayın. Gelin hep beraber konuşalım. Çözüm süreci yeni Ortadoğu’nun da temel taşıdır. Irak ve Suriye etnik ve mezhebi çatışmalar üzerinden parçalanırken, bölünürken, Türkiye’den eğer birlik çağrıları geliyorsa bu çağrılan aslında sadece Türkiye için değil, bütün Ortadoğu için önemlidir. Irak ve Suriye ne temelde bölündü, etnik ve mezhebi temelde bölündü. Oranın devlet adamları neden devleti bütünleştiremediler, Çünkü Irak Başbakanı Maliki yıllarca Musul’a gidemedi. Beşer Esat, babası da dahil on yıllarca Halep’e doğru dürüst gidemedi. Çünkü ortak aidiyet bilinci kalmadı. Bizim Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bekasını, gücünü tahkim etmek için seçtiğimiz yol milli birlik ve kardeşlik yoludur. AK Parti her yerde özgürlük demeye, milli birlik ve kardeşlik demeye, Türkiye’nin haklarını her yerde korumaya kararlıdır. MHP bu kritik eşikte Türkiye’nin doğusundaki batısındaki bütün annelerin yüreğinde ümit ışığı oluşturan bu sürece sahip çıkmalıdır. Hiçbir şekilde, şehitlerimizin Türkiye’nin belli köşelerinde oluşturduğu haklı infial sebebiyle karşı psikolojik atmosfer ve istismara yönelmemelidir. Biz Türkiye’nin geleceğinde milli birlik ve beraberliğin tahkim edildiği, bütün fertlerin omuz omuza ortak bir aidiyetle yürüdüğü bir siyasete inşa edeceğiz” dedi.
“İKİRCİKLİ DİLİ KULLANMAYA DEVAM EDERLERSE ONLAR KAYBEDERLER”
HDP’ye seslenen ve Dolmabahçe’de yapılan açıklamanın ardından HDP’den farklı sesler çıkmaya başladığını kaydeden Başbakan Davutoğlu, “Eğer 2013 senaryosunu, yani Nevruz mesajından sonra Mayıs ayında farklı mesajlar vermeye dönük, ikircikli dili kullanmaya devam ederlerse onlar kaybederler. Geçtiğimiz Ekim ayında bir taraftan bizimle görüşürken, diğer taraftan 6-7 Ekim’de Kobani olaylarında olduğu gibi şiddet dili kullanırlarsa onlar kaybederler. İkircikli dil kullanmasınlar, samimi olsunlar, samimiyetle bu sürece sahip çıksınlar. Biz her ne suretle olursa olsun bu süreci sahiplenmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
“SELAMLAŞMA KAMPANYASI BAŞLATIYORUM”
Herkesin birbirine selam vermesini isteyen ve selamlaşma kampanyası başlatan Davutoğlu, “Muhalefet partilerine yaptığım bu çağrının çok daha geniş kapsamlısını bütün milletime yapmak istiyorum. Aziz milletim; Türkiye Cumhuriyeti asırlara giden köklü bir tarihi derinliğe sahip, köklü bir devlettir. Millet olarak biz bütün bu asırlara hükmünü vurmuş kardeşlik üzerine inşa edilen bir kültüre dayanıyoruz. AK Parti olarak Türkiye’nin birliği ve beraberliği için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. Sizden beklentimiz, talebimiz, bugün Türkiye’nin neresinde olursa olsun karşılaştığı kardeşi ile vatandaşı ile komşusu ile kucaklaşsın. O Sünni mi Alevi mi, Kürt mü Türk mü, Boşnak mı Çerkez mi demeden selamların en güzeli ile selam versin, ‘esselamu aleyküm’ desin. O selam sadece ‘merhaba’ demek değildir, ‘ben senden eminim, sende benden emin ol’ demektir. 77 milyonun birbiri ile emin olduğu bir Türkiye görüyoruz. 6-7 Ekim olaylarından sonra yaptığım çağrıyı tekrar yapıyorum, selamlaşma kampanyası başlatıyorum. Türkiye’de herkes birbiri ile selamlaşsın, 7 Haziran sandığına giderken kim hangi partiye oy verirse versin, herkes el ele barış için yürüdüğünün bilincinde olsun” şeklinde konuştu.
“BIRAKINIZ CHP’DE YERALTINDA TÜNELLERİ DÜŞÜNMEKTENSE YERÜSTÜNDE ŞİŞLİ BELEDİYESİ İLE UĞRAŞSIN”
Şah Fırat operasyonunun Türkiye’nin askeri kudretini gösterdiğini, çözüm sürecinin Türkiye demokrasisini yumuşak gücünü gösterdiğini, üç katlı büyük İstanbul tünelinin ise Türkiye’nin ekonomik gücünü, kudretini ve ulaştığı aşamayı gösterdiğini belirten Davutoğlu, “Bu dünyada bir ilk. İlk defa dünyada denizin 110 metre altında 6 bin 500 metre uzunluğunda bir tünel üç katlı olarak inşa edilecek. Üst ve alt kat karayolu geçişi için, orta kat metro geçişi için. Başka hiçbir yerde üç katlı tünel yok. Nasıl İstanbul’da dünyanın en büyük havaalanını inşa ediyorsak, Asya ve Avrupa arasında da dünyanın ilk üç katlı tünelini inşa ediyoruz. Bu yüzde 100 Türk mühendisinin alın terinin eseri olacak. Devlet kasasından bir kuruş çıkmayacak, İstanbul’un 9 raylı sistemi, 3 köprüsü, 3 havalimanı birbirine entegre şekilde bağlanacak. Bu proje beni heyecanlandırıyor. Sadece büyüklüğü itibari ile değil, trafiği İstanbul’un altına indirerek, çevreye hiçbir zarar vermeden, günde 6.5 milyon İstanbulluyu 2 kıta arasında taşıma kapasitesine ulaştığı için. Yer üstündeki trafik şehrin dokusunu olumsuz yönde etkiler. En iyi metrobüsleri getirseniz, en iyi karayolunu yapsanız şehrin üstündeki trafik özellikle tarihi şehrin dokusunu etkiler. Bunları şehrin altına alarak, toplu ulaşım imkanları ile bunu sağlayarak, en sayıda özel aracın, en az sayıda yer üstünde dolaşmasına imkan verecek şekilde yeni bir yapılanmaya gidiyoruz. İncirli, Topkapı, Mecidiyeköy, Altunizade, Söğütlüçeşme hattı 40 dakika en geç metro ile. Hasdal, Çamlık Kavşağı ile Ümraniye arası yine 14 dakikaya inecek araba ile. Fatih Sultan Mehmet köprüsüne ek bir karayolu oluşturuyoruz yerin altında, Boğaziçi köprüsüne de ek bir metro hattı oluşturuyoruz. Tepeden baktığınızda İstanbul entegre bir şekilde ile birbiri ile irtibatlanıyor. Asya ile Avrupa İstanbul’un tarihi yarım adasının kenar havzaları ile yeni gelişen bölgeleri birbiri ile bir bütünlük arz edecek. Kuzey Marmara Otoyolu ile bağlantılarla İstanbul İzmir otoyolu 9 saatten 3.5 saate indirecek. İstanbul-Ankara yüksek hızlı treni ve bir çok proje ile İstanbul geleceğinde küresel şehri olacak. 3 imparatorluğa başkentlik yapmış olan İstanbul’da şimdi 3 katlı büyük İstanbul tüneli ile yerin altında yerin altında bu 3 imparatorluk birikimi üstünde 4. yükselen küresel fişeği oluyor İstanbul. Hani gezi olaylarında çevreci bilinç itibari ile bazı hassasiyetleri istismar edenlere sesleniyorum; bu projeye sahip çıkın. Bu proje sera gazlarının yılda 119 bin ton daha az üretilmesine sağlayacak İstanbul’da. Çevreye zarar veren gazlar 29 bin ton daha az üretilecek. Sera gazları emisyonu düşecek, çevreye zarar veren gazlar azalacak, İstanbul’un o güzel Boğaziçi, Yeditepeleri, Belgrat ormanları daha güzel hava teneffüs edecek. Baksınlar eski Türkiye’ye, 1994 yılı öncesi İstanbul çok daha az nüfus ile çevre kirliliği ile boğuşuyordu, Haliç perişan haldeydi, çöp tepeleri vardı. Sayın Cumhurbaşkanımız İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak İstanbul’un kaderini değiştirmişti, şimdi adım adım İstanbul’un havası da değişiyor, İstanbul’un geleceği de yeniden inşa ediliyor. İstanbul bizim hocamızdır, Cumartesi günü kendimi tutamadan sokaklarında halkımızla kucaklaşarak yürüyüş yaptığımda ne kadar özlediğimi bir kez aha hatırladım. Hepimiz İstanbul’un talebeleriyiz. İstanbul’dan ders alanlar dünyaya barış mesajı verirler. Emin olun, Cuma günü İstanbul’da ilan ettiğimiz bu proje ile Cumartesi günü çözüm süreci arasında irtibat vardır. Bölücülük senaryosu çizenler hangi Hakkarilinin veya Diyarbakırlının İstanbul’dan uzak kalabileceğini hayal edebilirler. İstanbul’dan kopabilir mi Diyarbakırlı? İstanbul bizim hamurumuzdur, mayamızdır. Suyun havanın, toprağın, ateşin en güzel birbiri ile mecz olduğu yerdir. Boğaziçi’nde su ve toprak, Yeditepe’de toprak ve havada, şafak vaktinde güneşin doğması ve batması anında ateşin, güneşin devreye girmesi ile dünyanın hiçbir yeri İstanbul’dan daha güzel, öğretici, ulvi olamaz. Biz İstanbul’a hizmeti bir aşk biliyoruz. Türkiye’nin her yerine olan hizmetimiz gibi. İstanbul dünyaya sunduğumuz en büyük markadır, tarihte öyleydi, gelecekte de öyle olacak. Biz İstanbul için böyle mega projelerle uğraşırken, bırakınız CHP’de yer altında tünelleri düşünmektense yer üstünde Şişli Belediyesi ile uğraşsın. Ayıplamayın sakın, herkes ölçeği ile düşünür, kimseye gücünün üstünde yük yüklenmez. CHP’nin ölçeği Şişli ve kendi aralarında mücadele ölçeği. Bizim ölçeğimiz ise İstanbul, Türkiye, bütün dünya. Biz dünya ölçekli düşünüyoruz, onlar ise küçük, CHP içi mücadelelere dayalı, o ölçekte düşünüyorlar. Hala mahkemeleri devam ediyor değil mi, ben takip edemedim artık, pehlivan tefrikasına dönmüştü. Onlar onlarla uğraşsınlar, biz Şah Fırat operasyonu ile çözüm süreci ile mega projelerle uğraşıyoruz. İşte yeni Türkiye’nin AK Parti iktidarı budur” ifadelerini kullandı.
“ENGELLİ VATANDAŞLARA BÜYÜK MÜJDE”
Engelli vatandaşlardan kendi işlerine kuranlara 36 bin Türk Lirasına kadar hibe vermeyi kararlaştırdıklarını açıklayan Başbakan Davutoğlu, ”Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının yaptığı çalışma ile kendi işini kuruyorsa engelli vatandaşlarımızın hepsine, kredi değil bu, 36 bin liraya kadar hibe. Yine 250 milyon fidan dikme kampanyası başlatıyoruz. Önümüzdeki 6 ay içinde 250 milyon fidan dikeceğiz, İş-Kur bünyesine 6 ay fidan dikimi ve bakımı için 120 bin vatandaşımızı istihdam edeceğiz. Bir taraftan da önümüzdeki dönemde ayrıca bir istihdam paketi ve diğer sosyal ve ekonomik ağırlıklı paketlerle vatandaşlarımıza müjde vermeye devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.
“6 BİN 223 ADAY ADAYI BAŞVURDU”
7 Haziran seçimleri için AK Parti’ye aday adaylığı için 6 bin 223 kişinin müracaat ettiğini açıklayan Davutoğlu, “28 Şubat’ın yıldönümünde partimiz açısından önemli bir çalışma yapıldı, temayül yoklamaları. Diğer partiler kendi iç problemleri ile uğraşırken, AK Parti tam bir demokrasi şenliği içinde 7 Haziran’a yürüyor. 6 bin 223 aday adayı başvurdu. Bu sadece tek tek kişilerin bireysel hayat planlaması açısından değil, AK Parti’nin bu vatandaşlarımız için nasıl büyük bir önem atfetmesi bakımından bizim için dikkate şayan. Bütün bu aday adayları değerlendirmeleri titiz bir şekilde yürüyecek. İlk temayül yoklamalarını yaptık, birçok ildeki arkadaşlarımızla konuştum, temayül yoklamalarında katılım yüzde 90’ı aştı. Teşkilatımız bu süreci sahiplendi. 28 Şubat’ın o karanlık Türkiye’sinden, eski Türkiye’sinden Türkiye’yi alıp çıkartan AK Parti kadroları, 7 Haziran’a doğru yeni Türkiye’nin inşası çerçevesinde kararalı bir şekilde yürüyorlar. TBMM grubumuzun vakar içinde gösterdiği birlik, beraberlik, direnç Türk demokrasisinin en büyük teminatıdır. Özgürlüklerin korunması ve İç Güvenlik Paketi ile ilgili her türlü görüşe açık olduğumuzu teyit ediyorum ama her ne suretle olursa olsun sizin direnciniz ve kararlılığınızla bütün bu yasama çalışmaları hayırlısı ile kemale erecektir” dedi.