Bülent Arınç'ın Bakanlar Kurulu Toplantısı Açıklaması (2)

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, çözüm sürecine ilişkin, "Sonuca yaklaştığımızın farkındayım.

Sadece şunu bilsinler. 4 Şubat’ta açıklanması gereken bu 10 madde neden 24 gün sonra açıklanabilmiştir?" dedi.


Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında gazetecilere açıklama yaptı. Açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Arınç, çözüm sürecine ilişkin bir soru üzerine, "Sonuca yaklaştığımızın farkındayım. Sadece şunu bilsinler. 4 Şubat’ta açıklanması gereken bu 10 madde neden 24 gün sonra açıklanabilmiştir? Benim sözlerimizin sırrı bu 24 günün içerisinde. Çünkü bu farklı bir şekilde bize ulaştırılmıştı. İçinde kabul edemeyeceğimiz şeyler vardı. Biz oradan gelen her şeyi kabul edemeyiz. Biz hükümetiz, biz devleti temsil ediyoruz. Evet, ortak bir noktada insan hakları bağlamında, kardeşlik noktasında yapacağımız çok şey var. Ama öyle kelimeleri kullanmanız uygun olmayabilir. İtiraz ettik, bunun üzerine turizm gelişti maşallah. Bir kısmı apar topar İmralı’ya gitti, bir kısmı Kandil’e gitti. 24 gün böyle geçti. Şimdi Bülent Arınç'ı eleştirmek için sizin hiçbir hakkınız yok. benim söylediğim tel şey şudur; bizim önümüze gelen ve kabul edilmesi gereken metin, okunan metin değildir. Gelinen nokta beni teyit ediyor. Eğer 4'ünde elimize getirilen noktayı kabul etmiş olsaydık ben bunların hiçbirini söylememiş olurdum. Yapmamız gerekenler konusunda el birliğiyle metin hemen hemen yüzde 60 değiştirilerek bu noktaya geldi. İyi de oldu” dedi.

Pervin Buldan’ın gönderdiği selamın sorulması üzerine Arınç, “Sayın Buldan bana selam gönderiyor. O iyi niyetli, samimi bir hanımefendidir. Acı çekenlerden birisidir. Bu işlerin bu noktaya gelmesinde çok olumlu katkıları olmuştur. Benim söylediğim ve eleştirdiği konu, cumartesi günü okunan konu değildir. Yüzde 60’ı değişen bir metin, ben çok şükür ilkeli, kararlı siyaset yapmayı seven bir insanım ve bana güvenilmesini isterim. Bana güven noktasında bir eksiklik olursa bu siyasi hayatımda bir kara leke olur. Ne Demirtaş ne Buldan 4 Şubat'ta önümüze getirilen metin bu değil diyorsa benim sözlerim de o kadar haklıdır. Bu saatten sonra isimler üzerine konuşmayı arzu etmiyorum. Mecbur kalmadıkça. İç Güvenlik Paketi konusunda Başbakanımız çalışmaların devam edeceğini söyledi.

Bizler de Bakan ve Başbakanımızla neden bunlara karşı çıkıyorsunuz. Düzeltilmesini istediğiniz yer neresi gelin konuşalım denmiştir. MHP'de, CHP'de, HDP'de bağırıp çağırarak engellemeye çalışmaya devam etmişlerdir. Molotofa, bonzaiye karşı gelmişler. Ona da karşı çıksaydınız bari” şeklinde cevapladı.

Musul Valisi'nin Musul'u kurtarmaya yönelik operasyona Türkiye'nin de destek vereceğine dair iddialarının sorulması üzerine Arınç, "Nuceyfi şu anda Musul'da değil. Maalesef Musul, DEAŞ’ın işgali altında. Binlerce insan bu acıyı yüreklerinde hissediyor. Biz DEAŞ’a karşı 60’tan fazla ülkenin desteklediği koalisyonda elbette destek olan bir ülkeyiz. Bunun sınırlı olduğunu söylemeliyim. Koalisyonun aldığı kararlardan haberimiz vardır. Ancak eğer DEAŞ’a karşı böyle bir koalisyon hareket edecek ve sonuç almaya çalışacaksa 3-5 yıl içerisinde olması sadece bombalamakla, havadan yapılacak operasyonlarla netice almak bizce mümkün değil. Türkiye bunu söylüyor ve daha kapsamlı kara harekatının gerekli olduğunu ifade etmeye çalışıyor. Güvenli hava sahasının emniyet bölgelerinin mutlaka bizim açımızdan olmazsa olmazı olduğunu koalisyon da çok iyi biliyor. Uçuşa yasak bölgenin gerçekleşmesi mümkün olmadı ama görüşmeler devam ediyor. Türkiye'nin kendi açısından yararlı gördüğü hususlarda bir anlaşma olursa biz de koalisyon içerisinde üzerimize düşeni mutlaka yerine getiririz" ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA