Yazar Dayıoğlu Açıklaması
Yazar Gülten Dayıoğlu, kitapların insanların hayat koçu olduğunu belirterek, “Çok kitap okuyan zararlı şeye karşı bağışıklık kazanıyor.
Yemek yemek ve solumak gibi düzenli olarak kitap okuyunuz” dedi.
Bağcılar Belediyesi ile Barbaros Anadolu Lisesi ve Akşemsettin Anadolu Lisesi’nin ortaklaşa düzenlediği “Her Okula Bir Yazar” programına konuk olan yazar Gülten Dayoğlu, öğrencilere önemli tavsiyelerde bulundu. Programa İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Yılmaz, Bağcılar Belediye Başkan Yardımcısı Kenan Gültürk, Barbaros Anadolu Lisesi Müdürü Aziz Erdoğan’ın yanı sıra öğretmenler ve öğrenciler katıldı.
Bağcılar Belediyesi Halk Sarayı’nda düzenlenen “Her Okula Bir Yazar” programının bu ayki konuğu gençlik ve çocuk edebiyatına çok önemli eserler kazandıran Yazar Gülten Dayıoğlu oldu. Konuşmasına “Dik durmak insanı ve hayatı iyi tanımakla olur” diyerek başlayan Dayıoğlu, öğrencilere okulun ve eğitimin önemini anlattı. Okulda kavramsal ve ilkesel uygulamalar verildiğini vurgulayan Dayıoğlu, kitap okumanın çok önemli olduğunu ifade etti.
Dayıoğlu, “Kitap okuyan ve okumayan öğrenciler arasında başarı farkı vardır. Kitap okuyarak hayal kurmayı öğreniyorsunuz. Hayal kurmak insanoğlu için çok önemlidir. Hayal kurmak insana bilim, sanat ve teknikte yeni bir şey ortaya çıkarma dürtüsü verir. Ülkemize ve insanımıza saygınlık kazandırmak için de kitap okumak önemlidir” dedi.
“KİTAP SİZİ HAYATA HAZIRLIYOR”
Bilim, teknik ve sanatta ülke olarak var olmanın yumruğu masaya vurmakla mümkün olduğunu da anlatan Dayıoğlu, kitap okumanın anadile hakim olma yeteneği kazandırdığını da vurguladı. Kitabı yazarken iyi, kötü, doğru, pek çok insanı kahraman olarak kullandığını ifade eden Dayıoğlu, “Okuyarak o kahramanların iç yüzünü tanıyorsunuz. Büyüklerimiz eskiden ‘ben adamın gözüne baktığımda ne mal olduğunu anlıyorum’ derlerdi. Siz de kitap okuyarak ve o kahramanları tanıyarak insanı ve hayatı tanıyorsunuz. Kitaplar insanlar için hayat koçudur. Sizi hayata hazırlıyor. Çok kitap okuyan zararlı şeye karşı bağışıklık kazanıyor. Yemek yemek ve solumak gibi düzenli olarak kitap okuyunuz. Böylece hiç kimse sizin sırtınızı yere getiremez” diye konuştu.
DİK DURMAK İÇİN RUHUN ZENGİNLEŞTİRİLMESİ GEREKİYOR
Kitaplarını okuyan öğrencilerin sorularını da cevaplayan Dayıoğlu, yaşamından örnekler de anlattı. Okulun öğrencilere diploma vererek kanat taktığını vurgulayan Dayıoğlu, uçmak için de eğitimin şart olduğunu belirtti.
Uçmanın en etkin aracının roman ve öyküler okumak olduğunu söyleyen Dayıoğlu, “Hayata donanımla ve bilgi sahibi olarak adım atmak önemlidir. Mezun olup diplomayı alan bir genç, üniversite bitirmiş, yüksek lisans diploması almıştır. Ancak dolgun ücretli işe başvurur. Mülakata girer. Burada hayatı iyi bilmeniz gerekiyor. Gazete, dergi ve kitap okumalısınız. Hayatın içinde olan birisi olarak ekmeğin kaç lira olduğunu bilmelisiniz. Söz dağarcığınız olmalı” ifadesini kullandı.
“ÖNCE DİK DURMAYI ÖĞRENMELİYİZ”
İnsanların dik durması ve ruhunu zenginleştirmesi gerektiğinin altını çizen Dayıoğlu, “Ülkemizde bu böyle. Ancak önce dik durmayı öğrenmeliyiz. Dik durmak hayatı iyi bilmek, insanı iyi tanımakla olur. İnsanlar, iş yaşamının sonunda bomboş emekli olduğunda eşofmanlarını çekip, televizyonun karşısına geçiyorlar. Televizyon programları izleyerek gün geçiriyorlar” dedi.
Kaynak: İHA
Bağcılar Belediyesi ile Barbaros Anadolu Lisesi ve Akşemsettin Anadolu Lisesi’nin ortaklaşa düzenlediği “Her Okula Bir Yazar” programına konuk olan yazar Gülten Dayoğlu, öğrencilere önemli tavsiyelerde bulundu. Programa İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Yılmaz, Bağcılar Belediye Başkan Yardımcısı Kenan Gültürk, Barbaros Anadolu Lisesi Müdürü Aziz Erdoğan’ın yanı sıra öğretmenler ve öğrenciler katıldı.
Bağcılar Belediyesi Halk Sarayı’nda düzenlenen “Her Okula Bir Yazar” programının bu ayki konuğu gençlik ve çocuk edebiyatına çok önemli eserler kazandıran Yazar Gülten Dayıoğlu oldu. Konuşmasına “Dik durmak insanı ve hayatı iyi tanımakla olur” diyerek başlayan Dayıoğlu, öğrencilere okulun ve eğitimin önemini anlattı. Okulda kavramsal ve ilkesel uygulamalar verildiğini vurgulayan Dayıoğlu, kitap okumanın çok önemli olduğunu ifade etti.
Dayıoğlu, “Kitap okuyan ve okumayan öğrenciler arasında başarı farkı vardır. Kitap okuyarak hayal kurmayı öğreniyorsunuz. Hayal kurmak insanoğlu için çok önemlidir. Hayal kurmak insana bilim, sanat ve teknikte yeni bir şey ortaya çıkarma dürtüsü verir. Ülkemize ve insanımıza saygınlık kazandırmak için de kitap okumak önemlidir” dedi.
“KİTAP SİZİ HAYATA HAZIRLIYOR”
Bilim, teknik ve sanatta ülke olarak var olmanın yumruğu masaya vurmakla mümkün olduğunu da anlatan Dayıoğlu, kitap okumanın anadile hakim olma yeteneği kazandırdığını da vurguladı. Kitabı yazarken iyi, kötü, doğru, pek çok insanı kahraman olarak kullandığını ifade eden Dayıoğlu, “Okuyarak o kahramanların iç yüzünü tanıyorsunuz. Büyüklerimiz eskiden ‘ben adamın gözüne baktığımda ne mal olduğunu anlıyorum’ derlerdi. Siz de kitap okuyarak ve o kahramanları tanıyarak insanı ve hayatı tanıyorsunuz. Kitaplar insanlar için hayat koçudur. Sizi hayata hazırlıyor. Çok kitap okuyan zararlı şeye karşı bağışıklık kazanıyor. Yemek yemek ve solumak gibi düzenli olarak kitap okuyunuz. Böylece hiç kimse sizin sırtınızı yere getiremez” diye konuştu.
DİK DURMAK İÇİN RUHUN ZENGİNLEŞTİRİLMESİ GEREKİYOR
Kitaplarını okuyan öğrencilerin sorularını da cevaplayan Dayıoğlu, yaşamından örnekler de anlattı. Okulun öğrencilere diploma vererek kanat taktığını vurgulayan Dayıoğlu, uçmak için de eğitimin şart olduğunu belirtti.
Uçmanın en etkin aracının roman ve öyküler okumak olduğunu söyleyen Dayıoğlu, “Hayata donanımla ve bilgi sahibi olarak adım atmak önemlidir. Mezun olup diplomayı alan bir genç, üniversite bitirmiş, yüksek lisans diploması almıştır. Ancak dolgun ücretli işe başvurur. Mülakata girer. Burada hayatı iyi bilmeniz gerekiyor. Gazete, dergi ve kitap okumalısınız. Hayatın içinde olan birisi olarak ekmeğin kaç lira olduğunu bilmelisiniz. Söz dağarcığınız olmalı” ifadesini kullandı.
“ÖNCE DİK DURMAYI ÖĞRENMELİYİZ”
İnsanların dik durması ve ruhunu zenginleştirmesi gerektiğinin altını çizen Dayıoğlu, “Ülkemizde bu böyle. Ancak önce dik durmayı öğrenmeliyiz. Dik durmak hayatı iyi bilmek, insanı iyi tanımakla olur. İnsanlar, iş yaşamının sonunda bomboş emekli olduğunda eşofmanlarını çekip, televizyonun karşısına geçiyorlar. Televizyon programları izleyerek gün geçiriyorlar” dedi.